• Sonuç bulunamadı

Günümüzde bir ülkenin gelişmişlik düzeyi; o ülkenin çocuklarına verdiği eğitimin niteliği ile ölçülmektedir. Geleceğine yatırım yapan ve eğitime önem veren ülkelerde okul öncesi eğitim alanı üzerinde titizlikle durulmaktadır.

Okul öncesi eğitim kurumlarının çeşitli amaçları vardır. Bunlar genel amaçlardır. Fakat birbirinden farklı kurumlar olduğuna göre bazı farklı amaçlarda olabilir. Yuva ve anaokulu eğitimcilerinin görevi çalıştıkları okulun amaçlarını saptamak ve genel amaçların yanı sıra bu amaçlar doğrultusunda programlar hazırlamaktır.

Yuva ve anaokullarında uygulanan programların en önemli amacı bu çağ çocukları için uygun bir ortam yaratmaktır. İyi bir program planlaması için öğretmen çocukları tanımalı, onların ilgi ve ihtiyaçlarını saptamalıdır. Ayrıca, çocukların okula gelmeden önce yaşantılarının nasıl olduğu ve ne gibi deneyimler geçirdiklerinin bilinmesi gerekir.

Bazı yetişkinlerin düşündüğü gibi, küçük çocuklar ilkokul olgunluğuna erişinceye kadar okul öncesi kurumlarda sadece oyalanmalı ve zamanını hoş bir

şekilde geçirmelidir inancı artık doğru değildir. Bu alanda yapılan araştırmalar, okulöncesi çağlarının öğrenme bakımından çok önemli olduğunu ortaya koymuştur.

Çocuklar yuva ve anaokuluna başlarken yalnız kendilerine has yaşantıları da beraber getirirler. Öğretmen her bir çocuğu iyi tanımaya çalışmalı ve bulunduğu gelişim düzeyini iyi saptadıktan sonra program hazırlamalıdır. Bu çağ çocuklarının büyüme ve gelişiminin ne kadar dinamik olduğu göz önünde tutulursa programın belli kalıplardan ziyade, dinamik bir program olması ve çocuğun gelişimine paralellik göstermesi gerekir. Bu açıklamalardan sonra yuva ve anaokulu programını şöyle tanımlayabiliriz: “Bir okul ortamında çocuklara öğrenme fırsatı sağlamak üzere düşünülen düzenli yaşantılardır” ( Spodek, 1976: 39 ).

Okulöncesi eğitim kurumlarının önemli amaçlarından birinin çocukları okuma yazma eğitimine hazırlamak olduğunu biliyoruz. Bu hazırlık harflerin, sayıların tanınması ya da ezberletilmesi değildir. Okuma ve yazmaya hazır olan bir çocuk,

Çevresine ilgiyle bakar. Dinlemesini bilir.

Kendini cümlelerle ifade edebilir Kas kontrolü iyi gelişmiştir.

Basit aletleri kullanabilir ve bazı şeyler ortaya çıkarır. Hayal gücü hareketlidir.

Kişisel ihtiyaçlarını görebilir. Söylenenleri anlar ve yerine getirir. Sırasını bekler.

Grup içinde oturabilir.

Birbirleri ile ilişkili kavramları bilir. Şekiller arasındaki farklılıkları kavrar. Sesleri birbirinden ayırt eder.

Temel geometrik şeklerin isimlerini bilir, pozisyonlarını tanımlayan kelimeler kullanır, kare dairenin altında gibi.

Renkleri birbirinden ayırır ve isimlerini bilir.

Görülüyor ki çocukların anaokulunda bir ileriki eğitim basamağına uyum sağlayabilmesi için yukarıda belirtilen beceri ve kavramları geliştirmeleri zorunludur.

Programlarda, yaşayarak, yaparak öğrenme ilkesi esas alınmaktadır. Çocuğun bilgiyi aktif katılımla, görerek, dokunarak, işiterek, çok yönlü duyularla alması hedeflenir. Program çocuklardaki bireysel farklılıkları da göz önüne alacak şekilde düzenlenmektedir. Ayrıca, çağdaş okul öncesi eğitim standartlarıyla tutarlı, toplumsal koşullarda uyumlu bir yapı ve içeriğe sahip olarak hazırlanması öngörülmektedir (14.MEB Şurası, 1993 :16).

Okulöncesi resmi eğitim programlarında bilgi kategorilerinde derinleşmeden çocuğun davranış nedenleri, gelişim ihtiyaçları ön plana alınmaktadır. Okulöncesi özel eğitim programlarında bilişsel yapı önplandadır. Okulöncesi eğitim programları genel amaçlara yönelik değil, her çocuğun özel gelişim durumundan kaynaklanan amaçlara yöneliktir. Böyle bir programda önemli olan çocuğu bulunduğu düzeyden başlayarak, aşama aşama bir üst düzeydeki beceri ve bilgi düzeyine ulaştırmaktır.

Okulöncesi eğitim programları çocuklara bazı temel alışkanlıkları kazandırma yönünden de farklılık taşır. Okulöncesi eğitim kurumları çocuğa yürümek, konuşmak, tuvalet eğitimi, beslenme, sağlık, sosyal ilişkiler gibi temel alışkanlıkları kazandırdığı gibi, sorumluluk duygusu, yardımlaşma ve işbirliği, sabırlı, hoşgörülü, düzenli, disiplinli ve saygılı olmak gibi iyi alışkanlıklar da kazandırmaktadır.

