• Sonuç bulunamadı

Medya eğitimi, çocuk ve gençlerin medya dünyalarının tanınması ve bu bağlamda medya aracılığıyla kimlik oluşturma başta olmak üzere medyanın psikolojik ve toplumsal değişiklerin yaratılmasındaki rolünün doğru tanımlanabilmesi için öncelikle medyanın yayılması ve üretim koşulları yönündeki bilgilerin tümünü kapsamak durumundadır (İlbuğa, 2008: 8). Böylece, “üretim”, “dil”, “temsiliyet” ve “hedef kitle” eleştirel medya okuryazarlığının temel kavramları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kavramlar aynı zamanda medya okuryazarlığı ders programının da çerçevesini çizmektedir. Söz konusu kavramlar aracılığıyla çocuğun; kurgulanmış medya iletilerinin belli kurallar çerçevesinde kendine özgü yaratıcı bir dil kullanılarak gerçekliği nasıl yeniden ürettiğini kavrayıp, kurgusal medya sunumlarının ne amaçla üretildikleri, hedef kitleye nasıl ulaştırıldıkları ve bu sunumların kitle tarafından nasıl değerlendirdiği üzerine düşünmesinin sağlanması medya okuryazarlığı dersinin hedefinde yer almaktadır.

4.2.1. Üretim

Öğrencilerin üretim sürecini sorgulamalarını amaçlayan bu kavram; medya sunumlarının kurgusal olup olmadığı ve ne amaçla üretildikleri üzerine düşünmeyi içerir. Bu bağlamda medya sunumlarının hazırlanması ve dağıtılmasında kullanılan teknolojiler, sunumların kimler tarafından hazırlandığı, sunumları satan ve satın alan şirketleri ile bu şirketlerin nasıl kar ettikleri, üretim ve dağıtımın kimler tarafından ve hangi yasal düzenlemeler aracılığıyla denetlendiği, medyada kimlerin ve hangi içeriklerin neden yer aldıkları ya da almadıkları, izleyici ve okuyucuların içerikleri seçme olanakları olup olmadığı soruları temel alınmaktadır (Tekinalp ve Gül, 2011).

Temel olarak “üretim”, medya içeriklerinin bilinçli olarak üretildiğine ilişkin bilinci ifade eder. Bazı medya içerikleri kendileri, aileleri veya arkadaşları için bireysel olarak bireyler tarafından tek başına üretilirken, çoğunluğu gruplar tarafından ticari kar amaçlı olarak üretilmekte ve dağıtılmaktadır. Bu bağlamda üretim basamağında, medya içeriklerinin üretim aşamasında gözetilen ekonomik çıkarlar yanında gittikçe daha yoğun ve güçlü bir biçimde küreselleşen ve küresel-yerel dengesini altüst eden süreçlerin ayırtına varmayı hedeflenmektedir. Üretim kavramı tartışmalarında daha bilinçli öğrenciler, söz konusu gelişmelerin ulusal ve kültürel kimliklerin inşasına ve sosyal medyaya ulaşabilen sosyal

grupların çeşitliliğine yansımalarını gündeme getirebilirler. Üretim sürecinin analizi şu basamakları içermektedir:

1. Teknolojiler: medya içeriklerinin üretiminde ve dağıtılmasında hangi teknolojiler kullanılmaktadır? Bu teknolojiler ürüne ne tür farklılıklar yansımaktadır?

2. Uzman uygulamaları: Medya içeriklerini kim üretir? Kim, ne yapar ve birlikte nasıl çalışırlar?

3. Endüstri: Medyayı satan ve satın alan şirketlerin sahipleri kimlerdir ve nasıl kar ederler?

4. Medyalar arasındaki bağlantı: Şirketler aynı ürünleri farklı mecralarda nasıl satarlar?

5. Düzenleme: Medyanın üretim ve dağıtımını kim denetler? Bu konuda yasal düzenlemeler var mıdır ve varsa ne kadar etkilidir?

6. Dağıtım: İçerikler kitlelere nasıl ulaşırlar? İzleyicinin seçim ve denetim gücü var mıdır?

7. Ulaşma ve yer alma: Medyada kimlerin sesi duyulmaktadır? Kimler, neden dışlanır? (Buckhingam, 2003: 54).

4.2.2. Dil

Farklı medya içeriklerinde anlamın nasıl oluşturulduğu üzerine düşünmemizi gerektiren bu kavram; kurgulanmış medya iletilerinin belli kurallar çerçevesinde kendine özgü yaratıcı bir dil kullandığı ve aynı iletinin farklı insanlar tarafından farklı algılanabileceğini öngörmektedir (Kellner ve Share, 2005).

