• Sonuç bulunamadı

M İlhan Başgöz, İzahlı Türk Halk Edebiyatı Antolojisi

2.10.1. GAZİ ÂŞIK HASAN (Tamaşvarlı)

1-Eşrefoğlu al haberi/Bahçe biziz gül bizdedir,

Biz Şah-ı Merdan kuluyuz/Yetmiş iki dil bizdedir (s. 42).

2.10.2. ÂŞIK (17. Yüzyıl)

1-Ulu ulu kervan geçmiş/Yollar gibi inilerim, Karlı karlı dağlar aşan/Seller gibi inilerim (s. 43).

2.10.3. GUFRÂNÎ (Karamanlı)

1-Katre idim ummanlara kavuştum/Kaç bulandım kaç duruldum kim bilir, Âlemleri kaç devirip dolaştım/Bir sanata kaç sarıldım kim bilir (s. 44).

2.10.4. ÂŞIK VELÎ (İğdecikli)

Velî, Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı İğdecik köyündendir. 1853 yılında vefat ettiği rivayet edilmektedir.

1-Ararken Allah’ı buldum/Dedi gezme hele hele,

Yanıldım yanına vardım/Keşki varmıyaydım n’ola (s. 47).

2.10.5. VEYSEL ŞATIROĞLU (Âşık Veysel)

1-Bu âlemi gören sensin/Yok gözünde perde senin,

Haksıza yol veren sensin/Yok mu suçun burda senin (s. 48).

2.10.6. ALİ İZZET ÖZKAN

1-Bir Allah’ı tanıyalım/Ayrı ayrı bu din nedir,

Senlik benliği nidelim/Bu kavga döğüş kin nedir (s. 49).

2.10.7. USÛLÎ (16. Yüzyıl)

1-Beni kıya kıya bakan/Kor muyum seni kor muyum, Bakışı ciğerim yakan/Kor muyum seni kor muyum (s. 53).

12 M. İlhan Başgöz, İzahlı Türk Halk Edebiyatı Antolojisi (1956). Ararat Yanınevi, İstanbul: 1968, ss: 240. M. İlhan

Başgöz, bu eserini 1956 yılında oluşturmuştur. Tezimize ise eserin 1968 yılında yayımlanan baskısı alınmıştır. Şiirlerin ilk dörtlüklerindeki sayfa numaraları bu basıma aittir.

2.10.8. HAYÂLÎ (16. Yüzyıl)

1-Leylâm gelir deyi yollar gözlerim/Gelmedi gözümde kaldı hayâli, Gizli sırrım beyan etmem gizlerim/Serimi sevdaya saldı hayâli (s. 54).

2.10.9. KÖROĞLU (16. Yüzyıl)

1-Pişman oldum ben bu hale/Yavru göğsünü düğmele, Seyrettim güle bülbüle/Hele düğmele düğmele (s. 55). 2-Karşıdan gelen piyade/Bizim iller yerinde mi,

Etekleri çimen olmuş/Karlı dağlar yerinde mi (s. 56).

2.10.10. KAYIKÇI KUL MUSTAFA (17. Yüzyıl)

1-Gece gündüz uyku girmez gözüme/İntizârım elâ gözlü yâr deyi,

Gündüz hayâlimde gece düşümde/Selâmı çok bir efendim var deyi (s. 58).

2.10.11. KEREM (17. Yüzyıl)

1-Çıkar tahta divan eyler/Aslı kaşların gözlerin,

Göz yaşın kan revân eyler/Yavru kaşların gözlerin (s. 59).

2-Aman felek yandım senin elinden/Bu garip gönlüme ah ü zâr gelir, Ah ettikçe karlı dağlar iniler/Haber aldım kervan ile yâr gelir (s. 59). 3-Hey dağlar nic’edeyim/Ben dönerim gönül dönmez,

Bir yavruya düştü meylim/Ben dönerim gönül dönmez (s. 60).

