• Sonuç bulunamadı

Mehmet Halit Bayrı, Halk Şiiri XIX Yüzyıl

2.11.1. ÂŞIK ALİ (19. Yüzyıl)

1-Hazır ol vaktine dayan İbrahim/İniyor Çerhancılar meydan benimdir, Mısırdan aşağı sürmek muradım/Binhilâle kadar seyran benimdir (s. 15).

2.11.2. ÂŞIK ARİFÎ (Kütahyalı)

Arifî, 1814 veya 1816 yılında Kütahya’da doğmuştur. 1894 yılında İznik’te vefat etmiştir.

1-Meclisi irfanda söz ve saz olur/Ne söylesin âşık dinlemeyince, Gûş eder erbabı yâran göz olur/Tel tel olup keman inmeyince (s. 17). 2-Hüda takdir etmiş günah etmiyen/Şu başımda ottan gayrısı bitti, Dedim meyli dünya nigâh etmiyen/Elimden tedbirü ihtiyar gitti (s. 18).

2.11.3. ÂŞIK BAHRÎ (19. Yüzyıl)

1-Çok öyle yan bakma Moskof ona sen/Zafer nişanıdır Karsın kalesi, Nice bin düşmana bozgun salmıştır/Osmanlı şanıdır Karsın kalesi (s. 19).

2.11.4. ÂŞIK BEDRÎ (Niksarlı)

1-Pervaneveş nara yanar âşıklar/Faslı bahar gibi gül budağında,

Rûzu seb zâr eder bağrı yanıklar/Şeyda bülbül gibi hüsnün bağında (s. 21). 2-Âhır ecelimdir korkarım benim/Sebep oldu bena bir kaşı kara,

Tiri müjgânından sızlıyor tenim/Can evime verdi unulmaz yara (s. 21).

2.11.5. ÂŞIK BEZLÎ (Çankırılı)

1-Bir hal geldi düştüm ruyi zemine/Dameni eltafo yâre sarıldım, Başladım feryada ahü enine/Gonceler sahnında hara sarıldım (s. 22).

2.11.6. BEYOĞLU (19. Yüzyıl)

1-Gider bu zenginlik gelir züğürtlük/Gün bugünkü gündür dün ele girmez, Gider bu yiğitlik gelir bir pirlik/Gençlikte sürülen dem ele girmez (s. 23).

2.11.7. ÂŞIK CELÂLÎ (Bayburtlu)

1-Bir peri aşkından divane oldum/Çağladı gönlümüz akıyor hocam,

Erenler şanından bir name aldım/Dilim ezber etmiş okuyor hocam (s. 24). 2-Karadeniz olsa âşıkın aşkı/Yüksektir yaylamız coşamaz burda,

Bir yiğit ne kadar kahraman olsa/Karlı dağlar vardır aşamaz burda (s. 25).

2.11.8. ÂŞIK CEYHÛNÎ (Zileli)

1-İklimi cananın soldu gülleri/Bağı vuslat gülizarsız olur mu,

Har ehli halleder bu müşkülleri/Gonca harsız bülbül zârsız olur mu (s. 26). 2-Tıfl iken dil verdim bir peri ruya/Ejderhayı zülfi aklım dağıtır,

O keman ebruya o siyah muya/Âşıkların can verecek çağıdır (s. 27). 3-Tıflı nazım yine geldin hatıra/Gurbet elde ağlayayım bir zaman,

Muhabbetnamemi kimler götüre/Halim kime anlatayım bir zaman (s. 27).

2.11.9. DELİ BORAN (19. Yüzyıl)

1-Gam yiyip ağlama divane gönlüm/Daima bu dünya başa dar olmaz, Hakkın kelâmını bırakma dilden/Haktan özge bir adama yâr olmaz (s. 28).

2.11.10. DEVÂMÎ (Silleli)

1-Rahmeyleyin benim garip halime/Kalmışım gurbette ararım yoktur,

Terkeyledi bülbül konmaz dalıma/Gezerim çöllerde kararım yoktur (s. 29).

