• Sonuç bulunamadı

NOT: Continuous (Progressive) mastarların pasif biçimi yoktur.

DİKKAT... DİKKAT...

Aşağıda vereceğim pratik kullanım kuralı büyük önem taşıyor. Bu altın kuralı lütfen belleğinize yerleştiriniz. Karşılaşacağınız yapıları bu açıdan irdeleyiniz. Kendiniz tümce oluştururken de sürekli başvurunuz. Çünkü, İngilizce'nin zamana yönelik bakış açısının sırrı burada saklı... Bu ikicil yaklaşımın, irdeleyeceğimiz diğer bütün dil öğeleri için de aynen geçerli olduğunu unutmayınız. Ad-eylem (gerund), sıfat/zarf-eylem (participle) ve yardımcı fiiller gibi konularda da tekrar tekrar karşımıza çıkacaktır...

Şimdiki zaman, geniş zaman, gelecek zaman kapsamında "present" mastarlar kullanılır. Geçmişe dönük bildirimlerde "perfect" mastarlar kullanılır. Ne kolay, değil mi?!!

Ama... Bu değerlendirmeler, içinde yaşadığımız an açısından değil, tümcede sözü edilen birden çok eylemin birbirlerine olan göreli zaman ilişkisinden şekillenecektir.

Örneğin, "Dede Korkut was known to be a wise sage," tümcesi (bize göre "past" zamandadır, ama) bir present mastar ile kurulmuştur: Bilge bir kişi olduğunun bilinmesi, tümcede sözü edilen zaman dilimi ile eşzamanlıdır. Çevirisi: Dede Korkut'un bilge bir kişi olduğu biliniyordu... Dikkat ederseniz present mastar, "bilgelik" ve "bunun bilinmesi" dönemleri birbirine göre eşzamanlı oldukları için seçilmiş; bizim tarihe/geçmişe bakıyor olmamız dikkate alınmamıştır.

Eğer tümceyi, "Dede Korkut was known to have been a wise sage," şeklinde, yani bir perfect mastar ile kursaydık, "Biliniyordu ki Dede Korkut eskiden / bir zamanlar bilge bir kişi idi / imiş idi" demiş olurduk. Çünkü, bilgelik dönemini, tümcede sözü edilen "bunun bilinmesi" döneminin öncesine, geçmişine atmış olacaktık.

Bu da öykünün gelişine göre, "Bu yüzden ona akıl danışmaya karar verdiler," kavramı kadar, "Ama artık bunamıştı," kavramının da öncülü olabilir.

________________________________________________________________________

ÖNEMLİ RİCA: Yukardaki önermeleri kafa karıştırıcı bulduysanız da, lütfen okumağa devam ediniz. Kısa kısa sürede kristal gibi berraklaşacak. Ama, İngilizce'nin zamana bu ikicil bakış açısını, yani present/perfect ikilisini çözmeden bir yere varamazsınız. Bunu da hiç unutmayın...

TEMEL ÖRNEKLER

Aşağıda açıklamalarıyla birlikte verdiğim altı grup temel başvuru tümcesini lütfen birbirleri ile karşılaştırarak, irdeleyiniz:

A He is known to be a thief. He is known to break the rules. = Kendisinin bir hırsız olduğu, kuralları hep çiğnediği biliniyor/bilinir.

B He is known to have been a thief. He is known to have broken the rules. = Eskiden bir hırsız olduğu, kuralları çiğnemiş olduğu şimdi/halen biliniyor/bilinir. (Artık hırsızlık etmiyor olabilir. Biz geçmişten söz ediyoruz.)

C He was known to be a thief. He was known to break the rules. = O zamanlar hırsızın biri olduğu ve kuralları çiğnemekte olduğu yine o zamanlar bilinirdi/biliniyordu.

D He was known to have been a thief. He was known to have broken the rules. = O dönemde artık biliniyordu ki eskiden hırsızın biriydi, kuralları çiğnemişti. Dikkat ederseniz, olaylar bize göre geçmişte kaldığı için değil (nitekim yukardaki "c" şıkkında da öyle yapmadık), sözü edilen zamana göre geçmişte kalmış olduğu için perfect mastar kullandık.

E A day will come when he will be known to be a thief. He will be known to break the rules. = Bu adamın hırsızın biri olduğu ve kuralları çiğnediği belki bugün için bilinmiyor, ama gün gelecek bilinecektir. (Konuya, gelecekteki o nokta açısından bakıyoruz.)

F A day will come when he will be known to have been a thief in the past. He will be known to have broken all the rules just as he does today... = Gün gelecek eskiden hırsızın biri olduğu öğrenilecek,

bilinecektir. (Konuya, gelecekteki o nokta açısından, ama o noktanın geçmişine dönük olarak bakıyoruz.) SONUÇ: Dikkat ederseniz yukardaki örneklerin hiçbirisinde present / perfect mastar tercihi içinde

bulunduğumuz an açısından yapılmadı. Tümcedeki zaman dilimlerinin birbirlerine göreli ilişkilerine göre şekillendiler. (Bu ilişki yalnızca ilk iki örnekte bizim şu andaki bakış açımız ile çakıştı.)

AÇIKLAMASI

"a, c, e" örneklerinde present mastarlar kullandık. Çünkü hırsızlık olayları ile bunların herkes tarafından biliniyor olması eşzamanlı, yani birbirlerine göre "present" zamandadır...

________________________________________________________________________

"b, d, f" örneklerinde ise prefect mastarlar kullandık. Çünkü hırsızlık olayları, bunların öğrenilip konuşulduğu döneme göre geçmiş zamandadır...

Demek ki olaylara, kendi zamana bakış açımızdan değil, tümcedeki zamanın geçmişi, eşzamanlısı, geleceği açısından bakıyoruz.

Bu konu üzerinde bu derece önemle durmamım nedeni, daha önce de söylediğim gibi, gerund'lar, participle'lar, yardımcı fiiller, subjunctive'ler gibi İngilizce gramerin her alanında karşımıza çıkacak çok temel bir bakış açısı teşkil etmesidir. İngilizce'nin zamana olan "present ve perfect" şeklindeki bu ikili bakış açısını ne derece önemle vurgulasak azdır.

Çok somut bir ifadeyle, "I, too, would like to go..." ile

"I, too, would like to have gone..."

arasındaki farkı görüp değerlendirmedikçe, İngilizce'de daha alacağınız çok yol var demektir! Eh! Dost acı söylermiş!!

MASTARLARIN KULLANILDIKLARI YERLER

01 İngilizce'de fiillerin büyük bir bölümü "We want to learn English" kalıbında kullanılabilen, yani kendisinden sonra mastar gerektiren fiillerdir. Bunlar, gökteki yıldızlar kadar kalabalık olduklarından listelemeye gitmeyeceğim; örneklerle yetineceğim:

Here is a sad little love story I have composed for you using a lot of common verbs in the infinitive: We had arranged to meet at eight... I had told her that I would try not to be late, but she shouldn't expect to see me arriving before eight, either... I managed to get there just as the clock struck the hour...

However, she herself failed to appear, because she had forgotten to set her alarm clock... I meant to teach her a lesson... I was not intending to stay there for long and I wasn't prepared to wait for any length of

________________________________________________________________________