• Sonuç bulunamadı

MÜLÜMAN TARİHİNİN KAYNAKLAR

Dil ve Yazılı Eserler

12 MÜLÜMAN TARİHİNİN KAYNAKLAR

Fakat bir tarihçi, en azından kelimelerin eksiksiz teknik anlamını anlayabilecek gerekli algılamaya sahip olmalıdır. Bir kelimenin anlamı her zaman değişkendir. Seçkin dil bilimcileri tarafından yapılan birçok tercüme, bir tarihçi için yetersizdir. Çünkü dilin genel edebi bilgisi özel metinde geçen bazı terimlerin anlamlarını belirlemek için yeterli değildir. Biz burada bir dizi dil bilgisi kuralı ve metin kitaplarını sunmak niyetinde değiliz. Ki bunlardan birisi, Sylvestre de Scay tarafından hazırlanan ilk kez 1810 tarihinde piyasaya çıkan klasik eser, Grammarie Arabe kitabıdır. Bu kitap birçok kez basılmıştır; birçok değişik milliyetten öğrencinin temel düzeyde Arapça bilgisi kazanmasını sağlamış veya onların Arapçaya olan hâkimiyetlerini pekiştirmiştir. Arapça kursuna gidemeyen bir Fransız öğrencisi için G. Lecomte ve A Ghedira tarafından yazılan (1956) tarihli Méthode d’arabe litteral kitabına dikkatleri çekmek istiyoruz. Bu kitap yeni başlayanlar için faydalıdır. R. Blachére ile M. Gaudefroy – Demombynes (3. bs., 1952) tarafından yazılan Grammarie de l’arabe

classique detaylı bilimsel bir tanıma sahiptir. H. Fleisch tarafından (1956) yılında yazılan L’arabe classique kitabı, en sonuncusudur. Uzun süredir, Alman bir öğrenci, A. Socin ve C.

Brockelmann tarafından yazılan ve art arda yayınlanan mükemmel Arabische Grammatik’i düzenlemiştir. Aynı eser, R. Kennedy tarafından (1895) tarihinde Arabic Grammar (Arapça

Grameri) İngilizce olarak yayınlandı. İngilizcedeki en önemli gramer kitabı W. Wright’ın A Grammar of the Arabic Language (Arapça Dilinin Dilbilgisi Kitabı)’dır. Bu kitap üçüncü

basımında W. Robertson Smith ve M. J. De Goeje tarafından (1896-1898) tarihleri arasında her milletten bütün Araplar üzerinde araştırma yapanlar için en gerekli eser olarak tekrar gözden geçirilmiştir. Rusçada G. Sharbatov’un (1961) The Structure of Arabic (Arapçanın Dil

Yapısı)eserini yazmıştır. N. Iushmanov’un (1938) The Structure of Arabic Language (Arapça Dilinin Yapısı)eserini hazırlamıştır. Aynı eserin (1961) M. Perlmann tarafından yazılan

İngilizce tercümesi ve Iushmanov’un Grammatika Literaturnogo Arabskogo… (1928, 2. Basımı 1963), D. Cowan’ın An Introduction to Modern Arabic Literary (Modern Edebi

Arapçaya Giriş) (Cambridge, 1958); J. Kapliwatzky’nin Arabic Language and Grammar (Arapça Dili ve Grameri) dört cilt (Jeruselam, (Kudüs) Mass., 1940-1953) dikkate değer

eserlerdir. Semitik dillerinin genel yapısında, Arapçanın yerini tanımlayan standart eser, hâlâ C. Brockelmann’ın Grundriss der vergleichenden Grammatik der semitischen sprachen (New York, 1908-1913; tekrar basılan Hildesheim, 1961) kitabıdır. Aynı zamanda onun yazdığı

Semitische Sprachwissenschaft (1960) eseri faydalıdır. Bu kitapla birlikte M. Cohen ve W.

