• Sonuç bulunamadı

Mülga Mevzuatta Yer Alan Sınırlamalar

1.7. PDT’lerin İhraç Nedenleri, Yararları ve Riskler

2.1.5. Tahvil İhracındaki Sınırlamalar

2.1.5.1. Mülga Mevzuatta Yer Alan Sınırlamalar

Mülga Türk Ticaret Kanunu’nun tahvil ihracına ilişkin hükümlerine bakıldığında, ihraç bakımından iki farklı sınırlamanın öngörülmüş olduğu ve bu sınırlamalara 421’nci ve 422’nci maddelerde yer verilmiş olduğu görülmektedir.

Getirilen sınırlamalara ilişkin olarak öncelikle eTTK'nın 421’nci maddesi ele alındığında, madde hükmünün “Çıkarılan tahvillerin bedelleri tamamen alınmadıkça ikramiyeli veya ikramiyesiz yenileri çıkartılamaz” ifadesini içerdiği görülmektedir. Bu maddeye ilişkin olarak öncelikle belirtmek gerekir ki, anılan bu maddenin yorumlanması ve hizmet ettiği amacın gerekliliğine174 ilişkin olarak

doktrinde farklı görüşler bulunmaktadır. Öyle ki 421’nci maddenin, mülga Ticaret Kanunu’nun en çok eleştirilen maddelerinden biri olduğu dahi söylenmektedir.175

Buna göre, madde kapsamında yer verilmiş olan ödeme şartına ilişkin olarak farklı yorumlar bulunmaktadır. Maddede yer alan ifadenin anlamı doktrinde daha ziyade, anonim ortaklığın elinde eski ihraçtan kaynaklı satılmamış olan tahviller varsa yeni tahvil çıkartılamayacağı buna karşılık ayrıca tahvillerin itfa şartının aranmayacağı şeklinde kabul edilmiştir.176 Buna karşılık Hirsch, madde içerisinde yer alan

sınırlamayı kanuni lafzi ile kabul etmiş ve ihraç edilen tahvil bedellerinin tamamen

174 İMREGÜN, Kara Ticareti, s. 438’de “Bu hükmün de hangi amaca hizmet verdiği, hangi çıkarı koruduğu belirgin değildir” şeklinde ifade etmiştir.

175 TEOMAN, Ömer, Otuz Yıl Ticaret Hukuku Tüm Makalelerim C.1 1971-1982, Beta, İstanbul, 2000, s. 30.

176 Tekinalp’e göre “Hüküm iki şekilde yorumlanabilir. Birinci anlama göre; AO’nun elinde eski emisyondan satılmamış tahvil varsa yeniden tahvil çıkaramaz, yoksa bu tahvillerin itfa edilmemiş olması şart değildir. İkinci anlam ise; eski tertip borcu (ana para ve faizler) ödenmeden, yani onlar tamamıyla itfa edilmeden, yeni tahvil çıkarılamaz şeklinde ifade edilebilir.” Bu görüş için bkz. TEKİNALP (Poroy /Çamoğlu), Ortaklıklar ve Kooperatifler s. 728.

79

ödenmeden ikinci tahvilin çıkartılamayacağını belirtmiştir.177 Arslanlı ise, madde

içerisinde yer alan ödeme şartının, evvelce ihraç edilmiş olan tüm tahviller olarak anlaşılmaması gerektiği ve ihraç edilen tahvillerin bir kısmının ödenmiş olmasının yeni tahvil ihracına imkan tanıdığını ifade etmiştir.178

Bu maddeye ilişkin yorum farklılarının yanı sıra ayrıca maddenin ihdas edilmesine yönelik eleştiriler bulunmaktadır. Buna karşılık aksi görüşteki yazarlara göre ise, anonim ortaklıkların krediye duydukları ihtiyaç sebebiyle henüz evvelce ihraç edilmiş olan tahvil bedelleri daha yeni ihraçta bulunmak suretiyle ödenmeksizin yatırımcıların zarar görmesinin engellenmesinin amaçlandığı ve dolayısıyla da ihraççıyı basiretli davranmaya zorladığı ifade edilerek maddeye yönelik getirilen eleştirilere karşı çıkmıştır.179

Bunun yanı sıra, sınırlama içeren mülga kanunun 422’nci maddesi180 “Anonim

şirketlerin çıkaracakları tahviller, esas sermayenin ödenen ve tasdik olunmuş son bilançoya göre mevcudiyeti anlaşılan miktarını aşamaz” ifadesini içermekteydi.181

Öncelikle belirtmek etmek gerekir ki maddenin anonim ortaklığın hissedarlarının taahhüt etmiş tüm sermaye miktarının ödenmiş olması gerektiği şeklinde anlaşılmamalıdır. Nitekim Arslanlı da, anonim ortaklığın tahvil çıkartması için esas sermayesinin tamamının ödenmiş olmasının gerekmediğini ancak ödenmiş

177 HİRŞ, s. 543-544 ve aynı görüşte ANSAY, Tuğrul, Anonim Şirketler Hukuku, Ankara, 1970, s. 241.

178 ARSLANLI, s. 265. 179 DOMANİÇ, s. 1380.

180 7462 sayılı Ereğli Demir Çelik Fabrikaları Türk Anonim Şirketi Kanunu’nun 3’ncü maddesi ve 86 Sayılı Yatırımlar (Holding) Anonim Şirketine Bazı İstisna ve muaflıklar Verilmesine Dair Kanun’un 1’nci maddesi uyarınca bu şirketler, 422’nci madde uygulamasından müstesna tutulmuşlardır.

