• Sonuç bulunamadı

Madde Açısından Yetki Görevli Mahkeme-

Belgede Zincirleme suç (sayfa 152-154)

ZĐNCĐRLEME SUÇUN HÜKÜMLERĐ

G- Madde Açısından Yetki Görevli Mahkeme-

Görev; yargılama yetkisinin, asıl ceza davasının konusu olan olayın hukuki tavsifini oluşturan suç çeşidine ve dolayısıyla cezanın ağırlığına/niteliğine göre ilk derece mahkemeleri arasında bölüşülmesi sonucunda her mahkemeye düşen yargılama yetkisidir563. Zincirleme suç, aynı suçun birden fazla işlenmesi anlamına geldiği içindi ki; görevli mahkemenin tayini hususunda genellikle pek sorunla karşılaşılmaz. Ancak, ‘aynı suç’ ifadesi her zaman için aynı kanun maddesi anlamına gelmediği için, zaman zaman görevli mahkeme değişebilmektedir. Her şeyden önce; zincirleme suça dahil fiillerin tek bir yetkili mahkemede görülmesinde bir zorunluluk bulunduğu gibi, aynı zamanda tek bir görevli mahkemede görülmeleri de bir zorunluluktur. Çünkü; her şeyden önce teselsülün varlığının veya yokluğunu tespiti tek bir yargılamayı zorunlu kıldığı gibi, zincirleme suçun kendisine bağlanan maddi hukuk kaidelerinin uygulanabilmesi de, fiillerin tek bir yetkili ve görevli mahkemede muhakeme edilmesini zorunlu kılar. Bununla beraber, yetkiye ilişkin olarak kanuni bir düzenleme yapma gereği duyan kanun koyucu aynı zorunluluğu görev açısından görmemiştir.

Örneğin, güveni kötüye kullanma suçunun bir basit halini (TCK m. 155/1), birde nitelikli halini (TCK m. 155/2) gerçekleştiren failin fiilleri gerektirdiği cezaların ağırlığına göre; birinci fiili sulh ceza mahkemesinin görev alanına girerken, ikinci fiili asliye ceza mahkemesinin görev alanına girmektedir564. Bu örnek olayda olduğu gibi, suçlar birden fazla mahkemenin görev alanına giriyorsa, ne yapılacaktır565? Zincirleme suç birbirleriyle yakından bağlantılı birden fazla suçtan oluşur. Bağlantısız zincirleme suç düşünülemeyeceği için, bu gibi durumlarda CMK’nın bağlantıya ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Buna göre; birbiriyle

562 Đçel, s. 161. 563

Kunter, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 343; Sancar, s. 156. 564

5235 satılı Kanun madde 10: Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, iki yıla kadar (iki yıl dahil) hapis cezaları ve bunlara bağlı adlî para cezaları ile bağımsız olarak hükmedilecek adlî para cezalarına ve güvenlik tedbirlerine ilişkin hükümlerin uygulanması, sulh ceza mahkemelerinin görevi içindedir. Madde 11: Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, sulh ceza ve ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere asliye ceza mahkemelerince bakılır.

565 Bunun gibi; 765 sayılı kanun döneminde bazı basit hırsızlık suçları sulh ceza mahkemesinin görev alanına girmekteyken, nitelikli hırsızlık fiilleri asliye ceza mahkemesinin görev alanına girmekteydi.

teselsül ilişkisi bulunan ve farklı mahkemelerin görev alanına giren fiillerle ilgili yüksek görevli mahkemeye dava açılabileceği gibi (CMK m. 9/1), davalar açıldıktan sonra teselsülün varlığı anlaşılmışsa; bağlantılı ceza davaları yüksek görevli mahkemede birleştirilebilir (CMK m. 10/1).

