• Sonuç bulunamadı

3.4. MARJİNAL FAYDA

3.4.4. Marjinal Fayda Teorisinde Fiyat Oluşumu

Menger ve Jevons’ta fiyatın oluşumu birkaç koşul altındada gerçekleşmektedir. Öncelikle, tam rekabet koşulları altında yapılan mübadelenin, rasyonel tüketicinin refahını maksimize etmesi (P1 ve P2‘nin mal fiyatlarını, MU1 ve MU2’nin malların marjinal faydasını gösterdiği bir durumda), rasyonel tüketicinin belirli mal stokları arasında yaptığı mübadeleyi,

=

Olduğu noktada durdurmasıyla gerçekleşecektir. Bu denge noktasında, piyasada gerçekleştirilen serbest mübadele sonucu her birey kendi faydasını maksimize ettiğine göre, toplumsal faydanın da maksimize olduğu sonucuna varılmıştır.

İkincisi, mübadele değerini (nispi fiyatları), belirleyen şey kişisel ihtiyaçların şiddetini gösteren marjinal faydadır. Hatırlanacağı üzere Klasiklerin mübadele değeri harcanan emek ile gösterilmekteydi. Nihayet, mübadele değerini marjinal fayda belirlediğine göre, tüketici, ekonomiyi yöneten kararların alınmasında son söz sahibi haline geliyordu. Fiyatalar bir yandan marjinal faydayı (yani ihtiyaçların şiddetini), yansıtırken, diğer yandan da üretim karalarını belirlemektedir Walras, ekonomiyi, birbirleriyle karşılıklı bağımlılık ilişkisi içinde bulunan bir piyasalar bütünü olarak ele almakta; bütün üretici ve tüketicileri kapsayan piyasaların eşanlı dengesinin analizini yapmaktadır (Kazgan, 2000 [1969]: 128-129).

99

Walras, faydayı maksimize etme amacının itici güç olduğu bir mübadele ekonomisinde, tam rekabet koşullarında, maksimum toplam faydanın elde edileceğini gösteren soyut bir sistem kurmuştur. Bu sistem matematiksel olarak, oldukça kısıtlayıcı ve gerçekle pek ilişkisi olmayan varsayımlar altında, bütün ekonomide, bütün mal fiyatları, üretim faktörleri fiyatları ve bütün mal miktarlarının, birbiriyle tutarlı olacak biçimde oluşacağını göstermektedir. Aşağıda doğrusal denklemlerle, Walras’ın genel denge analizinde fiyat oluşumunu gösteren basit Walrasgil sistem açıklanmıştır, sistemin varsayımları şöyledir (Akyüz, 1980: 123-124):

1. Faktör ve mal piyasalarında tam rekabet geçerlidir. 2. Tüketici tercihleri veridir.

3. Üretim faktörü arzları veridir ve faktör fiyatlarından bağımsızdır. 4. Üretim fonksiyonları sabit katsayılıdır.

5. Gelir sadece üretime katılarak elde edilir.

6. Tüm gelir harcanmakta, dolayısıyla efektif talep yetersizliği nedeniyle eksik istihdam oluşmamaktadır.

7. Para, sadece mübadele aracıdır.

Aşağıdaki açıklamada kullanılacak semboller şunlardır (Kazgan, 2000 [1969]: 129): x1 , x2 , … , xn Çeşitli mal stokları.

p1 , p2 , … , pn Malların fiyatları.

y1 , y2 , … , ym Çeşitli girdi stokları.

w1 , w2 , … , wm Girdilerin fiyatları.

a11 , a21 , … , an1 Bir birim mal üretimi için gerekli girdi miktarları.

MU1 , MU2 , … , MUn Çeşitli malların marjinal faydası.

Talep yönünde, bütçe denklemi ve fayda denklemi olmak üzere, iki denklem takımı vardır. Bütün diğer mal fiyatlarının ölçümünde kullanılan, x1 malı, numéraire (ölçü birimi)’dir ve değeri p1 = 1 'dir.

100

y1 w1 + y2 w2 + … + ym wm = x1 + x2 p2 + … + xn pn

Her bireyin, kendi geliriyle harcaması arasındaki eşitliği gösteren yukarıdaki bütçe denkleminde, eşitliğin sol tarafı, bireyin gelirini, sağ tarafı da, harcamasını göstermektedir. Her birey için, satın aldığı n sayıda mal miktarını belirleyen, n sayıda, bunun gibi denklem vardır. Maksimum fayda varsayımı altında tüketim harcamaları dağılımını gösteren denklem ise şöyle gösterilir:

