• Sonuç bulunamadı

Halka arz edilmeksizin yapılacak satışlar

1.7. PDT’lerin İhraç Nedenleri, Yararları ve Riskler

2.1.6. PDT’lerin Satışı

2.1.6.3. Halka arz edilmeksizin yapılacak satışlar

SPK’nın II-5.2 sayılı tebliğinin 6’ncı maddesinde, halka arz edilmeksizin yapılacak satışların (i) tahsisli olarak veya (ii) nitelikli yatırımcılara satış şeklinde olabileceği

190 Bkz. aynı görüşte; AYDOĞAN, Gökhan, Hisse Senedine Dönüştürülebilir Tahviller, Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk (Ticaret Hukuku) Anabilim Dalı, Ankara, 2013, s. 83.

86

belirtilmiştir. Bu iki satış yönteminin ortak özelliği, halka arz olmaksızın satışın gerçekleştirilmesi olup farklılaştıkları nokta ise; alıcıların satış yapılan yatırımcının niteliği ve satış yapılmadan önce bilinmesidir.192

Halka arz edilmeksizin yapılacak olan satışlar bakımından II-5.2 sayılı tebliğin 7’nci maddesinde hem tahsisli hem de nitelikli yatırımcılara ilişkin genel hükümlere ve düzenlemeye yer verilmiş olup tahsisli satışlara ilişkin özel hükümler ise, anılan tebliğin 8’nci maddesinde, nitelikli yatırımcıya özel satışlar ise, 9’ncu maddede özel olarak düzenlenmiştir.

Her iki satış bakımından da öngörülen ortak hükümlerden biri de, II-5.2 sayılı tebliğin 11’nci maddesinde öngörülen satış süreleridir. Bu maddeye göre pay senedi haricindeki borçlanma araçlarının satışına ihraç belgesinin ilan edildiği takip eden iş gününde başlanması mümkün kılınmıştır.

Bu tebliğ sistematiği kapsamında, aşağıda nitelikli yatırımcıya satışlar ve tahsisli satışlar ayrı başlıklar altında incelenecektir.

2.1.6.3.1. Nitelikli Yatırımcıya Satış

Nitelikli yatırımcı kavramı SPK’nın II-5.2 sayılı tebliğinde tanımlanmıştır. Tanımlamaya göre, nitelikli yatırımcılar “Kurulun yatırım kuruluşlarına ilişkin düzenlemelerinde tanımlanan ve talebe dayalı olarak profesyonel kabul edilenler de dahil profesyonel müşteriler” olarak ifade edilmiştir. Tanımlamada yer alan profesyonel müşteri kavramı ise, SPK’nın III-39.1 sayılı Yatırım Kuruluşlarının Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Tebliği’nde193 ayrıca tanımlanmıştır. Anılan

tebliğin 31’nci maddesi hükmüne göre, kendi yatırım kararlarını ve risklerini değerlendirebilecek ve bunların kararlarını verebilecek müşteriler, profesyonel müşteriler olarak tanımlanmış ve madde içerisinde bu müşteriler tarafından sağlanması gereken nitelikler sayılmıştır.

192 MANAVGAT, s. 550.

87

Tebliğin 9’ncu maddesinin ikinci fıkrasına göre, yatırımcının nitelikli yatırımcı olup olmadığına ilişkin bilginin MKK üyesi yatırım kuruluşları tarafından Merkezi Kaydi Sistem’de (“MKS”) kayıt altına alınması zorunluluğu bulunmaktadır. Nitelikli yatırımcının, anılan profesyonel müşteri niteliklerini daimi olarak sağlaması gerekmekte olup bu nitelikleri kaybetmesi halinde ise nitelikli yatırımcı özelliğini kaybettiği kabul edilmektedir.

Nitelikli yatırımcılara yapılacak satışlarda da, aşağıda tahsisli satışlarda detaylı olarak izah edilecek olan beyan belgesinin imzalanması gerekmektedir. Ancak bu zorunluluk yalnızca MKK kaydı bulunmayan nitelikli yatırımcılar bakımından kabul edilmektedir. Zira, evvelce kabul edilerek kayıt altına alınmış olan yatırımcıların beyan belgesi içeriğinde yer alan bilgileri bildikleri kabul edilmektedir.194

2.1.6.3.2. Tahsisli Satışlar

Tahsisli satışlarda, alıcılar önceden belirlenmekte ve paylar da herhangi bir şekilde özel bir nitelik arz etmeyen yatırımcılara satılmaktadır. Dolayısıyla bu satışlar, ortaklığa bir finansman, fon aktarımı da sağlamakta olduğundan, satış işlemi ile birlikte aynı zamanda bir finansman yöntemi olarak da anlam kazanmaktadır.195

