• Sonuç bulunamadı

Ortaöğretim Okul Müdürlerinin İletişim Becerilerinin İncelenmes

4. BULGULAR VE YORUM

4.1. Ortaöğretim Okul Müdürlerinin İletişim Becerilerinin İncelenmes

Araştırmanın birinci alt problemi, “Ortaöğretim okul müdürlerinin iletişim becerileri öğretmenlerin görüşlerine göre nasıldır?” şeklinde ifade edilmiştir. Bu alt probleme ilişkin tanımlayıcı istatistikler Tablo 5‟de verilmiştir.

Tablo 5

Araştırmaya katılan öğretmenlerin görüşlerine göre okul müdürlerinin iletişim becerilerine yönelik tanımlayıcı istatistikleri

n X s SS SS Yöneticinin İlgisi 325 3.52 .75 İletişim Yöntemi 325 3.60 .65 Çevreyle Bütünleşme 325 2.90 .77 Öğretime Odaklaşma 325 3.67 .71 Genel 325 3.41 .55

Okul müdürlerinin iletişim becerilerini incelemeye yönelik tanımlayıcı istatistikler tablosundan, iletişim becerilerinin alt boyutları incelendiğinde yönetici ilgisine ait alt boyutun ortalamasının 3.52 olduğu görülmektedir. Bu değer düzey olarak katılıyorum düzeyindedir. Benzer şekilde öğretmenler okul müdürlerinin iletişim yöntemine ilişkin düzeyinin katılıyorum düzeyinde olduğunu belirtmişlerdir. Çevreyle bütünleşme alt boyutu incelendiğinde düzeyin kısmen katılıyorum düzeyinde olduğu görülür. Öğretime odaklaşma alt boyutunda ise düzeyin katılıyorum şeklinde olduğu görülmektedir. Genel olarak iletişim becerilerine ait ortalama değer 3.41‟dir ve bu değer katılıyorum düzeyine denk gelmektedir.

Araştırmada ilk olarak öğretmenlerin görüşlerine göre okul yöneticilerinin iletişim becerilerinin düzeyi incelenmiş ve buna göre, öğretmenlerin okul yöneticilerinin iletişim becerileri ile ilgili algılarının olumlu yönde olduğu ortaya konmuştur. Bir başka ifadeyle, öğretmenler okul yöneticilerinin iletişim becerilerine sahip olduklarını ve bunu okul ortamında başarılı bir şekilde kullandıklarını ifade etmektedirler.

Bu bulgu ile Binbir‟in (2003) yaptığı çalışmadaki bulgular paralellik göstermektedir. Genel liselerde görev yapan okul yöneticilerinin öğretmenler ile etkili biçimde çalışma ve iletişim kurma ile eğitim ortamı ve çevresi oluşturma yeterliliklerini değerlendiren Binbir (2003), örnekleme dahil edilen öğretmenlerin algılarına göre, okul yöneticilerinin iletişim becerilerini yeterli olarak saptamıştır.

Ayrıca Şimşek (2003), “Okul Müdürlerinin İletişim Becerileri ile Okul Kültürü Arasındaki İlişki” isimli araştırmasında öğretmenlerin okul müdürlerinin iletişim becerilerine yönelik görüşlerinin irdelendiği bölümde, araştırma kapsamındaki okul müdürlerinin %25‟inin üst düzeyde etkili iletişim becerilerine sahip olduğunu belirlemiştir. Elde edilen bulgulardan hareketle, araştırma kapsamındaki okul müdürlerinin tümünün üst düzeyde etkili iletişim becerileri sergilemeye oldukça yakın oldukları görülmektedir. Şimşek‟in (2003) bu çalışması, araştırmanın bulguları ile örtüşmektedir.

Yine araştırmanın bu bulgusu ile paralellik gösteren başka bir çalışma, Kocabaş ve Karaköse‟nin (2005) “Okul Müdürlerinin Tutum ve Davranışlarının Öğretmenlerin Motivasyonuna Etkisi” adlı çalışmasıdır. Bu çalışmada, okul müdürlerinin yönetim becerileri, bireyler arası iletişim, çalışanları fark etme ve takdir etme yönünden gösterdikleri tutum ve davranışlar; özel okulda çalışan öğretmenler tarafından olumlu yönde değerlendirilmiştir.

