• Sonuç bulunamadı

4.6. Yeşil Dağıtım

4.6.6. Ters lojistik

Ters Lojistik, tedarikçilerden alınan malların müşterilere teslimatından sonra hasar, iade, red, ambalaj malzemelerinin geri kazanımı, kullanım süresi dolma, modası geçme, onarım vb. nedenlerle bu malların ve/veya ambalaj malzemelerinin geri kazanımı, kullanım süresi dolma, modası geçme, onarım vb. nedenlerle bu malların ve/veya ambalaj malzemelerinin müşterilerden alınarak orijin noktalarına geri götürülmesi

112 Marangoz, a.g.e., s.160.

faaliyetleridir.113 Tüketim sonrası geri dönüşümün ardından piyasaya sunulacak bir ürün ortaya çıktığı için, ters lojistik sistemi birtakım sorunlarla karşılaşmaktadır. Atıklar arasından tekrar kullanılabilecek materyalleri seçmek, sınıflandırmak ve biriktirmek sadece başlangıç aşamasıdır. Bunun ardından geri dönüşüme giren ürünleri piyasaya sunarak endüstriyel kullanıcılarla buluşturmak gelir. Bu döngünün sağlanabilmesi için 4 temel unsur gereklidir.114

1- Geri dönüşüme giren bir ürünü işlemek için yeterli düzeyde teknolojiye sahip olmak gerekir (örn; geri dönüşüm malzemesini satın alma kıstaslarını yükseltecek teknoloji).

2- Katı atık kaynaklarında bulunan ikincil materyallerin/ürünlerinin yeterli miktarda ve sürekli olması gerekir (örn; geri dönüştürülebilir alüminyum, çelik, kâğıt, plastik, cam).

3- İkincil ürün tedarikçileri ve kullanıcıları arasındaki mesafeyi kapatacak kârlı bir köprü kurulması gerekir.

4- Ürünün son haliyle yer alabileceği bir geri dönüşüm pazarı olması gerekir.

Ters Lojistiği tasarlarken yaşanan zorluklar bellidir; bu nedenle hedef pazarlar, kullanılacak materyal türleri ve onlara uygun işleme prosedürleri, materyallerin kaynakları, kanala bağlı üyelerin rolleri ve bütün bu oluşumdan sağlanacak kâr payı her zaman hesaba katılmalıdır. Geri dönüşüme tabi tutulan materyaller ters kanallar sayesinde 3 temel endüstriyel pazara ulaştırılabilmektedir: (1) Üreticiler, (2) hammadde üreten firmalar, (3) geri dönüşüm materyallerini tercih eden diğer endüstriler. Bu pazarlar genellikle söz konusu kaliteli mallardan çok sayıda talep ederler ve ürünlerin sürekliliğine önem verirler.115 Atık kaynaklarının doğası gereği tüketim sonrası

113 Blumberg, F.D.,”Introduction to Management of Reverse Logistics and Closed Loop Supply Chain Process”, CRC Press.,2004.

114 Bone, Louis E - Kurtz, David L, Contemporary Marketing, 7 th Edition, New York: The Dryden Press, 1992, s.406. and Polonsky, Michael Jay- Wimsatt, Alma T. Mintu, Environmental Marketing, Strategies, Practice, Theory and Research, The Haworth Press, Inc.1997,s.246.

115 Polonsky, a.g.e.,1997,s.247.

materyaller için geliştirilen ters lojistik sistemleri, sınıflandırma ve biriktirme işlevlerini mutlaka ön plana çıkarmalıdır. Bu sayede belli bir tür üründen çok sayıda toplanarak, talep eden endüstri koluna ulaştırmak daha kolay olacaktır.

Bu nedenle üreticilerin, aracıların ve tüketicilerin içinde bulunduğu bu materyal döngüsü tersten işler. Özellikle bazı tüketiciler tamamen ekolojik koşullara katkı sağlamak için bu işe girişirken, bazıları sadece yerel katı atık düzenlemelerinin yaptırımlarından korktukları için bu döngüde yer almaktadırlar. Bu döngünün bütününe bakıldığında alıcılar (üreticiler ve aracılar) genellikle pazarda söz sahibi olan ve dengeyi kontrol altında tutan taraf olurken; satıcılar (tüketiciler) daha pasif bir rol üstlenme eğilimindedirler. Artık devletler tersine lojistik ile ilgili yasalarda koymaya başlamıştır.

Örneğin AB’de elektrikli ve elektronik ekipmanlara, kullanılmış arabalara, kullanılmış pillere ilişkin yasalar mevcuttur. 2002 yılında, Avrupa Birliği tarafından elektrikli ve elektronik ekipmanlara, kullanılmış arabalara, kullanılmış pillere ilişkin yasalar mevcuttur. 2002 yılında, Avrupa Birliği tarafından elektrikli ve elektronik ekipman üreticilerinin ürettikleri ürünlerin toplanması ve geri dönüşümü ile ilgili bir direktifle ilgili çalışmalar yapılmıştır. Burada üreticiler, tüketicilerden ömrü tamamlanmış olan ürünleri geri toplamak ve bunları belirtilen oranda geri kazanmaktan finansal olarak sorumlu tutulmuşlardır.116

116 Schultmann, F-Zumkeller, M-Rentz, O, “Modelling Reverse Logistic Tasks Within Closed Loop Supply Chains: An Example from the Automotive Industry”, European Journal of Operational Research,2005.