Tahsisli olarak yapılacak satışlarda, içeriği Kurul tarafından belirlenecek bir beyanın yatırımcılar tarafından imzalanması gerekliliği öngörülmüştür. Bu beyanın içeriğinde, bahse konu sermaye piyasası aracının risklerinin ve yatırımcının bu riskleri kabul ettiğinin belirtilmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın yazıldığı dönemde, SPK tarafından hazırlanmış olan beyan belgesi incelendiğinde, on bir maddeden oluşan bu yatırımcı beyanında genel itibariyle (i) ihraç belgesinin Kurul tarafından onaylanmasının herhangi bir tekeffül anlamına gelmediği, (ii) yatırımcının, sermaye piyasası araçlarının devlet güvencesi altında olmadığı ve yatırım riskleri bulunduğunu kabul ettiği, (iii) ihraççı şirketin mali durumunda olası

194 ADIGÜZEL, Burak, Sermaye Piyasası Hukuku, Adalet Yayınları, 2017, s. 46. 195 MANAVGAT, s. 551.

88

bir bozulma olduğunda ve yükümlülüklerini yerine getiremediği durumda Kurulun herhangi bir sorumluluğu bulunmayacağı ve sair mevzuat hükümleri çerçevesinde hak talebinde bulunabileceği hususlarının belirtilmiş olduğu görülmektedir.196 Bu

belge her ne kadar beyan olarak ifade edilmiş olsa da, içerdiği hükümler itibariyle ayrıca taahhütname metni mahiyetindedir.

Manavgat’a göre sermaye piyasası araçlarının risklerine ilişkin olarak alınacak olan bu beyanda hedeflenen husus, yatırımcıda riskler konusunda bir farkındalık yaratmayı hedeflemektedir.197 Yatırımcılar tarafından imzalanması öngörülen bu

beyan, yukarıda belirtilmiş olan ve tarihsel süreç içerisinde liyakat sisteminin terk edilerek kamuyu aydınlatma sistemine doğru geçiş dolayısıyla düzenlenmiş olsa da son derece geniş ifadeler içeren ve taahhütname mahiyetinde bir evrakın bürokratik ve yatırımcı bakımından şüpheyle yaklaşmasına mahal verecek nitelikte olduğu kanaatindeyiz. Zira, gerek SerPK gerekse de ikincil mevzuatta yer alan hükümler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Kurulun beyan metninde ifade edilmiş olduğu üzere yatırımcılara yönelik herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı hususu tespit edilebilmektedir.

Anılan tebliğde ayrıca, tahsisli satışlar bakımından yatırımcı sayısının yüz elli kişiyi geçmemesi gerektiği yönünde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Söz konusu kontrolün, günlük olarak gerçekleştirileceği ve “International Securities Identification Number” (“ISIN”) kodu vasıtasıyla yapılacağı belirtilmiştir. Anılan Tebliğ’in 8’nci maddesinin 3’ncü fıkrasında, tahsisli olarak satılmış olan sermaye piyasası araçlarını elinde bulunduran kişilerin sayısının yüz elli kişiyi aşması durumunda bu hususun MKK tarafından, Kurula ve ihraççı kuruluşa bildirileceği ve ihraççı kuruluşun da bildirim tarihinden itibaren yirmi gün içerisinde izahname hazırlayarak Kurul onayına sunması gerekliliği belirtilmiştir. Bununla birlikte ihraççı şirket, sermaye piyasası aracının borsada işlem görmesi amacıyla borsaya da başvuruda bulunacaktır. Bu maddenin ihdas ettiği düzenlemeler, II-5.2 sayılı

196 http://www.spk.gov.tr/Sayfa/Index/12/0/14 197 MANAVGAT, s. 554.

89

tebliğin tasarı aşamasında değerlendirilmiş ve maddenin taslak halinde yer alan ve izahname düzenlenmesi için tanınan on günlük sürenin kısalığı ile geçici bir süre ile dahi olsa sayının aşılması halinde izahname hazırlama yükümlülüğünün ağır bir yükümlülük olduğu ifade edilmiştir.198 Netice itibariyle anılan süre, tasarıdan farklı olarak yürürlükteki düzenleme ile yirmi gün olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, bizim de katıldığımız görüşe göre, ihraççı şirketin kısa bir süre ile dahi olsa sayı sınırını aşması halinde bu şekilde bir yükümlülüğün öngörülmesi uygun değildir. Kaldı ki, madde düzenlemesinde yer alan “belirli bir anda elinde bulunduran” ifadesinin de çok geniş ve belirsiz bir zaman aralığına işaret ettiği kanaatindeyiz.