2.10.12. EMRAH (Ercişli)

1-Dedim ay kız ne güzelsin/Dedi dersim hecelenmiş, Dedim sensin dan yıldızı/Dedi hayli yücelenmiş (s. 61). 2-Sallana sallana gelen Selâtin/Â (he)ste yürü ayakların kurbanı,

Şikeste gönlüme melhem olan yâr/Nâzik elin parmakların kurbanı (s. 61).

2.10.13. KARACAOĞLAN

1-İlk akşamdan vardım kavil yerine/Oy ne gördüm kömür gözlüm gelmedi, Bilmem gaflet bastı yattı uyudu/Bilmem yâr bize küstü gelmedi (s. 62). 2-Baharın geldiği neden bellidir/Bir gül bitmiş yağracığı düzgündür,

3-Ala gözlerini sevdiğim dilber/Seni görmeyeli göresim geldi, Altın kemer sıkmış ince belini/Usul boylarını sarasım geldi (s. 63). 4-Sana derim allı gelin has gelin/Suya gider sağ elinde tas gelin,

Yedi yıldır ben sevdana düşeli/Kerem eyle şu sevdamı kes gelin (s. 64). 5-Ala gözlerini sevdiğim dilber/Şu gelip geçtiğin yollar öğünsün,

Kadir Mevlâm seni öğmüş yaratmış/Kısmeti olduğun kullar öğünsün (s. 65). 6-Ak kolların sala sala yürüyen/Nasıl getireyim seni ele ben,

Ben bir şahin olsam sen bir balaban/Taksam cırnağıma çıksam yola ben (s. 65-66). 7-Ala gözlüm yaktın benim evimi/Eğlen şu diyarda kal diye diye,

Viran ettin bahçem ile bağımı/Tomurcuk güllerim al diye diye (s. 66). 8-Ala gözlerini sevdiğim dilber/Her sabah kalk ta bize gel,

Tara zülüflerin pek ver tımarı/Ak gerdan üstüne dök de bize gel (s. 67). 9-Ala gözlü benli dilber/Koma beni el yerine,

Altın kemerin olayım/Dola beni bel yerine (s. 67).

10-Erzurum dağından esen ürüzgâr/Bağlama yolumu atım eşkindir,

Söylemen yavruya dokunur bana/Yürek pâre pâre gönül coşkundur (s. 68). 11-İki ceran götürdüler bahçeye/Girdim o bahçenin gülleri bir hoş,

Yağar yağmur serin serin bâd eser/Irganan selvinin dalları bir hoş (s. 69).

2.10.14. ÂŞIK ÖMER (17. Yüzyıl)

1-Gel dilberim kan eyleme/Seni kandan sakınırım,

Doğan aydan esen yelden/Seni günden sakınırım (s. 70). 2-Sabahtan bahçeye girdim/Bülbülüm güle sarmaşmış, Dost gülün engel koparmış/Sefil fidana sarmaşmış (s. 71).

3-Elâ gözlerine kurban olduğum/Yüzüne bakmaya doyamadım ben, İbret için gelmiş derler cihana/Noktadır benlerin sayamadım ben (s. 71).

2.10.15. EMRAH (Erzurumlu)

1-Bad-ı sabâ selâm eyle yârime/Çıkıp annacımda gülüp durmasın,

Ben doydum usandım güzel sevmeden/Uğrun uğrun selâm salıp durmasın (s. 73). 2-Sabahtan uğradım ben bir fidana/Dedim mahmur musun dedi ki yok yok,

3-Dedim dilber didelerin ıslanmış/Dedi çok ağladım sel yaresidir,

Dedim dilber yanakların dişlenmiş/Dedi zülfüm değdi tek yaresidir (s. 74). 4-Güzel sallanarak nerden gelirsin/İşin nedir maslahatın sevdiğim,

Kaldır nikabını görem yüzünü/Balaban bakışlı gözün sevdiğim (s. 75).

2.10.16. DERTLÎ (Bolulu)

1-Hatırlayıp sormaz benim hâlimden/Kirpikleri kara kalem kaşları yâr, Zikr ü fikri gitmez aslâ dilimden/Anadan gülmedik garip başlı yâr (s. 76).

