• Sonuç bulunamadı

Onarıcı adalet kavramı üzerinde fikir birliğine varılmış bir tanım bulunmamaktadır. Onarıcı adalet kelimesi bazen bir ceza adaleti anlayışı teorisini tanımlamak için tüm ceza adalet sisteminde suçu önleme ve suç nedeniyle ortaya çıkan zararı onarma üzerine kurulu bir teoriyi ifade edecek şekilde kullanılabildiği gibi bazen de son derece sınırlı bir uygulama alanını tanımlamak için suçtan etkilenen tarafların anlaşabilmelerini sağlamak için başvurulan mekanizmalar anlamında da kullanılabilir. Kavramın en geniş anlamda kullanılışında ise; onarıcı adalet, yaşamda karşılaşılabilecek tüm çatışmaların taraflar arasında kurulacak diyalog yoluyla çözümlenmesi ve barışın inşası için tercih edilebilecek bir yol olarak kabul edilmektedir.33 Bu çalışmada, onarıcı adaletin belirli bir uygulama

şekli olmaktan çok34 suça toplum ile birlikte farklı bir şekilde bakmayı, anlamayı

ve tepki vermeyi gerektiren radikal bir bakış açısı olduğu kabul edilmektedir.35 Onarıcı adaletin değerlerinin, felsefesi ve iyi uygulamalarının içine gömülü olduğu kabul edilmiş ve sürecin muhakkak barındırması gereken özelliklerinden bahsedilmiştir.36 Onarıcı adalet pratikleri genellikle fail, mağdur ve bazen toplumun üyelerini de içine alan görüşmeleri içermektedir. Çalışmanın önceki bölümlerinde onarıcı adalet kavramının zarara neden olan davranışının sorumluluğunu üstlenen fail ile suçun mağdurunu ve toplumu karşılıklı iletişim ve

32Haley, John O., “A Spiral of Success: Community Support is Key to Restorative Justice in Japan”, The Ecology of Justice, 38: 32, 1994. Bainbridge Island, WA: Context Institute.

33Johnstone, Gerry ve Van Ness, Daniel W., “The Meaning of Restorative Justice”, 2007, s. 5. 34Pranis, Kay, “Restorative Values”, Johnstone, Gerry ve Daniel W. Van Ness (derleyenler), (Derleyenler), Handbook of Restorative Justice. Cullompton, UK: Willan Publishing, 2007, s. 59- 75.

35Braithwaite, John, Crime, Shame and Reintegration. Cambridge, UK: Cambridge University Press, 1999, s. 17-26.

36Sharpe, Susan, “How Large Should the Restorative Justice “Tent” Be?”, Zehr, Howard ve Toews, Barb (Derleyenler), Critical Issues in Restorative Justice. Monsey, NY: Criminal Justice Press, 2004, s. 18-19.

etkileşimin esas olduğu uygulamalarla bir araya getirerek, tarafların ihtiyaçlarının giderilmesini önceleyen insani bir süreç olduğu üzerinde durulmuştur. Onarıcı Adalet Programlarının Ceza Konularında Kullanılmasına İlişkin Temel İlkeler37 başlıklı BM karar taslağında onarıcı adalet “bir suçtan etkilenen mağdur, fail

ve/veya diğer kişi yada kurum üyelerinin çoğunlukla adil ve tarafsız bir üçüncü tarafın yardımıyla suca ilişkin meselelerin çözüm surecine aktif olarak katıldıkları” süreçler olarak tanımlanmıştır.

Onarıcı adalet süreci içerisinde gerçekleşen bir görüşmenin onarıcı kabul edilip edilmeyeceğini belirlerken yol gösterecek bazı temel değerler mevcuttur.38 Bahsedilen bu temel değerler onarıcı adaletin temel ilkeleri olarak kabul edilmektedir ve çalışmanın bu bölümünde onarıcı adaletin temel ilkelerine değinilecektir.

