• Sonuç bulunamadı

Konu İle İlgili Yayınlar

Selçuklularda müzik, dans ve eğlencenin varlığına, tarih araştırmacıları ve müzikologlar tarafından yapılan çalışmaların bir kısmında kısaca değinilirken; bu konularla ilgili doğrudan çalışma yapan araştırmacılara az da olsa rastlanmaktadır. Ancak Sanat tarihçiler tarafından çoğunlukla Osmanlı sanatında (özellikle minyatürlerde) yer alan müzik ve eğlence konularına yönelik çalışmalar yapılmış olup, bu konuların Selçuklu sanat eserleri üzerinde yer alan tasvirleri hakkında yapılan yayınlar oldukça azdır. Elimizdeki yayınlar da belirli malzemeler üzerindeki sahneleri

ele alan ve bu malzemeleri de bölgelerle sınırlandırarak küçük çaplı olarak hazırlanan yayınlardan ibarettir ki; bunların bir kısmı da sanat tarihçiler değil müzikologlar tarafından yapılmıştır.

Henry George Farmer, “Musikgeschichte in Bildern. Band III: Musik des Mittelalters und der Renaissance/Lieferung 2” adlı kitabında (Farmer, 1966) İslami dönem sanat eserleri üzerinde yer alan müzikli tasvirleri konu almıştır. Ancak Sasani dönemi eserleriyle başlayıp 1500’lü yıllara kadar hem çok geniş bir tarihi çerçeve çizen hem de çok geniş coğrafyalara yayılan sanat eserlerini bir arada ele alarak, her dönemden birkaç örnek verebilmiştir. Selçuklu dönemine ait ise yalnızca birkaç parça eseri kitabında bulabilmekteyiz.

Bahaeddin Ögel, Türk Kültür Tarihine Giriş serisinin VIII ve IX. ciltlerinde (Ögel 1987; Ögel, 1991) Türklerde askeri müzik ve Türk halk müziği çalgıları konularına geniş çerçeveli olarak değinmiştir. İki kitapta da ilgili müzik türü ile alakalı çalgılar üzerinde tek tek durmuş, çalgıları görsellerle destekleyerek açıklamış, çalgılar arasındaki benzerlik ve farklılıkları açıklamıştır.

Çoğu kez taht sahneleriyle bir arada izlenilen eğlence tasvirlerinin, bir grup madeni şamdan üzerindeki örneklerini inceleyen Lütfiye Göktaş Kaya (Göktaş Kaya, 2005: 157-191), sahneleri, şamdanlardaki konumlarına göre bölümlere ayırarak tasnif etmiş, sahneler ile ilgili bilgiler verip taht sahnelerindeki ve bunlarla birlikte yer alan eğlence sahnelerindeki figürlerin verilişi, kıyafetleri gibi ayrıntılar üzerinden karşılaştırmalı bir değerlendirme yapmıştır.

Mustafa Hilmi Bulut, “Selçuklularda Türk Müzik Kültürü” adlı bildirisinde (Bulut, 2006: 295-304) Türk müzik kültürünü “Hunlar Öncesi Dönemde Türk Müzik Kültürü”, “Orta Asya Türk Devletleri Döneminde Türk Müzik Kültürü”, “Orta-Batı Asya Türk Devletleri Döneminde Türk Müzik Kültürü”, “Ön Asya (Avrasya) Türk Devletleri Döneminde Türk Müzik Kültürü”, “Avrasya Bağımsız Türk Cumhuriyetleri Döneminde Türk Müzik Kültürü” olmak üzere beş ana döneme ayırmıştır. Bu dönemlerden kısa birer paragraf halinde bahsederken Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu Dönemlerindeki Türk müzik kültürünü de kısaca anlatmıştır.

Ahmet Şahin Ak, “Türk Musikisi Tarihi” adlı kitabında (Ak, 2009) Türk müziğinin tarihsel süreçteki durumunu ayrıntılı olarak anlatmış; Türk müziğini İslam öncesi dönemden başlayarak 21. yüzyıla kadar dönemlere ayırmak suretiyle incelemiş ve her dönemin ünlü müzisyen ve bestecilerini tek tek ele almıştır. Ancak Selçuklu dönemi müziği ile ilgili sınırlı bilgiler vermiştir.

Selçuklu dönemindeki askeri müzik hakkında yapılan çalışmalardan biri Timur Vural ve Feyzan Göher Vural’ın birlikte yaptığı “Büyük Selçuklularda Nevbet Geleneği” isimli makaledir (Vural ve Göher Vural, 2012: 563-576). Bu araştırmada yazarlar, Nevbet geleneğinin Türk devletlerindeki yerine değinerek, bir Müslüman Türk devleti olan Büyük Selçuklular’ın nevbeti nasıl kullandığına yönelik bilgiler vermiş ve nevbethane/tablhanelerden bahsetmiştir. Nevbetin hangi durumlarda vurulup, hangi durumlarda sustuğu; Büyük Selçuklulardan sonra nevbetin gösterdiği değişimler gibi konular hakkında tarihi kaynaklardan yola çıkılarak çıkarımlar yapılmıştır.

