• Sonuç bulunamadı

Uzlaşma, ceza adalet sistemimize 2004 yılında kabul edilen ve yürürlülük tarihi 01 Mayıs 2005 olan 5237 Sayılı Ceza Kanunu ve 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile birlikte girmiştir. Suça sürüklenen çocuklar için ise uygulama 15 Temmuz 2005 tarihinde 5395 Sayılı Çocuk Kanunun 24.maddesinde düzenlenmiştir.

144Casado Coronas, Clara, 2008, s. 109-196.

6 Aralık 2006 tarihinde uygulamada yaşanan sorunları gidermek amacıyla Ceza Muhakemesi Kanununun 253. ve 254. maddelerinde 5560 Sayılı Yasa ile önemli değişiklikler yapılmıştır uzlaşma uygulaması neredeyse yeni baştan düzenlenmiştir. 5560 Sayılı Yasanın 41. maddesinde CMK’nın uzlaşma hükümlerinin suça sürüklenen çocuklar için de aynen uygulanacağı düzenlenmiştir.

5560 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik öncesinde Türkiye Barolar Birliği tarafından 4-5 Eylül 2005 tarihinde yönetim kurulu toplantısında Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu tarafından düzenlenen uzlaşma kurumunun barolara getirdiği yükümlülüklerin yerine getirilmesinde uyulacak usullerin gösterilmesi ve uygulamada birlik ve düzenin sağlanması için bir yönerge kabul edilmişti.146 Bu yönerge, barolarda uzlaşma servislerinin kuruluş, çalışma şekil, amaç ve görevlerinin düzenlenmesini, uzlaşma uygulaması sırasında uzlaştırıcı avukatlar tarafından gözetilecek usul ile uyacakları kurallarının belirlenmesini, uzlaşma uygulamasında görev alacak uzlaştırıcı Avukatların tespiti, eğitimi, çalışma, görevlendirilme usullerinin, masraflarının ve ücretlerinin tahsili şekil ve ilkelerini kapsamaktaydı.

5560 Sayılı Yasa öncesinde Yeni Ceza Muhakemesi Kanununda bazı maddeler açısından maddenin içeriğinin yönetmelikle düzenleneceği açıklaması bulunmasına rağmen uzlaşmayı düzenleyen maddelerde bu şekilde bir gönderme bulunmadığı bu nedenle de Adalet Bakanlığı tarafından uygulamanın düzenleneceği bir yönetmelik yapılamayacağı ileri sürülmekteydi.147 5560 Sayılı Yasanın 24.madde ile CMK’nın 253. maddesinde yapılan değişikliğin son fıkrasında uzlaştırmanın uygulanmasına ilişkin hususların yönetmelikle düzenleneceği hüküm altına alınmıştır. 5560 sayılı Kanun’un 24.maddesiyle getirilen bu değişiklik ile uzlaşma kurumunun uygulanır hale getirilmesi

146Barolar Birliği Uzlaşma Yönergesi’ne elektronik ortamda ulaşmak için bkz.

http://www.istanbulbarosu.org.tr/documents/UZLASMA_YONERGESI20050929.doc (erişim: 15.04.2009).

147Yenisey, Feridun, Mazzo, Stephan ve Read, Frank Tom. Uzlaşma Seminer Notları. İstanbul: İstanbul Barosu Yayınları, 2006, s. 14-15.

amaçlanmış, yönetmelik ile de özellikle kanunda kapalı bırakılan bazı hususların genişletilmesi yoluna gidilerek uygulamaya yön verilmesi hedeflenmiştir.148

26 Temmuz 2007 tarihinde ise Adalet Bakanlığı tarafından Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaşma Uygulamasına İlişkin Yönetmelik149 çıkarılmıştır. Bu yönetmelik ile uzlaştırmanın uygulanmasına ilişkin hususlar düzenlenmiş, uzlaşma ile ilgili temel ilkeler ve genel hükümler, uzlaşmanın mahiyeti ile uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukuki sonuçları, uzlaştırmacı görevlendirme usulü, hukuk öğrenimi görmüş uzlaştırmacı, gizlilik, uzlaştırma müzakereleri, edimin konusu, uzlaştırma raporu ve uzlaşma belgesi, soruşturma ve kovuşturma aşamasında uzlaşmanın hukuki sonuçları, uzlaştırmacının yükümlülükleri, uzlaştırmanın yapılacağı yer, uzlaştırmacıların eğitimi, uzlaştırmacı ücreti ve giderleri gibi konular ele alınarak ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır.150

Yönetmelikte Kanunun ve Yönetmeliğin uzlaşmaya ilişkin hükümlerinin uzlaşmaya tabi bir suça maruz kalan suç mağduru çocuklar ile suça sürüklenen çocuklar bakımından da uygulanacağı, çocuklara ilişkin uzlaştırmada, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu151 ile 26386 Sayılı Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik152 ve 26386 sayılı Çocuk Koruma Kanununa Göre Verilen Koruyucu ve Destekleyici Tedbir

148Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin Gerekçesi.