Sharpe’ın “Onarıcı Adalet: İyileştirme ve Değişim için Bakış Açıları” isimli çalışmasında uygulamacıların arasında onarıcı adaletin beş prensibi üzerinde uzlaşma sağlandığı ileri sürmektedir.39 Bu beş prensip aşağıdaki gibidir:

• Tarafların Tamamının Gönüllü Katılımı: Onarıcı adalet suçu yasanın ihlalinden çok ilişkilerin zarar görmesi olarak algılamaktadır. Bu nedenle de zarara neden olan ve zarar gören tarafların diyalog içerisinde olması gerektiği kabul edilmektedir. Onarıcı adalet, geleneksel ceza adaletinde etkin bir rol üstlenmelerine olanak tanınmayan mağdur, fail, aileleri ve yakın çevrelerine süreç içerisinde seslerini duyurabilmeleri için fırsat

37Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin “Ceza Meselelerinde Arabuluculuk” konulu R (99)19 sayılı tavsiye kararı.

38Bowen, Helen, Boyack, Jim ve Marshall, Chris, “How Does Restorative Justice Ensure Good Practice?”, Zehr, Howard ve Toews, Barb (Derleyenler), Critical Issues in Restorative Justice. Monsey, NY: Criminal Justice Pres, 2004, s. 264-276.

39Sharpe, Susan, “The Idea of Reparation”, Johnstone, Gerry ve Van Ness, Daniel W. (Derleyenler), Handbook of Restorative Justice. Cullompton, UK: Willan Publishing, 2007, s. 24- 41.

tanımaktadır.40 Böylelikle tarafların tamamının adil ve makul bir süreç içerisinde yer aldıklarını hissetmesi sağlanmaktadır.

• Zararın Giderilmesi: Onarıcı adalet süreci ihlal edilmiş yasalardan çok işlenen suç nedeniyle ortaya çıkmış olan zarara ve bu zararın giderilmesi için neyin gerekli olduğuna odaklanmaktadır. Onarıcı süreç, zararın taraflarca birlikte bulunacak bir çözüm şekli ile giderilmesi hedefine ulaşabilmek için zarara neden olan tarafı davranışının sorumluluğunu taşımaya ve yükümlüklerini gerçekleştirmeye teşvik etmektedir. Anlayış kapsamında, zarara neden olan tarafın meydana getirdiği zararı giderebilmek için yeterince güçlü olduğu kabul edilmektedir.

• Tam ve Doğrudan Sorumluluğun Üstlenmesi: Failin neden olduğu zararın sorumluluğunu almasının desteklenmesi, failin meydana gelen zarardan tam ve doğrudan sorumluluk hissetmesinin ve hesap verebilirlik durumunun sağlanması gerekmektedir.

• Yeniden Bütünleştirici Yaklaşım: Onarıcı adalet suçtan etkilenen taraflar arasında zarar gören ilişkiler nedeniyle meydana gelen ayrışmanın giderilmesine yeniden ve uyum için ilişkiler tesis etmeye çalışmaktadır. Sürecin amacı uzun vadeli hedefi zarar gören ilişkileri yeniden güçlendirme ve inşa etme olup bu amaç zararın onarılması kavramı ile ifade edilen en önemli bileşimdir.41

• Toplumu Güçlendirilmesi ve Gelecekteki Zararları Önlenmesi: Onarıcı adalet geleceğe odaklanarak zararın tekrar gerçekleşmesi ihtimalini ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Sürecin nasıl daha sağlıklı

40Crawford, Adam ve Clear, Tod, “Community Justice: Transforming Communities Through Restorative Justice,” Mclaughlin, Eugene, Fergusson, Ross, Hughes, Gordon ve Westmarland, Louise (Derleyenler), Restorative Justice Critical Issues. London, UK: Thousand Oaks, in Association With The Open University, 2003, s. 215-225.

41

Bazemore, Gordon ve Dooley, Michael, “Restorative Justice and the Offender: The Challenge of Reintegration”, Bazemore, Gordon ve Schiff, Mara (Derleyenler), Restorative Community Justice:

Repairing Harm and Transforming Communities. Cincinnati, OH: Anderson Publishing, 2001, s.

yürüyebileceği ve güvenli bir toplumun nasıl oluşturulabileceği üzerinde durulmaktadır. Toplumda, zararı meydana getiren davranış nedeniyle oluşan güvensizlik duygularının giderilmesi ve bu yolla toplumun güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.42

