• Sonuç bulunamadı

II.2. Bilginin Toplumsallaşmasını Etkileyen Unsurlar

II.2.2. Matbaa ve Edebiyat

Matbaanın icadından önce edebi eserler genelde dinlerin yorumlanması, dini öğretilerin açıklanması ve Yunan–Roma eserlerinden oluşmaktaydı. Bu eserler genelde manastır, kilise ve medrese gibi kurumlarda oluşturulup din adamları tarafından elle kopyalanarak meydana getirilen zahmetli çalışmalardı. Okuma yazma bilenlerin oranının da çok az olması nedeniyle edebiyat, clerisy diye adlandırılan bir grubun tekelindeydi. Bu gurubun içinde çoğu hukukçu ya da hekim olan, bilgili din dışı kişiler topluluğu vardı (Burke, 2001, s. 21). Batıdaki eserlerin çoğu Latince yazılmıştır. Doğuda ise medreselerde Arapça ve Farsça eserler yazılıp medrese öğrencileri tarafından elle çoğaltılmaktaydı.

Rönesans Dönemi’nde dini ve bilimsel eserlerin yanında roman, şiir, gezi yazıları ve diğer edebi eserlerin sayısı artmaya başlamıştır. 15 ve 16. yüzyılda ortaya çıkan Rönesans’ın düşünceleri ve matbaanın ortaya çıkması; yaşam ve düşünce yapısında meydana gelen değişiklilerin ve yeniliklerin yayılmasına hız kazandırmıştır.

Dünya tarihinde bilginin toplumlara aktarılmasında matbaa ve edebiyatın rolü önemli olmuştur. Matbaanın kullanılmaya başlaması ile edebi eserler geniş halk kitlelerine ulaşıp halkın ihtiyaç duyduğu siyasi, dini, sanatsal, hukuki ve bilimsel bilgiye erişmesi aşamasında önemli bir araç olmuştur.

Matbaanın tarihsel gelişimi ile ilgili farklı görüşler ortaya atılmıştır. Baskıcılığın 8. yüzyılda Asya’da yapıldığı ile ilgili bilgiler mevcuttur. 11. yüzyılın ortalarında dizgi sırasında yer değiştirebilen “müteharrik1” harfler kullanılmıştır. Çinliler balçık, tahta, taş, kalaydan harfler yapıp basım için kullanmıştır. Bir başka görüşe göre de 11.

yüzyılda Uygur Türkleri matbaayı kullanarak kitaplar basmıştır. Takip eden dönemlerde çeşitli ülkelerde dizgi harfleri ile baskı uygulaması yapılmıştır. Mısır’da kapsamlı araştırmalar yapan Howard Carter 1300’lü yıllarda Memlük Devleti’nde Kur’an’ın basıldığını iddia etmiştir.

1 Yer değiştirebilen, devingen, hareketli

18

“Johann Gutenberg (1394-1469) matbaayı geliştirip daha kullanılışlı hale getirmiş, Johann Gutenberg’den sonra matbaa Avrupa’da farklı ülkelerde kullanılmaya başlanmıştır. Matbaacılığın Almanya’da yayılması hızlı olmuştur” (Kabacalı, 2000, s. 4).

“1461’de Bamberg’de1470’te Köln, Augsburg, Nuremberg’de ardından Ulm, Lübeck ve Leipzig’de basımevleri açılmıştır. Kitaba kapak geçirme ve buna kitap adı, yazar adı, basımevi adı ve baskı tarihi koyma uygulaması da Köln’de başlamıştır.” (Kabacalı, 2000, s. 3).

“İtalya’da ilk matbaa 1465’te Subiaco Manastırı’nda kuruldu.

