• Sonuç bulunamadı

2. İBADETLERDE İMAM ŞAFİİ’NİN TEFERRÜD ETTİĞİ MESELELER

2.2. Namaz

2.2.3. Namazın Farzları

2.2.3.1.1. Niyetin Şartları

Cumhur: Namazın kıyam, kıraat, rükû ve secde gibi bölümlerini kalpte hazır bulundurmanın namazın sıhhat şartı olmadığı hususunda ittifak etmişlerdir.236

230

Malikiler: Kıble tarafına doğru namaz kılmadığı açığa çıkan kişinin eğer gözleri görüyorsa ve namaz vakti de henüz çıkmamış ise namazı iade etmesi mendub olur. Malikiler, bu hükümde Hanefilerle Hanbelîlere muhalefet etmişlerdir. Ceziri, I, s.272.

231

Şirbini, I, s.227; Şafii, el-Ümm, II, s.211,216; Nevevi, el-Mecmu’ şerhi’l-Mühezzeb li’ş- Şirazi, III, s.206; Şirazi, I, s.129,132; Nevevi, Ravzatü’t-Talibin, I, s.219-220; Ceziri, I, s.272.

232

İbn Kudame, II, s.475,476; Ceziri, I, s.277. 233

Ceziri, I, s.277. 234

İbn Humam, I, s.479; Ceziri, I, s.277. 235

Şafii, el-Ümm, II, s.223,224; Şirbini, I, s.224; Nevevi, el-Mecmu’ şerhi’l-Mühezzeb li’ş- Şirazi, III, s.196; Nevevi, Ravzatü’t-Talibin, I, s.214-219; Ceziri, I, s.277.

236

Şafiîler: “Kişinin niyet esnasında namazın tüm rükünlerini kalpte hazır bulundurması gerekir.”237

Bunu ileri sürmekle Şafiîler diğer mezheplere muhalefette bulunmuşlardır.

2.2.3.1.2. Niyetin Vakti

Cumhur: Namaz niyetinin iftitah tekbirinden az önce yapılması halinde de sahih olacağını ittifakla kabul etmişlerdir.238

Şafiîler: Tekbir namazın ilk rüknü olduğundan, niyetin tekbire bitişik olması farzdır. Dolayısıyla kişinin tekbir getirirken niyet etmesi ve tekbir bitinceye kadar niyeti aklında tutması gerekir. Bu, tıpkı şahitlerin nikâh akdi bitinceye kadar akit meclisinde hazır olmalarına benzer. Yani tekbir tamamlanmadan önce kişinin niyeti ortadan kalksa namaz sahih olmaz; çünkü namazın başlaması için niyetin; namazın tamamlanması için de tekbirin tamamlanması gerekir, demişlerdir.239

2.2.3.2. İftitah Tekbirinin Şartları

Mezhep imamları, iftitah tekbirinin (Allahü Ekber) telaffuzunda bazı şartlar ileri sürmüşlerdir.240

2.2.3.2.1. Lafza-i Celâl’deki Hatalar

Hanefi ve Malikilere göre; Lafza-i Celâl’in sonundaki “h”yı uzatarak bir “vav” harfinin meydana gelmesi hâlinde alınan tekbir, sahih olur, demişlerdir.241

Şafiî ve Hanbelîler ise buna muhalefet etmişlerdir. Hanbelîler: Bu şekilde telâffuz ederek tekbir alan kişinin, her halükârda mutlak olarak tekbirinin batıl olacağını;242 Şafiîler: Bu şekilde telâffuz ederek tekbir alan kişi havas ise tekbiri batıl, eğer avam tabakasındansa bu, onun için affedilecek bir hata olduğunu belirterek bu tekbirin batıl olmayacağını ifade etmişlerdir.243

237

Nevevi, el-Mecmu’ Şerhi’l-Mühezzeb li’ş- Şirazi, III, s.252; Şirazi, I, s.134,135; Şirbini, I, s.235; Nevevi, Ravzatü’t-Talibin, I, s.224; Ceziri, I, s.277.

238

İbn Âbidin, II, s.93; İbn Kudame, II, s.136; Buhuti, I, s.367,370; İbn Cüzey el-Kelbi, s.140,141. 239

Nevevi, el-Mecmu’ şerhi’l-Mühezzeb li’ş- Şirazi, III, s.242, Şirbini, I, s.235; Ceziri, I, s.292. 240

İbn Âbidin, II, s.128,129; Nevevi, el-Mecmu’ Şerhi’l-Mühezzeb li’ş- Şirazi, III, s.252; Şirazi, I, s.135,136; Şirbini, I, s.229; İbn Kudame, II, s.126; İbn Cüzey el-Kelbi, s.141,142.

241

Ceziri, I, s.304. 242

İbn Kudame, II, s.128,129; İbn Rüşd, I, s.119. 243

2.2.3.2.2. Dilsiz Kişinin Tekbiri

Dilsiz kişinin tekbiri konusunda mezhepler ihtilaf etmişlerdir.

