• Sonuç bulunamadı

Minai teknikli kase, Freer Gallery of Art

mutluluk, ebedi zafer gibi iyi dilekler sıralanmıştır39. Bu yazı kuşağının altında tabağın

tüm iç yüzeyini kaplayan; ancak Selçuklu dönemine ait incelediğimiz tabaklardaki kompozisyon şemasından oldukça farklı yapıda olan bir kompozisyon düzeni görülmektedir. Tabağa orta sıradaki ana figürlerin yerleştirilişine göre baktığımızda; en altta ve en üstte rumilerden oluşan birer bitkisel kompozisyon görülür. Bu kompozisyonun altında, üsttekiler düz, alttakiler ters yerleştirilmiş sağlı sollu birer tavus kuşu figürü40 vardır. Kuşlar, bitkisel süslemeye arkaları dönük dururken başlarını

geriye doğru çevirip birbirlerine bakmaktadırlar. Kuşların altında yine üsttekiler düz, alttakiler ters konumlandırılmış, dörder sfenks figürü41 bulunmaktadır. Üstteki

sfenksler arka arkaya dizilmiş sola doğru yürürken; alttakiler sağa doğru yürümektedir. Ortada ise tabağın iç yüzeyindeki kompozisyonun ana elemanlarını oluşturan figürlerden meydana gelen tek bir sıra yer almaktadır. Bu sırada solda dört, sağda dört olmak üzere iki grup halinde ve karşılıklı olarak konumlandırılmış insan figürleri bağdaş kurup oturmuşlardır. Soldaki figürlerden iki yandakiler ellerini dizlerine koymuşken, ortadakilerin sol elleri havadadır. Bir eğlence meclisine ait olabileceğini düşündüğümüz bu sahnede, sağ tarafta yer alan üç figürün müzik icra ettikleri göz önünde bulundurulursa, soldaki dört ve sağdaki bir figürün de müzik eşliğinde sohbet edip belki de şarkı söyledikleri düşünülebilir. Sağ tarafta konumlandırılmış dört figürden sağdaki üç tanesi çalgı çalmakta, soldaki ise karşısındaki figüre doğru sağ elini uzatmış, sanki sohbet eder gibi görülmektedir. Gönül Öney, buradaki figürleri tanımlarken; merkezdeki karşılıklı oturanların bir kadın ve bir erkek saraylı, sağdakilerin çalgıcı42, soldaki üç figürün de şarkıcı olduğunu yazmaktadır (Öney,

39 Kufi yazı kuşağının okunuşu için bkz.

https://archive.asia.si.edu/collections/edan/object.php?q=fsg_F1938.13, Erişim tarihi: 21.10.2018

40 Gönül Öney, tavus kuşu tasvirleriyle ilgili olarak, taht sahnelerinde ve saray çinilerinde görüldüğünü

söylediği tavus kuşunun, saraya cennetten bir köşe görünümü verdiğinden bahsetmektedir (Öney, 2004: 64).

41 Gönül Öney, sfenks figürlerinin tahta güç kattığına, sultanı, sarayı koruduğuna ve tılsımlı bir gücü

olduğuna inanıldığını belirterek bu tarz konulu tasvirlerde kullanıldıklarına işaret eder (Öney, 2004: 64). İncelediğimiz eserde de saraya ait bir eğlence meclisi konulu tasvir yer aldığına göre, buradaki sfenks figürlerinin eğlence meclisini korumaya yönelik yapılmış olabileceği söylenebilir.

42 Gönül Öney, buradaki çalgıcı figürlerin “Tambur, lir ve flüt” çaldığını yazmaktadır (Öney, 2008: 62).

Feyzan Göher Vural da Gönül Öney’in yazdığı bu çalgı adlarının, muhtemelen müze web sayfasından doğrudan Türkçe’ye çevrilmiş olabileceğini belirterek; bu çalgıların Selçuklu döneminde sıkça görülen def, çeng ve üflemeli bir çalgı olabileceğini söylemiş, ayrıca bu üç figürün saç, kıyafet ve duruşlarına bakarak kadın olabilecekleri yorumunu yapmıştır (Göher Vural, 2016b: 92).