Marçais tarafından yazılan Fransızca tercümesi, Précis de Linguistique sémitique (1910) sayılabilir. Bu soru konusunda en son açıklama, H. Fleisch tarafından yazılan Introduction a

l’étude des Langues semitiques (1947) eseridir.

Direk iletişimi mümkün kıldığı ve faydalı olduğu için, doğal olarak konuşulan ve modern bir şekilde yazılan Arapça bilgisi, tarih bakış noktasından daha fazla öneme sahiptir. Klasik sözlük yazarlarının eserlerinde kabul etmemelerine rağmen diyalektler, ara sıra kelimeleri ve anlamlarını muhafaza etmektedir. Bu yönden, J. Cowan’ın, A Dictionary of

Modern Arabic (1961) (Modern Arapça Sözlüğü), H. Wehr’in Arabisches Wörterbuch (1952)

50

DİL VE YAZILI ESERLER 13 Tarihçi için, en değerli eserler, Arapçanın tarihi evrimi ile ilgili olan eserlerdir. J. W. Fück’ün bu alana katkısı, en önemli katkıdır: “Arabiya,” Abhandlungen der Sachsischen

Akademie der Wissenschaften Leipzig. Philos.-hist. Kl., XLV/1 (1950), C. Denieau tarafından

yazılan Fransız tercüme; ‘Arabiya: recherches sur l’historie de la Langue et du style arabe’ (1955) (yaklaşık olarak 12. yüzyıla kadar). Ayrıca, EI²’deki “Arabiya” makalesi büyük bir öneme sahiptir. Daha fazla uzmanlaşmış araştırmalar arasında, C. Robin tarafından yazılanlardan bahsedilmelidir: Bunlara giriş olabilecek bilgi onun makalesinde bulunmaktadır: “The Beginnings of Classical Arabic,” (Klasik Arapçaya Başlangıçlar) SI, IV (1995), 19-38. Ayrıca bakınız HO (s. 67 f’de atıfta bulunulmuştur.)I, II/3 başvurmak gerekir.

Fransızca konuşan öğrenciler için, en önemli Arapça-Fransızca sözlük, A. De Biberstein-Kazimiski tarafından yazılan dört ciltlik (1846; yeni Basım, 2 c., Paris, 1960) sözlüktür. J. Belot tarafından yazılan (17. Y.Y. Basımı Beyrut, 1955) küçük Vocabularie

arabe-français sözlüğüdür ki taşıması daha kolay pek çok yönden yukarıdakinin aynısıdır.

Beyrut sözlüğünün İngilizce basımı, pek çok basımları yayınlanan Arabic-English Dictionary

(Arapça-İngilizce Sözlük) J. Hava’nın adıyla çıkmıştır. E. W. Lane’in (1863-1893) sekiz cilt

olarak çıkan An Arabic-English Lexicon (Arapça-İngilizce Sözlüğü)’ünü temel alan kaynaklar, daha tam ve her anlam için referansları verilmiş bir sözlüktür. Her ne kadar 1. ve 5. bölümleri zengin bir şekilde belgelenmişse de, yazarın ölümünden sonra S. Lane-Poole tarafından tamamlanan 6.ve 8. bölümler kısmen tamamlanmışlardır. Yine de, kısa bir süre öncesine kadar, bütün genel sözlükler, bizim hayranlığımızı tartışmasız olarak geçerli kılan özellikle Arap sözlük hazırlayıcılarının eserlerine dayanmaktadır. Fakat şunu da unutmamalıyız: Acaba kim eski Arapçanın sadece edebi yönü ile zaruri bir şekilde ilgilenmek ister? Eserin mümkün olduğu kadar geniş metin alanı taranarak bir kart indeksi ile baştan tekrar yapılması gerekir. Aslında Th. Nöldeke ve A. Fischer tarafından başlatılan ve gerekli olarak tanınmış olan bu devasa iş, günümüzde tekrar vaktimizi almaya başlamaktadır. İki grup da k harfine kendilerini adadılar. Bu eser de A. Spialer, J. Kreamer ve H. Gatje tarafından Wörterbuch der klassischen