Bu araştırmalardan farklı olarak Selçuk (1998), “Genel liselerde müdürlerin iletişim düzeylerinin farklı olması öğretmenlerin iş doyumu ve sınıf içi iletişim düzeyinin bir değişkeni midir?” sorusuna cevap aradığı araştırmasında, Ankara‟daki genel liselerde iletişimin arzu edilen düzeyde olmadığını göstermiştir. Bu da araştırmadaki öğretmenlerin okul müdürlerinin iletişim düzeylerinin pozitif yönde algılaması sonucu ile örtüşmemektedir.

Yine başka bir araştırmada, Kocabaş ve Karaköse (2005) okul müdürlerinin yönetim becerileri, bireyler arası iletişim, çalışanları fark etme ve takdir etme yönünden gösterdikleri tutum ve davranışlar; özel okulda çalışan öğretmenler tarafından olumlu yönde değerlendirilirken aynı tutum ve davranışlar devlet okullarında çalışanlar arasında sınırlı düzeyde destek bulabilmiştir. Genel olarak devlet okullarında çalışan öğretmenler, müdürleriyle sorunlarını açık ve rahat bir şekilde konuşamadıkları yönünde fikir bildirmişlerdir.

Benzer bir şekilde Döndar (2001), Arslantaş (2002) ve Özan‟ın (2006) çalışmalarındaki bulguları, öğretmenlerin okul müdürlerinin iletişim düzeylerinin pozitif yönde algılaması sonucu ile paralellik göstermemektedir. Döndar (2001), araştırmasında okul yöneticilerinin iletişim becerilerini belirlemek amacıyla öğretmenlerin algı ve beklentilerini karşılaştırmıştır. Döndar, öğretmenlerin beklentilerinin algılarına göre farklı ve yüksek olması bulgularından yola çıkarak, okul yöneticilerinin öğretmenlerle kurdukları iletişim becerilerinin istenilen düzeyde olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Arslantaş (2002), genel liselerde görevli öğretmenlerin ve müdür yardımcılarının birlikte çalıştıkları okul müdürlerinin iletişim davranışlarına ilişkin algılarının nasıl olduğunu araştırmıştır. Araştırma bulgularına göre, öğretmenler ve müdür yardımcıları birlikte çalıştıkları okul müdürlerini iletişim becerilerini yeterli düzeyde bulmamışlardır. Okul müdürleri, formal iletişim becerileri açısından hem müdür yardımcıları hem de öğretmenler tarafından informal iletişim ve çevre ile iletişim davranışlarına göre daha yeterli olarak görülmüştür. Bu bulgu Arslantaş tarafından, okul müdürlerinin formal yetkilerini çok fazla kullandıkları ve bu nedenle çalışanlarıyla iletişimlerinde bir soğukluk ve katılık oluşturduğu şeklinde yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda okul müdürlerinin üstlerinden gelen mesajlara çok duyarlı oldukları, ancak öğretmenlerden gelen mesajlara yeterli duyarlılığı göstermedikleri saptanmıştır. Ayrıca, araştırmaya dahil olan katılımcıların %89‟u okul müdürlerinin herkesle iletişim kurma konusunda istekli davranmadıkları görüşünü paylaşmışlardır. İlköğretim okulu yöneticilerinin iletişim becerilerini öğretmen ve yöneticilerin bakış açısından değerlendiren Özan (2006), ilköğretim okullarında görev yapan yönetici ve öğretmenler arasında uygun bir iletişim ağının kurulmadığını, yöneticilerin öğretmenler ile istenilen düzeyde bir iletişim kurmadıklarını saptamıştır.

Araştırmanın ikinci alt problemi, “Ortaöğretim okul müdürlerinin iletişim becerileri okul müdürlerinin kendi görüşlerine göre nasıldır?” şeklinde ifade edilmiştir. Bu alt probleme ilişkin tanımlayıcı istatistikler Tablo-6‟da verilmiştir.