149Çalışmanın ilerleyen bölümlerinde 26 Temmuz 2007 tarihli tarafından Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaşma Uygulamasına İlişkin Yönetmelikten bahsedilirken “Yönetmelik” kavramı kullanılacaktır.

150Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin Gerekçesi.

1515395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu, Resmi Gazete İlanı: 15/07/2005-25876.

15226386 Sayılı Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik , Resmi Gazete İlanı:24/12/2006- 26386.

Kararlarının Uygulanması Hakkında Yönetmelik153 hükümlerine göre işlem yapılacağı açıklanmıştır.

Uzlaşma uygulamasına ilişkin düzenlemelerde uzlaştırıcılık görevinin barolardan görevlendirilecek avukatlar tarafından da yerine getirileceği düzenlenmiş olduğundan bazı barolar uzlaşma servisleri kurmuşlar, uzlaştırıcı listeleri hazırlamışlar ve uzlaştırıcıların uzlaşmayı yürütürken uymaları gerekli kuralları düzenleyen yönergeler düzenlemişlerdir.154 Türkiye Barolar Birliği tarafından 5560 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten sonra yeni bir yönerge henüz hazırlanmamıştır. Bu nedenle barolar arasında uygulamada birlik bulunmamakta, uzlaşma uygulaması sırasında uzlaştırıcı avukatlar tarafından gözetilecek usul ile uyacakları kurallarının belirlenmesi, uzlaşma uygulamasında görev alacak uzlaştırıcı avukatların tespiti, eğitimi, çalışma, görevlendirilme usulleri her baroya göre değişmektedir.

Çalışma kapsamında Türkiye’de bulunan 76 barodan Bilgi Edinme Kanunu kapsamında elektronik posta yoluyla başvuru alan 12 baroya155 mail yoluyla uzlaşma uygulaması ile ilgili olarak hazırladıkları bir yönergenin bulunup bulunmadığı, uzlaşma servisi oluşturup oluşturmadıkları, uzlaştırıcı sicilini nasıl oluşturdukları, uzlaştırıcı olabilmek için hangi koşulları aradıkları, uzlaştırıcı olarak görev yapacak avukatlar için özel bir eğitim düzenleyip düzenlemedikleri, uygulama yasalaştıktan sonra kaç dosya için avukat görevlendirdikleri, uzlaştırıcı yönlendirdikleri dosyaların kaç tanesinde uzlaşma sağlanmış olduğu bilgisi talep edilmiş olmakla; yapılan başvuruya yalnızca iki baro tarafından cevap verilmiştir.

15326386 sayılı Çocuk Koruma Kanununa Göre Verilen Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Uygulanması Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete İlanı: bkz. 24/12/2006- 26386. 154İstanbul Barosu Uzlaşma Yönergesine elektronik ortamda ulaşmak için bkz.

http://www.istanbulbarosu.org.tr/documents/IstBarosuUzlasmaIlkesi20050929.doc

(erişim:11.01.2009), Ankara Barosu Uzlaşma Yönergesine elektronik ortamda ulaşmak için bkz.

http://www.ankarabarosu.org.tr/DuyuruDetay.aspx?ID=215&Tip=Duyuru (erişim: 11.01.2009). 155

Adana Barosu, Amasya Barosu, Ankara Barosu, Antalya Barosu, Bursa Barosu, Diyarbakır Barosu, Düzce Barosu, Diyarbakır Barosu, Edirne Barosu, Eskişehir Barosu, Gaziantep Barosu, Giresun Barosu.

Eskişehir Barosu uzlaşma sicilleri bulunmadığını, uzlaştırıcı olmak için yalnızca baroya kayıtlı olmanın ve görevlendirilmek isteminin esas alındığını, görev alacak avukatlar için özel olarak bir eğitim verilmediğini, uygulama hakkında bir yönergeleri bulunmadığını ve uygulamanın takibinin CMK Komisyonu tarafından yapıldığını bildirmiştir. Bursa Barosu ise uzlaştırıcı sicillerini uzlaşma konusunda gerek kendileri gerekse üniversiteler aracılığı ile bu konuda düzenlenen seminerlere katılan ve bu konuda görev almak isteyen avukatlardan oluşturulduğu, bu sicilin tarih itibariyle 128 kişiden oluştuğu, uygulama hakkında bir yönergeleri bulunmamakla birlikte uygulamaların yasa ve yönetmelik hükümlerine göre yürütülmekte olduğu bilgisini elektronik posta yolluyla vermiştir.