MEB tarafından hazırlanan 36-72 Aylık Çocuklar İçin Okulöncesi Eğitim Programı (Bkz. EK-l:) çocuğun gelişimini temel almakta ve “çocuk merkezli” bir model sunmaktadır (Temel ve Başk. 1997). Uygulamalarda farklı durum ve ihtiyaçlar için değişik program modellerine de rastlanmaktadır. Çocukların yaş, gelişim düzeyi, ilgi ve ihtiyaçları, bireysel ayrıcalıkları ve çevresel faktörler dikkate alınarak onların gelişimlerini destekleyen “çocuk merkezli” eğitim programları

hazırlanması ve uygulanması okul öncesi kurumların eğitim kalitesini belirleyen en önemli noktalardan birisidir (Oktay, 1983).

MEB tarafından hazırlanan bu program, okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 36–72 aylar arasındaki normal gelişim gösteren çocukların bilişsel, dil, psikomotor, sosyal-duygusal gelişimlerinin desteklenmesi ve özbakım becerilerinin kazandırılmasını esas almaktadır. Yaratıcılık, tüm gelişim alanları ile ilişkili olduğundan ayrıca ele alınmamış, ancak plânlanan tüm etkinliklerde yer alması gerektiği öngörülmüştür.

2.3.1. Okulöncesi Eğitim Programının Özellikleri

1. Program, gelişimsel gereksinimleri karşılayıp gelişim alanlarının birbiri ile dinamik etkileşimini destekleyerek çocuğun bütün gelişim alanlarındaki davranışlarını daha üst düzeye çıkarmayı hedeflemektedir.

2. Programda psikomotor, bilişsel, dil, sosyal ve duygusal gelişim alanlarına ilişkin hedeflere ayrı başlıklar altında yer verilmiştir. Ancak özbakıma yönelik davranışlar bir gelişim alanı olmamakla birlikte bu dönemdeki çocukların mutlaka kazanması gereken temel becerileri kapsadığından ayrı bir başlık altında (özbakım becerileri) yer almıştır.

3. Program, çocukların kendi ilgi alanlarının farkına varmasına, beceriler geliştirmesine, olanak tanımalıdır. Bunun yanı sıra ilgi ve motivasyonları birbirinden farklı olan çocukların bireysel özelliklerinin göz önüne alınmasına da olanak sağlamalıdır.

4. Program, özel eğitime gereksinim duyan çocuklar için de öğretmen tarafından gerekli düzenlemeler yapılarak kullanılır.

5. Öğretmen, eğitimi plânlarken ve uygularken bu programda yer alan hedeflerden uygun olanlarını seçmeli ya da çocuğun gelişim gereksinimlerine göre ek hedefler oluşturmalıdır.

6. Programda verilen örnek “Eğitim Durumları” birkaç etkinliğin birleşmesinden oluşmaktadır. Öğretmen, programını hazırlarken birden fazla

etkinliği bir araya getirerek, seçtiği hedeflerin ışığında kendi içinde bütünlüğü olan “Eğitim Durumları” hazırlamalıdır.

7. Etkinlikler, çocuğa yalnızca bilgi kazandırmamalı, onu araştırmaya, incelemeye, denemeye yönlendiren özelliklere sahip olmalıdır. Etkinlikler uygulanırken öğretmen, çocukta ilgi ve merak uyandırmalı, sezdirerek öğrenme ön plâna çıkarılmalıdır.

8. Hedeflerin ve kazanılması beklenen davranışların geliştirilmesinde, hiçbir zaman konu merkezli öğretim benimsenmemelidir.

9. Her hedefin kısa sürede ve bir hedefin her çocuk tarafından aynı sürede kazanılamayacağı dikkate alınarak hedefler yıl içerisinde tekrarlanmalıdır.

10. Öğretmen, eğitim süresi içinde hedef ve davranışların kazanılıp kazanılmadığını sürekli gözlemlemelidir.

11. Öğretmen, her çocuk için gözlediği davranışlar hakkında özel notlar tutmalı, daha sonra bu notları “Davranış Değerlendirme Formları” na kaydetmeli, böylece, çocukların gelişim özellikleri de izlenmiş ve değerlendirilmiş olmalıdır.

12. Öğretmen etkinlik planlarken çocuğun merak duygusunu arttıracak gözlemlerini sağlayacak etkinlikler düzenlemelidir.

13. Görsel sanat etkinliklerinin amacına uygun olabilmesi için kısıtlayıcı öğretmenin pasif kalacağı etkinlikler uygulanmalıdır.(MEB, 1994)

2.3.2. Okulöncesinde Yıllık ve Günlük Plânların Hazırlanması

Yıllık plân; bir yıl içerisinde kazandırılması düşünülen hedefler ve davranışları, ele alınacak kavramları, gezi-gözlem etkinliklerini, özel gün ve haftalara ilişkin etkinlikleri ve etkinliklere ailenin katılımının nasıl olacağını içerir. Ayrıca yıllık plânda, belirlenen etkinliklerin nasıl uygulanacağı ile ilgili eğitim durumları ve değerlendirmenin farklı boyutlarda nasıl yapılacağının ana hatları da yer almalıdır.

Günlük plân; bir gün içinde kazandırılması istenen hedef ve hedef davranışları, eğitim durumlarını ve değerlendirme bölümlerini içermektedir.

Değerlendirme bölümünde; o gün uygulanan eğitim durumu ile belirlenen hedeflere ne ölçüde ulaşıldığı belirtilmeli ve sonraki plânlamalar için gerekli ipuçları kaydedilerek kullanılmalıdır. Değerlendirmelerinin sonuçlarını kısa notlar şeklinde açıklamalıdır.