=

=

(x1), ölçüt olduğundan, fayda denklemlerin sayısı, mal sayısından bir eksiktir (n - 1). Bütçe denklemi ilave edildiğinde, denklem sayısı, yani, çeşitli mal miktarlarına (yani

bilinmeyenler sayısına), eşittir. Girdi miktarları ile girdilerin ve malların fiyatları veri olduğundan, bir bireyin satın alacağı mal miktarı da belirlidir. Her bir mal için, her bir fiyat düzeyine karşılık gelen, bunun gibi ayrı bir denklem takımı bulunacağından, her tüketicinin her bir mala olan talep eğrisi belirlenmiş olurr. Girdi arzı veri olduğundan talep, o malın, tüm diğer tüketim mallarının ve girdi fiyatlarının fonksiyonudur. Tüketicinin geliri ve harcamaları girdi fiyatları ve miktarları tarafından belirlenmektedir. Bu durumda her mal ve her birey için talep fonksiyonu şöyle olur (x, talep edilen mal miktarını göstermektedir):

x2 = 2 (p2 , p3 , … , pn , w1 w2 , … , wm)

Her mal ve tüketici için, bunun gibi bir denklem vardır ve tüketici tercihleri ve girdi miktarları veri olduğundan, bu denklemler belirlidir. Her bir malın toplam talep fonksiyonu ise aşağıdaki gibidir (X, tüketicilerin talep fonksiyonlarının toplamını temsil etmektedir):

101

Ölçüt olan x1 malının denklemi, bütçe denkleminden türetilebilir: x1'den talep

edilen miktar, birey için, toplam gelirinden diğer mallara yapılan harcamaların

çıkarılmasıyla belirlenir. Bütün bireyler için bu denklemler toplandığında, x1, yani ilgili malın toplam talep fonksiyonuna ulaşılır ve bu denklem de dahil, bilinmeyen mal miktarları sayısına eşit olmak üzere, n sayıda böyle talep denklemi vardır.

X1 = Y1 w1 + Y2 w2 + . . . + Ym wm - (X2 p2 + X3 p3 + . . . + Xn pn)

Arz için de, iki denklem takımı vardır: Tam rekabet ve sabit üretim katsayıları varsayımı altında maliyetin-fiyatla ilişkisi, aşağıdaki denklemle gösterilebilir. Her malın fiyatı, her faktörün fiyatının, bir birim mal üretmek için gerekli faktör miktarına çarpımıyla elde edilen toplama eşittir ve her bir mal için, bunun gibi bir tane olmak üzere, n sayıda denklem vardr. Numéraire olarak atanan x1 malının fiyatı ise, 1 'e eşittir.

p2 = a21 w1 + a22 w2 + … + a2m wm

Her faktörün mevcut miktarını gösteren Y1, birim başına bu girdiden kullanılan miktarın, bu tüketim malının üretim miktarıyla çarpımının sonucuna eşittir. Toplam girdi kullanımı ile mevcut girdi miktarları arasındaki eşitliği gösteren denklem ise şöyle olur (her üretim faktörü için bir tane olmak üzere, m sayıda böylem vardır):

Y1 = a11 X1 + a21 X2 +…+an1 Xn

Yukarda, arz ve talep ile ilgili üç denklem takımı vardır. Birincisi, malların fiyatını, bu malların üretim maliyetiyle ilişkilendiren n sayıda denklem, talep edilen miktarı gösteren X1 de dahil olmak üzere, talep edilen çeşitli mal miktarlarını, mal ve girdi fiyatlarıyla ilişkilendirir. İkincisi, n sayıda denklem, malların fiyatıyla bu malların üretim maliyetii ilişkilendirir. Üçüncüsü, m sayıda denklem, girdi arzı ile üretimde kullanılan toplam girdi miktarları arasındaki eşitliği sağlar. Böylece, toplam denklem sayısı (2 n + m) olmaktadır. Bilinmeyenlerin sayısı ise, (n) sayıda mal, (n - 1) sayıda mal fiyatı, (m) sayıda girdi olmak üzere (2n + m - l)’dir. Bilinmeyen sayısı, denklem sayısından bir eksik görünmekle birlikte, denklemlerden biri bağımlı olduğundan, bütün

102

malların fiyatları ve miktarları (biri hariç) biliniyorsa, bunun miktarı, ayrı bir denklem gerekmeksizin bulunabilir. Bağımsız denklem sayısı da (2n + m- 1) olarak belirlendiğinden, bilinmeyen sayısına eşit olur. Dolayısıyla bu denklemler takımı çözülebilir ve sistem genel bir dengededir (Kazgan, 2000 [1969]: 129-131).

Walras, matematiksel çözümünü verdiği bu sistemin, piyasa tarafından çözüleceğini, tam rekabet şartlarının geçerli olduğu bu piyasada, fiyatın, tâtonnement (yordamlama) ile oluşacağını, gösterdiğini ileri sürmektedir. Bireyler piyasaya belirli mal stoklarıyla gelip, müzayede usulü karşılıklı fiyat tekliflerini bildirirler. Eğer belirlenen fiyatlarda arz ve talep dengedeyse, denge fiyatı hemen oluşur; değilse, mübadeleye devam etmenin herhangi bir faydası kalmayıncaya dek, mübadele devam eder ve en sonunda denge fiyatına ulaşılır (Akyüz, 1980: 128).

3.5. FAYDA-DEĞER TEORİSİ İLE EMEK-DEĞER TEORİSİNİN