BEŞİNCİ BÖLÜM

TÜRK TEKSTİL İŞLETMELERİNİN YEŞİL PAZARLAMADAN KAYNAKLI KAZANIMLARI

5. TÜRK TEKSTİL İŞLETMELERİNİN YEŞİL PAZARLAMADAN KAYNAKLI KAZANIMLARI

Batı Avrupa tekstil sanayisinin ayakta kalma şanslarını büyük ölçüde etkileyen bugünkü genel koşul çerçeveleri, elverişli nakliye imkânları, yüksek seviyeli bilgi ve iletişim ağı ve düşük birim maliyetleri ile oldukça uzun işletme ve çalışma saatlerinden oluşur. Böylece tekstil sanayisinin geleceği, kendini devamlı değişen pazar koşullarına, geniş ürün yelpazesine, birleşik ve tamamlayıcı ürünlere, yüksek dereceli kalite koşullarına ve genişletilmiş çevre koruma ile dar bir fiyat çerçevesine hızlı bir şekilde uyum sağlayıp, sağlamayacağına bağlıdır. Bununla birlikte, yenileme ve rekabete uygun olmanın yanı sıra, kalite garantisi ve çevre koruma da önemli bir yer kapsamaktadır.1 1980 yılından itibaren, doğal yaşamın ve çevrenin korunmasına yönelik hareketlerin hızla etkinlik kazanmaya başlaması ve medyanın da konuya ağırlık vermesi üzerine, tüketicilerin çevre dostu ürünlere olan taleplerinde hızlı bir artış gözlenmiştir.

Bunun sonucu olarak birçok ülkede, tüketiciler, gerek üretim aşamasında ve gerekse kullanım sırasında çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyen malzeme ve yöntemlerle üretilen, atık durumuna geldiğinde yine çevreye zarar vermeden imha edilebilen malları tercih etmeye başlamışlardır. Çevre dostu ürünlere olan talepteki söz konusu gelişmeler tekstil hazır giyim ürünlerini de etkilemeye başlamıştır. Özellikle Almanya ve diğer Orta Avrupa ülkelerinde, tekstil ve hazır giyim ürünleri ekolojik açıdan ele alınmaya başlanmıştır. Bunun asıl nedeni ise sağlık bilincinin ve bununla birlikte tekstil ürünlerinin insan sağlığına zarar verip vermediği konusundaki endişelerin hızla artmasıdır.2 Günümüzde özellikle Avrupa ülkelerinde gittikçe daha çok sayıda kişi tekstil ürünlerini ekolojik açıdan değerlendirmeye başlamıştır. Bu konu Avrupa ülkelerinde tekstil ürünlerinde olabilecek zarar verici maddeler ve insan sağlığı

1 Marzinkowski Joachim M.,”Tekstil İşlemede Devamlı İyileştirme Metotları İle Kalite Düzenlemesi ve Çevre Koruması”, Tekstil Endüstrisinde Çevre Koruma Sempozyumu, Hilton Hotel,

Ankara,20-22.11.1996,s.1

2 Seventekin, Necdet, “Tekstil ve İnsan Ekolojisi- Ekolojik Tekstil Üretimi”, Tübitak Mam Tekstil Enstitüsü Sagem Müdürlüğü, Yayın No:164, Temmuz 1996,Bursa

yönünden gittikçe artan bir ölçüde medya tarafından da gündeme getirilmektedir. Bu eğilimler nedeniyle Avrupa tekstil imalatçıları zarar verici olabilecek maddeler ve konuyla ilgili tekstil işleme süreçlerinde bazen oldukça masraflı yatırımlar yaparak bu tür maddelerin kullanılmasını azaltmaktadırlar. Aynı üreticiler eko-tekstil konusu üzerinde kamuoyunun ilgisini sürekli arttırarak yarattıkları imajla üçüncü ülkelerden gelen tekstil ürünlerine göre piyasada daha avantajlı duruma gelmeye çalışmaktadırlar.

Avrupa’da üzerinde hassasiyetle durulan konulardan sadece birkaçı, kumaş boyalarının seçimi, boyama süreçlerinin ve bu konuda arıtma sistemlerinin geliştirilmesi, ağartıcıların insan sağlığını ve çevreyi tehdit etmeyecek şekilde kullanılmaları, düşük seviyeli formaldehit oranlarıyla yüksek dereceli apreleme ve perdahlama işlemlerin gerçekleştirilmesi, tekstil ürünlerinde pestisit ve ağır metal oranlarının son derece düşük seviyelere indirilmesi olarak sıralanabilir.3 Tüketiciler, tekstil ve hazır giyim ürünlerinde belli kalite ve eko-tekstil markalarını ve işaretleri taşıyan, ekoloji yönünden tüketiciyi bilgilendiren etiketleri taşıyan ürünleri tercih etmektedirler. 4 Diğer taraftan yeşil pazarlama stratejilerini tüm uluslararası faaliyetlerinde uygulamaya koyan tekstil sektöründeki işletmelerin elde edecekleri belli başlı kazanımlar şu şekilde sıralanabilir.

 İhracatlarının artışı

 Pazar paylarının artışı

 Yeni pazarlara girme fırsatını elde etme

 İşletme imajlarının güçlenmesi

 Ürün fiyatlarında rekabete dayalı bir üstünlük elde etme

 Maliyetlerin büyük ölçüde azalması

 Rekabet üstünlüğü elde etme

 Müşterinin ürün kalitesinde algılamasının artışı

 Müşteri memnuniyetinin artışı

 Kârlılık düzeyinin artışı

 Bürokratik engellerin azalması

3 Batıgün, Cengiz M.,”Çevre Sanayicimiz ve Dış Ticaret”, DTÖ Tarife Dışı Engeller ve Çevre Yönetim Sistemleri, İstanbul Sanayi Odası Çevre Şubesi, Temmuz 1997.s.117

4 Batıgün, a.g.m.,1997, s.118.

 Tarife dışı engellerin ortadan kalkması

 Satış miktarının artması