• Sonuç bulunamadı

2.2. SMMM VE YMM’lerin Vergi Mevzuatından Kaynaklanan

2.2.2. SMMM ve YMM’lerin Vergisel Sorumlulukları

2.2.2.2. Vergi Usul Kanunu’na Göre Sorumlulukları

2.2.2.2.1. Mali Sorumlulukları

213 sayılı VUK mükerrer 227. maddesinde; meslek mensuplarının, imzaladıkları beyannamelerde ve düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve kayıtların dayanağı olan belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacakları hükme bağlanmıştır.

Müşterek sorumluluk; birden fazla kişinin kusuru neticesinde zararın doğması halinde, zarar verenleri borçtan hissesi oranında sorumlu tutan bir sorumluluk türü iken müteselsil sorumluluk birden fazla borçlunun, zarardan, belirli bir sıralamaya göre sorumlu tutulduğu sorumluluk türüdür.

Müşterek sorumluluk ve müteselsil sorumluluğun birleştiği sorumlulukta ise tüm borçlular alacaklıya karşı borcun tamamından aynı anda sorumludurlar (Çitil 2013: 346).

Müteselsil sorumluluk müessesesinin getiriliş amacı özellikle kayıt dışı ekonominin yaygın olduğu ülkelerde vergi kayıp ve kaçağını azaltmaktır. Ayrıca ilgili tarafların tümüne borç yükleyen bu müessese, vergi sorumlularınca vergi ödevini yerine getiren güvenilir tacirle çalışmanın tercih edilip, diğer tacirlerin piyasadan dışlanması ile ticari hayatta bir güven ortamının oluşmasına da katkıda bulunmaktadır (Aygündüz 2006: 33).

Zira SMMM ve YMM’lerin sorumlulukları ciddi ve önemli sonuçlara neden olabilir. Meslek saygınlığının azalması, müşteri kaybı, sundukları hizmete karşılık aldıkları ücretin yüzlerce katının ceza olarak ödenmesi, dava aşamasında harcanan emek ve yaşanan stres bu sonuçlardan bazılarıdır (Ateş 2005: 41).

Ayrıca anılan madde ile vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensupları tarafından da imzalanması mecburiyetini getirme, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibariyle ayrı ayrı uygulatma ve söz konusu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirleme hususlarında Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiştir. Bu yetkiye dayanarak Bakanlık, 29.06.1997 tarih ve 4 sıra no.lu tebliğ ile vergi beyannamelerinin meslek mensupları tarafından imzalanması mecburiyetine ilişkin usul ve esasları belirlemiştir.

Anılan Tebliğ’in “Beyannamelerini İmzalayacak Meslek Mensupları ve Sorumlulukları” başlıklı bölümünde aşağıdaki düzenlemelere yer verilmiştir.

“Mükelleflerin beyannameleri, kendilerine 3568 sayılı kanunun 2/A-a maddesinde belirtilen hizmetleri bir bütün olarak fiilen veren meslek mensupları tarafından imzalanacaktır.

Beyanname imzalayan meslek mensuplarının imzaladıkları beyannamelerle ilgili olarak herhangi bir rapor yazmalarına gerek bulunmamaktadır. Meslek mensupları, mükellef tarafından kendilerine ibraz edilen belgelerin, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri ile Genel

Muhasebe kurallarına uygun ve doğru olarak yasal süresi içinde kanuni defterlere kaydedilmesinden ve mali tablolara aktarılmasından sorumludur.

Meslek mensupları, bilerek kullandıkları veya harici araştırmayı gerektirmeden veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelerden de sorumlu olacaklardır.

Miktar veya tutar itibariyle işletmenin faaliyet konusu veya iş hacmiyle mütenasip olmayan belgeler ile ticari örf veya teamüle uygun olmayan belgeler meslek mensuplarının sorumluluğu kapsamındadır. Böyle bir belgenin varlığı halinde, meslek mensupları bunun doğruluğunun tespitini mükelleften isteyebilirler. Mükellefin bir tespitte bulunmaması veya bu konuda meslek mensubunun ikna olmaması halinde, keyfiyet, meslek mensubunca, beyanname verme süresi sonuna kadar ilgili vergi dairesine yazılı olarak bildirilecektir. Bu bildirimle birlikte meslek mensubunun söz konusu belgelere ait sorumluluğu ortadan kalkacaktır.”

