• Sonuç bulunamadı

3. İPTAL DAVASI

1.3. Dava Ehliyeti Bakımından İdari Yargıda Özel Durumlar

1.3.5 Müdahilin Dava Açma Ehliyeti

HUMK'un 53-58.maddelerinde genel olarak davaya müdahale şartlarına yer verilmektedir. HUMK ‘unda (m.53) davaya müdahale,"Hakkı veya borcu bir davanın neticesine bağlı olan üçüncü şahsın iki taraftan birine iltihak etmesine davaya müdahale denir" şeklinde belirtilmektedir. Davaya müdahale iki türlü olur:

“Fer’i Müdahale”

Fer'i müdahale kanun tarafından düzenlendiği halde (HUMK m.53-58), asli müdahale doktrin ve yüksek yargı organlarınca geliştirilmiş ve kabul edilmiştir. Bazı hallerde, bir dava sonucunda verilen hüküm, bir üçüncü kişinin hukuki durumunu da

171 Danıştay 7. D., 16.01.1985 gün ve E.1983/1469, K.1985/39, DD, S.60-61, s. 326.

dolaylı olarak etkileyebilir. Bu hallerde, üçüncü kişinin o davaya müdahale etmesinde hukuki yararı vardır. Fakat üçüncü kişi davaya (üçüncü) bir taraf gibi katılmaz; bilakis taraflardan birinin yanında ve onun yardımcısı olarak katılır. İşte bunu sağlayan müesseseye, fer'i müdahale (katılma) denir. Davaya müdahale etmek isteyen üçüncü kişinin, lehine müdahale etmek istediği tarafın davayı kazanmasında hukuki yararı bulunmalıdır. HUM (m. 53)K, hukuki yararı "hakkı veya borcu bir davanın neticesine bağlı olan" biçiminde ifade etmektedir.

Davaya müdahale etmek isteyen üçüncü kişinin hukuki durumu müdahale etmek istediği tarafın davayı kazanması halinde iyileşecek,172 buna karşılık, onun davayı kaybetmesi halinde kötüleşecek173 ise, o kişinin davaya müdahale etmekte hukuki yararı var demektir.174

Kişinin davaya müdahale etmedeki menfaati meşru olmalıdır. Yasal olmayan menfaat, davaya müdahil olma hakkını vermez. Fransız Danıştay'ı, iptal davalarına yapılan müdahale istemlerinde, menfaat koşulunu oldukça geniş tutmaktadır. Buna karşılık Fransız Danıştay'ı tam yargı davalarında yapılan müdahale istemlerinde, alınacak kararın, müdahale isteminde bulunanın hakkını ihlal eder nitelikte bulunmasına dikkat etmektedir.

Danıştay, bazı kararlarında, üçüncü kişinin davaya katılabilmesi için, "hak ve borcu" görülmekte olan davanın sonucuna bağlı olma koşulunu iptal davaları içinde arama eğilimi göstermektedir. Bu koşulu, tam yargı davarında aramak yerinde bir yol ise de, iptal davaları içinde bu koşulu aramak, iptal davasının niteliği ile

172 Isparta Savcılığı başkatibi Eğridir Mahkemesi başkatipliğine tayin edilmiştir. Eğridir Mahkemesi başkatibi, (kendi yerine yapılan) bu tayin işleminin iptali için Isparta Valiliği'ne karşı iptal davası açmıştır. Isparta Savcılığı başkatibi bu davaya (Isparta Valiliği yanında) müdahale etmek istemiştir.

Davaya katılmak isteğinde bulunan Isparta Savcılık başkatibinin davada yakın hak ilişkisi görüldüğü cihetle DK. m.88 (şimdi İYUK m.31) delaletiyle HUMK m.53 gereğince Isparta Valiliği yanında davaya katılma talebinin kabulüne, müdahale kararının taraflara ve davaya katılma isteğinde bulunana tebliğine karar vermiştir. (Danıştay 5.D., 17.5.1971 gün ve E. 1970/5323, K. 1971/1232 nakleden MÜDERRİSOĞLU, Hakan: Danıştay Kanunu, Ankara 1974, s. 560).

