• Sonuç bulunamadı

5. UKÛBAT’TA (CEZA HUKUKU) İMAM ŞAFFİİ’NİN TEFERRÜT

5.1. Şer’i Cezalar

5.1.1. Hadler

5.1.1.4. Yol Kesenlerin Hükmü

5.1.1.4.1. Yol Kesmede Suç Ortaklarının Hükmü

Cumhura göre, bir kaç tane yol kesici bir araya gelir, bazıları bizzat adam öldürür ve mal gasbeder, diğer bazılarıysa onlara destekçilik yaparlarsa; destekçilik yapanlar da yol kesicilerin hükmüne tabi olurlar. Çünkü cezanın uygulanması için yeterli olan yol kesicilik olayı vukûbulmuştur. Bu destekçilerin bir kısmı öldürme fiiline direkt olarak iştirak etmiş olmasalar da hüküm aynıdır. Hepsine de had uygulanır. Cezası had olan yol kesme suçu onların birbirlerine yardımcı olmalarıyla tahakkuk etmiştir. Haddin uygulanması için şart olan adam öldürme fiilinin işlenmesi bu fiille meydana gelmiştir. Öldürme fiili değnek, taş veya kılıçla işlenmiş olsa da aynı hüküm uygulanır. Çünkü gelip geçenleri engellemekle yol kesme suçu işlenmiş olmaktadır.856

Cumhur delil olarak, “rivayet olunduğuna göre Küfe valisi Velid bin Ukbe zamanında Küfe’li gençlerden bir kaçı, Küfe’li bir adamın evinin duvarını delerek içeri girmiş ve adamı öldürmüşlerdi. Adamın bir komşusu da olayı uzaktan görmüştü. Güvenlik kuvvetlerinden yardım istemiş ve görevliler gelerek onları yakalamışlardı. Mahkeme neticesinde suçları sabit görülmüş, hepsi de öldürülmüşlerdi”857

rivayetini göstermişlerdir.

Şafiîler, bir kimse yolkesenlere -sayıları çok olsa da- sadece yardımcı olur, mesela bir kimsenin nisap miktarı malını almaz ve kimseyi öldürmezse, diğer suçlarda olduğu gibi imam onu hapis, sürgün veya diğer ta’zir cezalarıyla cezalandırılır. Bir haberde de vârid olduğu gibi “Bir kavmin cemaatini arttıran kimse, onlardandır.” İmam, anılan ceza çeşitlerinden biriyle onu ta’zir eder. Denildi ki: Bu durumda suçlunun, ceza

853

Büceyrimi, V, s.67. 854

Neseî, Sarik, 12 (4958), VIII, s.85. 855 Büceyrimi, V, s.67. 856 Ceziri, VIII, s.3462,3463. 857 Ceziri, VIII, s.3463.

olarak mutlaka sürgün edilmesi gerekir. Çünkü ayette858

bunun cezasının sürgün olduğu bildirilmiştir, demişlerdir.859

5.1.1.4.2. Yolkesenden Başka Suçlarda Birden Fazla Cezanın Üst Üste Gelmesi

Bazen cürümler de birden çok olabilir ve her bir cürüm özel olarak ayrı bir cezayı gerektirebilir. Bu durumda da işlenen cürümlerin hepsinin cezası had olabilir ya da birbirinden farklı olarak bazılarınınki had diğer bazılarınınki de kısas olabilir. Cumhur ile Şafiîler bu konuda farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Biz bu konuyu üç alt başlıkta irdeleyeceğiz.

5.1.1.4.2.1. İşlenen Cürümün Birden Fazla Cezayı Gerektirmesi Durumu

Bir kimse, muhsan değil iken zina etse ve işlemiş olduğu cürüm hâkime intikal etse ve kendisine had uygulanmadan önce ve muhsan niteliğini kazandıktan sonra bir kez daha zina etse bu durumda hüküm ne olacaktır? Bu kimseye, iki zina haddi mi uygulancak yoksa hafif olan zina haddi güçlü olanın içine girer, onunla içice olur ve recm cezasıyla yetinilir mi? Mezhepler bu konuda farklı görüşler ileri sürmüşlerdir.

