• Sonuç bulunamadı

Yer, mekân ve co•rafya; insan•n belli bir yerde, zeminde ve mekânda eylemlerini gerçekle•tirmesinden dolay• incelenmesi gereken konular aras•nda yer al•r. Eylemlerinin gerçekle•me imkân• olan mekânsal boyut, insan•n yönelimlerini de etkiler. Bundan

dolay• mekân, t•pk• zaman gibi be•eri faaliyetleri anlamada temel bir kategori ve analiz birimi olarak öne ç•kar. Çünkü insan ve toplum, belli bir mekânda varl•k kazan•r, o mekânda olu•ur ve dönü•ür. Bu durum, insan ve toplumun bir yerle irtibat kurmas•n•, bir yere ba•lanmas•n• sa•lar. Ayn• zamanda mekân, insan•n konumu ve statüsüne dair ipuçlar• ta••r. Mekân do!rudan insan•n varl•k alan• ve toplumsal ya•amla irtibatl•d•r. Mekân üretimi, mekânsal organizasyonlar, mekânsal aidiyet ve mekânsal ayr••ma, bütünüyle insan• temsil etmekte, onu takip etmektedir (Alver, 2010:11).

Harvey’e (2003:34) göre mekan, hem co!rafi hem de sosyolojik bir olgudur. Ba•lang•çta insan•n, içinde eylemlerini gerçekle•tirdi!i uzay parças• olarak alg•lanan mekân; toplumsal olaylara sahne olmas•, hatta bu olaylara yön vermesi bak•m•ndan sosyolojik bir olgudur.

Geçmi•ten günümüze kendini hep mekânlarda var eden, hayat•n•n farkl• yönlerine, ihtiyaçlar•na, isteklerine kar••l•k olmas• bak•m•ndan yerle•me mekânlar•ndan, yerle•me tiplerinden geçen, köyler ve kentler kuran insan, sürekli hayat•n•n ak•••n• dengeleyecek ve kar••layacak mekânlar üretir (Alver, 2010:12). Kent, o mekânsal üretimlerin en karma••k unsurudur. Kentin insanda bir kültür olu•turmas• ile kent ve insan birbirini bütünler. Böylece insan bilinçle kente yönelir ve kent insan•n hayat•n• devam ettirdi!i ana mekânlardan biri haline gelir.

Kong ve Yeoh (2005)’un mekân-kimlik ili•kisi kuram•ndan yola ç•karak, kent ya•am•na giderek al••maya ba•layan insan•n, ya ya•ad•!• mekân•n kimli!ini benimsedi!ini ya da ya•ad•!• mekâna yeni anlamlar yükleyerek ona bir kimlik kazand•rd•!•n• söylemek mümkündür (Tablo 1).

Mekân•n, yerin ve bölgelerin küreselle•me, kapitalizm, fordizm süreçlerinde alm•• oldu!u yeni biçimler üzerinde duran Urry, söz konusu sürecin mekân alg•s•n• de!i•tirdi!ini, mekân•n kendisinde de bir dönü•ümün gerçekle•ti!ini vurgulamaktad•r (Urry, 1999:227).

Tablo 1

Kong ve Yeoh’un Mekân-Kimlik •li•kisi

1) Mekân•n bizzat kendi kimli•i 2) •nsan•n mekân• bir kimlik unsuru olarak görmesi

· Her mekân•n bir kimli•i vard•r · Bu kimlik onu di•erlerinden ay•ran

(ay•r•c•/özgün) bir özellik gösterir.

· !nsan mekân• bir kimlik olarak görür. Böylece mekânsal aidiyet belirir ve

insan kendini bu kimlikle tan•mlar. · Bu kimlik tarihsel ba•lar yan•nda

cemaatsel ba•lar• da ifade eder.

Kaynak: Kong ve Yeoh (2005:66)’dan

1.2.1. Mekânsal Ayr••ma

!nsan•n tarihsel süreçte hayat•n• devam ettirmek için olu•turdu•u mekânlar biçimsel, i•levsel ve yap•sal aç•dan farkl•l•klar gösterir. Yerle•me, ikamet etme, yurtlanma amac•yla olu•turulan mekânlar, dönem ve ko•ullar e•li•inde de•i•ir, de•i•ti•i gibi farkl• i•levler üstlenir. Köyden kente, kasabadan metropole çok farkl• yerle•me deneyimlerinden geçen insan, bu deneyimlerin her birine uygun bir hayat, kültür ve anlay•• tesis eder (Alver, 2010:35).

