• Sonuç bulunamadı

Milli Mücadele’ye Katılmadığı İddiası

Belgede Bas_Sayfalar.indd :40:50 (sayfa 56-60)

MİLLİ MÜCADELE’DEKİ KONUMU HAKKINDA BİR TARTIŞMA

2. Milli Mücadele’ye Katılmadığı İddiası

Saraçoğlu’nun Milli Mücadele’ye katılmadığı konusundaki ilk iddia 6 Aralık 1946 tarihinde Demokrat Parti Milletvekili Zeki Rıza Sporel’in mil-letvekilliği mazbatasının reddi sırasında yapılan görüşmelerde ortaya atıl-dı. CHP milletvekilleri, Milli Mücadele döneminde İstanbul’da veteriner subay olarak görev yapan Zeki Rıza Sporel’in davet edildiği halde Milli Mücadele’ye katılmayıp, Kuvvayı İnzibatiye’ye katılması ve bunun sonu-cunda harp divanınca yargılanıp kamu hizmetlerinden mahrum bırakıl-masını gerekçe göstererek milletvekili olamayacağını söylediler. Milletve-killiği tutanağının kabul edilmemesi için de meclise dilekçe verdiler.42 Bu dilekçe tartışılırken Demokrat Parti Milletvekili Refik Koraltan, Zeki Rıza Sporel’i savunmak için söz aldı. Kurtuluş Savaşı esnasında Anadolu’ya geçmemenin kanunen yasak bir şey olmadığı söyledi. TBMM kararına rağ-men Anadolu’ya geçmeyen ve o zaman devlet hizmetinde bulunan birçok kişinin Kurtuluş Savaşı bittikten sonra her türlü devlet hizmetinde vazife aldığını, üzerlerine düşen vatan hizmetini yaptığını ve yapmaya devam ettiğini belirtti. Alınacak olumsuz bir kararın içerisinde profesör, doçent ve vekillerin de bulunduğu birçok kişiyi zor durumda bırakacağını ifade etti.43

38 Hasan Kendirci, Meclis-i Mebusan’dan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne: Kopuş ve Süreklilik-ler, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2009, s. 51-53.

39 Milli Mücadele’de Kuşadası Cephesi ve Önderleri, Ed. Günver Güneş, Aydın İli ve İlçeleri Kültür ve Eğitim Derneği Yayınları, İstanbul, 2007, s. 40-42.

40 “Saraçoğlu’nun Hayvan Ticareti”, Tasvir, 14 Aralık 1946; Ek 1., “II. Dönem TBMM Şükrü Saraçoğlu Hal Tercüme Belgesi.”

41 Behiç Galip Yavuz, a.g.e., s. 219.

42 Tanin, 7 Aralık 1946.

43 Yarın, 7 Aralık 1946.

Bu konuşma üzerine kürsüye gelen Başbakan Yardımcısı Mümtaz Ök-men, Refik Koraltan’dan bu olayı tam olarak açıklamasını isteyerek Bü-yük Millet Meclisi’nin çatısı altında böyle bir vatandaşın olamayacağını söyledi. Bunun üzerine ayağa kalkan Refik Koraltan, kendisinden isteni-len açıklamayı Mümtaz Ökmen’e hususi olarak arz edeceğini ifade etti.44

Tartışmadan sonra herkes Milli Mücadele’ye davet edildiği halde katıl-mayıp da Kurtuluş Savaşı bittikten sonra Ankara’ya gelerek yüksek mev-kilere hatta Bakanlığa kadar yükselen kişilerin kimler olduğunu merak etmeye başladı. Hem niye Refik Koraltan bildiklerini söylemekten kaçın-mıştı? Tüm ülke bu konuyu konuşurken Yarın Gazetesi, 8 Aralık 1946 tarihinde Refik Koraltan’ın ima ettiği kişinin, Mustafa Kemal’in resmi da-vetine karşı Ankara’ya gelmeyerek Rodos Adası’na giden, Kurtuluş Savaşı sonuna kadar orada kalan daha sonra milletvekilliği, Bakanlık ve Başba-kanlığa yükselen Şükrü Saraçoğlu olduğunu söyledi.45