Bu matbaayı 1467’de Roma’da, 1469’da Venedik’te, 1471’de Napoli’de açılanlar izledi. Kısa sürede kurulan 72 matbaa ile İtalya matbaacılıkta en gelişmiş ülke oldu. 1470’te Fransa’da Paris Sorbonne’da ilk matbaayı Almanya açtı. Birkaç yıl içinde Fransa’da 34 kentte matbaa kuruldu. İngiltere’de ilk basımevi 1474’te ikincisi de 1777’de kurulmuştur. Amerika’da ilk basımevi 1639’da Harvard Koleji’nde, ikincisi 1693’te New York’ta kurulmuştur” (Kabacalı, 2000, s. 4).

“Türkiye’de ilk basımevi Museviler tarafından 1493’te İstanbul’da kurulmuş, Tevrat ve tefsiri, basılan ilk eser olmuştur” (Ersoy, 1959, s. 18). Takip eden yıllarda özellikle Musevilerin bir numaralı matbuat merkezi olarak Selanik öne çıkmıştır.

(Gerçek, 1939, s. 28; Lewis, 2008, s. 71). Osmanlı matbaasında ilk Türkçe eser 1729’da basılan Vankulu Lügatı’dır. İbrahim Müteferrika, ilk devlet matbaasını kurup yaşamı boyunca 17 kitap basabilmiştir (17 kitabın 11’i tarih, 3’ü dil ve sözlük, biri coğrafya, biri de pusula, jeomanyetizma ve jeofizik konulu Fuyuzat-ı Mıknatisiyye adlı eserdir. Biri de toplumsal eleştiri konuludur). Johann Gutenberg’den sonra matbaacılık kıta Avrupa’sında hızlı şekilde yayılmıştır. “1500 yılına kadar Avrupa’da 250’den fazla yerde kurulan matbaalarda yapılan 27 bin baskı sonucunda yaklaşık 13 milyon kitap basılmıştır. Bu tarihte Avrupa’nın nüfusu ise yaklaşık 100 milyondur”

(İskender, 2014, s. 553). Avrupa’da hızla yayılan basımevleri üniversite öğrenimindeki tekelin kaldırılmasında ve sıradan kişilerden yeni entelektüeller grubunun yaratılmasında etkili olmuştur. İlk basımevleri yeni bilgilerin üretilmesinde

19

yayımcı, yazar ve işçilerin daha öncelerden görülmemiş biçimde ilişki kurdukları entelektüel merkezler haline gelmiştir.

Matbaa, toplumun kültürel ve edebi gelişiminde önemli etkilere sahip olmuştur.

Matbaanın edebiyat üzerindeki etkileri (Ong, 2015, ss. 154-156; Çakın, 2004, s,154):

 Toplumlarda hâkim olan sözlü kültür, matbaada basılan eserler sayesinde yazılı kültüre geçişi hızlandırmıştır. Basılan eserler kültür dönüşümünü sağlamıştır. Elle çoğaltma tekniğinden seri baskıya geçiş, bilgiyi duyumla edinme yerine görsel edinme sürecini başlatmıştır. Okuyarak bilgi edinme bilgiyi algılamada kalıcılığı sağlamıştır. Matbaa bilgiye aracısız ulaşmayı sağlamıştır.

 Matbaa sonrası modern insan kavrayışı gelişmeye başlamıştır. Modern insanlar bilgiye kendileri ulaşmaya başlamıştır. Bilgiyi değerlendirip bilgi hakkında yorumlar yapabilmiş, böylece birey kimlikleri ön plana çıkmıştır. Matbaanın toplumlara yerleştirdiği kitap okuma kültürü sayesinde gelişen kültürle laik eğitimin temelleri atılmıştır.

 Matbaanın yardımıyla geniş kapsamlı ve ayrıntılı sözlükler basılmaya başlanınca dilin düzgün kullanılması özendirilmiştir. Matbaa dilin özünde metin olduğuna dair duyguyu güçlendirilmiştir (Ong, 2015, s. 154).

 Matbaa kelimeler üzerinde yeni özel bir mülkiyet anlayışını da yaratmıştır.