2.10.17. NURİ (Tokatlı)

1-Acep ben ne dedim o şivekâra/Bugün yine göz eğri kaş eğri,

Yıkmış fesi zülfün dökmüş kenara/Selv-i nâzım zülüf kesmiş baş eğri (s. 77).

2.10.18. DADALOĞLU (19. Yüzyıl)

1-Şu yalan dünyaya geldim geleli/Severim kır atı bir de güzeli, Değip on beşime kendim bileli/Severim kır atı bir de güzeli (s. 78). 2-Gel ha güzel gel ha methin söyleyim/Ağzın şeker dudakların bal gibi, Yaşta küçük amma boyda münasip/Sallanıyor bir fincana dal gibi(s. 79).

2.10.19. RUHSÂTÎ (Deliktaşlı)

1-Dudullanma yâr Mevlâyı seversen/Yandırır cihanı şanlı gözlerin, Âhiri mevtime sebep olursun/Tek bana gösterme gamlı gözlerin (s. 80). 2-Toplanıp toplanıp gelmen yanıma/Yüreciğim yaralıca güzeller,

Beni öldürüp de girmen kanıma/Gam yükümüz kiralıca güzeller (s. 81). 3-Yenice bir bağa bağdan oldum/Lebi sükker yanakları al çalar,

Kemhalar giyinmiş selvi boynuna/İnce bele lahuriden şal çalar (s. 82). 4-Gel gidelim uzaklara sevdiğim/Bizi söylesinler ellere karşı,

Eğil yol bal dudaktan öpeyim/Ağzından dökülen ballara karşı (s. 82-83). 5-Bölük bölük olmuş gelir güzeller/Önde giden boz mayaya kurbanım, Benim gelin ile yoktur amanım/Şu sallanan kız mayaya kurbanım (s. 83).

2.10.20. ZEYNEL ABİDİN (Âşık Pervane)

Zeynel Abidin, 1863 yılında Tarsus’un Yenice köyünde doğmuştur. 1928 yılında Merzifon’un Harız köyünde vefat etmiştir. Şiirlerinde Kul Pervane, Fakir Pervane, Sefil Sıtkı ve Sıtkı Baba adlarını da kullanmıştır.

1-Bakışın eğlence yeter/Kirpiklerin cana batar,

Yürüdükçe çiçek biter/Suna boylu yosma gelin (s. 85).

2-Dinleyin ağalar güzel öğmeyi/Taşlar alıp kara bağrım döğmeyi, Bir bakışı Gürcistan’ı değmeyi/Hergün selâmına durmalı gelin (s. 85).

2.10.21. SERBESTÎ (Adanalı)

Serbestî’nin aşağıdaki şiiri Adana’dan derlendiği için Adanalı olduğu düşünülmüştür. Hayatı hakkında bilgi yoktur.

1-Gönül Mecnun gibi dağa yayıldı/Dağlar lâlesini dudağından öp,

Ben dedim öpmeye sine yahşidir/Gönül çok yalvardı yanağından öp (s. 87).

2.10.22. SÜMMÂNÎ (Erzurumlu)

1-Bir vefasız dilber ağlattı beni/Serimi sedaya saldı eyvah ey,

Gene tazelendi eski yaralar/Düşmanlar peşime güldü eyvah ey (s. 88).

2.10.23. ÂŞIK VELÎ (İğdecikli)

1-İsabet benim sözüme/Bu aylarda belli oldu hilen yâr,

Gelin geçin hoş görünün gözüme/Bulamadım sencileyin çelen yâr (s. 89). 2-Dost dost diye hayalına/Yeldiğim dost ise ayırmış özünü benden,

Çatık kaşı, benlerini sevdiğim/Dost ise çevirmiş yüzünü benden (s. 90).