Suçlardan bazıları özel görevli mahkemelerin veya farklı yargı düzenindeki mahkemelerin görev alanına girmekteyse nasıl hareket edilecektir? Bu gibi durumlarda, kural olarak tüm fiillerle ilgili yargılamanın özel görevli mahkemede yapılması en uygun olan çözümdür. Örneğin, işten atılmasına öfkelenerek eski patronunun işyerini soymaya karar veren failin ilk hırsızlığı gerçekleştirdikten sonra, aynı işyerine aynı gayeyle bu kez üyesi olduğu bir suç örgütüyle birlikte girerek hırsızlık suçunu gerçekleştirirse (CMK m. 250/1-b); eylemlerden ilki asliye ceza mahkemesinin görev alanına girerken, ikincisi özel yetkili ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmektedir. Bu gibi durumlarda bağlantı hükümlerinin uygulanarak yargılama özel görevli ağır ceza mahkemesinde yapılması gerekir.

Benzer bir durumda Askeri Ceza Kanununun 131. maddesinde düzenlenen zimmet suçuyla ilgilidir. Bu suçla ilgili yargılama yapma yetkisi 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun 13. maddesi gereğince sivil kişiler açısından genel mahkemelere ait olduğundan zincirleme suçla ilgili yargılamayı da adli mahkemelerin yapması gerekir. Ancak asker kişiler (ACK m. 10) ile sivillerin asker kişilerle savaş zamanında birlikte işledikleri (ACK m. 14/1-b) zimmet suçu açısından göreve ilişkin kesin hükümler sebebiyle yargılamanın ayrı mahkemelerde yapıldıktan sonra en son kararı veren mahkemenin teselsül sebebiyle artırımı da karara bağlaması gerekeceği kanaatindeyiz.

Suçlardan bazılarında cezayı artıran veya azaltan nitelikli hallerin varlığı halinde ise, görev sorunu söz konusu olmaz566. Çünkü, ağırlatıcı ve hafifletici haller görev hususunun tayininde dikkate alınmazlar (5235 sayılı Kanun m. 14).

Zincirleme suç bir suç çokluğu hali olduğu için, görevli mahkemenin belirlenmesinde teselsül sebebiyle artırılarak bulunan ceza değil, her bir fiil için kanunda öngörülen ceza esas alınmalıdır. Örneğin teselsüle dahil fiillerin her birinin gerektirdiği ceza iki yılın altında ise; teselsül sebebiyle yapılacak artırımla iki yılın üzerine çıktığı gerekçesiyle sulh ceza mahkemesinin görevine giren fiiller asliye ceza mahkemesinde yargılanamayacaktır567.

Burada incelenmesi gereken diğer bir konu da; teselsülün devamı sırasında görevli mahkemenin değiştirilmesi halinde zincirleme suça hangi mahkemenin bakacağı meselesidir.

566 Đçel, s. 162. 567 Sancar, s. 157.

Teselsülün devamı sırasında o suça bakan mahkemenin üst dereceli mahkeme olarak değiştirilmesi halinde yargılama üst dereceli mahkemede yapılacaktır. Ancak önceki yasa zamanında üst dereceli mahkemenin görevine girip teselsülün devamı sırasında yapılan kanun değişikliğiyle alt dereceli mahkemenin görevine giren bir suçta (henüz yargılanmasına başlanılmamış bir zincirleme suçta) yargılamanın hangi mahkemede yapılacağı uygulamada tartışmalıdır. Görüşümüze göre, her ne kadar usul kurallarının derhal uygulanırlığı kuralına aykırı ise de, görev konusu kamu düzenine ilişkindir ve kişiler için belirli bir güvence içerir. Bu sebeple teselsülün devamı sırasında o suçla ilgili yargılama yetkisi alt mahkemelere verilse bile, teselsülü oluşturan bazı fiiller üst dereceli mahkemenin görevli olduğu dönemde işlendiği için zincirleme suçun yargılaması, güvence içerdiği için üst dereceli mahkemede yapılmalıdır. Ancak bu konuda münferit suçlarda dahi Yargıtay daire kararları arasında birlik bulunmamaktadır.

Belgede Zincirleme suç (sayfa 152-154)