2008: 62). Ancak çalgıcılar dışındaki figürlerin kıyafetleri, başlıkları, duruş pozisyonları ve el-yüz ifadeleri, onların saraylı olup olmadığına ve şarkı söyleyip söylemediklerine bizi doğrudan yönlendirmeye yeterli değildir. Çünkü soldaki üç figürden ikisi, elleri havada olduğu için şarkı söylüyor ve elleriyle de şarkıya ifade katıyor olabilirler; fakat en soldaki figürün tıpkı ortadakiler gibi ellerini dizlerine koyarak oturduğu göz önünde bulundurulursa onun şarkıcılardan ayrılıp, ortadaki iki figürle benzer görünümde olduğu görülmektedir. Bu nedenle konumuz gereği eğlence sahnelerini incelerken, özellikle dönemin tasvir anlayışında şarkı söyleyenleri, özel olarak belirginleştiren bir unsura rastlanmamış olması, bizi, şarkıcı tasvirleriyle ilgili kesin yargılara varmaktan kaçındırmaktadır. Bu nedenle sağdaki üç figürün çalgıcı olduğu kesin olup, geri kalan figürlerin eğlence meclisinde müzik eşliğinde sohbet mi ettikleri yoksa şarkı söyleyerek müziğe katkı mı sağladıkları konusunda kesin bir söz söylemek yanlış olacaktır.

Sağdaki müzisyen figürlerden ilki yan profilden görülmektedir. Üzerinde açık yeşil bir kıyafet, ayaklarında kırmızı ayakkabılar, başında da ortasında içi renklendirilmemiş taş ya da tüy olabilecek bir çıkıntısı olan mavi bir başlık vardır. Figür, sol eli çengin alt kolunu tutmakta, sağ eli de çengin tasvirde yer almayan tellerini çalmaktadır. Ellerin parmak ayrıntıları, yeterince iyi tasvir edilmemiştir. Başı, karşı tarafta oturan figürlere dönük olan çeng çalgıcısının yay gibi kaşları, oldukça çekik badem gözleri ve küçük bir ağzı vardır. Çeng, köşeli, açık arp tipindedir. Alt kasnağı kızıl-kahve tonlarında ince ve düzdür. Üst kol ise, yukarı tam doksan derece ile çıkmayıp, öne doğru hafif eğimlidir. Üst kol, en tepede öne doğru kavis yapmaktadır. Önde de ters “S” biçiminde bir kıvrıma sahiptir. Üst kol, açık pembe tonlarında tek renk ile boyalı olup aynı renk arka sıradaki figürün elinde duran defte de kullanılmıştır.

İkinci sıradaki def çalan figür, köşelerine birer dikdörtgen yerleştirilmiş, birbirini kesen baklava dilimlerinden oluşan mavi-zeytin yeşili tonlarında gölgeli bir kıyafet giymektedir. Gövdesi profilden, yüzü ise dörtte üç profilden görülen figürün başı hafifçe kendi sağına dönük, karşıdaki figürlere bakmaktadır. Siyah, uzun, düz saçları, önde beline kadar uzanmaktadır. Başına yine ortasında bir çıkıntısı olan

kahverengi bir başlık takmaktadır. Yay gibi kaşları, burun çizgisiyle birleşmiştir. Küçük bir ağzı ve üçgen bir çenesi vardır. Kulağında küpelerle tasvir edilen figürün genel görünüşü itibariyle kadın olabileceği söylenebilir. İki eliyle, sol omuz hizasında tuttuğu defi çalmakta olan figürün sağ elinin parmakları, defe vururken resmedilmiştir. Def, büyükçe tasvir edildiği için daire olarak da düşünülebilir. Kenarı kırmızı bir bordürle çevrili olan defin içi çeng ile aynı renkte, açık pembedir. Tam ortasına çintemani benzeri üç siyah benek çizilmiştir.

