• Sonuç bulunamadı

- İhraç yasağının bulunmaması

Bu durumlarda belirli bir piyasada rekabetin ortadan kaldırılması tehlikesi yoktur, dolayısıyla uygulamada muafiyet hakkı kazanmak yukarıda sayılan koşulları içeren sağlıklı bir rekabet ortamının varlığını kanıtlamak yeterlidir47.

İKİNCİ BÖLÜM

DİKEY ANLAŞMALAR HAKKINDA 2790/1999 SAYILI VE

22 ARALIK 1999 TARİHLİ KOMİSYON TÜZÜĞÜ

I- AVRUPA BİRLİĞİ’NDE DİKEY ANLAŞMALARA UYGULANAN ESKİ SİSTEM

A. Genel Olarak

Maastricht sonrasında Avrupa Birliği Antlaşması adını almış olan Roma Antlaşması ile Avrupa Topluluğu’nun temel esaslarını belirlemiştir.

AT’nin kurucu antlaşması olan ve ulusal düzeyde Anayasaya benzetebileceğimiz Roma Antlaşması, 3(1/g) maddesi ile iç pazarda bozulmayacak bir rekabet sisteminin sağlanmasını öngörmektedir. Piyasa ekonomisinin kurulabilmesinin temel koşulu olan rekabet sisteminin kurulması amacı Antlaşmada temel amaçlardan birisi olarak belirlenmiştir. Bu amacın gerçekleştirilebilmesi için de Antlaşmanın 81-86. maddeleri ile gerekli olan esaslar belirtilmiştir.

Antlaşmanın ilgili maddelerinde:

• 81(1) inci madde ile amacı veya etkisi rekabeti engelleme, sınırlama veya bozma olan ve üye ülkeler arası ticareti etkilemesi mümkün olan işletmeler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve işletme birlikleri kararları yasaklanmaktadır.

• 81(2) inci madde de ise, 81(1) inci maddede belirtilen yasaklanmış olan anlaşma ve kararların geçersiz olduğu belirtilmektedir.

• 81(3) üncü madde, grup muafiyetine ilişkin temel esasın ortaya konulduğu hükümleri içeren maddedir. Maddede:

“Bununla birlikte, üretimde, malların dağıtımında, ekonomik ve teknik gelişmenin arttırılmasıyla iyileştirme sağlayan ve buradan ortaya çıkan yararlardan tüketicinin uygun bir pay aldığı,

• İşletmeler arası anlaşma veya anlaşma gruplarına,

• İşletme birlikleri karar veya karar gruplarına,

• Uyumlu davranış veya uyumlu davranış gruplarına,

(a) İşletmelere yukarıdaki amaçlara ulaşmak için kaçınılmaz olmayan sınırlamalar yüklenmemesi,

(b) Bu gibi işletmelere, ilgili ürünlerin önemli bir bölümü bakımından rekabeti ortadan kaldırma fırsatı sağlamaması koşuluyla, 1. paragrafın uygulanmayacağı ilan edilebilir” hükmü getirilmektedir. Madde hükmü bize muafiyet tanınmasının hukukî gerekçelerini ve koşullarını ortaya koymaktadır.

• 83 üncü madde ile, 81 ve 82 inci madde ile belirlenmiş olan esasları uygulamak üzere Konsey ve Komisyona tanınan yetkiler açıklanmaktadır.

• 84 üncü maddede AT tarafından gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar üye ülkelerin 81 ve 82 inci madde gereğince karar alabileceği belirtilmektedir.

• 85 inci madde ile Komisyona rekabete aykırı uygulamaları ele alabilmek, ihlale son verebilmek için gerekli önlemleri almak, bunlara ilişkin kararlar vermek yetkisi tanınmaktadır.

Roma Antlaşması, belirlediği amaçları gerçekleştirebilmek doğrultusunda rekabete ilişkin genel esas ve ilkeleri ortaya koymakta, bunları gerçekleştirecek olan kurumları belirleyerek onları yetkilendirmektedir. Grup muafiyeti konusunda yetkilendirilen kurumlar olan Konsey ve Komisyon bu ilke, esas ve usuller çerçevesinde tüzükler çıkararak uygulama kriterlerini belirlemektedirler.

Yukarıda belirtilen temel kurallar esas alınarak, Komisyon tarafından dağıtım sözleşmelerine ilişkin dört grup muafiyeti tüzüğü yürürlüğe konulmuştur. Yürürlüğe konulan mevzuat çerçevesinde, grup muafiyeti hakkından ilk olarak tek elden dağıtım ve tek elden satın alma anlaşmaları yararlanmış, daha sonra motorlu taşıtların dağıtımına, satış ve satış sonrası hizmetlerine ilişkin özel kurallar ile franchise anlaşmalarına dair kurallara ilişkin ayrı ayrı tüzükler çıkartılmıştır.

