• Sonuç bulunamadı

Medreselerin Toplum Üzerindeki Etkileri

I. BÖLÜM

2. EĞĠTĠM VE ÖĞRETĠMDE YENĠ DÖNEM: MEDRESELER

2.3. Medreselerin Toplum Üzerindeki Etkileri

Bir eğitim kurumunun faaliyetlerini sağlıklı bir yapı içerisinde sürdürmesi, hem devletin düzeni açısından, hem de entelektüel geliĢme açısından büyük önem arz etmektedir. Eğitim kalitesini ve standartlarını geliĢtirmiĢ toplumların her bakımdan geliĢme kaydedeceğini; aynı Ģekilde eğitim sisteminde yaĢanan olumsuzluk ve bozulmaların da sadece ilim hayatında gerilemeye neden olmayacağı, bu durumun devlet yapısının bütününü olumsuz etkileyeceğini belirtmek gerekir.

Medrese eğitim sisteminin ve yetiĢtirdiği ilmiye sınıfının, toplumu çok yönlü etkilediği ve Ģekillendirdiği, tarihsel/sosyolojik bir gerçektir. Ancak bu etkilerin farklı dönemlerde, farklı biçimlerde ortaya çıktığı gözden uzak tutulmaması gereken bir olgudur.259

Bir eğitim kurumu olarak medreselerin yetiĢtirdiği bürokratik insan yelpazesi, Osmanlı devletinin üst kademelerinden en alt seviyedeki memurlara kadar geniĢ bir alana sahipti. Örneğin ulema sınıfından sayabileceğimiz ġeyhülislam, müderrisler, kadılar, yüksek din görevlileri, hekim baĢılar; sıbyan mektebi hocaları; vaizler ve imamlar; bazı devlet memurları söz konusu bürokratik kesimdendir. Medreselerde yetiĢen bu insanların bulundukları görevlerde toplum ile iliĢki içinde olmaları ve halkı değiĢik konularda bilgilendirmiĢ olmaları ve etkilemeleri gayet tabiidir.260

Özellikle, ulaĢım ve haberleĢme araçları ile bilgi üretme, edinme ve aktarma imkânlarının sınırlı olduğu, basın-yayın ve dağıtım teknolojisinin henüz teĢekkül edip geliĢmediği klasik Osmanlı sisteminde, ülke topraklarının bir ucundan diğer ucuna farklı kültür, gelenek ve göreneklerin, çeĢitli örf ve adetlerin birbirleriyle kaynaĢmasında, belirli bir bölge veya sektördeki bilgi ve teknolojinin diğer alanlara yaygınlaĢtırılmasında medreselerin önemli bir rol oynadığı söylenebilir.261

Bunda Ġmparatorluğun farklı coğrafi bölgelerinden gelen ve medreselerde toplanarak, kendi beceri ve kabiliyetlerine uygun biçimde yetiĢtirilip ihtiyaç duyulan bölgelerde,

259

Medrese eğitim sisteminin etkilerini üç baĢlık altında değerlendirmek mümkündür. Birincisi, medreselerin ilmiye sınıfı kanalıyla devlet siyaseti ve kurumları üzerindeki etkileri; ikincisi medreselerin bizzat kendi elemanları, yani müderrisleri ve öğrencileri üzerindeki etkileri; üçüncüsü de medreselerin toplum üzerindeki etkileridir. GeniĢ bilgi için bkz. Yakuboğlu, a.g.e., s. 221 vd.

260 Akyüz, a.g.e., s. 75 vd. 261

Ahmet Cihan-Ġlyas Doğan, Klasik Osmanlı Toplum Yapısı ve Sivil Toplum, Dünden Bugüne Türkiye‟nin Toplumsal Yapısı, Ed: Memet Zencikıran, Nova yay. I. Baskı, Ankara, 2006, s. 75.