Elimizdeki kaynaklara bakıldığında Selçuklu dönemindeki askeri ve dini müzik ile ilgili bilgiler, eğlence müziği ile ilgili bilgilere kıyasla daha fazladır. Dönemin doğrudan eğlence müziği hakkında yapılmış Seyfullah Kara’nın “Selçuklu Türkiyesi’nde Eğlence Türü Olarak Bezm ve Musiki” adlı makalesi (Kara, 2014: 169- 182) dışında bir çalışmaya rastlanmamıştır. Kara, bu makalesinde tarihi kaynaklardan faydalanarak dönemin eğlence anlayışına, eğlence müziğinde kullanılan müzik aletlerinden, bu müzikleri icra eden sanatçılara kadar oldukça ayrıntılı bir araştırma ortaya koymuştur.

Selçuklularda müzik kültürüyle ilgili yapılmış en kapsamlı çalışma, şüphesiz Recep Uslu tarafından yayınlanan “Selçuklu Topraklarında Müzik-Hoca Ahmed Yesevi’den Hz. Mevlana’ya” adlı kitaptır (Uslu, 2015). Bu kitapta Uslu, dönemin müzik türleri, çalgıları, ses sistemi, müzisyenleri gibi konular hakkında bilgi verirken; “İkonlarda Müzik” adlı bölümde çoğunluğu minyatür ve seramik olmak üzere bir kısım sanat eserleri üzerindeki müzik tasvirlerinden de bahsetmiştir. Yazar, kitabını 21 parçadan oluşan bir müzik CD’si ile desteklemiştir.

Feyzan Göher Vural, Büyük Selçuklu seramikleri üzerindeki çalgıları konu alan bir makale yazmıştır (Göher Vural, 2016a: 286-293). Bu makalesinde seramikler üzerinde yer alan tasvirlere bakarak, dönemin çalgı türlerine ve çeşitlerine dair örnekler vermiştir. Aynı yıl yine benzer bir şekilde müzikli sahnelerin en çok yer aldığı eserlerden biri olan Büyük Selçuklu seramiklerindeki kadın müzisyenler hakkında bir makale yazmış olan müzikolog Feyzan Göher Vural, çalışmasında çeşitli müzelerde sergilenen seramikler üzerinden dönemin müzik hayatında kadının rolü üzerine çıkarımlar yapmıştır. Ayrıca eserlerdeki tasvirlere bakarak kadınların kullandığı çalgılardan, kadınların kimi zaman çalan, kimi zaman dinleyen rolünde olduğundan, bazı kadınların saray müzisyeni olarak bu mesleği icra ediyor olduğundan bahsetmiştir (Göher Vural, 2016b: 81-104). Aynı yazar tarafından yayınlanan “Selçuklu Seramiklerinde Yer Alan Bir Çalgı Üzerine” isimli çalışmada (Göher Vural, 2017: 176-203), bir grup Selçuklu seramiğinde tespit edilen ve tarihi kaynaklarda tanımı ve adına rastlanamayan bir çalgı üzerine etraflıca bir araştırma yapılmış, çalgının yakın kültürlerdeki benzer örneklerle karşılaştırmaları yapılarak çalgının adı hakkında bir önermede bulunulmuştur. Buna ek olarak bahsedilen çalgının diğer benzer örneklerine bakılarak gösterdiği değişim ve kullanımına yönelik çıkarımlarda bulunulmuştur. Feyzan Göher Vural, “Selçuklu Seramiklerinde Müzik” isimli bir kitap (Göher Vural, 2018b) yayınlamış ve kitabında Türkiye ve yurt dışındaki çeşitli müzelerde gördüğü Selçuklu seramiklerinde yer alan müzikli tasvirleri konu almıştır. Müzikolog Göher Vural, kitabında “Selçuklu Seramikleri” başlıklı bir bölüm açmış ve bu bölümde seramik sanatından ve tekniklerinden bahsetmiştir. “Selçuklu Seramiklerinde Müzik” başlıklı ana bölümde ise eserleri, çalgılara göre ayırarak tanıtmıştır. Eser ve tasvir tanıtımında yalnızca çalgıları tanımlama ile yetinmiş, ayrıntıya inmemiştir. Ayrıca daha önce bahsi geçen “Selçuklu Seramiklerinde Yer Alan Bir Çalgı Üzerine” isimli makalesine (Göher Vural, 2017: 176-203), bu kitabında yeniden bir bölüm olarak yer vermiştir. Yine aynı yazar, “Çeng Çalgısının Selçuklu Seramiklerine Yansıması” isimli bir makale (Göher Vural, 2018a: 159-184) yayınlamıştır. Bu makalesinde çeng çalgısını tanıtıp, çalgının tarihteki yerine değinerek, diğer çalışmalarında ele aldığı Selçuklu seramikleri arasından üzerinde çeng çalgısı bulunan örnekleri incelemiştir.

Yukarıda bahsedilen yayınlar dışında müze katalogları, Selçuklu tarihi ya da müzik tarihi ile ilgili yayınlar, doğrudan dönem malzemelerinin konu alındığı çalışmalar ya da Selçuklu dönemi dışındaki Türk dönemi eserlerindeki müzikli sahnelerle ilgili yayınlar incelenmiştir. Ancak bunlar doğrudan konu ile ilgili kaynak kategorisine dahil olmadığından, burada ele alınmamışlardır.