2.10.24. KEMTER BABA (Sarkışlalı)

18. yüzyılın ikinci yarısında doğmuş, 19. yüzyılın başlarında ölmüş olduğu sanılan bir ozandır. Kimi kaynaklara göre Sivas’ın Kangal ilçesine bağlı Minarekaya köyünde, kimilerine göre Şarkışla ilçesinin Ağacakışla bucağına bağlı Kale köyünde doğmuştur. Asıl adı Hüseyin Ali’dir.

1-Bir kömür gözlünün kahrın çekerim/Güzel ömrüm telef ettim az kaldı, Başım alam ne diyâre gideyim/Güvendiğim üç beş günlük güz kaldı (s. 91).

2.10.25. ZİHNÎ (Artvinli)

Zihnî, Artvinli olup hayatı hakkında bilgi yoktur. 1-Bugün gördüm ben bir güzel/Gezer bahçede bahçede, Altın tasta şerbet ezer/Güzel bahçede bahçede (s. 92).

2.10.26. VEYSEL ŞATIROĞLU (Âşık Veysel)

1-Sen bir ceylân olsan ben de bir avcı/Avlasam çöllerde saz ile seni, Bulunmaz dermanı yoktur ile seni/Vursam yaralasam söz ile seni (s. 93). 2-Derdimi dökersem derin dereye/Doldurur dereyi düz olur gider,

Irakipler geldi girdi araya/Korkarım yâr benden yoz olur gider (s. 93). 3-Yeni mektup aldım gül yüzlü yârdan/Gözetleme yolları gel deyi yazmış,

Sivralan köyünden bizim diyardan/Dağlar mor menevşe gül deyi yazmış (s. 94). 4-Uyandım kuşların ince sesine/Seherle birlikte iniler durur,

Ses verdim sesine bilircesine/Âşıkın derdini yeniler durur (s. 95).

2.10.27. ALİ İZZET ÖZKAN

1-Türkmen kızı bar oynuyor/Ellerini ata ata, Dikçe dikçe sıçırıyor/Bülbül gibi öte öte (s. 96).

2.10.28. KEREM (17. Yüzyıl)

1-Sabah oldu şavkın batmaz/Döne Kervankıran döne, Aşk ateşi serden gitmez/Döne Kervankıran döne (s. 100).

2.10.29. KARACAOĞLAN

1-Yazın evvel baharında/Teferrüçte gör almayı,

Yel esip yere düşmeden/Budağında kır almayı (s. 101).

2-Yücesinde namlı nalı karım var/Seni yaylıyacak zamanın dağlar,

Başından aşmaya yoktur mecalim/Kalmadı dizimde dermanım dağlar (s. 101).

2.10.30. ÂŞIK ÖMER (17. Yüzyıl)

1-Bahar oldu gül açıldı/Külli rahmetler saçıldı, Dürlü çiçekler açıldı/Kangımız alâ çiçektir (s. 103).

2.10.31. VEYSEL ŞATIROĞLU (Âşık Veysel)

1-Girdim dostun bahçesine/Hayran oldum o dallara, Çiçeklerin rayhasına/Hayran oldum o dallara (s. 104).

2.10.32. KÖROĞLU (16. Yüzyıl)

1-Kıbrız şarabıyla besli/Meydana inerler sesli,

Nesilleri aslan nesli/Yarar yırtar yer adamı (s. 107).

2-Benden selâm olsun Bolu Beyine/Göndersin Ayvaz’ı göresim geldi, Muhabbeti düştü gönlüm evine/Göndersin Ayvaz’ı göresim geldi (s. 107). 3-Yiğit olan gümbür gümbür gürlesin/Yiğiti doğuran ana bin yaşa,

Ak göğdede kızıl kanlar şorlasın/Yiğiti doğuran ana bin yaşa (s. 108). 4-Yürün aslanlarım savaş edelim/Buna kavga derler bey ne paşa ne, Haykırıp haykırıp kelle keselim/Seyreyleyin el ayağı şaşana (s. 109).

2.10.33. KAYIKÇI KUL MUSTAFA (17. Yüzyıl)

1-İptida Bağdad’a sefer olanda/Atladı hendeği geçti Genç Osman,

Vuruldu sancaktar kaptı sancağı/İletti bedene dikti Genç Osman (s. 110).