Malikiler: Dilsiz kişinin tekbir alma zorunluluğu yoktur. Sadece niyet etmesi yeterli olur.244 Hanefi ve Hanbelî mezheplerine göre, dilsiz olan kişi dilini oynatma yükümlülüğünden muaf tutulmuştur.245

Şafiîlere gelince onlar: Dilsiz kişi tekbir alırken mümkün mertebe dilini ve dudaklarını hareket ettirmelidir, demişlerdir. Şafiîlerden İbnü’r Rif’a şöyle demiştir: “Kişi bunu da yapamazsa, tıpkı hastanın durumunda olduğu gibi tekbiri kalbinde geçirmeye niyet eder.” 246

Şafiîler bu görüşleri ile üç mezhebe muhalefet etmişlerdir.

2.2.3.3. Fatiha’nın Okunması

Hanefiler: İmama uyan kişinin, ister imamın seslice kıraatte bulunduğu bir namaz olsun, ister sessizce kıraatte bulunduğu bir namaz olsun imamın peşi sıra Fatiha’yı okuması tahrimen mekruhtur, demişlerdir.247

Malikiler: Sessizce kıraatte bulunulan namazlarda imamın peşi sıra kıraatte bulunmanın mendub; seslice kıraatte bulunulan namazlarda ise, imamın peşi sıra Fatiha’yı okumanın mekruh olduğunu ileri sürmüşlerdir.248

Hanbelîler: Sessizce kıraatte bulunulan namazlarda imamın peşi sıra cemaatin de Fatiha okuması müstehab olur, demişlerdir. Yine seslice kıraatte bulunulan namazlarda, imamın ayet aralarında sükût etmesi esnasında cemaatin Fatiha okuması müstehab olacağını ifade etmişlerdir.249

Şafiîler: Gerek ezberden, gerek mushafa bakarak, başkasının telkini vb. şekillerde olsun namazın her rekâtında kıyamda iken –veya onun yerine geçen fiili yaparken- fatihayı okumanın farz-ı ayn olduğunu söylemişlerdir. Kişi tek başına kılsın, cemaatle kılsın, namaz gizli okunan bir namaz olsun, farz olsun nafile olsun hüküm aynıdır. Diğer bir deyişle Şafiîler diğer mezheplerden farklı olarak; imama uyan kişinin, fatihayı imamın ardı sıra okuması farz-ı ayndır, hükmünü dile getirmişlerdir.250

244

Ceziri, I, s.305. 245

İbn Kudame, II, s.130; Ceziri, I, s.305. 246

Şirbini, I, s.234; Şirazi, I, s.72; Ceziri, I, s.304,305. 247

Kasani, I, s.516,526. 248

İbn Rüşd, I, s.98. 249

İbn Kudame, II, s.162; Ceziri, I, s.310. 250

Şirbini, I, s.240,241; el-Gazzali, Ebu Hamid Muhammed b. Muhammed, Ebu Hamid (505/1111), el-

2.2.3.4. Secde

2.2.3.4.1. Alın ile Secde Yeri Arasına Elbisenin Girmesi

Cumhur: “Kişinin giyinik olduğu veya kendisinin üzerinde bulunup da hareketine bağlı olarak hareket eden şeyin üzerine alnını koymasının bir zararı olmaz. Yalnız bu, mekruh bir davranış olur.”251

Şafiîler buna muhalefet etmişler ve bu meseleye ilişkin olarak şunu ifade etmişlerdir: “Secdede alnı, sözü edilen şeyin üzerine koymak şarttır. Aksi takdirde kılınan namaz batıl olur. Yalnız bu şey çok uzun olur da, namaz kılan kişinin hareket etmesiyle birlikte hareket etmezse namaz batıl olmaz. Eldeki mendil de ayrı bir nesne olduğundan ötürü üzerine secde edilmesi halinde bunun namaza bir zararı olmaz.”252

2.2.3.4.2. Sarığın Kıvrımı Üzerine Secde Etmek

Cumhur: Bir kişi, üzerinde büyük bir şal bulunan sarığı başına koyar da bu, alnının bir kısmını kapatırsa ve sonra da bunun üzerine secde ederse kıldığı namaz sahih olur. Sarığın kıvrımı üzerine secde etmenin bir zararı olmaz, demişlerdir.253

Şafiîler: Sarık veya sarığa benzer sargılar, alnın tümünü kapladıkları takdirde bunların üzerine secde etmenin namaza zararı dokunur. Açık alın üzerine secde etmeyen kişi, eğer bunu kasıtlı olarak yapıyorsa namazı batıl olur. Ama bir özürden ötürü, mesela alnında yara olup da üzerindeki sargıyı çözmenin fazla meşakkat getireceğinden korkarsa, sargı üzerine secde etmesi sahih olur, demişlerdir.254

2.2.4. Namazın Sünnetleri