Bir kültür ve kimlik göstergesi olan mekân; farkl•la•an, dönü•en, ba•kala•an ve ayr••an dinamik bir yap•d•r. Toplumsal süreçlerce yeniden üretilen mekân, biçim ve içerik bak•m•ndan daima de•i•me halindedir. Hayat tarzlar•nda ve toplum de•erlerinde meydana gelen de•i•meler, mekânlar•n farkl•la•mas•n•, örne•in mekânsal ayr••may• besler. Hayat daima farkl• mekânlarda akar, farkl• mekânlar hayata yön verir. Bu ola•an ak••, mekânsal ayr••man•n da do•al ama yoruma aç•k bir süreç oldu•unu göstermektedir. Mekânsal ayr••ma, toplumsal yap•daki farkl•l•klar•n, ayr••malar•n, tabakala•man•n, s•n•fla•man•n bir göstergesi olarak öne ç•kmaktad•r. Mekânsal ayr••ma, ekonomik, sosyal, kültürel, dini, ideolojik vb. faktörlerle irtibatl•d•r. Her faktör ayr• ayr• veya iç içe mekânsal ayr••may• etkileyebilmekte, mekânsal ayr••man•n olu•umunda etkin bir •ekilde yer almaktad•r (Alver, 2010:42).

Toplumsal yap•n•n yads•namaz bir gerçe•i haline gelen mekânsal ayr••ma, farkl• mekânsal üretimler ve mekânsal organizasyonlar çerçevesinde somutla•maktad•r. Farkl•

bir hayat tarz•na, bak•• aç•s•na i•aret eden mekânsal organizasyonlar, yal•n bir •ekilde mekânsal ayr••maya yol açabilmektedir. Mekânsal ayr••ma farkl• bir ya•am •eklinin olu•umunda etkin bir rol üstlenmektedir. Mekânlara özgü de!er ve özellikler bu süreçte ortaya ç•kmaktad•r. Ayn• •ekilde kentsel mekân da kendi içinde ayr••maya yol açmaktad•r. Mahalle, semt, getto gibi mekânsal yap•lar, farkl• hayat tarzlar•ndan kaynaklanan ayr••maya i•aret etmektedir. Hatta ayn• mahalle yahut semtte mekânsal ayr••man•n kimi boyutlar• gözlenebilmektedir. Apartman ve gecekondunun iki farkl• toplumsal çevreyi temsil etmesinde (Ayata, 1989:101) oldu!u gibi mekânsal ayr••ma, ayn• ortamda farkl•la•t•r•c• bir etki yaratabilmektedir. Mekânsal ayr••ma de!i•ik faktörler ba!lam•nda ortaya ç•kan kentsel, toplumsal, kültürel, ekonomik bir duruma i•aret etmektedir. Harvey (2002:170), mekânsal ayr••man•n kapitalist toplum yap•s•n•n bir özelli!i oldu!unu, “kapitalist toplumun yabanc•la•t•r•c• toplumsal ili•kilerinin sürmesi ve yeniden üretilmesinde ya•amsal bir rol” üstlendi•ini dile getirmektedir. Ancak modern kentsel bir olgu olarak dikkat çeken mekânsal ayr••may• sadece belli bir toplum ve iktisadi biçimle de•il, toplumsal süreçler paralelinde de•erlendirmenin gere•i de ortadad•r (Alver, 2010:42-43).

Bugünün kentsel pratiklerinde özellikle toplumsal s•n•flar•, statüleri, gruplar•, hayat tarzlar•n• ay•rma gibi bir i•levi üstlenen kap•lar, duvarlar, surlar, esasen geçmi•ten günümüze kentin ana unsurlar• aras•nda yer almaktad•r. Klasik dönem kenti genelde sur içi kentidir. Burada hem bir ikamet hem de savunma birimi olan kale ayr•ca önem arz etmektedir (Alver, 2010: 44; Weber, 2000: 85). Güvenlik, emniyet ve savunma amac•yla in•a edilen surlar (duvarlar) ve kap•lar (Alver, 2010:44; !bn Haldun, 1989:34; Pirenne, 1991:50), kentin s•n•rlar•n• göstermektedir. Kent, sur ve duvar ile bir s•n•r olu•turmas•n•n kendi yerini bulup onu sa•lamla•t•rmaktad•r. Kale ve sur, bir yönüyle kentsel ayr••maya dalalet eder. Kentin hem k•rdan hem de ikamet anlam•nda toplumun farkl• kesimlerinden ayr•ld•••n• gösterir (Alver, 2010:44).