2.10.34. DADALOĞLU (19. Yüzyıl)

1-Kalktı göç eyledi Avşar illeri/Ağır ağır giden eller bizimdir, Arap atlar yakın eyler ırağı/Yüce dağdan aşan yollar bizimdir

2.10.35. KEREM (17. Yüzyıl)

1-Turna gidersen Mardin’e/Turna yâre selâm eyle, Karlı dağların ardına/Turna yâre selâm eyle (s. 116).

2-Gurbet elde yaman oldu halimiz/Sılaya varmaya nice çağlar var, Ah ederim elim erişmez yâre/Ara yerde yıkılası dağlar var (s. 116).

3-Bir han köşesinde kalmışım hasta/Gözlerim kapıda kulağım seste/Kendim gurbet elde gönül sılada,

Gelme ecel gelme üç gün ara ver/Al benim sevdamı götür yâre ver (s. 117).

2.10.36. ÂŞIK GARİB (16. Yüzyıl)

1-Gurbet elde baş yastığa düşünce/Acep neye varır işi garibin,

2-İşte geldim gidiyorum/Sen kalasın Halep şehri,

Çok nân ü nimetin yedim/Helâl eyle Halep şehri (s. 119). 3-Nâme geldi vatanımdan/Vaktı varayım gideyim,

Gözlerimden kanlı yaşlar/Aktı varayım gideyim (s. 119).

2.10.37. KARACAOĞLAN

1-Gurbette ömrüm geçecek/Bir daracık yerim de yok,

Oturup derdim dökecek/Bir münasip yârim de yok (s. 120).

2-İzin ver hey ağam ben de gideyim/Ah çekip te arkam sıra ağlar var, Bakarım bakarım sılam görünmez/Aramızda yıkılası dağlar var (s. 120).

2.10.38. HALİL (Bursalı-18. Yüzyıl)

1-Kıvrılıp yassılan yollar/Garip midir bencileyin,

Çağlayuben akan seller/Garip midir bencileyin (s. 121).

2.10.39. DADALOĞLU (19. Yüzyıl)

1-Çıktım yücesine seyran eyledim/Cebel önü çayır çimen görünür,

Bir firkat geldi de coştum ağladım/Al yeşil bahçeli Kaman görünür (s. 122).

2.10.40. RUHSÂTÎ (Deliktaşlı)

1-Seher yeli yâr köyüne uğrarsan/Dikkat eyle yollarına aman ha,

Bazı bazı ansın ahd ü peymanın/Yavaş dokun tellerine aman ha (s. 123).

2.10.41. ÂŞIK HACI (Hataylı)

Hacı, 1883 yılında Hatay’ın Kırıkhan ilçesine bağlı Ceyhanlı köyünde doğmuştur. 1-Nasıl ayrılayım ellerinizden/Besledim büyüttüm nazlı yâr kaldı,

Esirgesin gayrı bizi yaradan/Kâvlimiz bir idi sözlü yâr kaldı (s. 124).

2.10.42. MUSTAFA FERYADİ ÇAĞIRAN (Âşık Feryâdî)

1-Nazlı yârdan ayrılalı/Eller gamlı ben gamlıyım,

Ceylânı küsmüş gelmemiş/Çöller gamlı ben gamlıyım (s. 125).

2.10.43. ŞENLİK (Çıldırlı)

Şenlik, 1853 yılında Çıldır’ın Suhara köyünde doğmuştur.1912-1914 yılları arasında vefat etmiştir. Asıl adı Hasan'dır.

1-Mevlâyı seversen konak et beni/Bu gece eğlenir yatar giderim,

Gözden ırak olur gönülden cüda/Derbeder olurum yiter giderim (s. 126).

2.10.44. ZİHNÎ (Bayburtlu)

1-Vardım ki yurdundan ayak götürmüş/Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı,

Camlar şikest olmuş meyler dökülmüş/Sakiler meclisten çekilmiş ayağı (s. 127).