173 Lise mezunu olduğu kanısı ile 1954 yılında emekli intibakı yapılan davacının 1968 yılında orta okul mezunu bulunduğundan bahisle intibakı kurumu olan İstanbul Belediyesi tarafından düşürülen davacı, intibakının düşürülmesi işleminin iptalini dava etmektedir. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'nün bu davada hak ve menfaati mevzuu bahis olduğundan (davalı İstanbul Belediyesi yanında) müdahale isteğinin kabulüne karar verilmiştir. (Danıştay 10.D., 11.11.1971gün ve E: 1970/405 K: 1971/2427 nakleden MÜDERRİSOĞLU, Hakan, s. 562).

174 Kuru, Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, c.I, Ankara 1991, s. 2500.

bağdaşmamaktadır; davaya müdahalede kişinin menfaatinin bulunmasını yeterli saymak daha doğru olacaktır.

Davaya müdahale etmek isteyen üçüncü kişinin davaya müdahaledeki yararının hukuki olması gerekir; ideal veya ekonomik yarar (yalnız başına) yeterli değildir.175

“Asli Müdahale”

İki kişi arasında belli bir şey veya hak üzerinde bir dava devam ederken, üçüncü bir kişi, bu dava konusu olan şey veya hak üzerinde kısmen veya tamamen bir hak sahibi olduğunu iddia ederek aynı mahkemede bir dava açarsa, buna asli müdahale denir. Asli müdahalede bulunabilmenin ilk şartı mevcut bir davanın bulunmasıdır. Bu şart diğer şartlarla ilgili olmakla birlikte, özellikle hukuki yarar şartı ile çok yakından ilgilidir.

Bir dava söz konusu iken, bu davaya müdahale edilebilmesi konusunda bir tartışma yoktur. Çünkü ortada çekişmeli bir hakka yönelmiş yargılama ve çekişmenin sona erdirilmesi için mahkemeye yöneltilmiş bir talep mevcuttur. Bu davanın konusunun veya türünün asli müdahale bakımından bir önemi yoktur. Burada önemli olan, müdahale edilecek davada, bu dava konusunun bir hakka yönelmiş olmasıdır.

Dava sonunda verilecek karar kişinin hukuki durumunu gerçekten etkileyecek nitelikteyse, o zaman müdahale edebileceği bir dava mevcuttur.

Asli müdahale bakımından, asli müdahale talebinde bulunan, müdahale davasını açan kimse, bu davanın davacısıdır. Müdahale davasının davalıları ise, kendilerine karşı hukuki koruma istenen ilk davanın taraflarıdır.

Asli müdahil, davanın tarafları dışında üçüncü bir kişi olmalıdır. Davada, davacı ve ya davalı olarak yer almayan kişiler, o davada üçüncü kişi durumundadır.

Tarafların kanuni temsilcileri, müdahale davasında taraf olamaz. İradi temsilci tarafından yürütülen davaya, temsil olunan, üçüncü kişi olmadığı için, asli müdahil olarak katılamaz.

175 Kuru, Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, c.I, s. 885.

Burada üzerinde durulması gereken bir nokta da, davanın asıl tarafının davayı takip yetkisinin bulunmadığı durumlarda, bu kişilerin asil müdahil olarak davaya müdahalelerinin mümkün olup olmayacağıdır.

Davayı takip yetkisi olmayan asıl taraf, mevcut davaya asli müdahil olarak katılamaz. Çünkü davayı takip yetkisi olan kimse tarafından yürütülen davada, bu kimse temsilci durumundadır, hüküm asıl tarafları bağlar. Kaldı ki, o konuda asıl tarafın da zaten müdahale davası açıp yürütmesi, tasarruf yetkisinin sınırlanmış bulunmasından, takip yetkisinin olmamasından dolayı mümkün değildir.176 Fakat bu durumlarda, davayı takip yetkisi olmayan asıl tarafı, fer'i müdahil olarak davaya müdahalesi kabul edilmektedir.177