2.11.11. EMRAH (Erzurumlu)

1-Bâdi saba selâm eyle o yâre/Mübarek hatırı hoş mudur nedir,

Nideyim yitirdim bulamam çare/Mestane gözleri yaş mıdır nedir (s. 30). 2-Münevver cemalin ey kamer talât/Hep görenler maşallah dediler,

İnsanda bulunmaz bu ahsen suret/Melek midir bu hüsnü mah dediler (s. 31). 3-Elâ gözlerini sevdiğim dilber/Sen benim derdime deva bilmezsin,

Sen nasıl tabibsin yoktur ilâcın/Yürekte yaramı sarabilmezsin (s. 31).

2.11.12. FİGÂNÎ (Silleli)

1-Bir perşenbe gündüzünün beşinde/Gördüğüm cananın kaşları kara, Ol siyah giysular sallar belinde/Düşürdüm gönlümü ol nazlı yâre (s. 32).

2.11.13. GEDAÎ (Beşiktaşlı)

1-Beni mecruh etti hançeri bürran/İki didelerim kanlı yaş döker,

Rahmedip rîzael elmas her zaman/Gelir zahmı dile kalem kaş döker (s. 33). 2-Bu esrara vâkıf olan arifler/Nefsini cümleden mukaddem bilir,

Terkedip hava vü hevesten geçer/Ehli dehri zevkü şevku gam bilir (s. 34).

2.11.14. ÂŞIK GÜLZÂRÎ (19. Yüzyıl)

1-Bugün bilmem bana noldu/Derunumda elenim var, Adular karşıma gelsin/Kelâmına kelâmım var (s. 35).

2.11.15. GÜNDEŞLİOĞLU (19. Yüzyıl)

1-Hani benim ak ekmeğim yiyenler/Kılıcın kuşanıp ata binenler,

Gündeşlioğlu geç başa diyenler/Şimdi benim yerim eşik olmuştur (s. 36).

2.11.16. ÂŞIK HENGÂMÎ (Rusçuklu)

1-Huzurunda kolu bağlı dururuz/Siyasette cürmü sormayanlara, Ervahı ceddine lânet okuruz/İkrarında sadık durmayanlara (s. 37).

2.11.17. ÂŞIK HEZÂRÎ (Maraşlı)

1-Hak inayet etti terahhum kıldı/Size doğru düştü yolum bu gece,

Haylı demdir intizarın çekerim/Derim ve leblerin enem bu gece (s. 38).

2.11.18. ÂŞIK İBRAHİM (Samsunlu-19. Yüzyıl)

İbrahim, Samsun’un Kavak ilçesine bağlı Köseli köyünde doğmuştur. 1895 yılında hayatta olduğu bilinmektedir.

1-Bir tarif edeyim Mesudiyeyi/Üstümüze vacip oldu senası,

Uyumayın kulak verin bu söze/Güzel kurulmuştur bunun binası (s. 39).

2.11.19. ÂŞIK KEMÂLÎ (Kastamonulu)

1-Dedim dilber niçin eylersin cefa/Dedi güzellerde eski âdettir, Dedim gayrilere edersin vefa/Dedi mutlak âşıklara nispettir (s. 43).

2.11.20. ÂŞIK KENZÎ (Kıbrıslı)

Kenzî, Kıbrıslı olup 1785-1795 yılları arasında doğmuş olabileceği tahmin edilmektedir.

1-Dinle sevdiğim vasfın eyleyim/Benim şahım güzellerden güzeldir, Biraz da esrarı aşktan söyleyim/Zira muhabbeti dilde ezeldir (s. 44). 2-Camii hüsnünü eylemiş tezyin/Ne güzel mihrabü mimber ebrular, İmamı uşşakı eylemiş miskin/Uydurmuş kendüye dilber ebrular (s. 45).

2.11.21. ÂŞIK LÜTFÎ (Uluborlu)

Lütfi, 1815 tarihinde Uluborlu’da doğmuştur. 1872 yılında vefat etmiştir. 1-Ey gönül bu pende kulak ver hele/Üstadı kâmilin erkânına bak,

Sakın Gillügışi getirme dile/Yalınız ârifin irfanına bak (s. 46).

2.11.22. ÂŞIK MEHMET (Selanikli-19. Yüzyıl)

Mehmet, 1897 yılında yapılan Türk-Yunan Savaşı münasebetiyle söylediği destanla tanınmıştır. Selâniklidir.