SMMM’lerin belgelerle ilgili olarak yukarıda belirtilen sorumlulukları vergi incelemesi yetkisini gerektirmekle birlikte mevzuatta böyle bir yetkiye yer verilmemiş olup SMMM’lerin yetkisi uygunluk denetimi ile sınırlı tutulmuştur. Her ne kadar SMMM’lerin görevi uygunluk denetimi olsa da uygulamada kendilerinden doğruluk denetimi yapmaları da beklenmektedir.

“Sorumluluğun tespitinde, yukarıda belirtilen sorumlulukla bağlantılı olarak ortaya çıkan vergi ziyanının varlığı yeterli olacaktır. Örneğin sehven dahi olsa yevmiye defterinde yer alan bir toplamı yanlış aktararak veya bir yevmiye işlemini yanlış hesaba kaydederek vergi ziyanına sebebiyet veren meslek mensubu ziyaa uğratılan bu vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaktır.

Meslek mensupları, beyannamelerini imzaladıkları mükelleflerce ibraz edilen belgelerde yer alan bilgilerin kanuni defterlere ve defterlerdeki bilgilerin mali tablolara uygunluğunun yanı sıra beyannamelere eklenen temel mali tablolarda yer alan ve Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine göre belirlenen Dönem Kar/Zararının doğruluğundan da sorumludurlar. Meslek mensuplarının sorumlulukları kapsamına giren yukarıda belirtilen işlemlerden dolayı bir vergi ziyaı ortaya çıktığı takdirde beyannameyi imzalayan meslek mensubu, ziyaa uğratılan vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaktır.

Diğer taraftan, VUK’ un 346. maddesinde bir mükellefi veya vergi sorumlusunu kaçakçılık yapmaya azmettirme fiilleri için mükellefe veya sorumluya uygulanacak cezanın aynen uygulanacağı, aynı kanunun 347 maddesinde ise kaçakçılık olduğunu bildiği bir fiilin işlenip tamamlanmasını fiili ile kolaylaştıranlara bundan ayrı bir menfaat gözetmediği takdirde bu fiiller için kanunda belirlenen cezaların dörtte birinin kesileceği hüküm altına alınmıştır. Yukarıda belirtilen sorumluluklar, mükellefin beyannamesini imzalayan meslek mensubu için de geçerli bulunmaktadır.

Beyanname ve eklerini yeminli mali müşavirlere tasdik ettiren mükelleflere ait muhasebeye ilişkin işlemlerin ruhsatlı meslek mensuplarınca yerine getirilmesi durumunda, söz konusu meslek mensupları da yaptıkları işlerden bu Tebliğle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde sorumludurlar. Bu sorumluluk, ayrıca tasdiki yapan yeminli mali müşavirin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.” (29.06.1997 tarih ve 4 sıra no.lu Hazine ve Maliye Bakanlığı Tebliğ)

SMMM ve YMM’lerin mali sorumluluk alanları Şekil 6’daki gibi gösterilebilir.

Şekil 6. SMMM ve YMM’lerin Mali Sorumlulukları Kaynak: (http://www.muhasebetr.com, 2021)

Tebliğde yer alan düzenlemelere bakıldığında SMMM ve YMM’lerin hem uygunluk hem de doğruluk denetiminden sorumlu tutuldukları anlaşılmaktadır. Bu kapsamda gerek SMMM’lerin gerekse YMM’lerin sorumlulukları, yasal düzenlemelere ve işletme içinden veya işletme dışından yetkili üst makamlarca belirlenmiş ilkelere, politikalara uyulup uyulmadığını tespit etmek amacı ile defter ve belgeler için uygunluk denetimi yapmayı gerektirir.

Meslek mensupları, uygunluk denetiminin yanı sıra, beyannamelere eklenen temel mali tablolarda yer alan dönem sonucunun doğruluğundan da sorumludurlar (Duman 2019).

Vergi inceleme yetkililerince inceleme sonucunda bir matrah farkı bulunması halinde, hazırlanacak inceleme raporunda matrah farkı ile meslek mensubunun sorumluluğu arasındaki ilişki açıklanmalı ve gerekçeleri ile birlikte meslek mensubunun sorumlu olduğu belirtilmelidir. Aksi halde vergi dairesinin resen meslek mensubunu sorumlu tutarak işlem tesis etmesi söz konusu olmaz (Irmak ve Hanedan 2007: 103).