Üzerine düzgün olmayan sekizgenlerle süslü açık kahverengi bir kıyafet giymiş olan en sağdaki figür, bağdaş kurup oturmuş, üflemeli bir çalgı çalarken tasvir edilmiştir. Başında zeytin yeşili bir başlık olan figürün elleri, çalgısının üzerindedir. Sol kolunda bileğine kadar uzanan kıyafet kolu, sağ kolunda, kolunu yukarı doğru tuttuğu için dirseğine kadar açılmıştır. Dörtte üç profilden görülen figür, başını hafifçe öne eğerek, üflemeli çalgı çalmanın gerektirdiği bir ifadeyi bizlere sunmaktadır. Kısa küt saçlı figürün yay gibi kaşları, çekik gözleri ve küçük bir ağzı vardır. Ancak bu kadar ayrıntı ile figürün kadın ya da erkek olabileceğini söylemek güçtür. Çalgı, figür tarafından düz tutulmuş, ağzından karnına kadar uzanmaktadır. Oldukça uzun olan bu üflemeli, siyah çalgının düz tutuluş biçiminden ötürü ney olabileceğini söylemek zordur. Ancak pişe ya da flüt benzeri bir tür üflemeli çalgı olduğu söylenebilir.

Fotoğraf 60: Minai teknikli kase, Freer Gallery of Art, https://archive.asia.si.edu/collections/edan/object.php?q=fsg_F1938.13

Fotoğraf 61: Minai teknikli kase, Freer Gallery of Art, https://archive.asia.si.edu/collections/edan/object.php?q=fsg_F1938.13

Fotoğraf 62: Minai teknikli kase, Freer Gallery of Art, https://archive.asia.si.edu/collections/edan/object.php?q=fsg_F1938.13

Katalog 18:

Bulunduğu Yer: Freer Gallery of Art Envanter Numarası: F1925.4

Yapım Yeri: İran

Yapım Tarihi: 12.yy sonu-13.yy başı Kültür Dönemi: Büyük Selçuklu Ölçüleri: Y.: 8.1 cm, Ç.: 20.4 Müzedeki Yeri: Depoda Müzeye Geliş Tarihi: 1925

Müzeye Geliş Şekli: Satın alma (Parish-Watson Company’den) İnceleme tarihi: 06.12.2017

Halka kaideli, konik çukur gövdeli kap, içte ve dışta minai tekniği ile süslenmiştir. Dış yüzünde kabı kalın bir kuşak, çepeçevre dolaşmaktadır. Bu kuşakta içerisinde siyah zemin üzerine bitkisel desenler ve birer kuş figürü bulunan madalyonlar arasında yine bitkisel bir fon üzerine yerleştirilmiş birer Umay figürü görülmektedir. Kuşağın altında ise çift taraftan çıkan rumilerin birleşmesiyle oluşmuş iki farklı türde taç yapraklar sırayla dizilmiştir.

İç yüzeyde ise tabağın ağız çevresini, altta ve üstte rumiler çıkan kıvrım dallı bir bordür dolaşmaktadır. Bu bordürden sonra ince düz bir şerit ve ardından tabağın tamamını kaplayan ana kompozisyona geçilir.

Tabağın iç yüzeyi karşılıklı oturmuş iki figürle tamamen doldurulmuştur. Soldaki figür, ud çalarken, sağdaki figür onu dinlemektedir. Figürlerin arkasında görülen zemin, yine rumili kıvrım dallarla doldurulmuştur. Kompozisyona genel olarak açık yeşil, açık manganez moru, kırmızı, siyah ve altın yaldız renkler hakimdir.

Fotoğraf 63: Ud çalan bir kadın ve onu dinleyen bir