Tablo 6

Araştırmaya katılan okul müdürlerinin kendi görüşlerine göre iletişim becerilerine yönelik tanımlayıcı istatistikleri

n X s SS Yöneticinin İlgisi 27 4.28 .24 İletişim Yöntemi 27 4.07 .28 Çevreyle Bütünleşme 27 3.37 .43 Öğretime Odaklaşma 27 4.63 .45 Genel 27 4.06 .21

Okul müdürlerinin iletişim becerilerini incelemeye yönelik tanımlayıcı istatistikler tablosundan, iletişim becerilerinin alt boyutları incelendiğinde yönetici ilgisine ait alt boyutun ortalamasının 4.28 olduğu görülmektedir. Bu değer düzey olarak tamamen katılıyorum düzeyindedir. Benzer şekilde okul müdürleri kendilerinin iletişim yöntemi düzeyini katılıyorum olarak belirlemişlerdir. Çevreyle bütünleşme alt boyutu incelendiğinde düzeyin kısmen katılıyorum düzeyinde olduğu görülür. Öğretime odaklaşma alt boyutunda ise düzeyin tamamen katılıyorum şeklinde olduğu görülmektedir. Genel olarak iletişim becerilerine ait ortalama değer 4.06‟dır ve bu değer katılıyorum düzeyine denk gelmektedir.

Araştırmanın ikinci alt problemi olarak okul müdürlerinin kendi görüşlerine göre iletişim becerilerinin düzeyi incelenmiş ve okul müdürlerinin kendi iletişim becerileri düzeyini gayet olumlu olarak değerlendirdikleri ortaya konmuştur. Başka bir ifadeyle okul müdürleri kendilerinin iletişim becerilerini yeterli ve etkili olduğunu düşünmektedirler. Bolat (1996), Hargie ve diğ. (1994), Hunt ve diğ. (2000), Özan (2006) ve Çulha (2008) yapmış oldukları çalışmalarda okul yöneticilerinin etkili iletişim kurma konusunda kendilerini yeterli gördükleri sonucu çalışmanın bulgularıyla örtüşmektedir.

Bolat (1996), “Eğitim Örgütlerinde İletişim - Hacettepe Eğitim Fakültesi Uygulaması” adlı araştırmasında Hacettepe Eğitim Fakültesinde görev yapan

yöneticiler, öğretim elemanları ve idari personel arasındaki iletişim düzeyini incelemiştir. Araştırma sonucunda, yöneticilerin algıladıkları iletişim düzeyi, öğretim elemanlarının ve idari personelin algıladığı iletişim düzeyinden daha yüksek bulunmuştur. Yöneticiler, öğretim elemanları ve idari personel ile özel sorunları da dahil olmak üzere her konuda her zaman görüşebildiklerini, onlara her zaman yeterli zamanı ayırabildiklerini düşünürken, öğretim elemanları ve idari personel bu durumların ender olarak gerçekleştiğini düşünmektedirler. Bununla beraber, yöneticiler aldıkları kararlarla ilgili olarak öğretim elemanlarının ve idari personelin olumsuz eleştirilerinden rahatsız olmadıklarını ve onlara birey olarak saygı duyduklarını vurgularken, öğretim elemanları ve idari personel bu konuda yöneticilerin yaklaşımlarını onaylamamaktadırlar.

Hargie ve diğ. (1994), eğitim örgütlerinde en sık karşılaşılan iletişim problemlerini belirlemeye yönelik çalışmalarında, okul yöneticilerinin örgütsel amaçlara ulaşmada ve çalışanların davranışları üzerinde kendi davranışlarının önemli derecede etkili olduğunu, ayrıca sahip oldukları iletişim becerilerinin etkili ve yeterli olduğunu düşündükleri sonuncuna ulaşmışlardır.