2.10.45. SEYRÂNÎ (Everekli)

1-Eyvah fukaranın beli büküldü/Medet ticaretin gücüne kaldık,

İyiler âlemden göçtü çekildi/Bizler zamanenin piçine kaldık (s. 132). 2-İstemez bir hâkim şahidi baydan/Kurda koyun, ata eğer har dese,

Yahşi balık tuttum ben kuru çaydan/Yerden göğe doğru yağar kar dese (s. 133). 3-Akıl ermez kulak duymaz göz görmez/Şükret kula Hak’tan ihsan var iken,

Göz görmüş olduğun sanma öz görmez/Sen küfre yâr olma iman var iken (s. 134). 4-Sene bin iki yüz altmış sekizde/Alâmet dumanını çöktü çökecek,

Dikilecek kudret kalmadı dizde/Ecel belimizi büktü bükecek (s. 134). 5-Toprak ejder olmuş varanı yutmuş/Gaflet beşiğinde sağı unutmuş, Kedi var arslanın yerini tutmuş/Arslan var adına kendi söylenir (s. 135). 6-Gönül bir boyadan rengin almadı/Her boyaya tavus gibi dalıyor,

Cehennem nârına hacet kalmadı/Aşk odu içimde daim yanıyor (s. 136).

2.10.46. SÜMMÂNÎ (Erzurumlu)

1-Ervah-ı ezelde levh-ü kalemde/Herkese bir türlü ihsan ederler,

Kimi gam çeker de hayal bâbında/Kimini tahtında sultan ederler (s. 137).

2.10.47. ÇOLAK HACI (Âşık Serdarî)

1-Nesini söyleyim canım efendim/Gayri düzen tutmaz telimiz bizim,

Arzuhal eylesem deftere sığmaz/Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim (s. 138).

2.10.48. RUHSÂTÎ (Deliktaşlı)

1-Bir vakte erdi ki bizim günümüz/Yiğit belli değil mert belli değil, Herkes yarasına derman arıyor/Deva belli değil dert belli değil (s. 140).

2.10.49. HAKKI (Kozanlı)

Hakkı, Kozanlıdır. Dadaloğlu’nun torunu, Âşık Yusuf’un oğludur. 1-Topla sen kendini Çolak Hac’Ağa/Sivrisinek ordu çekti varıyor, Gel göster fendini çekilme dağa/Biz duman gibi çöktü varıyor (s. 141).

2.10.50. KARACAOĞLAN

1-Ala gözlü benli dilber/Sen d’olsan benim gibi,

Zülfün sökük boynun bükük/Sen d’olasın benim gibi (s. 145).

2.10.51. TOKATLI NURİ (Tokatlı)

1-İnkisar eylemem yazık serine/Yatak içre can veresin vay sebep,

Ağzından burnundan hicran yerine/Parça parça kan veresin vay sebep (s. 145).

2.10.52. MİNHÂCÎ (Deliktaşlı)

1-Kapının önünde kangallar bitsin/Bacanın başında baykuşlar ötsün, Altı ay yedi sene ısıtma tutsun/Daha derdim az diyesin Ağ Gelin (s. 146).

2.10.53. KÖROĞLU (16. Yüzyıl)

1-Gelin Hoylu’yu soyalım/Güllap suyile yuyalım, Mezara nasıl koyalım/Gelin ağlaşak Hoylu’ya (s. 152).

2.10.54. RUHSÂTÎ (Deliktaşlı)

1-Vardım nazlı yârin ziyaretine/Dedim kalk gidelim dedi varamam,

Dedim bu kadar mı vaz geldin benden/Dedi vaz gelmedim amma varamam (s. 153).

2.10.55. CELÂLÎ (Bayburtlu)

1-Ev bark etmek için tenli mereği/Düzüp koşmuş idin tepir eleği, Şu kavdan yaptığın tecir tereği/Divan-ı Bâriye yadigâr götür (s. 154).

2.10.56. ÇOLAK HACI (Âşık Serdarî)

1-Mehmet Mısto bir çift celep/Püsküllü boynunda kelep, Eşi ile aldı felek/Ya ben ona yanmayım mı (s. 155).