Cumhur, sadece recmle yetinilebileceğini ifade etmiştir. Cunhur görüşünü desteklemek için, Abdullah b. Mesud’un içinde ölüm cezası olan iki haddin bir arada bulunduğu durumlarda sadece öldürme cezasıyla yetinileceğini söylediği rivayet olunmuştur. Sonra hadler genel olarak caydırıcı olmak için getirilmişlerdir. Ölüm cezası bir başka cezayı daha uygulamaya gerek kılmayacak şekilde bu caydırıcılığı sağlamaya yeterlidir. Sonra bu meselede mağdur olan tektir. O da ya toplumdur ya da şeriattır. Mademki mağdur olan birdir o halde ceza da bir olmalıdır ve o iki cezadan en ağırı uygulanmalıdır. Zira daha hafif olan ceza ağır olan cezanın içinde örtülü olarak mevcuttur. Buna karşılık daha ağır olan ceza daha hafif olan cezanın içine girmez, demiştir.860

Şafiîler ise, böyle bir kimse muhsan olmadığı için sopa cezasına çarptırılır, sonra da muhsan iken zina işlediği için recmedilir. Zira bu kimse iki kez zina ettiği için iki

858

“Allah’a ve Resûlüne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası;

ancak öldürülmeleri yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi yahut o yerden sürülmeleridir. Bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır.” Mâide sûresi, 5/33.

859

Ceziri, VIII, s.3463. 860

had gerekmiştir. Bu hadlerden birisini düşürücü herhangi bir unsur da bulunmamaktadır. Bir başka ifadeyle her iki haddin de gerekli olan sebepleri mevcuttur. Sebepleri bulunurken bunları düşürücü bir unsur bulunmamaktadır. Dolayısıyla her iki haddi uygulamak vacip olmuştur. Bunlardan daha ağırı ile yetinmek yüce Allah’ın koymuş olduğu hadlerden birisini ihmal etmek uygulamamak demektir. Bu da caiz değildir, demişlerdir.861

5.1.1.4.2.2. İşlenen Suçun Aynı Olmaması

Bir kimse, hem hırsızlık yapmış hem de muhsan olduğu halde zina etmiş ve içki içmiştir. Aynı zamanda bu üç suçun üçü de sabit olduğunda bu kişiye verilecek ceza hususunda Cumhur ile Şafiîler ihtilaf etmişlerdir.

Cumhur, bazı fıkıh bilginleri burada verilen örnekte ölüm cezasının dışındaki hadlerin düşeceği kanaatindedir. Onlara göre, ölüm cezasından daha hafif olan cezalar bu durumda sabit olmazlar. “El-Muğni” yazarı İbn Kudame bu görüşün İbn Mesud’a Ata’ya, Şabi’ye, Nehaî’ye, Evzai’ye, Hammad’a, Malik’e ve Ebu Hanife’ye ait oldu- ğunu söyler.862

Şafiîler, işlenen üç cürmün üçünün de cezasının yerine getirilmesi kanaatindedir. Onlara göre, ölüm cezası dışında uygulanması vacip olan ceza, tıpkı kısasen bir elin kesilmesi gibi ölüm cezası gerektiği zaman da uygulanması vacip olan cezadır.863

5.1.1.4.2.3. Allah ve Kul Hakkının Bir de İçinde Öldürme Cezasının da Bulunduğu Suçlar

Üzerinde hem Allah hem de kul hakkının bir arada bulunduğu suçlar, zina sonucu recm cezasıyla içki içmenin sonucu sopa cezasının bir arada bulunması ya da dinden dönme dolayısıyla veya kısas nedeniyle ölüm cezasıyla, iffete iftira cezasının bir arada bulunması gibi.

Cumhur, bu gibi meselelerin hükmü hakkında, Allah hakkı olan hadler ölüm cezası içerisine girerler. Bir başka ifadeyle ölüm cezası yerine getirildiği zaman sırf Allah hakkı olan hadler uygulanmış olur. Uygulanan ölüm cezası ister had ister kısas olsun fark etmez, demişlerdir. Mesela, bir kimse içki içmiş ve dinden dönmüş olsa dinden döndüğü için uygulanacak olan ölüm cezası içki içme haddini giderir. Yine bir 861 İbn Kudame, XII, s.487,492. 862 İbn Kudame, XII, s.487,492. 863 İbn Kudame, XII, s.487,492.

kimse muhsan iken zina edip hırsızlık yapsa kendisine hırsızlık haddinin uygulanması gerekmez. Yukarıda da işaret ettiğimiz gibi bu görüşe İmam Şafiî katılmaz.864

Şafiîler: Böyle bir araya gelen cezalarda daha hafifi kul hakkı ise, bunun yerine getirilmesi gerekir. Mesela bir kimse bir başkasının gözünü çıkarmış ve muhsan olduğu halde zina etmişse burada zinadan dolayı ölüm cezasının içine kısas girmez. Dolayısıyla önce kısas cezası uygulanır sonra ölüm cezası yerine getirilir, demişlerdir.865