Hunt ve diğ. (2000) tarafından yapılan bir diğer araştırma bulguları, yukarıda ifade edilen araştırma bulgularıyla benzer niteliktedir. Eğitim örgütlerinde iletişimin incelendiği bu çalışmada, katılımcıların tümü iletişim becerileri konusunda kendilerini yeterli olarak görmektedirler. Hunt ve diğ. (2000), eğitim örgütlerinin etkili bir şekilde yönetilmesini sağlamak ve yöneticilerle örgüt çalışanları arasında ilişkileri geliştirmek için, yöneticilerin bir kolaylaştırıcı olarak iletişim becerilerini geliştirmeleri gerektiğini öne sürmektedirler.

İlköğretim okulu yöneticilerinin iletişim becerilerini öğretmen ve yöneticilerin bakış açısından değerlendiren Özan‟ın (2006) araştırma bulgularına göre, yöneticiler etkili iletişim kurma becerileri konusunda kendilerini yeterli görmelerine rağmen, öğretmenler genelde aynı görüşü paylaşmamaktadırlar.

Çulha (2008), “Genel Orta Öğretim Kurumlarında Görev Yapan Yöneticilerin Bakış Açısından Örgüt İçi İletişim Sürecinde Yaşadıkları Sorunların ve Bu Sorunlarla Başa Çıkma Yollarının Değerlendirilmesi” adlı araştırmasında yöneticilerle yapılan

görüşmelerden elde edilen verilerin analizi sonucunda, katılımcıların yarısından çoğunun öğretmenlerle olan iletişimlerinde hiçbir sorun yaşamadıkları belirtilirken, katılımcıların yaklaşık yarısının ise, öğretmenlerle aralarındaki iletişimlerinde birtakım sorunlar olduğu ifade edilmiştir. Yöneticiler öğretmenlerle aralarında var olan informal iletişimi, kendi iletişim tarzlarını, kendi kişilik özelliklerini ve kendi dinleme becerilerini öğretmenlerle aralarındaki sorunsuz iletişimlerinin nedenleri olarak algılamaktadırlar. Kısaca, öğretmenlerle iletişim sorunu yaşamadıklarını belirten yöneticilerin, informal iletişim dışında, bunun nedenlerini kendilerinde var olan bazı olumlu özelliklere dayandırdıkları görülmektedir. Öğretmenlerle aralarındaki iletişimlerinde sorun yaşamadıklarını ifade eden yöneticilerin yarısı, öğretmenlerle her fırsatta bir araya geldiklerine, aralarındaki sohbet içeriğinin sadece iş ile ilgili olmadığına, kişisel sorunları da paylaşılabildiklerine ve kişiler arası ilişkilerin oldukça samimi ve sıcak olduğuna dikkat çekerek aralarındaki sorunsuz iletişimi informal iletişime dayandırmaktadırlar.

Araştırmanın üçüncü alt problemi, “Ortaöğretimde öğretmen ve okul müdürlerinin iletişim becerilerine yönelik görüşleri arasında anlamlı bir fark var mıdır?” şeklinde ifade edilmiştir. Bu alt probleme ilişkin istatistiksel testler Tablo –7‟de verilmiştir.

Tablo 7

Araştırmaya katılan okul müdürlerinin ve öğretmenlerin iletişim becerilerine yönelik görüşlerinin karşılaştırılması

Boyut Grup n

X s t p

Yönetici İlgisi Öğretmen 325 3.52 .75 -5.18 .01

Okul Müdürü 27 4.28 .24

İletişim Yöntemi Öğretmen 325 3.60 .65 -3.77 .01 Okul Müdürü 27 4.07 .28

Çevreyle Bütünleşme Öğretmen 325 2.90 .77 -3.13 .01 Okul Müdürü 27 3.37 .43

Öğretime Odaklaşma Öğretmen 325 3.68 .71 -6.89 .01 Okul Müdürü 27 4.63 .45

Genel Öğretmen 325 3.41 .55 -6.06 .01

Araştırmaya katılan okul müdürlerinin ve öğretmenlerin iletişim becerilerine yönelik görüşleri karşılaştırıldığında, iletişim sürecindeki davranışların tüm alt boyutlarında öğretmen ve okul müdürü arasındaki görüşler anlamlı derecede farklıdır. Yönetici ilgisine ilişkin alt boyut incelendiğinde öğretmen ve okul müdürleri arasındaki görüşlerin anlamlı derecede farklı olduğu görülmektedir [t(350)=-5.18; p<.05]. Ortalama