Van Ness ve Strong tarafından yapılan sınıflandırmada ise onarıcı adaletin temel ilkeleri onarıcılık, tarafların katılımı, ilişkilerin, yönetici rollerin ve toplumun dönüşümü ilkeleri olarak üç ana başlık altında toplanmıştır:

• Onarıcılık İlkesi: Onarıcı anlayış, adaleti, suç veya zarar veren davranış nedeniyle zarar gören toplumun, suçlunun ve mağdurun iyileştirilmesi olarak tanımlamaktadır. Bu nedenle adaletin sağlanması doğrultusunda, failin eylemleri nedeniyle ortaya çıkan zararın tespit edilmesi, toplumun ve mağdurun uğradığı zararın tamir edilmesinin sağlanması sürecin taşıması gereken onarıcılık ilkesi olarak açıklanmıştır.

• Katılım İlkesi: Bu ilke doğrultusunda, suçtan zarar gören tarafların, zararın onarımı sürecinin en erken aşamasına dahil edilmesi, bu süreçteki rollerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Tarafların sürece aktif katılımı aynı zamanda karar alma sürecinde yetkilendirilmeleriyle de mümkün kılınabilecektir.

• İlişkilerin, Yönetici Rollerin ve Toplumun Dönüşüm İlkesi: Onarıcı

adalet, karar alma sürecinin kapsayıcı olmasının ancak karar alma sürecindeki rollerin değiştirilmesi ile mümkün olabileceğini kabul etmektedir. Geleneksel ceza adalet sistemi görevlilerinin süreçteki rolü taraflara devredilecek; taraflar ve toplum süreçte her zaman izin verilenden daha fazla sorumluluk üstlenerek; geleneksel ceza adalet

42

Forget, Marc, “Crime and Interpersonal Conflict: Reconciliation Between Victim and Offender”, Prager, Carol A. L ve Govier, Trudy (Derleyenler), Dilemmas of Reconciliation: Cases and

sistemi görevlilerinin yerine uyuşmazlığın çözümü ve müdahalenin belirlenmesi sürecini işbirliği ile tamamlayacaklardır. 43

Ron Claassen tarafından ise onarıcı adaletin temel varsayımları “Onarıcı

Adaletin Temel Prensipleri” çalışmasında aşağıdaki gibi açıklanmıştır44:

• Onarıcı adalet anlayışında, suç öncelikle yasal düzene karşı bir ihlal olmaktan çok insan ilişkilerine zarar veren bir davranış olarak kabul edilmektedir.

• Onarıcı adalet, insanlara ve ilişkilerine zarar veren davranışın neden olduğu durumla ile ilgilenmektedir. İnsanlara ve ilişkilere zarar veren davranış nedeniyle toplumdaki güven, duygusunun kaybolacağı, toplumun üyelerinin birbirlerine karşı saygısızlaşacağı ve yabancılaşacağı, zarar gören tarafın gücünü kaybedeceği ve toplumsal işbirliğinin zayıflayacağı kabul edilmektedir. Sürecin sonunda zararın giderilmesi ile varılacak eşitlik duygusu ve gerçekleşecek onarım ile katılımcıların gelecekte daha saygılı, daha güvenli ve daha fazla söz sahibi olacağı işbirliğinin varolduğu bir toplum yaratılacağına inanılmaktadır.

• Onarıcı adalet, zararın giderilmesi ve adaletin sağlanabilmesi için "mümkün olan en doğru şeyi yapmak” için başvurulacak bir yoldur. Tarafların maddi ve psikolojik mağduriyetlerine odaklanılarak ihtiyaçlarının sağlanması, kaybolmuş güvenlik ve eşitlik duygularının yeniden kazandırılması ve zarar gören ilişkilerinin düzeltilmesi hedeflenmektedir.

• Bu anlayış çerçevesinde, zarara neden olan davranışın birincil mağdurlardan daha geniş bir çevreyi etkilediği kabul edilerek, mağdurların

43Bazemore, Gordon ve Bell, Dee, “What is the Appropriate Relationship between Restorative Justice and Treatment”, Zehr, Howard ve Toews, Barb (Derleyenler), Critical Issues in Restorative

Justice. Monsey, NY: Criminal Justice Pres, 2004, s. 121.

44Claassen, Ron, Restorative Justice - Fundamental Principles, 1996.

aile üyeleri, yakınları, adalet yetkilileri ve toplum da ikincil mağdurlar olarak görülmektedir.

