• Sonuç bulunamadı

Star Medya Grubu’nun Ethem Sancak Tarafından Satın Alınması Örneği

4.7 Bulgular ve Yorum

4.7.2 Sahipliğe İlişkin Müdahaleler

4.7.2.4 Star Medya Grubu’nun Ethem Sancak Tarafından Satın Alınması Örneği

Rixos Otellerinin sahibi iş adamı Fettah Tamince ve eski milletvekili Tevhit Karakaya tarafından 2009 yılında Ethem Sancak’tan alınmış ve Sancak bu hisse devriyle medya patronluğuna veda etmiştir (Cumhuriyet, 12 Nisan 2013). Fettah Tamince, Nisan 2013’te sahibi oldukları medya mecralarını satmak üzere, Petkim’i satın alan ve Türkiye’de medya sektörüne girmek için “Socar Turkey Medya” adıyla bir şirket kuran Azeri Socar firmasıyla görüştüğünü belirtmiştir (Sözcü, 12 Nisan 2013). Rixos Grubu Başkanı Fettah Tamince, masaya oturduğu Socar ile anlaşmış ve sözü edilen medya mecralarının yüzde 50’sini Socar’a devretmiştir. Tamince, aradan geçen bir yıl sonrasında Mayıs 2014’te ise kalan hisselerini Ethem Sancak’a devretmiştir. Tamince, “Medya büyük sorumluluktu, sattım. Bundan sonra en azında kısa vadede medyaya girmeyi düşünmem” dediği medyaya, 3 ay sonra Socar’ın elindeki yüzde 50 hisseyi devralarak tekrar girmiştir (Haber Türk, 8 Ağustos 2014). Socar’ın Türkiye Başkanı Kenan Yavuz ise medya sektöründen kısa sürede vazgeçme nedenleri için, “Medya yatırımının, bizim iş planımızla direkt ilişkisi anlamında erken bir yatırım olduğu kanaatine vardık. Bu aşamada, medyaya maalesef hak ettiği ölçüde zaman ayıramadık. Yürütmekte olduğumuz ülkemizin en büyük projelerine daha fazla odaklanmak amacıyla medyadan çekiliyoruz.” açıklamasını yapmıştır (Taraf, 9 Ağustos 2014).

Star Medya Grubu’na ortak olarak tekrar dönen Fettah Tamince, 17 gün sonra gruptaki yüzde 50 hissesini, grubun diğer ortağı Ethem Sancak’ın yeğeni Murat Sancak’a devretmek üzere başvuruda bulunmuş ve Ekim 2014’te Murat Sancak’a resmi olarak devretmiştir (Hürriyet, 3 Ekim 2014). Bu devir sonrası Ethem Sancak için adeta taşlar yerine oturmuş ve Murat Sancak medya grubunun Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenmiştir. Ve Ethem Sancak, ‘Star’da yeni dönem’ başlığıyla duyurduğu değişimlere imza atmaya başlamıştır. Sahibi olduğu diğer gazetesi Akşam ile birlikte Star’da geniş çaplı bir görev değişikliğine gitmiş; Star Medya Grup Başkanı Mustafa Karaalioğlu, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert ve Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ocaktan’ın görevlerine son vermiştir. Star yazarı Hakan Albayrak ise görevden alınmalara tepki olarak istifa etmiştir (Vatan; Yurt, 25 Ekim 2014). Bu değişimin perde arakasında, Sancak’ın

Cumhurbaşkanı Erdoğan39’a danışarak karar verdiği ve Mustafa Karaalioğlu ile 2 milyon liralık ‘hortumlama’40 kavgası yaşandığı için aralarının açık olduğu iddia edilmiştir (Cumhuriyet; Sözcü, 25 Kasım 2014).