61

toplumun farklı alanlardaki gereksinimlerini karĢılamak üzere görev alan öğrencilerin etkili olduğu ileri sürülebilir. Yine, daha ziyade taĢra medreselerinde okuyan öğrencilerin üç aylar denen Recep, ġaban ve Ramazan aylarında „cer‟re çıkarak262

ülkenin her tarafına dağılmaları, camilerde vaaz ve nasihatlerde bulunmaları, öğrenciler açısından teorik bilgilerin tatbikine imkân tanırken; diğer taraftan da halkın dini konularda aydınlatılmasına ve medreseliler ile halkın bütünleĢmesine katkı sağladığı da bir gerçektir.263

Öte yandan, Osmanlı Devleti‟nde önceki Ġslam devletlerine oranla merkezi egemenliğin, daha sürekli ve ülkenin her yanına nüfuz edebilen bir özelliğe sahip olduğu nazar-ı dikkate alındığında, özellikle Fatih döneminden itibaren hiyerarĢik bir yapı kazanan264

bu merkeziyetçi anlayıĢ içerisinde, merkezin emirlerini her alanda etkili kılabilmek için her türlü araçtan yararlanıldığı bilinmektedir. ġüphesiz taĢraya nüfuz etmede en etkili yollardan biri ilmiye mensuplarını kontrol etmekti. Bu, Osmanlı Devleti‟nde medreseler aracılığıyla gerçekleĢtirilmiĢtir. Medreselerin, genel devlet iĢlerinde yararlı ve uyumlu kimseler yetiĢtirecek Ģekilde sistemleĢtirildiği bilinmektedir. Nitekim yukarıda da ifade ettiğimiz gibi devlete bağlı kılınmıĢ bir Ģekilde yetiĢtirilen bu kesim kullanılarak tarikatlar da „ehlileĢtirilmiĢtir‟. Böylece tarikatlar, devlet kontrolü altına alınarak, merkezi otoritenin tasarruflarını meĢrulaĢtırıcı bir iĢlevi yerine getirmeye baĢlamıĢlardır.265

Medreselerle birlikte tarikatların da bu Ģekilde denetim altına alınması merkezi yönetimin yaptığı iĢler hakkında farklı seslerin yükselmesine de büyük ölçüde engel olmuĢtur.

Medreselerin, toplumun Ģekillenmesindeki önemli katkılarının yanında, kendi sistematik yapılarından kaynaklanan ve toplumsal alana olumsuz Ģekilde yansıyan yanları da vardı.

Ġmparatorluğun tamamına yayılmıĢ bulunan medreselerin aĢağıdan yukarıya doğru piramitsel bir yapı oluĢturduğu ve aynı zamanda bu hiyerarĢi piramidinin belirli

262 Medrese öğrencilerinin, edindikleri teorik bilgileri pratik etme amacıyla üç aylarda değiĢik bölgelere

gönderilmesini ifade eden ve günümüz ifadesiyle staj diyebileceğimiz bir uygulama.

263 Sarıkaya, a.g.e., s. 41. 264 Yakuboğlu, a.g.e., s. 240. 265

ġerif Mardin, „Türkiye‟de Toplum ve Siyaset, Makaleler I, Der: Mümtaz‟er Türköne/Tuncay Önder, ĠletiĢim yay. 16. Baskı. Ġstanbul, 2009, s. 29.

62

katmanlarında kümelenmeler meydana geldiği görülür.266

Bu durumun, ilmin niteliksel geliĢiminden ve Ġstanbul‟un bir ilim merkezi haline gelmesinden kaynaklandığı söylenebilir.267