• Onarıcı adalet sayesinde güvenlik endişeleri giderilen mağdurlar ve toplum, failinin neden olduğu zararı gidermesi için sorumluluk almasını destekleyecek ve onu bu konuda cesaretlendirecektir. Bu şekilde yeniden işbirliği içinde bir toplum olabilmek için bir fırsat yaratılmış olacaktır.

• Onarıcı adalet, çatışmaların derinleşmesine izin vermeden zararın ortaya çıktığı anda vakit kaybetmeksizin gerçekleştirilen gönüllü işbirliği ile ilişkilerde iyileşmeyi ve öğrenmeyi sağlayıcı yöntemler bütünüdür.

• Onarıcı adalet, işbirliğini gerektiren yapısını kullanarak suç işleyenlerin hesap vermesini ve zarardan sorumlu tutulmasını sağlarken bir taraftan da mağdurları desteklemektedir.

• Onarıcı adalet, tercihen gerçekleşecek gönüllü bir işbirliği sürecidir. Failler, mağdurların nasıl etkilendikleri hakkında bilgi edinmek, empati kurmak için sürece davet edilmektedir. Tarafların sürece katıları tamamen özgür iradelerine dayanmaktadır.

• Onarıcı adalet sürecinin taşıması gereken en önemli özelliklerden biri tarafların güvenliğinin sağlanabilir olmasıdır. Özellikle mağdurlar açısından güvenliğin sağlanabilmesi için, failler sürece hesap verebilirlik, sorumluluk, güvenlik, onarıcı değerler çerçevesinde davet edilmektedir.

• Onarıcı adalet süreç sonunda varılan anlaşmaların da takip edilmesi gerektiğini ve bu denetimin daha güvenli bir toplumun oluşmasını sağlayacağını kabul etmektedir.

• Onarıcı adalet, ahlaki değerler ve etik kuralların varolduğu bir toplumu yeniden yaratabilmek için suç nedeniyle inanışları ve değerleri zarar görmüş toplumu teşvik etmektedir.

Zehr ve Mika tarafından ise suçun, bir arada yaşayan insanların ilişkilerinde kırılma ya da bozulma olarak algılanması ve değerlendirilirken toplumsal bağlamından koparılmaması, adalet sürecinin zarar gören tüm tarafları kapsayacak şekilde kurgulanması, mağdurların ihtiyaçlarına odaklanmanın ve onlara kaybettikleri gücü geri kazandırmanın onarma için en doğru yol olarak kabul edilmesi, faillin neden olduğu zararın boyutlarını anlaması ve zararın giderilmesinde sorumluluk alması için desteklenmesi, bu yükümlülüklerin faile ceza olarak verilmesi ve yahut faillerden gerçekleştirilmesi mümkün olmayan taleplerde bulunulmasından çok varılan sonuçlar doğrultusunda üstlenilecek sorumlulukların ulaşılabilir ve gerçekleştirilebilir olması, failler ve mağdurlar arasında mümkün olduğu durumlarda dolaylı yada dolaysız diyalog için fırsatlar yaratılması, faillerin yalnızlaştırma ve toplumdan uzaklaştırma yerine işbirliğine teşvik edilmesi, uygulanan programların ve varılan anlaşmaların sonuçlarının takip edilmesi ve süreç boyunca tarafların tamamına saygı gösterilmesi onarıcı adaletin göstergeleri olarak kabul edilmektedir.45 Zehr, onarıcı adaletin anahtar değerlerinin kavramın içinde olduğunu söyleyerek eğer onarıcı adalet kelimesi kullanılıyorsa onarıcı sürecin temel prensiplerine, kılavuzlarına ve uygulama şekillerine saygı duyulması gerektiğini vurgulamıştır.46