2.10.57. HIFZÎ (Kağızmanlı)

1-Sefil baykuş ne gezersin bu yerde/Yok mudur vatanın illerin hani,

Küsmüş müsün selâmımı almadın/Şeyda bülbül şirin dillerin hani (s. 155). 2-Emmi zade küsmemişim ben senden/Ölüm lâl eyledi dillerim yoktur, Eğdi kametimi büktü belimi/Kalkamam ayağa hallerim yoktur (s. 157).

2.10.58. ADEM ŞENTÜRK (Âşık Efkârî)

1-Yarap bu ne ölüm bu nasıl zulum/Ah edip burnunda solan bu gülüm, Çiçeği burnunda solan bu gülüm/Toprağa karışan saçlar ağlıyor (s. 159).

2.10.59. KARACAOĞLAN

1-Bir ahçım olsa da doldursa kazı/Türlü nimetlerle güldürse bizi,

Öğelene eğe de akşama kuzu/Sabaha kaymaklı bal ister gönül (s. 163). 2-Kadir Mevlâm senden zinet umarım/Yekindir dalga mı cûş eyle beni Çok mal vermesen de murat alırım/Bir gök kır atınan baş eyle beni (s. 164).

2.10.60. RUHSÂTÎ (Deliktaşlı)

1-Seni yere vursam kahpe züğürtlük/O zaman gönlümün ilhamına baka Bir oda yaptırsam al tavan ile/Şu yalan dünyanın devranına bak (s. 165). 2-Ya ilâhi görünmezden bir devlet/Zekâtını veremezsem geri ala

Helâlından dört öküz ver yarabbi/Koşup çifte süremezsem geri al (s. 165-166).

2.10.61. ÂŞIK HÜSEYİN (Hataylı)

Hüseyin, 1902 yılında Hatay’ın Kırıkhan ilçesine bağlı Delibekir köyünde doğmuştur. 1-Dört hatun isterim huri gılmadan/Dört tane cariye kul da isterim,

Yüz kuzgun kır, yüz yağız, yüz tane doru/Yüz habeş, yüz tane al da isterim (s. 166).

2.10.62. FAHRÎ (Sivaslı)

Fahrî, Sivaslı olup doğum tarihi bilinmemektedir. 1932 yılında epeyce yaşlanmış olduğu söylenmiştir.

1-Gönül kahvaltıya irtikâp eder/Üzerinde şeker kaymak bulunmaz,

2.10.63. VEYSEL ŞATIROĞLU (Âşık Veysel)

1-Bu dünyanın meyvesini/Yesem amma yesem amma, Arasam bulsam hasını/Yesem amma yesem amma (s. 169).

2.10.64. HACI BEKTAŞ COŞKUN (Âşık Talibî Coşkun)

1-Güneş gibi şahsım olsa/Devlet gibi tahtım olsa, Gâzi gibi bahtım olsa/Yine bana gelen olmaz (s. 173).

2.10.65. SABİT YALÇIN ATAMAN (Âşık Müdâmî)

1-Küçükten yılgınım sözden/Dile minnet mi çekerim,

Kanlı yaş dökerim gözden/Sele minnet mi çekerim (s. 174).

2.10.66. MESLEKÎ (Kangallı)

1-Dolanı dolanı gelir/Ölüm yavaşça yavaşça,

Kalem alıp yaz derdimi/Gülüm yavaşça yavaşça (s. 174).

2-Yeter felek yeter çektiğim mihnet/Beni mi görüyorsun noynuna felek, Korkuyom beni de yere vurursun/Yanaşıp duruyon kıyıma felek (s. 175).

2.10.67. KEREM (17. Yüzyıl)

1-Gide gide bir sineğe duş oldum/Yeğin bildim şu sineğin işini,

Tuttum kılınç ile kestim kellesin/Yedi dağ üstüne serdim leşini (s. 182).

2.10.68. DERTLÎ (Bolulu)

1-Telli sazdır bunun adı/Ne âyet dinler ne kadı,

Bunu çalan anlar kendi/Şeytan bunun neresinde (s. 185).