181 Maddenin eleştirisine ilişkin olarak bkz. İMREGÜN, Oğuz, Anonim Ortaklıklar, s. 297 ve İMREGÜN, Kara Ticareti, s.438. Yazar daha sonra yayınlanan İMREGÜN, Anonim Ortaklıklar 1989, eserinde, ilk eserinde getirmiş olduğu eleştirileri, sermaye piyasası mevzuatı ve bu mevzuata bağlı olarak bakanlar kurulu kararının yayınlanmış olması sebebiyle yumuşattığını ifade etmektedir.

80

sermayenin bilançoya göre mevcut olan kısmı ile sınırlandırılmış olduğunu söylemektedir.182

Bu doğrultuda, Yargıtay’ın 1975 yılında verdiği kararında da “bir anonim şirket ödenmiş ve mevcut olan sermayesini aşan bir miktar için tahvil çıkarmak istiyorsa, Apel yolu ile geri kalan taahhütleri yerine getirmek veya sermayesini artırmak zorunluğundadır. Bundan başka zarar sebebi ile sermaye azalmış ise bilanço ile belli olan bakiye sermaye miktarı, ihraç edilecek tahvil yekununa esas olur.”183

ifadesine yer verilmek suretiyle sermayesinin değerlendirilmesinde, anonim ortaklığın zarar sebebiyle sermayesinin azalmış olması durumunda bu durumun nazara alınması gerektiği yönünde karar tesis edilmiştir.

Sermayenin zarar sebebiyle azalması durumunun yanı sıra ayrıca, Yargıtay’ın 1974 tarihli kararında “Anonim şirketlerin çıkaracakları tahviller toplamı esas sermayenin ödenen ve genel kurulca onaylanmış son bilançoya göre varlığı anlaşılan miktarını aşamaz. Bu miktara sermayeye dönüştürülmedikçe yasal veya isteğe bağlı yedek akçeler eklenmez.”184 şeklinde ifade edilmiş olduğu üzere,

sermayenin ne şekilde nazara alınması gerektiği ve sermayenin yasal yahut yedek akçelerin de hesaba katılması doğrultusunda hesaplanması suretiyle borçlanma sınırının yükseltilmesinin mümkün olmayacağı belirtilmiştir. Anılan bu karar ile borçlanma sınırının bu şekilde yapılacak bir hesaplama ile yükseltilmeye çalışılması engellenmiş olup diğer taraftan ise, kanuni yahut yedek akçelerin sermayeye eklenmesi ve sermayeye dönüştürülmesinin, bir başka deyişle iç kaynaklardan yapılacak sermaye artırımın da mümkün olduğuna işaret etmiştir. 185

182 “Kanunun amir hükmüne binaen tahvil yekunu ödenmiş sermaye ile tahdide uğrar” şeklinde ifade edilmiştir. Bkz. ARSLANLI, s. 264.

183 Yargıtay 11. HD. 20.11.1975 tarihli, 1975/4884 E. ve 1975/6596 K. sayılı Kararı (www.kazanci.com).

184 Yargıtay 11. HD. 01.04.1974 tarihli, 1974/1246 E. ve 1974/1117 K. sayılı Kararı (www.kazanci.com).

185 Arslanlı da aynı doğrultuda, “bu miktara, sermayeye kalbedilmedikçe, kanuni veya ihtiyari ihtiyat

akçeleri de eklenemez” şeklinde ifade etmek suretiyle sermayeye eklenmesi suretiyle borçlanma sınırının artırılmasının mümkün olabileceğini ifade etmiştir.

81

2.1.5.1.2. 2499 Sayılı Mülga Sermaye Piyasası Kanunu

Mülga Sermaye Piyasası Kanunu’nun 13’ncü maddesinin birinci fıkrasına göre ihraç edilecek olan tahvillerin toplam tutarının “geçmiş son mali tabloda yer alan çıkarılmış sermaye veya ödenmiş sermaye ile genel kurulca onaylanan son mali tabloda görülen yedek akçelerin ve yeniden değerleme değer artık fonunun toplamından, varsa zararların indirilmesinden sonra kalan miktarı” geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Dolayısıyla tahvil ihracında, yukarıda yer verilen eTTK'nın 422’nci maddesinden ve içtihatlardan da farklı bir düzenlemeye yer verilmiş ve borçlanma sınırının belirlenmesinde yedek akçelerin de hesaba katılması gerektiği belirtilmiştir. Bununla birlikte 13’ncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince ihraç limitine ilişkin olarak Bakanlar Kurulu’na yetki verilmiştir. Bu doğrultuda, söz konusu limitler 2009/15344 sayılı “Borçlanma Araçlarının İhraç Limitlerine Dair Karar” başlıklı Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenmiştir.186

Bakanlar Kurulu kararının sistematiğinde, halka açık anonim ortaklıklar ile halka açık olmayan anonim ortaklıklara ilişkin şart ve koşullar ayrı olarak belirlenmiştir. Buna göre genel bir ifadeyle halka açık olan anonim ortaklıkların ihraç limiti, öz kaynakları toplamının on katına kadar sınırlandırılmış, halka açık olmayan ortaklıkların ise öz kaynakları toplamının altı katı ile sınırlama getirilmiştir.