TaĢrada, okuma-yazma ve Kuran öğrenimi ile baĢlayan eğitim-öğretim sürecinin, ikinci aĢamada, belirli ticaret ve kültür merkezlerinde sayısal olarak yoğunlaĢan daha ileri düzeydeki bölgesel medreselerde sürdürüldüğü ve nihayet Ġstanbul, Edirne ve Bursa gibi büyük medreselerin olduğu merkezlerde devam ettiği görülür. Kademeli olarak yapılanan bu tür bir eğitim mekanizmasında, sistem ve toplumun ihtiyaç duyduğu Ģahıslar „sivrilebilmekte‟; kabiliyet ve yetenek, beceri ve çalıĢma gibi belirli kıstaslara dayalı doğal bir seleksiyon meydana gelmektedir.268

Örneğin, merkeze uzak olan bölgelerdeki zeki çocuklar, yeterli maddi imkâna sahip olmadıkları ve kendilerine referans olup yol gösterecek bir hami bulamadıkları için ilimde yükselebilme Ģanslarını büyük ölçüde yitirmiĢtir.269

Bu açıdan medrese eğitimi değerlendirildiğinde, bir medrese içerisinde değilse de, medreseler arasında ve özellikle merkezi medreselerde okuma konusunda bir fırsat eĢitsizliğinin yaĢandığı ileri sürülebilir.

Yine üst seviyede eğitim veren medreselerin büyük yerleĢim birimlerinde bulunması ve ilimde yükselebilmek için insanların bu merkezlerde eğitim görme zorunlulukları, taĢradan merkeze doğru bir hareketliliği ve ilgiyi arttırmıĢ; bunun sonucunda büyük merkezlerdeki medreselerde aĢırı yığılmalar oluĢmuĢ, diğer bölgelerdeki medreseler bir ihmale maruz kalmıĢtır. TaĢra kadılıklarına tayin edilen ilmiyenin, görevlerine gitmeyerek yerlerine naibler gönderdikleri ve merkezi yerlerde ikamete devam ettikleri bilinmekte, bu durumun ciddi problemlere neden olduğu anlaĢılmaktadır.270

Medreselilerin, topluma olumsuz yansıyan bir baĢka yönü, hemen hepsinin ilmi konulardaki eserlerini Arapça olarak kaleme almıĢ olmalarıdır. Bu durum, adeta ilmiye sınıfının, sahip olduğu bilginin kendi tekellerinde kalmasını sağlamakta, dolayısıyla toplumun ilmi konulara iliĢkin bilgi elde etme imkânları bulunmamaktaydı. Dil konusundaki bu tutum, ilmiye sınıfının seçkinci yaklaĢımını gösteren bir örnektir.

266 Cihan-Doğan, a.g.m., s. 75. 267 Yakuboğlu, a.g.e., s. 240. 268 Cihan-Doğan, a.g.m., s. 76. 269 Yakuboğlu, a.g.e., s. 240. 270 Yakuboğlu, a.g.e., s. 241.

63

Nitekim Arapça yazılmıĢ eserlerin toplum tarafından okunup faydalanılabilmesi ancak uzunca bir süre dil eğitimi görme külfetini getirmekteydi.271

Yine medreselerin sistematiğinden kaynaklanan ve yaklaĢık XV-XVI. yüzyıllarda, yani medreselerin en parlak ve her açıdan desteklendiği dönemde açığa çıkan bir problem de Ģu idi: müderrisler, genellikle Sahn düzeyinde bir süre görev yaptıktan sonra maddi bakımdan daha iyi olan kadılığa geçmek isterlerdi. Esasında bu tür talepler medreselerin birçok kademesinde vardı. Bu durum birçok müderrisin sadece öğretim ve bilimle uğraĢmasını engeller, müderrisliğin bir araç gibi görülmesine yol açardı.272

Bu durum ise medrese mensuplarının giderek halkın saygı duyduğu örnek Ģahsiyetler olmaktan çıkarak, makam ve mevki elde etmek için ikbal peĢinde koĢar hale gelmelerine sebep olmuĢ, dolayısıyla halkın ilmiye mensuplarına ve onların temsil ettiği medreselere olan saygısını olumsuz yönde etkilemiĢtir.273