2.10.69. RUHSÂTÎ (Deliktaşlı)

1-Gene oldun gözümüzde tutiya/Eski bildiğimiz koca boz ayran,

Gündüz gündüz hayalına yelerdik/Girdin düşümüze gece boz ayran (s. 186). 2-Sana bir destan söyleyim/Yaşasın Seyit Efendi,

İnkisar etmeye kıyamam/Pişesin Seyit efendi (s. 187). 3-Hemen göçü yükletelim/Ya bu fare durur ya biz, Karakollar bekletelim/Ya bu fare durur ya biz (s. 187).

4-Benim biraz nekre kelâmlarımdan/Darende’li ister çite kıyamaz,

Deliktaş’tan dahi isteyen çoktur/Bir kalbur samana ota kıyamaz (s. 187).

2.10.70. ÂŞIK MEHMET YAKICI

1-Uyuz derler bir illete uğradık/Al kan ettik tırnak ile doğradık,

Zeytin yağın ilâç yaptık bağladık/Tesir etmez hidayet kıl ilâhi (s. 188).

2.10.71. KENZÎ (Karamanlı)

Kenzî, Karaman’da doğmuştur. 1884 yılında vefat etmiştir.

1-Âlemde bir kolay sanat bulaydım/Çekmez idim para için kasavet,

Ya ekmekçi yahut kasap olaydım/Muhtesipten değnek yemek ne hacet (s. 189).

2.10.72. ALİ COŞKUN (Âşık Huzûrî)

1-Yeni bir destanı eyledim icat/Dinleyen ahbaba yadigârım var,

Mahzun gönülleri etmek için şâd/Ağlarım sızlarım ah ü zarım var (s. 191). 2-Bir destanım vardır zamana uygun/Yattıkça yat kardaş aslâ uyanma, Bir meşhur cevaptır sen kazan sen ye/El için beyhude ateşe yanma (s. 193).

2.10.73. VEYSEL ŞATIROĞLU (Âşık Veysel)

1-Irıza’mı senin adın/Nettin baltayı baltayı,

Onbeş panganotu yedin/Nettin baltayı baltayı (s. 195).

2-Parça parça olsun paramı çalan/Kimi gerçek dedi kimisi yalan,

Dünyada görmedim böyle bir plân/Kapı kitli cüzdan cepte para yok (s. 195).

2.10.74. ÂŞIK MEHMET YAKICI

1-Dinleyin efendiler şikâyetim var/Yandı canım pirelerin elinden, Sizlere bir güzel şikâyetim var/Yandı canım pirelerin elinden (s. 196).

2.10.75. ADEM ŞENTÜRK (Âşık Efkârî)

1-Tavuğuma atma taşı/Onlar bizim evin kuşu/Ürkütme sen gel ninoşu, Nene nene Fatma nene/Tavuğa taş atma nene/Kaşların çatma nene (s. 198).

2.10.76. DERMEND ÂŞIK

Dermed Âşık hakkında bilgi bulunmamaktadır.

1-Kulak tut sözüme dinele hey yâran/Sizinle bakalım ülfet nic’oldu, Yedi yıldır ben çıkalı sıladan/Arzulayıp geldim emek nic’oldu (s. 199).

2.10.77. ALİ COŞKUN (Âşık Huzûrî)

1-Bir dasitanım var zamana uygun/Bu etmepe dest ü dâman paradır, Mahzunu şâd eder şâdları mahzun/Mamurları eden viran paradır (s. 206).

2.10.78. HACI BEKTAŞ COŞKUN (Âşık Talibî Coşkun)

1-Çepni’ye gitmeye niyet eyledik/Dedim arkadaşım kinli boz öküz, Yorulup ta bizi yolda komasın/Ömer çavuş dedi canlı boz öküz (s. 209).

2.10.79. VEYSEL ŞATIROĞLU (Âşık Veysel)

1-Bahar gelir kudurursun/Kızılırmak seni seni,