arabischen Sprache (1957-1969) adıyla yayınlanmıştır. Üstelik Kahire Arap Akademisi Hamza kelimesinden kha’ya kadar, Murad Kamil ve I. Al-Ibyari önderliğinde bir sözlüğün

yayınlanmasına başlamıştır. Bu sözlüğün adı, al-Mu’jam al-kabir I’dir (1956).

Şu anda ve uzun zaman sonra, tarihçilerin en iyi sözlükleri olarak R. Dozy tarafından yazılan klasik sözlüklerdir. Bu sözlüklerde bulunan tanımları tamamlamak için yazarın kendi geniş okumasını cezbeden ve bilimsel, yönetim ve diğer metinlerden türetilmiş olan oluşumları ve anlamları ekleyen (1881-1927) SUPPLEMENT AUX DICTIONAIRES ARABES hâlâ yerini korumaktadır. Onun eseri, özellikle İspanyol Arapçası için geçerlidir. Dozy’nin özel araştırma alanı, Doğu için, O, E. Quatremere ve M. J. De Goeje tarafından yazılan daha çok parçacıklı temel notları kullanmıştır. E. Fegnan da ayrıca Additions aux

51

14 MÜLÜMAN TARİHİNİN KAYNAKLARI

Diyalekt ile ilgili Arapça için, A. Barthélémy’in Dictionnaire arabe-françaist’e başvurulmalıdır. C. Denieau tarafından eklenen Dictionnaire des parlers arabes de Syrie,

Liban at Palestine (1960) ve Beş bölümden oluşan (1935 – 1954) Dialects de syrie

sayılmaktadır. Kuzeybatı Afrika Arapçası için sözlük, W. Marçais’in hayatının eseri Textes

arabes de Takruna, sekiz ciltli (1925-1961) başlığı altında yayınlanmıştır.

11’inci ve 17’inci yüzyıllarda derlenen Arapça teknik terimlerin Ibn Sida tarafından

Kitab al-mukhaşşaş adıyla 17 ciltten oluşan sözlüğüne müracaat etmek ilginç olacaktır.

(Bulaq, A.H. 1316-1321)

Farsça dili için, bakınız Ann K. S. Lambton’un Persian Grammar (Farça Grameri) (1953); J. T. Platts ve G. S. A. Ranking’in A Persian Grammar (Bir Farsça grameri) (Oxford, 1911); D. C. Phillott’un Higher Persian Grammar (Daha Yüksek Farsça Grameri) (Calcutta, 1919); G. Lazard’ın Grammaire du Persan Contemporian (1957); C. Salemann ve V. Shukovski’nin Persische Grammatik, Porta Linguarum Orientaliunm’un XII (Lepzig, 1947); H. Jensen’in Neupersische Grammatik mit Berücksichtigung der historischen

Entwicklung, Indogermanische Bibliothek, Abt. I, Reihe I, Bd. 22 (Heidelberg, 1931); J.

Desmaisons’un dört ciltlik (1908-1914) en iyi Farsça-Fransızca sözlüğü ve F. Steingass’ın (1892) ve S. Haim’in (Hayyim) iki ciltlik (1934), en iyi Farsça-İngilizce sözlükleridir. B. Miller’in Persidsko-russkii Slovar (Moskova, 1953) iyi bir Farsça- Rusça sözlüktür.

