• Sonuç bulunamadı

Kara Avrupa Sistemi’nde

1.5. Tarihsel Süreci

1.5.2. Kara Avrupa Sistemi’nde

Kara Avrupa Hukuk Sistemleri’ne bakıldığında ise Amerika ve İngiltere’de olduğu gibi eski bir tarihçesinin olduğunu söylemek mümkün değildir. Aşağıda kısaca yer verilecek olan tarihçelerden ve hukuk sistemlerinin uygulamalarından anlaşılacağı üzere Amerikan ve İngiliz tahvillerin çıkartılmasını kolaylaştıran mekanizmalara yer verilmemiş olması, bu hukuk sistemlerinde paya dönüştürülebilir tahvil uygulamasının yaygınlaşmasını engellemiştir.

88 https://www.ycombinator.com/documents/

89 SCHMIDT, M. Klaus, Convertible Securities and Venture Capital Finance, Journal of Finance, Vol. 58, June 2003.

34

1.5.2.1. Alman Hukuku

Kara Avrupası sisteminde, dönüştürülebilir tahvillerin ilk kullanımına Almanya’da başlanılmış olması90 sebebi ile evvela Alman Hukuku’nun incelenmesinde fayda

bulunmaktadır. Almanya’ya baktığımızda paya dönüştürülebilir tahvillerin ilk kullanımının 1924 yılında ortaya çıktığı ancak 1937 yılına kadar mevzuatta yer alan hükümler nedeniyle yaygın bir uygulama bulamadığı söylenmektedir.

Zira Alman Hukuku’nda tahvil ihraç edilebilmesi için esas sermayenin tamamının taahhüt edilmesi edilmiş olması ve evvelce çıkartılmış olan tüm hisse senetlerinin ödenmiş olması koşulunu aramaktaydı.91 Bununla birlikte tahvil sahipleri

bakımından da, bu kişilerin dönüştürme haklarını kullanmaları durumunda ihraççı ortaklık tarafından, payların temin edilebilmesinin güvence altına alınmasına ihtiyacı duyulmuştur. Bu doğrultuda, 30 Ocak 1937 tarihli Alman Anonim Şirketler Kanunu92 bu tür tahvillere ilişkin olarak özel hükümler getirmiştir.93 Buna göre, kanunda ilk defa şartlı sermaye artırımı sistemi benimsenerek genel kurulun alacağı bir karar ile sermaye artırımı kabul edilmekte ve değiştirme, satın alma hakları bu alınacak karar ile belirtilmekteydi. Daha sonra bu kararın ticaret siciline tescil edilmesi tahvil sahiplerinin haklarının korunmasını sağlamakta böylece şirketin almış olduğu karardan tahvil sahibi aleyhine vazgeçmesi yahut tarafların kararlaştırdıkları hususların aksine bir durumun ortaya çıkması engellenmekteydi. Bununla birlikte Alman Hukuku’nda kayıtlı sermaye sistemi de benimsenmiş olup böylece dönüştürme hakkı veren tahvillerin kullanımının yaygınlaştırılması hedeflenmiştir.94

90 POROY, s. 485.

91 POROY, s. 486.

92 İngilizcede “German Stock Corporation Act” ve Almancada “Aktiengesetz” olarak anılmaktadır. 93 KUBİLAY, s. 26.

35

1.5.2.2. Fransız Hukuku

Fransız Hukuku’na baktığımızda ise, bu PDT’lerin 1920’li yıllarda kullanılmaya başlandığı belirtilmektedir.95

Alman Hukuku’na benzer bir şekilde, Fransız Hukuku’nda da paya dönüştürülebilir tahvil ihracındaki hukuki alt yapı yetersizliği nedeniyle PDT’lerin uygulanabilir olması geç vakitleri bulmuştur. Zira Fransız Hukuku’nda paya dönüştürülebilir tahvil ihracı, esas sermayenin tamamının ödenmiş olması şartına bağlandığı gibi ayrıca tahvil ihracı da ancak şirketin halihazırdaki pay sahipleri tarafından bir genel kurul kararı ile mümkün olmaktaydı.96