1-Camide okunur Kuran-ı Kerim/Deyip Bismillâhürrahmanürrahim, İşin âsan eden eder Vallahülâzim/Her kim evvel ana ismi Hüdayı (s. 49).

2.11.23. ÂŞIK MEHMET ALİ (Samirkentli)

1-Hakikat kelâmım doğrudur size/Benim gözlerimde nurdur Senirkent,

Münevver görünmez gurbet el bize/Nuru ziya mücevherdir Senirkent (s. 55).

2.11.24. ÂŞIK MEYDÂNÎ (Kastamonulu)

1-İhtiyacımız yok âbı engûre/Muhabbet meyinden kanıklarız biz, Ateşi aşkımız geldi zuhura/Anın için bağrı yanıklarız biz (s. 56).

2.11.25. ÂŞIK MİCMERÎ (Çankırılı)

1-Aşk bir padişahtır müşiri sevda/Ferman okur nice Süleymanlara, Sevda seraskeri gam miriliva/Hükmeder veziri âlişanlara (s. 57).

2.11.26. KAYA SALİH (Âşık Muhibbî)

1-Dinleyin ehbablar tarif edeyim/Yetmiş iki dertten baştır bu sevda, Yandırır odlara pervane gibi/Daim sönmez bir ateştir bu sevda (s. 58).

2.11.27. ÂŞIK NÂZÎ (Yozgatlı)

1-Saba gidip söyle nazlı canana/Yetişsin imdada haller perişan,

Solmadan erişsin ömrüm gülşeni/Vakti hazan oldu güller perişan (s. 59).

2.11.28. ÂŞIK NİGÂRÎ (Silleli)

1-Felek attı yine girdabı gama/Düşürdü mihnette daim hicrana,

Başladım yazmağa derdiyle name/Dağıldı tatarlar sağlandı cana (a.g.e s. 60).

2.11.29. ÂŞIK NURİ (Tokatlı)

1-Ey dil iflâh olmam ben bu yaradan/Hasretle dağlandım aşk ateşine, Genç ömrümde verdi bana Yaradan/Bir dahi vermesin kullar başına (61). 2-Bize gam yutturdu sahbayı hicran/Bilmem bu ayrılık gider mi böyle, Ben mi tedbirimde eyledim noksan/Yoksa tecelli vü kader mi böyle (s. 61).

2.11.30. NİYAZÎ (18.-19. Yüzyıl)

1-Bir gün olur duman baştan sıyrılır/Kasavet eyleyip gam yeme gönül, Saati var her murada erilir/İntizar eyleyip ah etme gönül (s. 63).

2.11.31. ÂŞIK PESENDÎ (Kütahyalı)

1-Cana harabatın gülünü kokma/Garip bağlarına alışma gör geç, Kaygısız başını belâya sokma/Ol bülbüle ilişme gör geç (s. 64). 2-Bezmi muhabbeti zevki sohbeti/Görmez oldu gönül yâre düşeli,

Çekmekteyim daim derdü mihneti/Böylece bir sitemkâra düşeli (s. 65). 3-Ey saba var da gör ol bir tanemi/Selâmımı nazlı yâre veriştir,

Eşki didem ile al şu namemi/Çeşmi mestim o hunhara yeriştir (s. 66).

2.11.32. ÂŞIK PİNHÂNÎ (19. Yüzyıl)

1-Ezelde yazılmış takdiri Hüda/Şirin canımızdan ettiler cüda/Eş ile dost ile kılmadım veda,

Halimi arzedin nazlı Hünkâra/Ahımı koymasın dört zulûmkâra (67).

2.11.33. REMZÎ (Darendeli)

1-Ne idi bir zaman bülbülü şeyda/Gül-gonceye meylü muhabbetlerin, Çeker idin her dem ahü vaveylâ/Hep hebaya gitti o mihnetlerin (s. 70).

2.11.34. ÂŞIK REŞİDÎ (19. Yüzyıl)

Reşidî, 19. yüzyılın başında yaşamış, 2. Mahmud’un saltanat devrini idrak etmiş halk şâiridir.

1-Fasıl tamam oldu yâran bakışır/Dinlesin methini ehbab kahveci,

Ne kadar methetsem ona yakışır/Vasfedeyim ol sefayab kahveci (s. 71).