Türkler için, bizler, J. Deny (Paris, 1921) tarafından yazılan Grammaire de la Langue

Turque adlı mükemmel kitabına sahibiz. H. Jansky tarafından Fransızcaya Elements de Langue Turque (1949) başlığıyla tercüme edilen Lehrbuch der türkischen Sprache daha basit

el kitapları, yeni başlayanlar için tercih edebiliriz. Ayrıca, H. J. Kissling’in Osmanisch-

türkische Grammatik kitabına da başvurun, Porta Linguarum Orientalium, Ser. II, C. III

(Wiesbaden, 1960) ve L. Peters’in Grammatik der türkischen Sprache, Berlin (1947) kitaplarına da başvurmalısınız. J. Redhouse, a Turkish and English Lexicon (Türkçe ve

İngilizce Sözlük) (2’inci basım, (İstanbul, 1921) yönetim ile ilgili kelimelere epeyce büyük

alan ayırmaktadır. Son zamanlarda basılan iki iyi sözlük şunlardır: H. C. Hony ve F. İz, A

Turkish-English Dictionary A Turkish-English Dictionary (Oxford, 1957) ve F. Heuser ile İ.

Şevket’in Türkisch-deutsches Wörterbuch (3’üncü basım, Weisbaden, 1953; 5’inci basım, 1962). Eski Türkçe için, bizler sayfa 154’te bahsettiğimiz sözlüklere olduğu kadar modern sözlüklere de başvurmalıyız. Ayrıca Osmanlı Türkçesinde kullanılan kelimeleri diğer Türkçe diyalektleriyle de karşılaştırmak faydalıdır; çünkü kelimenin şu anda sahip olduğu anlam kelimenin daha önceki formunda değildir.

Dili sadece basılı metinlerde anlamak yeterli değildir. Çünkü kaynakların pek çoğu hâlâ basılmamıştır. Arapça edebi el yazmalarının kaligrafisi hemen hemen hiç zorluk sunmaz; bunun aksine belgelerde ve sıklıkla Farsça ve Türkçe el yazmalarında büyük zorluklar sergilediği için paleografi hakkındaki bir eser faydalı olacaktır. Ne yazık ki, başlığının tersine

52

DİL VE YAZILI ESERLER 15 B. Moritzin Arapça Paleografisi (Kahire, 1905) farklı ellerden çıkan örnek yazıların bir koleksiyonudur. Bu, daha yeni, A. J. Arberry (1939) tarafından yazılan Arapça ve Farsça

Paleografi örnekleri gibidir. G. Vajda tarafından yazılan Album Paléograhie arabe (1958) ve

Ş. Al-Munajjid’in al-kitab al-arabi al-makhtüt ila l’-garn al-ashir al-hijri (The Arab

Manuscript up to the tenth century A.H.) (Kahire, 1960) sayılmaktadır. EI’deki s.v. “Arabia”,’nın d bölümünün 1908’deki B. Mortz’in makalesinden sonra Arapça el

yazmalarının tarihe katkıları olmuştur. Bu katkıların arasında A. Grohmann’ın atıf yapılan

Einfürung kitabının s. 17 ve N. Abbott’un Chicago Üniversitesi Oryantal Yayınları arasında

çıkan (1939) The Rise of the North-Arabic Script and its Kur’anic Development sözü edilmeye değerdir. Hicretten Sonra 1000 yılına kadar Arapça paleografisi hakkında bir eser, Grohmann tarafından bildirilmiştir. HO’unu (atıfta bulunulmuş s. 67 f.). Erg. Bd. II. Eseri vardır. Ayrıca J. Sourdel Thomine tarafından yazılan EI²’deki “Hat” ve “Epigrafi” makalelerine de başvurulmalıdır. Lüzumlu olan sayısal semboller için, bakınız Pihan’ın

Expose des numerations usites chez les pueples orientaux (1860); ve bu önemli konunun

zamanı geçmiş modern araştırmanın küçük bir örneği R. İrani’nin “Arabic Numeral forms”

Centaurus, IV (1955), 1-2 kitabında bulunmaktadır. Türkçe paleografisi için bakınız aşağıya,

s. 193 ff.