Star Medya Grubun’da yaşanan bu geniş çaplı görevden almalar üzerine, medyada pek çok değerlendirme yapılmıştır. Fatih Polat, Ak Parti iktidarı döneminde görevden almaların alışılmış bir tablo olmasına rağmen bu operasyonun, ayrı bir yere sahip ekonomi politik bir operasyon olduğunu ifade etmektedir (Günlük Evrensel, 26 Kasım 2014):

…Çünkü bu üç isim, görünür yayın faaliyetlerini Erdoğan’ı meşrulaştırmaya ve onun gönlünü hoş tutmaya hasretmişti… Detaylı yansımayan; ancak dillendirilen dedikodularla birlikte düşünüldüğünde, bu üç ismin görevden alınmasının, ekonomi politik bir temeli olduğu güç kazanıyor… Gelişmeler, Erdoğan’ın ‘Yeni Türkiye’nin inşası açısından Ethem Sancak, Doğan Medya Grubu, Ferit Şahenk ve Demirören’i’ kapsayan geniş medya alanı üzerinde bir yeniden yapılandırma sürecinin işletildiğinin işaretlerini veriyor.

Söz konusu iddialar karşısında Ethem Sancak ise “Tüm para pul iddiaları yalan. Üç arkadaşımızın onuruna kimse laf söyleyemez” açıklamasıyla karşılık vermiştir. Ayrıca, “Cumhurbaşkanımızın işi ayrı, bizim işimiz ayrıdır. Biz, kendi işimizi Cumhurbaşkanımıza sormayız, onun işi devleti yönetmektir” diyerek talimat almadığını vurgulamıştır (Star, 27 Kasım 2014).

“Hükümetin medyası” eleştirilerine yanıt olarak Star Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sancak ise devlet zengini bir aile olmadıklarını, çalışıp emekleriyle bulundukları yere geldiklerini aktarmaktadır (Ekonomist, 7 Aralık 2014):

Sayın Cumhurbaşkanımızla ailemizin yakın ilişkide olması, bazıları tarafından çok farklı yorumlanabilir. Hâlbuki 2001’de Forbes dergisinin ‘En Zengin 100 Kişi” listesinde Ethem Sancak 19’uncu sıradaydı, son yayınlanan listede ise 79’uncu sırada. Biz, bu hükümet zamanında zenginleşmiş bir aile değiliz. Bizim, devletle iş yapmama gibi bir tarzımız var… Ethem Bey, Cumhurbaşkanının arkadaşı diye BMC’yi ona verdiler diye bir şey yok…. Medya sektöründeki hedefimiz ise tüm Asya.

Eski 68’li, komünist, Perinçek’in liderliğini yaptığı TİKP’li ve Aydınlıkçı, CHP delegesi ve yeni TÜSİAD üyesi, Hz. Muhammed’in soyundan gelen bin beş yüz kişilik Siirtli bir aileye mensup ve kendisini “Tayyip Erdoğan” sevdalısı olarak niteleyen Ethem Sancak, ilaç dağıtım sektörünün yüzde 40’ını elinde bulunduran Hedef Alliance’ın da sahibidir. Sancak’ın ayrıca tarım ve hayvancılık alalarında da büyük yatırımları vardır. Daha önce de

39 Dönemin iktidar partisi olan Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, adaylığını koyduğu 2014'te yapılan seçimlerde aldığı %51,79'luk oy oranıyla Cumhurbaşkanı seçilmiş ve Başbakanlık ile partisindeki görevinden ayrılarak Cumhurbaşkanlığı görevine 28 Ağustos 2014'te başlamıştır. Başbakan olarak ise yerine Ahmet Davutoğlu seçilmiştir.

40 17 Aralık operasyonu kapsamında ortaya çıkan ses kayıtlarında, Star Medya Grubu CEO’su Mustafa Karaalioğlu’nun Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’a “Maaşları ödeyemiyoruz. 2 milyon yolla Süleyman” dediği öne sürülmüştü. Karaalioğu ve ekibinin Halkbank’tan gelen bu 2 milyon lirayı iç ettiği iddia edilmişti. Olayın, Sancak ve Karaalioğlu’nun arasını açtığı kaydedilmiştir (Cumhuriyet, 25 Kasım 2014).