Bu nedenlerle Fransız Hukuku’nda, paya dönüştürülebilir tahvillere ilişkin olarak mevzuatta yeni düzenlemeler yapılması ihtiyacı doğmuştur. Bu doğrultuda, 25 Şubat 1953 tarihli 53-148 No’lu “Tasarrufu İlgilendiren Çeşitli Mali Düzen Hükümlerine İlişkin Kanun”97 başlığını taşıyan kanun yürürlüğe girmiştir. Anılan

bu kanunun birinci fıkrasında, paya dönüştürülebilir tahvillere ilişkin düzenlemeye yer verilmiş olup buna göre anonim şirketler tarafından ihraç edilecek olan paya dönüştürülebilir tahvillerin ne şekilde ihraç edileceği hususunun ayrıca çıkartılacak bir kararname ile düzenleneceği belirtilmiştir.

Bu doğrultuda 3 Eylül 1953 tarihli 53-811 sayılı kararname98 ile paya

dönüştürülebilir tahviller, temel bir düzenlemeye kavuşturulmuştur. Bu kararnamenin ikinci maddesine göre değiştirme hususunun ancak tahvil sahiplerinin iradesine bağlı olabileceği belirtilmiş ve ayrıca bu değiştirmenin de ancak emisyona ilişkin olarak akdedilmiş olan sözleşme uyarınca olabileceği ifade edilmiştir. Bununla birlikte, kararnamenin devamında yer hükümlerde

95 KUBİLAY, s. 20.

96 ARSLANLI, Halil, Anonim Şirketin Organizasyonu ve Tahviller, II-III, Fakülteler Matbaası, İstanbul, 1960, s. 312-313, POROY, s. 490.

97 Kanun’un tam adı “Loi Relative à Diverses Dispositions D’ordre Fiscal Intéressant L’Epargne” olarak geçmektedir.

98 Kararnamenin tam adı “Décrets No 53-811 du 3 Septembre 1953 portant règlement

d’administration publique pour l’application de l’article 1er de la loi No. 53-148 du 25 février 1953 et relatif à l’émission d’obligations convertibles en actions au gré des porteurs” olarak geçmektedir.

36

uygulamadaki problemlerin bertaraf edilmeye çalışıldığını söylemek mümkündür. Gerçekten de kararnamenin 3’ncü maddesinde şirketin mevcut hissedarlarının, önceden yeni hisse ihracına ilişkin olarak onay vermesi gerektiği ve bu onayın da ancak tahvil sahiplerinin lehine olabileceği, ayrıca şirketin mevcut hissedarlarının da rüçhan haklarından feragat ettiklerinin belirtilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararnamenin 5’nci maddesinde ise ihraç tarihine yahut dönüştürme hakkı kullanılıncaya kadar şirketin sermayesinin artırılması, azaltılması, rezervlerin veya kazançların dağıtılmasına ilişkin olarak genel kurul karar alması yasaklanmıştır. Anılan bu maddeler doğrultusunda, dönüştürülebilir tahvillerin uygulanmasında özellikle tahvil sahiplerinin haklarının korunmasına ilişkin olarak düzenlemeler getirilmiş olduğunu söylemek mümkündür. Getirilen düzenlemeler doğrudan ve dolaylı olarak dönüştürme hakkının sağlıklı bir şekilde kullanılabilmesini sağlamaktadır. Zira yeni ihraç edilecek olan paylara ilişkin olarak mevcut hissedarların talepte bulunması doğrudan engellenerek, dönüştürme anında tahvil sahiplerinin iktisap edebilecekleri payların şirkette bulunması sağlanmakta, ayrıca yeni katılacak olan hissedarın hisse oranının azalmaması için sermaye artırımının yasaklanması suretiyle dolaylı olarak dönüştürme anında bu hakkın bertaraf edilmesi riskleri ortadan kaldırılmış olmaktadır.