Her mecra anlam iletmek için kendi dil bileşimini kullanmaktadır. Örneğin televizyon, hareketli ses ve görüntü yanında sözlü ve yazılı dili de kullanır. Ayrıca, belli türdeki müzikler veya kamera açıları belli duyguları uyandırmak için kullanılırken, bir gazetenin bir sayfası veya bir filmde aka arkaya sıralanan sahneler belli kurallara göre belirlenir. Medyada kullanılan dili irdelemek şu unsurları içermektedir:

1. Anlam: Medya düşünce ve anlamları ifade etmek için farklı biçemlerdeki dili nasıl kullanır?

2. Kurallar: Dilin bu kullanım biçimleri nasıl genel kabul görür hale gelir? 3. Kodlar: Bu kurallar nasıl belirlenir? Çiğnendiklerinde ne olur?

5. Seçimler: Dilin belli biçemlerini seçmenin – belli bir tür kamera çekimi gibi - ne tür etkileri bulunmaktadır?

6. Bileşimler: Anlam, imge, ses ve sözcüklerin bileşimi veya sıralanması yoluyla nasıl aktarılır?

7. Teknolojiler: Teknolojiler, yaratılabilecek anlamları nasıl etkileyebilirler? (Buckhingam, 2003: 55-56).

4.2.3. Temsiliyet

Medya iletilerinin tümü kurgulanmıştır. Medyada değerler ve bakış açıları örtüktür. Medya iletileri, iktidar ve ticari kazanç amacıyla oluşturulur (Kellner ve Share, 2005).

Temsiliyet, medya eğitiminin temel kavramlarından biridir; çünkü medya bizlere dünyanın saydam bir görüntüsünü değil, onun kurgusal bir versiyonunu sunar. Diğer bir söyleyişle, medyada gördüklerimiz gerçekliğin kendisini değil, yeniden üretilmiş biçimidir. Bu nedenle medya kaçınılmaz olarak bizleri dünyayı belirlenmiş bazı yönlerden, her yönden değil, algılamaya sürükler. Ancak burada anlatılmak istenen medyanın aldatıcı olduğu değildir; çünkü izleyici, kendi deneyimleriyle karşılaştırarak medya sunumlarının ne kadar gerçekçi ve sonuçta ne kadar güvenilir olduğu konusunda yargıda bulunabilme becerisine sahiptir. Temsiliyet kavramı aşağıdaki unsurları içermektedir:

1. Gerçekçilik: Bu içerik gerçekçi mi? Bazı içerikler diğerlerinden neden daha fazla gerçekçi görünüyor?

2. Doğruları söylemek: Medya dünyaya ilişkin doğruları söylediğini nasıl iddia eder? 3. Varlık ve yokluk: Medya dünyasına neler dâhil edilir ve bu dünyadan neler

dışlanır? Kim konulur ve kim suskunlaştırılır?

4. Nesnellik: Medya içerikleri dünya hakkında belli görüşleri mi destekler? Ahlaki ve siyasal değerleri kullanırlar mı?

5. Sınıflaştırma: Medya belli sosyal grupları nasıl sunar ve bu sunumlar gerçekçi midir?

6. Yorumlama: İzleyiciler bazı sunumları doğru olarak kabul ederken diğerlerini yanlış olarak görüp neden reddeder?

7. Etkiler: Medya sunumları belli sosyal gruplar ve konulara ilişkin görüşlerimizi nasıl etkiler? (Buckhingam, 2003: 57-58).

4.2.4. Hedef Kitle

Bu kavramın ele alınması, çocuk ve gencin hedef kitleye odaklanmasını sağlayacaktır. Medya sunumlarının hedef kitleye nasıl ulaştığı; bu sunumların kitle tarafından nasıl değerlendirdiği; cinsiyet, sosyal sınıf, yaş gibi etkenlerin izleyici davranışlarını nasıl şekillendirdiği gibi sorular temel sorulardır (Tekinalp ve Gül, 2011).

İzleyici kitlesinin, özellikle çocuklar ve gençler söz konusu olduğunda, kolayca etki altında kalabildiği düşünülmektedir. Ancak araştırmalar göstermektedir ki, izleyiciler sanıldığından çok daha karmaşık bir yapı sergilemektedir. Bir izleyici kitlesi bulmak ve muhafaza etmek kolay değildir; üreticiler farklı grupların ne istediğini bildiklerini düşünebilirler ancak bazı şeylerin neden popüler olduğu bazılarınınsa olmadığı açıklama bekleyen bir konudur. İzleyici kavramını incelemenin yolu şunlar üzerine düşünmeyi içerir:

1. Hedef almak: Medya belli grupları nasıl hedef alır?

2. Hitap: Medya izleyicilere nasıl hitap eder? Onlar hakkında nasıl fikir yürütürler? 3. Dağıtım: Medya izleyicilere nasıl ulaşır?

4. Kullanım: İzleyiciler gündelik yaşamlarında medyayı nasıl kullanır, kullanım alışkanlıkları nelerdir?

5. Anlam: İzleyiciler medyayı nasıl yorumlar ve ne tür anlamlar çıkarırlar?

6. Haz: İzleyiciler medyadan nasıl haz alırlar? Nelerden hoşlanır, nelerden hoşlanmazlar?

7. Sosyal farklılıklar: Cinsiyet, sosyal sınıf, yaş ve etnik altyapının izleyici davranışı üzerindeki etkisi nedir? (Buckhingam, 2003: 59-60).