Star gazetesi ve Kanal 24’ün sahibi olan Sancak, o dönemde medyadan uzaklaşmasını, “Erdoğan’ı desteklemek için medyaya girdim, bana ihtiyaç kalmadığı için de gazete ve televizyonumu sattım” diye açıklamıştır (Sözcü, 20 Nisan 2014). Sancak ayrıca, TMSF tarafından 2013’te el konulan zırhlı araç ve kamyon üreticisi BMC’yi de Mayıs 2014’te satın almıştır. Yaşanan gelişmeyi Yavuz Semerci, “İktidara yakın olmayan birisinin bu ihaleye katılması imkânsızdır” şeklinde yorumlamış ve Ethem Sancak’ın teklif vermesini, iktidar eliyle sermayenin el değiştirme süreçlerine uygun bir tablo olarak nitelendirmiştir (Haber Türk, 2 Mayıs 2014). Sancak ise muhammen bedelin altında verdiği teklife rağmen TMSF’nin onayıyla satın aldığı BMC için, “Kurumun borcu vardı, borçları üstlenip şirketi aldık. Taşın altına elimizi koyalım dedik” açıklamasını yapmıştır. Sancak’ın 1 ay sonra ise sermaye artırımına gidip henüz devralmadığı BMC’nin yarısını, Katar Silahlı Kuvvetleri Endüstri Komitesi’ne sattığı ortaya çıkmıştır (Aydınlık, 3 Mayıs 2014; Zaman, 9 Mayıs 2014; Zaman, 3 Haziran 2014).

Son dönemde sözü edildiği gibi medya ve savunma sanayiine hızlı bir giriş yapan Ethem Sancak, bunun nedenini TÜMSİAD İstanbul Şubesi’nde verdiği konferansta şu sözlerle ifade etmektedir (Yeni Şafak; Akşam, 2 Eylül 2014):

Millet, Başbakan’a dik dur eğilme diyordu. Kendimce bir tahlil yaptım. Türkiye’nin önümüzdeki yüzyılda dik durabilmesi için iki şey gerek: Birincisi ve önceliğimiz BBC ve CNN gibi Asyalı ve Müslüman bir medya merkezi oluşturmamız lazım. Bugün, Amerika’nın egemenliğini sağlayan en önemli güçlerden birisi, Amerikan ordusu değil Hollywood’dur. Yani medyasıdır. Medya, çok stratejik bir sektördür. Dik duruş için ikinci önemli şey, askeriyemizin elindeki silahların bizim tarafımızdan üretilmesi lazımdır. Biraz da ahir ömrümün sonlarına geldiğim için, her şeyimi satıp otomotiv ve savunma sanayiine ve medya sanayisine girdim. BMC’ye öncelikle savunma sanayiine odaklanmak için talip olduk ve inşallah bir Asya modeli çıkarmaya çalışacağız. Şirket, kendi kodlarını aldı ve teknolojik olarak hiçbir yere bağlı değil… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın milli otomobil üretimi için aradığı ‘babayiğit’ olmayı da hedefliyoruz.

Ethem Sancak ile iktidar arasındaki iyi ilişkiler, satın almaların sonrasındaki süreçte de devam etmiş; Sancak, daha önce “Ona; anam babam eşim çocuklarım feda olsun” dediği Cumhurbaşkanı Erdoğan ile arasındaki ilişkiyi, ‘Mevlana-Şems benzetmesi üzerinden tanımlayarak “Erdoğan’ı gördükçe aşık oldum, böyle bir ilahi aşk iki erkek arasında olabiliyor” açıklamalarında bulunurken (Cumhuriyet, 16 Mayıs 2015), Sancak da hükümet üyelerinin katıldığı 8. Uluslararası Halil İbrahim Buluşmaları’nda ‘Yılın Hayırsever İş Adamı Ödülü’ne layık görülmüştür (Star; Akşam 27 Eylül 2014).

4.7.3 Hukuki Yollarla Gerçekleştirilen Müdahaleler