Aynı gazete 9 Aralık günü ise “Saraçoğlu’ndan açıklama bekliyoruz”

manşetini attı. Saraçoğlu ile de telefonda görüşerek bu konudaki düşün-celerini sordu. Saraçoğlu ise metni görüp okumadan bir şey söyleyemeye-ceğini, cevabını Anadolu Ajansı ile vereceğini söyledi.46

Yarın’ın ortaya attığı bu iddia diğer gazetelerin de ilgisini çekti. Onlar-da bu tartışmaya katıldı. Örneğin, Son Posta Gazetesi: “Milli Mücadele’ye katılmayan bakan kimdir? Saraçoğlu, hakkındaki imaları icap ederse ce-vaplandıracak.”47 manşetini attı. Yeni Sabah Gazetesi: “Refik Koraltan, Sa-raçoğlu’nu mu kastetmiş? Saraçoğlu ne diyor? Bir gazetenin imasına eski Başbakan: “Yazıyı daha görmedim, yazılanı okuduktan sonra cevaplandı-racağım.”48 dedi gibi haberlerle tartışmaya dahil oldu. Akşam Gazetesi de Yarın’ın ortaya attığı iddialara yer verdi.49

10 Aralık 1946 tarihinde ise Yarın, Saraçoğlu’nun Demirci Mehmet Efe’nin yanında bulunduğu ve silahsız olarak tercümanlık vazifesi yaptığı, daha sonra Mebusan Meclisi’ne mebus seçildiği, İstanbul’un işgal edilince Kuşadası’na oradan da Rodos’a geçtiği bilgisini okuyucuları ile paylaştı.

Asıl meselenin de Saraçoğlu’nun Ankara’daki Büyük Millet Meclisi’ne git-memesi olduğunu ifade etti. Bunun nedeninin öğrenilmesinden sonra Ze-ki Rıza Sporel’in vaziyeti ile Saraçoğlu’nun vaziyeti arasında bir mukayese yapılabileceğini belirtti.50

Tasvir Gazetesi, Refik Koraltan’ın ortaya attığı iddia konusunda her-hangi bir açıklama yapmayarak birçok kişiyi töhmet altında bıraktığını bu yüzden en kısa zamanda ortaya attığı isimleri açıklaması gerektiğini söyleyerek tartışmaya dahil oldu.51

44 Akşam, 7 Aralık 1946.

45 Yarın, 8 Aralık 1946.

46 Yarın, 9 Aralık 1946.

47 Son Posta, 9 Aralık 1946.

48 Yeni Sabah, 9 Aralık 1946.

49 Akşam, 9 Aralık 1946.

50 Yarın, 10 Aralık 1946.

51 Tasvir, 10 Aralık 1946.

Vatan Gazetesi: “Şükrü Saraçoğlu cevap vermiyor, CHP Başkan Vekili, söyleyecek bir şey olmadığını beyan ediyor.”52 şeklinde bir manşetle tar-tışmaya katılırken, Yeni Sabah: “Saraçoğlu susuyor mu?”53 diyerek tartış-maya yer vermeye devam etti.

Yarın’ın, Saraçoğlu’nu ve Refik Koraltan’ı izaha davet eden yazısının etkileri sürerken Refik Koraltan herhangi bir açıklama yapmadan Kırıkka-le’ye gitti. Bu arada yeni bir iddia daha ortaya atıldı. Bu iddiaya göre Mus-tafa Kemal, Milli Mücadele’ye sadece askerleri davet etmişti. Bu nedenle Saraçoğlu’nun Refik Koraltan’ın imasıyla alakası olamazdı.54

Bu iddia üzerine Yarın, Mustafa Kemal’in Milli Mücadele’ye milletve-killerini de çağırdığını kanıtlamak için eski bir milletvekili ile yaptığı rö-portajı yayınladı. Milletvekilinin Mustafa Kemal’in hem askerleri hem de İstanbul Meclisi mebuslarını Milli Mücadele’ye katılmaları için Ankara’ya davet ettiği sözlerini manşete taşıyarak Refik Koraltan’ın Saraçoğlu’nu ima ettiğini bir kez daha vurguladı.55