Surlar, kaleler, duvarlar ve kap•lar modern kent düzeninde eski anlam•ndan uzakla••p yeni anlamlar kazan•r. Bu fiziki birimler gerçekte ya y•k•l•r yahut i•levlerini yitirir. Bir s•n•r çizme ve ayr••ma olu•turma gücünü kaybeder, ehlile•ir. Modern kentler surlar• a•arak çevreye yay•l•r ve böylece surlar kentle•me sürecinde yutulur. Ancak modern kent bu defa kendi içinde ayr••malara yol açar ve kent içinde yeni kap•lar, duvarlar,

surlar ve s•n•rlar olu•ur. Kap• bu defa toplumsal gruplar•, cemaatleri, tabakalar• birbirinden uzak tutan bir görev üstlenir. Bugün modern küresel kentin s•n•rlar• ço!unlukla yeni surlar ve yeni kap•lar etraf•nda •ekillenmektedir. Yeni s•n•rlar, Weber’in sözünü etti!i “toplumsal duvarlar” (social closure) haline dönü•ür (Ma!gönül, 2005:124). Kentle•meyle birlikte olu•an yeni s•n•rlar ise mekânlar aras•ndaki ayr••ma ve farkl•la•ma ile temsil edilir.

1.2.2. Kentsel Ayr••ma

Kent, çe•itlilikleri bünyesinde bar•nd•rmas•ndan dolay• özgün bir yap•ya sahiptir. Dolay•s•yla birbirinden farkl• meslek, s•n•f ve kültürel özellikleri bünyesinde bar•nd•ran kentte ayr••ma kaç•n•lmazd•r. O halde ayr••man•n, kentin do!as• gere!i ya•and•!•n• söylemek mümkündür. Fakat ekonomik ve siyasal nedenlerden dolay• kimi zaman ayr••man•n bilinçli olarak gerçekle•ti!i de söylenebilir. Bu anlamda ayr••ma “bir politika, bazen de sosyo-ekonomik yap•daki farkl•la•malardan kaynaklanabilmektedir” (Alver, 2010:46). Toplumsal dünyan•n çe•itlili!ini yans•tan kent (Wirth, 2002:94), bu çe•itlili!in ve dolay•s•yla ayr••man•n en yo!un olarak ya•and•!• ortamd•r.

Kentsel ayr••man•n en aç•k göstergelerinden biri ku•kusuz toplumsal e•itsizliklerdir. Öteden beri kent toplumsal e•itsizlikler ve mekânsal ayr••malar• bar•nd•ran yerle•meler olmu•lard•r. Binlerce y•l öncesinin •ehirleriyle günümüz kentlerinin belki de en çarp•c• ortak yan• toplumsal e•itsizliklere dayal• mekânsal ayr••man•n varl•!•d•r. Toplumsal e•itsizlikler ve yaratt•!• mekânsal ayr••man•n biçimi ve düzeyi kentlerin kimliklerini olu•turmada önemli rol oynar ve kentleri birbirinden farkl•la•t•r•r. Kurtulu• (2003:75)’a göre bu ayr••ma, di!er yan•yla o kentte ya•ayanlar•n kentsel-s•n•fsal kimliklerinin mekândaki kar••l•!•d•r.

Kentsel ayr••man•n, kentsel mekân•n bir sonucu oldu!u söylenebilir. Çünkü kent, benzerlik ve farkl•l•k gibi iki temel kategoriyi bar•nd•r•r. Kent belli bir kültür ve ya•ant• temelinde bir birlik tesis etmekte ve ya•am• sürekli hale getirebilmektedir. Bununla birlikte sürekli olarak ya•anan de!i•im ve farkl•la•malardan kent de nasibini ald•!• için kentin bir kap•s• birli!e di!er kap•s• farkl•l•!a aç•lmakta (Alver, 2009), böylece bir kent mekânsal ayr••ma alan• ve ayn• zamanda bir çeli•ki ortam• alan• haline gelmektedir.