“Ceza Konularında Arabuluculuk” hakkındaki R (99) 19 sayılı Tavsiye Kararında ceza meselelerinde arabuluculuğun genel olarak erişilebilen bir hizmet olması gerektiği açıklanmıştır. Arabuluculuk hizmetine erişilebilirlik kavramı her başvurucunun uygulamadan eşit bir şekilde yararlanabilmesi hususunu da kapsamaktadır. Bu nedenle ülke genelinde uzlaştırıcı avukatların belirlenme kriterlerinin, eğitimlerinin, uyacakları etik kuralların standartlaştırılması ülkenin her herhangi bir bölgesinde aynı nitelikteki hizmetin sunulmasını sağlayabilecektir. Ancak baroların farklı uygulamaları hizmetin niteliğinin bölgelere göre değişmesi riskini taşımaktadır.

Avrupa uygulamaları incelendiğinde arabuluculuk hizmetlerinin tüm vatandaşların eşit erişime sahip olacakları ülke genelini kapsayacak şekilde tasarlanmış olduğu ve bir ülke içerisinde arabuluculuk hizmetine genel erişimi engellenebilecek şekilde aynı anda iki farklı uygulamanın varlığının söz konusu olmadığı görülecektir. Bazı ülkelerde mağdur fail arabuluculuğu hizmetini sunan kurumlarının tüm uygulamaları ve fonksiyonları ile ceza adalet sistemi içerisinde gömülü olduğunu bir kısmının ise devlet idaresinden tamamen bağımsız ayrı bir yapı olarak çalıştığı görülmektedir. Örneğin; Belçika’da ceza arabuluculuk programı kanunla kurulmuş ve adalet sitemi içerisine tamamen entegre edilmiştir. Davalar, savcılar tarafından adliyedeki ceza arabuluculuklarında çalışan memurlara yönlendirilmektedir. Program ülke genelinde erişilebilir ve

vatandaşlarca eşit şekilde yararlanabilir olması gözetilerek tasarlanmıştır.156 İkinci grup kurumlara Avusturya’da mağdur fail arabuluculuk hizmeti veren kendi yönetim ve denetim birimlerine sahip özerk bir teşkilat olan Neustart iyi bir örnek olacaktır.157 Arabuluculuk hizmetinin sistem ile bütünleşecek şekilde tasarlandığı ya da bu hizmetin bağımsız kurumlar tarafından sunulduğu her iki modelin de kendine özgü avantajları olmakla birlikte birtakım problemleri de barındırmaktadırlar. Arabuluculuk hizmetini sunan kurumun kanuni niteliği uygulamanın tüm ülkeyi kapsaması, ortak kuralların ve çalışma ilkelerinin yaratılmasını sağlayacaktır. Ancak Avusturya örneğinde olduğu gibi arabuluculuk hizmetini sunan kurumlar üzerinde bir çatı kurum bulunmakta ise hizmeti sunan kurumlar adalet sisteminden bağımsız olarak kurgulanmışlarsa bile farklı bölgeler için parçalanmaların önüne geçilerek ortak uygulamalar yaratılması sağlanabilecektir.158

Uygulamada standartlar ve kılavuz ilkelerin belirlenmesi sunulan hizmetin kalitesinin sağlanması ve ölçülebilmesinin olanaklı kılınması açısından son derece önemlidir. R (99) 19 sayılı Tavsiye Kararında da arabuluculuk hizmetlerinin önceden belirlenmiş kurallara göre yürütülmesi gerektiği, arabulucuların seçilmesi, eğitilmesi ve değerlendirilmesi usulleri kadar, arabuluculuk yapabilmek için gerekli olan ehliyet standartları ve etik kuralların da oluşturulması gerektiği açıklanmış ve arabuluculuk hizmetlerinin yetkili bir kuruluş tarafından izlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Aynı karar da ceza uyuşmazlıklarında arabuluculuk hakkındaki araştırma ve değerlendirmelerin geliştirmesinin önemine de vurdu yapılmıştır ki bu değerlendirmenin yapılabilmesi ancak temel ilkeler ve standartlar belirlendiği mümkün olabilecektir.

156Miers, David ve Willemssens, Jolieen (derleyenler), Mapping Restorative Justice, Developments

in 25 Countries. Leuven: European Forum for Victim-Offender Mediation and Restorative Justice,

2004, s. 23-37.

157Miers, David ve Willemssens, Jolieen (derleyenler), 2004, s. 15-23. 158Casado Coronas, Clara, 2008, s. 122-125.