Vatan, Refik Koraltan’ı arayarak dilinin altındaki baklayı ne zaman çıkaracağını sordu. Refik Koraltan ise dilinin altında bakla olmadığını söy-ledi.56 Son Posta, Refik Koraltan’ın ortaya attığı iddianın günün en mühim olayları arasında olmaya devam ettiğini, Refik Koraltan’ın kürsüye gelme-den önce Celal Bayar’ın bu hususta onayını aldığını dile getirdi.57

Tasvir, Saraçoğlu’nun açıklama yapmamasını ortaya atılan iddianın kendisi ile alakası olduğuna ihtimal vermemesi olarak yorumladı. Gaze-teye göre Saraçoğlu, mesele ile meşgul olmayı hükümete bırakmayı daha isabetli bulmuştu.58 Ayrıca gazete, Saraçoğlu’nun Ankara’ya gelmemesi hususunda bilgisi olduğunu söyleyen bir vatandaşın yaptığı açıklamaya yer verdi. Açıklamada, Saraçoğlu’nun İzmir’in işgalinde Necati ve Vasıf ile İttihat Terakki mektebinde hocalık ettiği, işgal kuvvetleri aleyhine bir miting tertip etmek için plan yaptığı ama işgalin fiilen başlaması üzerine bundan vazgeçtiği belirtilmekteydi. İşgalden sonra ise Saraçoğlu’nun Kuşa-dası’na, oradan da İsviçre’ye tahsile gittiği, tahsilini bitirdikten sonra 1923 senesinde vatana dönerek II. TBMM’ye aza olduğu ifade edilmekteydi.59

12 Aralık’ta Yarın, Demokrat Parti’nin Refik Koraltan’ı serbest bırak-tığını, Refik Koraltan’a dilediği gibi hareket etme izni verildiğini söyledi.

Ayrıca yıllarca bakanlık görevinde bulunan bir kişinin de Milli Mücadele

52 Vatan, 10 Aralık 1946.

53 Yeni Sabah, 10 Aralık 1946.

54 Yarın, 11 Aralık 1946.

55 Yarın, 11 Aralık 1946.

56 Vatan, 11 Aralık 1946.

57 Son Posta, 11 Aralık 1946.

58 Tasvir, 11 Aralık 1946.

59 Tasvir, 11 Aralık 1946 (Saraçoğlu’nun Ankara’ya gelmesi konusunda verilen bilgi tam ola-rak doğru değildir. Çünkü Şükrü Saraçoğlu, İttihat ve Teola-rakki mektebinde hocalık yapmıştır, ama İsviçre’ye Kuşadası’ndan değil, İzmir’den gitmiş vatana da 1923 yılında değil 1919 yılında dönmüştür.)

döneminde Yunan ve İtalyan pasaportu ile dolaştığına dair bir iddianın ortada dolaştığını dile getirdi. Saraçoğlu’nun kısa özgeçmişin yer aldığı 1944-45 yılına ait devlet salnamesini de yayınlayarak Saraçoğlu’nun Me-busan Meclisi dağıldıktan sonra Kuşadası’na döndüğü kanıtlamak istedi.

Çünkü salnamede Saraçoğlu’nun İstanbul’un işgalinden sonra Kuşada-sı’na döndüğü yazıyordu.60