değerlerden okul müdürlerinin yönetici ilgisine ilişkin görüşlerinin öğretmenlere göre daha olumlu olduğu söylenebilir. İletişim yönetimine ilişkin alt boyut incelendiğinde öğretmen ve okul müdürleri arasındaki görüşlerin anlamlı derecede farklı olduğu görülmektedir [t(350)=-3.77; p<.05]. Ortalama değerlerden okul müdürlerinin iletişim

yönetimine ilişkin görüşlerinin öğretmenlere göre daha olumlu olduğu söylenebilir. Benzer şekilde, çevreyle bütünleşmeye ilişkin alt boyut için öğretmen ve okul müdürleri arasındaki görüşler anlamlı derecede farklıdır [t(350)=-3.13; p<.05]. Ortalama

değerlerden okul müdürlerinin çevreyle bütünleşmeye ilişkin görüşlerinin öğretmenlere göre daha olumlu olduğu görülmektedir. Öğretime odaklaşma alt boyutuna ilişkin okul müdürü ve öğretmen görüşleri de anlamlı derecede farklıdır [t(350)=-6.89; p<.05]. Yine

ortalama değerlerden okul müdürlerinin öğretime odaklaşma hakkındaki görüşlerinin öğretmenlere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Genel olarak iletişim sürecindeki davranışlara ilişkin okul müdürlerinin görüşleri öğretmenlere göre anlamlı derecede yüksektir [t(350)=-6.06; p<.05].

Araştırmada üçüncü alt problem olarak iletişim becerilerine yönelik okul müdürleri ve öğretmenlerin görüşleri karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak iletişim sürecindeki tüm alt boyutlarda okul müdürlerinin görüşlerinin öğretmenlere göre anlamlı derecede yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Başka bir deyişle okul müdürleri etkili iletişim kurma konusunda kendilerini gayet yeterli görmüşlerdir. Ancak öğretmen görüşleri, okul müdürlerinin iletişim becerilerinin çok yeterli olmadığı yönündedir. Bolat (1996) ve Özan‟ın (2006) yaptığı çalışmalarda da yöneticilerin algıladıkları iletişim düzeyleri çalışanların algıladıkları iletişim düzeyinden yüksek olarak bulunmuştur. Bu sonuç da çalışmanın üçüncü alt probleminin bulgusuyla uyuşmaktadır.

Bolat (1996), “Eğitim Örgütlerinde İletişim - Hacettepe Eğitim Fakültesi Uygulaması” araştırması sonucunda, yöneticilerin algıladıkları iletişim düzeyini, öğretim elemanlarının ve idari personelin algıladığı iletişim düzeyinden daha yüksek bulmuştur. Bolat (1996), eğitim fakültesinde görev yapan yöneticilerin, öğretim

elemanları ve idari personel ile özel sorunları da dahil olmak üzere her konuda her zaman görüşebildiklerini, onlara her zaman yeterli zamanı ayırabildiklerini düşündükleri, ancak öğretim elemanları ve idari personelin bunun tam tersini düşündükleri bulgularına ulaşılmıştır. Ayrıca araştırmanın bulgularından, yöneticilerin aldıkları kararlarla ilgili olarak çalışanların olumsuz eleştirilerinden rahatsız olmadıkları ve onlara birey olarak saygı duydukları sonucu çıkarken, çalışanların bu konuda yöneticilerin yaklaşımlarını onaylamadığı görülmektedir.

İlköğretim okulu yöneticilerinin iletişim becerilerini öğretmen ve yöneticilerin bakış açısından değerlendiren Özan‟ın (2006) araştırma bulgularına göre, yöneticiler etkili iletişim kurma becerileri konusunda kendilerini yeterli görmelerine rağmen, öğretmenler genelde aynı görüşü paylaşmamaktadırlar.

4.2. Ortaöğretim Okul Müdürlerinin Dönüşümcü Liderlik ve İşlemci Liderlik