Tek elden dağıtım anlaşmalarına ilişkin grup muafiyet tüzüğü, 22 Haziran 1983 tarih ve 1983/83 sayılı “ Tek elden Dağıtım Anlaşmalarına, Antlaşmanın 85(3) üncü Maddesinin Uygulanması Hakkında Komisyon Tüzüğü” dür49. Bu tüzük,

49 Commission Regulation (EEC) No: 1983/83 of 22 June 1983 on the Application of Article 85(3) of

19/65/AET Sayılı Konsey Tüzüğü’nün50 Komisyon’a verdiği , Kurucu Antlaşma’nın 81(3) üncü maddesinin, 81(1) inci maddesi kapsamına giren karşılıklı olmayan tel elden dağıtım anlaşmalarına ve benzeri uyumlu eylemlere uygulanmasına ilişkin bir tüzük çıkarma yetkisine dayalı olarak çıkartılmıştır. İlgili tüzük, tek elden dağıtım anlaşmalarının grup muafiyetinden yararlanması için gerekli koşulları ilk maddesinde hüküm altına almıştı. Buna göre, bir tek elden dağıtım anlaşmasının bu tüzükle getirilen muafiyet uygulamasından yararlanabilmesi için; bu anlaşmanın yalnızca iki işletme arasında yapılmış olması, anlaşma konusunun belirli malların yeniden satımına ilişkin olması, yeniden satıcının anlaşma konusu malları tek elden satışa sunacağı coğrafi bölgenin anlaşmada tanımlanmış olması ve son olarak anlaşmaya taraf olan sağlayıcının, belirlenen coğrafi bölgede anlaşma konusu malların arzını sadece tek elden dağıtıcı veya yeniden satıcıya yönelik olarak yapacağını belirtmiş olması gerekmekteydi. Bu koşulları taşımayan bir tek elden dağıtım anlaşması, grup muafiyetinden yararlanamayacak sadece şartların varlığı halinde bireysel muafiyete başvurabilecekti. İlgili tüzüğe baktığımızda, Tüzüğün kapsamına sadece yeniden satış amaçlı malların konu olduğunu görmekteyiz. Buna göre, hizmetleri konu alan anlaşmaların bu tüzükle getirilen muafiyet uygulamasından yararlanamazlar51. Ayrıca anlaşma konusu mallardan ise sadece yeniden satım amaçlı malların tüzük kapsamında yer aldığını, buna karşın yeniden satım amaçlı olmayan ara malların konu olduğu anlaşmaların tüzük kapsamında değerlendirilmediğini görmekteyiz.

50 Council Regulation 19/65/EEC of 2 March of the Council on Application of Article 85(3) of the Treaty to Certain Categories of Agreements and Concerted Practices, JO (1965) 533, OJ Sp. Ed.

(1965-1966) 35, md.1.

51 RAI/Unitel (EC Commission Desicion 78/516), OJ (1978) L 157/39.

Yine karşımıza çıkan bir başka tüzük ise, Tek Elden Satın Alma Anlaşmalarına İlişkin 1984/83 sayılı Grup Muafiyet Tüzüğüdür52. İlgili tüzük ile getirilen düzenlemeye göre, yalnızca iki işletme arasında yapılmış, konusu belirli malların yeniden satımına ilişkin olan, ve yeniden satıcının anlaşma konusu mallara ilişkin ihtiyacının tamamını sözleşmeye taraf sağlayıcıdan karşılayacağını belirttiği anlaşmalar, grup muafiyetinden yararlanabilmekteydi.

Yukarıda bahse konu iki tüzük arasında anlaşma ile sağlanan alan koruması açısından önemli farklılıklar bulunmaktaydı. Tek Elden Dağıtım Grup Muafiyet Tüzüğünden farklı olarak, Tek Elden Satın Alma Grup Muafiyet Tüzüğünün temel özelliği, yeniden satıcıya belirli bir bölge yetkisi tanınmaması ve dolayısıyla sağlayıcı anlaşma yapabileceği münhasır alıcılar sayısına bir sınırlama getirilmemiş olmasıdır. Aynı zamanda, sağlayıcının, yeniden satıcının anlaşma konusu malları pazarlayacağı coğrafi alana sınırlama getirmesine de izin verilmemektedir.

Franchise Anlaşmalarına İlişkin Grup Muafiyet Tüzüğü53 ise hangi koşullarda franchise anlaşmalarının grup muafiyetinden yararlanacağını belirlemekte ve franchise anlaşmalarına eklenebilecek meşru rekabet kısıtlamalarını düzenlemekteydi.

Dikey Anlaşmalara ilişkin bir diğer muafiyet tüzüğü ise, Motorlu Taşıtlar Dağıtım Anlaşmalarına İlişkin 1475/95 Sayılı Grup Muafiyet Tüzüğüdür. Toplulukta otomotiv sektörünün hassas bir sektör olarak nitelendirilmesi, bu sektörün üretiminden tcaretine kadar özel düzenlemelere konu olmasına sebep olmuştur. Bu

52 Commission Regulation (EEC) No: 1984/83 of June 1983 on the Application of Article 85(3) of the Treaty to Categories of Exclusive Purchasing Agreements, OJ (1983) L 1973/5.

53 Commission Regulation (EEC) No:4087/88 of 30 November 1988 on the Application of Article

nedenle, Topluluk içinde yaşanan deneyimler ve tüketicilerin sağlayacakları faydalar göz önüne alınarak, uygun bir dağıtım sistemi geliştirilmesi amacıyla 1 Temmuz 1985 – 30 Haziran 1995 tarihleri arasında on yıl süre ile yürürlükte kalan “ Antlaşmanın 81(3) üncü maddesinin motorlu araç dağıtım ve servis hizmetlerine dair anlaşmaların belirli kategorilerine uygulanmasını düzenleyen 123/85 sayılı Komisyon Tüzüğü yürürlüğe girmiştir. Bu tüzüğün yürürlük süresinin Haziran 1995 tarihi itibariyle dolması üzerine 1475/95 sayılı Komisyon Tüzüğü çıkartılmıştır.