Basın, Saraçoğlu ve Refik Koraltan’dan açıklama beklerken Tasvir, Re-fik Koraltan ile röportaj yapmayı başardı. ReRe-fik Koraltan röportajında, ara-dan bir hafta geçmesine rağmen ne hükümetin ne de Mümtaz Ökmen’in kendisinden herhangi bir açıklama talebinde bulunmadığını, sadece ga-zetecilerin bu konuda ısrarcı olduğunu dile getirdi. 1919 yılı Mebusan Meclisi Zabıtları ile 1920 yılı TBMM Zabıtları karşılaştırıldığı zaman davet edildiği halde Ankara’ya gelmeyen kişilerin kimler olduğunun ortaya çıka-cağını söyledi. Ortada gizli bir şey olmadığı için de bunların açıklanacak tarafının bulunmadığını, merak edenlerin zabıtları açıp bakması gerek-tiğini ifade etti. Milli Mücadele yıllarında İtalya ve Yunan pasaportu ile dolaşan kişinin ise uzun yıllar milletvekilliği ve Maliye Bakanlığı görevinde bulunan Fuat Ağralı olduğunu söyleyerek kullandığı pasaportları göster-di.61 Refik Koraltan’ın açıklamasından yola çıkan Tasvir, Meclis Zabıtlarını karşılaştırıp yapılan röportajın altına şunu ilave etti:

“Not: İki meclis arasında yaptığımız mukayesede İstanbul Meclisi’ne seçilip de, Ankara’ya gelmeyenler arasında ve halen bugün Büyük Millet Meclisi’nde aza bulunan kimseler: Ali Dikmen (İzmit), Ahmet Münir (Bursa), Mehmet Emin Erişirgil, Şükrü Saraçoğlu (İzmir), Mustafa Hilmi yani Hilmi Uran’dır.”62

Akşam, Tasvir’in Refik Koraltan ile yaptığı röportajı yayınlarken63, Yeni Sabah, Refik Koraltan’ın Saraçoğlu’nu kastettiğini ve bunu bir silah ola-rak kullanmak niyetinde olduğunu yazdı.64

Son Saat Gazetesi, ilk sayfasında Milli Mücadele’ye iştirak etmemiş olan CHP milletvekillerinin Şükrü Saraçoğlu, Fuat Ağralı, Hilmi Uran, Emin Erişirgil, Ahmet Münir ve Ali Dikmen olduğunu, Fuat Ağralı’nın da savaş sırasında Yunan ve İtalyan pasaport ile dolaştığı bilgisine yer verdi.

Refik Koraltan’ın yaptığı açıklamanın Ankara’da bir bomba tesiri yaptı-ğını, hiç kimsenin bu mevzuda henüz bir şey söylemediğini dile getirdi.65

13 Aralık 1946 tarihinde Tasvir, Saraçoğlu’nun Milli Mücadele’ye katıl-madığını teyit etmek için Saraçoğlu’nun resmi sicilini66 yayınladı. Çünkü sicilde Saraçoğlu’nun Mebusan Meclisi dağıldıktan sonra yeniden çetelere

60 Yarın, 12 Aralık 1946.

61 Tasvir, 12 Aralık 1946.

62 Tasvir, 12 Aralık 1946.

63 Akşam, 12 Aralık 1946.

64 Yeni Sabah, 12 Aralık 1946.

65 Son Saat, 12 Aralık 1946.

66 Şükrü Saraçoğlu sicili için bkz. Ek 1., “II. Dönem TBMM Şükrü Saraçoğlu Hal Tercümesi.”

katıldığı, düzenli ordu kuruluncaya kadar bölgede düşmana karşı mü-cadele ettiği, düzenli ordu kurulunca da Kuşadası’na çekilerek çiftçiliğe başladığı, memleketin kurtuluşundan sonra Ödemiş’e dönerek Belediye Başkanı olduğu, daha sonra mebus seçildiği belirtilmekteydi.67

Yarın, Meclis’te fırtınanın kopacağını, Refik Koraltan’ın ima ettiği kim-selerin ne diyeceğinin merak edildiğini, adı geçen kişilerin daha önceden kendilerinin ortaya attığı kişiler olduğunu bildirdi. Ayrıca, Fuat Ağralı, Hilmi Uran, Emin Erişirgil ve Ahmet Münir ile telefon görüşmesi yapıp bu-nu yayınlarken68 Saraçoğlu’nun bu hususta beyanat vermek istemediğini veya kendini müdafaa etmekten çekindiğini dile getirdi.69

Belgede Bas_Sayfalar.indd :40:50 (sayfa 56-60)