Birincil sözlü kültürlerde de insanlar bir şiir üzerinde mülkiyet hakkı iddia edebilirlerdi. Fakat şiirin kaynakları kalıplar ortak olduğu için bu duygu yaygın değildi. Matbaanın kullanılmaya başlanması ile yazı hırsızlığına karşı eserler koruma altına alınmıştır (Ong, 2015, s. 155).

 Matbaa sayesinde bilgi kaynaklarına ulaşma kolaylaşmış, bilginin taşınması ucuzlaşmış ve hızlanmıştır. El yazması eserler pahalı eserler olduğu için satın alma gücü yüksek kişiler tarafından alınabiliyordu. Matbaa ile üretilen eserler el yazması kadar pahalı değildi. Böylece herkes kitap alıp okuyup bilgiye ulaşabilmiştir. Böylece kitaplar geniş insan topluluklarına ulaşıp bilginin toplumsallaşmasına hizmet etmiştir.

20

 Orta Çağ’da Avrupa’da dini kurumların hâkim düşünce yapısında önemli etkisi vardı. Matbaa ile kitabın ucuzlaması sonucu dini kurumların bilgi üzerinde tekeli kırılmıştır. Gelişen Avrupa’da toplumların ekonomik yapısı değişmeye başlayınca matbaa sayesinde yeni fikirler ortaya çıkıp yayılmaya başlamıştır.

Bu da edebi eserler sayesinde topluluklara ulaşmıştır.

 Matbaa modern toplumların vazgeçilmez temel haklarından olan özel hayat anlayışının gelişmesini sağlamıştır. Matbaanın ortaya çıkması ile el yazmalarından daha ufak ve taşınabilir eserlerin basılmaya başlaması ile okuyucunun kitapla baş başa kalabileceği sessiz okuma ortamının oluşmasına zemin hazırlamıştır. El yazmalarının yaygınlık kazandığı toplumlarda, topluluklara sesli okumalarla bilgilendirmenin, bilinçlendirmenin yapıldığı yaşama biçimi hâkimdi.

 Matbaa, toplumun isteklerini dile getirmek için gazete ve dergi gibi materyallerin ucuz ve seri şekilde üretimini sağlayarak çok daha etkili ve kullanışlı bir araç olmuştur.

Matbaanın yaygın bir şekilde kullanılması ile kitap; ekonomiye, kültüre ve eğitime yön vermiştir. Kitabın düşük maliyette üretilmesi sayesinde okuryazar oranı artmıştır. Ucuzlayan, çoğalan ve boyutu küçülen kitapların sayısı kütüphanelerde artıp kütüphane dermesinin zenginleşmesini sağlamıştır. Kitap sayılarının artması, kolay şekilde elde edilmesi ve özgür düşüncenin gelişmesi ile kitap toplumda herkesin ulaşabileceği bilgi kaynakları olmuş, bilginin toplumsallaşmasına öncülük etmiştir.

Kitap sayısında yoğun artışın ardından okuyucuların bilgi kaynaklarına rahatlıkla erişebilmesini sağlamak için sınıflandırma, kataloglama, dizinleme ve konu başlıklarının oluşturulması gibi bilgi kaynaklarının düzenlenmesi amacıyla çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Matbaanın imkânlarından faydalanan milletler süratle gelişmiş ve her alanda ilerlemiştir. Matbaa sayesinde eşitlik, bağımsızlık, hürriyet ve çağdaşlık fikirleri hızla yayılmıştır. Avrupalılar matbaa teknolojisini daha da geliştirip ürettikleri bilgileri, fikirleri kıta üzerinden diğer toplumlara iletti. Böylece yeni fikirler, düşünceler yayılma olanağı ve şekli kazandı.

21

Türkiye’de 1970’lerde tipodan ofset matbaaya geçişle birlikte basımda teknolojik değişim başlamıştır. Bu değişim 1980’lerde daha belirginleşmeye başlamıştır. Bilgisayara geçişle birlikte personel sayısı ve giderler açısından büyük tasarruflar sağlanmıştır. İnternetle birlikte bilgi kaynakları geniş kitlelere ulaşma fırsatı bulmuştur.