2.11.35. ÂŞIK RUHSÂTÎ (Deliktaşlı)

1-Gönlüm darlandı da çıktım dağlara/Gönlüm eğlencesi dağlar merhaba, Aktı çeşmim yaşı döndü çaylara/ Çeşmim eğlencesi çaylar merhaba (s. 73). 2-Neyleyim feleğin ihmal işini/İçirir her zaman sem bize bize,

Alnımıza bir tan günü doğmadan/Her dem yoldaş oldu gam bize bize (s. 74). 3-Sivas sancağının sorma halini/Eleklerden geçti eleyi eleyi,

Nisaların ahı semaya çıktı/Döğdüler kuzuyu meleyi meleyi (s. 75).

2.11.36. ÂŞIK RÛŞENÎ (19. Yüzyıl)

1-Silistire halin beyan edeyim/Çığırışırız gece gündüz elaman,

Hakkn emri böyle imiş nideyim/Aleme şay oldu bu da bir zaman (s. 76).

2.11.37. ÂŞIK SAİD İLHÂMÎ (Kırşehirli)

Said İhâmî, bir rivayere göre 1836, başka bir rivayete göre 1850-1851 yıllarında Kırşehir’in Merkez bucağına bağlı Tokluemen köyünde doğmuştur. 10 Ocak 1930 tarihinde vefat etmiştir.

1-Bir vakit keyfini getiremedim/Beni candan usandırdın sen gayrı,

Yüklettin gam yükün götüremedim/Zalim felek omuzumdan in gayrı (s. 79).

2.11.38. ÂŞIK SABRÎ (Çankırılı)

1-Hasretin ateşi tuttu özümden/Yaktı derunumu nara ayrılık,

Kanlı yaşlar döküp iki gözümden/Düşürdü ruzü şeb zâra ayrılık (s. 80).

2.11.39. ÂŞIK SABRÎ (Merzifonlu)

1-Acep niçin bilmem ol şivekârdan/Gözlerim bir haber zuhur eylemez, Ayrı düşüp gitti bizim diyardan/Gayrı semtimizden mürur eylemez (s. 81).

2.11.40. ÂŞIK SEYRÂNÎ (Ispartalı)

1-Bir destan nakledem size bu sene/Dehri dun içinde ola hikâyet,

Döndü lâtif devran her ehli dine/Hak Gani Mevlâdan lutfü inayet (s. 82).

2.11.41. ÂŞIK SÜMMÂNÎ (Erzurumlu)

1-Çoktan beri terki vatan olmuşum/Diyarı gurbette candan usandım,

El kahrı çekmekten ömrüm hiç oldu/Aktı çeşmim yaşı nemden usandım (s. 87). 2-Kulak verin sözlerime ey ihvan/Dinleyin kim benim halim nicoldu,

Dostlarım canımdan aziz dostlarım/Bilmiş olun kim ahvalim nicoldu (s. 88).

2.11.42. ÂŞIK SÜRÛRÎ (Silleli)

1-Sevdiğim düşürme beni dillere/Sırrımı âleme ifşadan sakın,

Varıp da meylini verme ellere/Sevdalı başımı kavgadan sakın (s. 89).

2.11.43. ÂŞIK ŞEM’Î (Konyalı)

1-Gâh semtime dolaş ey melek suret/Zararsız âdemiz bizden kaçınma,

Zira ki yolunda çok çektim zahmet/Dövüp kovma ile vazgelir sanma (s. 90).

2.11.44. MUSTAFA (Tanbûrî Mustafa)

1-Muntazarım teşrifine/Reftar ile revişine,

Bir ben miyim âşık olan/Bülbül âşık gülüşüne (s. 91).

2.11.45. ÂŞIK ZEHRÎ (Silleli)

1-Dedim dilber uğra bizim haneye/Dedi bugün olmaz kaç neme lâzım,

Dedim çevreyleme ben divaneye/Dedi benden gelmez kaç neme lâzım (s. 92).

2.11.46. ZİHNÎ (Bayburtlu)

1-Yıkmış çadırların göz etmiş Leylâ/Vardım ki boş kalmış yâr otakları, Dağı mesken etmiş biçare Mecnun/Akıtmış gözünden kan ırmakları (s. 93). 2-Seni bağı iremden mi kaçırmış/Melek misin âsumandan mı geliş,