Yayına hazırlama ve metinlerin tercümesi, Batı tarih biliminde gelişimine benzer teknik önlemler alınmayı gerektirir. Bu, bütün Oryantalistlerin ortak fikir birliği ile çözüm bulamadıkları tercümede tasvir ve edebi tercüme problemlerini daha da artırmaktadır. Biz burada sadece R. Blachere ve J. Sauvaget’in Regles pour editions et traductions de textes

arabes (1945) ve Ş. Munajjid’in “Regles pour l’edition des textes arabes”, RIMA, I, Arapça

olan; MIDEO, III (1956), 359-374 Fransızca tercüme konularında verilen genel tavsiyeye atıfta bulunmaktayız. Kurallar ve daktilo ile Arapça yazımı düzeni için bakınız: H. Ritter’in “Über einige Regeln, die beim Drucken mit arabischen typen zu beachten sind.” ZDMG, 100 (1950).

53

2

...

Arşivler

Tarih, belgelere dayanır: yani tarih “eski insanının düşünceleri veya aksiyonları vasıtasıyla bıraktığı izlerin üzerindedir [C. Seignobos].”

Avrupa Orta Çağının tarihçileri için, yukarıda anlatılan her şeyi içine alan bütün belgeler, arşiv diye adlandırdığımız şeydir. Bunlar, ister idari ister mahkeme kayıtları olsun, ister iş anlaşmaları isterse de özel yazışmalar olsun, doğal olarak öğrenci tarafından araştırmanın temeli olarak aldığı doğrudan veya tarafsız bilginin nerdeyse bütün durumlarını oluşturan günlük hayatın belli başlı ihtiyaçları ile ilgilenmek üzere oluşturulan özgün belgelerdir. Ne yazık ki; özellikle de ilk yüzyıllarda Mısır hariç olmak üzere, İslam tarihi ilgili belgeler konusunda, bizler tam anlamıyla mahrumiyetle yüz yüzeydik. Daha sonraki yüzyıllarda, durum daha da iyi oldu, ancak bu, Batı tarihçisinin sahip olduğu belgelerle hiçbir şekilde kıyaslanamaz. Buna rağmen, kabul edilmelidir ki mevcut belgeler de yeterince yayına hazırlanmamış ve işlenmemiştir. Elimizin altında bulunan hazır durum için, H. R. Roemer’in “ Über Urkunden zur Geschichte Ägyptens und Persiens in islamischer zeit,” ZDMG, CVII (1957), eserinin 519-538 sayfalarına bakınız.

Selçuklular ve Haçlı Seferlerinden yüzyıllarca önce, bize doğrudan ulaşan belgeler özellikle Mısır’ın Arap fethinin hemen sonrası ile ilgilidir. Onuncu yüzyıla kadar, bu belgeler temelde papirüslere yazılıydı. Bu belgeler, daha sonraları kâğıda yazılmıştır. Bazen parşömenlere bazen de diğer malzemelere yazılmıştır. Bu belgelerin çoğu Aphrodito (Köm Eshqauh) ve Edfu’da bulunmuştur ve çoğunluğu idari, mali ve mahkeme belgeleri ve özel mektuplardır ve büyük bir yekûnu sekizinci yüzyıldan on birinci yüzyıla kadarki dönemden kalmış görünmektedir. Benzer birkaç belge Mısır dışında, mesela; Filistin’de bulunmuştur.

İlk eserler, J. Von Karabaček’in Papyrus Erzherzog Rainer, Führer durch dei

Ausstellung (Vienna, 1894) eserindeki papirüs tartışmasıdır. Bunlardan öte, C. H. Becker’in Veröffentlichungen aus der Heidelberger Papyrussammlung (Heidelberg, 1906) eserinin III

cildinde Papyrus Schott-Reinhardt’ının bir bölümünde Arapça papirüsün tarihi önemini göstermektedir.

54

ARŞİVLER 17