Onarıcı adalet kavramının, çalışmanın önceki bölümlerinde yer verilen çeşitli tanımlarından da görüleceği üzere üzerinde uzlaşma sağlanmış bir ortak tanımı bulunmamaktadır. Ancak yine görülmektedir ki onarıcı adalet tanımları temelde bazı ortak noktalara dayanmaktadır. Zehr ve Mika, onarıcı adalet kavramını geleneksel ceza adalet anlayışı ile karşılaştırılmalı olarak açıklamıştır. Onarıcı adaletin, geleneksel ceza adalet anlayışı ile karşılaştırmalı bir şekilde açıklanması bize ceza adalet anlayışında gerçekleşen paradigma kaymasının tam olarak anlaşılması olanağı tanımıştır. Onarıcı adaleti, ceza adaletine yeni bir bakış açısı olarak tanımlayan Zehr ve Mika’nın bu tanımı suça yaklaşımda onarıcı

45Zehr, Howard, The Little Book Of Restorative Justice. Intercourse, PA : Good Books, 2002, s. 54-55.

göstergelerin neler olduğu da kapsamaktadır. Onarıcı adaletin tek bir tanımı olmamasına rağmen tanımların bazı ortak noktalarda birleşmiş olduğunu söylemek mümkündür. Onarıcı adalet tanımında adaletin işlevinin iyileştirme olarak kabul edilmiş olduğu görülmektedir. Tanımların tamamı suç nedeniyle meydana gelen “zararın giderilmesi” nin öneminden bahsetmiştir. Tanımlar arasındaki farklılık suç nedeniyle meydana gelen zararın nitelendirilmesinde yatmaktadır. Temelde suçtan mağdurun, failin ve toplumun suçtan zarar görmüş olduğunu kabul edilmekle birlikte tanımlarda mağdurun, failin ve toplumun zararının onarımına farklı derecelerde ağırlık verilmiş olduğu görülmüştür. Mağdurun görmüş olduğu zararın onarımına ağırlık veren görüş de mağdurun onarımı ile birlikte failin ve toplumun onarımını aynı derecede önemseyen görüş de temelde suç nedeniyle ortaya çıkan zararın giderilmesi konusunda ortaklaşmıştır. Görüşlerin tamamında geleneksel ceza adalet sisteminde çoğu kez ikinci mağduriyet yaşayan mağdurların güçlendirilmesi gerektiği esas alınmış, süreçte mağdurların aktif katılımlarının teşvik edilmesi gerektiği üzerine vurgu yapılmıştır. Suç nedeniyle meydana gelen zararın giderilmesinde mağdurun cesaretlendirilerek sorumluluk almasının sağlanması ve bu yolla yeniden toplumla bütünleşmesinin olanaklı kılınmasının mümkün olduğu söylenmiştir. Bu yolla yaratılacak kollektif bir çözümle aynı zamanda toplumsal barışın da sağlanabileceği öngörülmüştür.

Özetle, onarıcı adalet anlayışının temel ilkeleri hakkında yapılan inceleme sonucunda öncelikle onarıcı adalet anlayışında, onarıcı sürece en az sonuç kadar önem verildiğini görülmektedir. Onarıcı adalet anlayışının temel ilkelerini ceza adalet sitemine konu olan olayın bir yasa maddesinin ihlalinden çok kişiler arası ilişkilere verilen zarar olarak algılanması, kişisel ilişkilere zarar veren davranışın toplumsal nedenleri ve sonuçlarının da olduğu unutulmadan olayın bir bütün olarak toplumsal bağlamından koparılmadan değerlendirilmesi, toplumun, mağdurun aynı zamanda failin de iyileştirilmesinin amaçlanması, zarar veren davranışın sonuçlarının manevi boyutları ile birlikte ele alınması, sürece ilgili tüm tarafların katılımının sağlanması, süreç içerisinde tanımlanan etkin roller

sayesinde mağdurun kaybettiği gücü yeniden kazanmasının sağlanması, failin zarara neden olan davranışının sorumluluğunu üstlenmesine teşvik edilmesi ve zararın giderilmesi konusunda desteklenmesi, taraflar arasında yaratılacak iletişimin bir sonucu olarak zararın giderilmesi yolunun beraberce bulunması, toplumun ve mağdurun uğradığı zararın tamir edilmesinin sağlanması, geleceğe odaklanarak zararın tekrar gerçekleşmesi ihtimalinin ortadan kaldırmasına çalışılması, toplumsal barış hedefine ulaşılmaya çalışılması ve süreç sonunda failin, mağdurun ve toplumun suç öncesi bulundukları duruma dönmelerinin sağlamasıdır.