• Sonuç bulunamadı

C. Entelektüel Kaynaklar:

1. Logos’un Kökeni Olarak Mitos

Antik Yunan felsefesinde kadının toplumsal konumunun nasıl algılandığını tespit edebilmek için öncelikle Yunan felsefesinde mitolojinin rolünü tartışmak gerekmektedir.

Yunan felsefesinin oluşumu mitolojiden bağımsız düşünülemez. Mitoloji, eski Greklerin düşünce üretimleri için gerçek bir kaynaktır. Felsefe neticede mitostan logosa bir geçiştir.

Kültürün ve dinin düşünce dünyamızı etkilemesi gibi mitoloji de kendisinden sonra kurulan felsefenin oluşumunda etkili olmuştur.

Evrenin ortaya çıkışı üzerine anlatılan kaos’tan kozmos’a geçişin, bilgelik sevgisi olan felsefe için de mitos’tan logos’a geçişe tekabül ettiğini söylemek abartı olmayacaktır.

Nitekim Platon, önemli bir mitoloji yazarı olan Homeros’un bakış açısının Grekleri eğittiği kanaatindedir.166 Buna bir örnek olarak ilk filozof olarak bilinen Thales’in arkhe arayışı, Homeros’tan sonra en büyük ozan olarak kabul edilen Theogonia (Tanrıların Doğuşu)’nın yazarı Hesiodos’un varlığın ortaya çıkışı ile ilgili yazdıklarıyla paralellik gösterir. Ya da Thales’in arkheye, doğaya hayat veren “su” demesinin bir sebebi de Tanrı Okeanos’tan etkilenmiş olmasıyla ilişkilidir.167

166 Platon, Devlet, İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları, 2010, s. 98.

167 Naciye Atış, Grek Düşünce Dünyasında Felsefe Din ve Mitoloji İlişkisi, Kaygı Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, sayı 12, 2009, s. 59-60.

63 Genel olarak rasyonel düşüncenin oluşumuna katkı sunması bakımından Hesiodos ve Homeros’un hikayelerine ve dolayısıyla mitolojilerine göz atmakta yarar vardır.

Konumuz özelinde ise mitolojideki kadın imgesinden bahsetmek, bu imgenin antik Yunan filozoflarının kadın algısını etkilediğinin kesin görünmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Çünkü “imgeler her zaman ölümcül bir güce sahip olmuşlardır.”168 Antik Yunan mitolojisine göre ilk başta sonsuza açılan karanlık bir mekan anlamına gelen Khaos vardı. “Khaos’tan sonra diğer üç varlık geldi: geniş göğüslü Gaia; Gaia’nın çok altında bulunan, karanlık ve ürkütücü bir yeraltı dünyası olan Tartaros ve ileride ortaya çıkacak bütün yaratılış eylemlerinin ardındaki temel kozmik güç olan Eros (Aşk). Yapılan her şey bu dört asli varlıktan yaratıldı”.169

Tanrıça Gaia’dan ise Tanrı Uranos çıktı. İlk meydana gelen varlığın kadın olması ve onun doğurduğu erkeğin ikincil sırada olması insanlığın ilk çağlarında egemen olan yapının anasoylu olduğu teorisini haklı çıkarır türdedir. Fakat zamanın ilerlemesiyle mitolojide tanrıçaların rolü azalmış, Zeus’un titanlar soyuna son vermesi ile de erkek egemen anlatılar hâkim olmaya başlamıştır. Kadın erkekle eşit ya da erkeğe göre ontolojik öncelik sahibiyken daha sonra erkek kadına göre daha yüksek bir konuma erişmiştir. Bereketin, yaratıcılığın ve iyiliğin tanrıçası olan Ana Tanrıça Gaia’nın yerini sürekli kocasının (Zeus) aşk hayatını takip edip, kocasının birlikte olduğu kadınlara ve hatta o kadınların soyundan gelenlere haklı haksız demeden zarar vermeyi görev bilen Ana Tanrıça Hera almıştır.170 Böylece “kadın Yunan mitlerinde ana tanrıçaların gözden düşmesiyle birlikte

168 Jean Boudrillard, Simülakrlar ve Simülasyon Ankara: Doğu Batı Yayınları, 2003, s.

18.

169 Jenny March, Klasik Mitler, İstanbul: İletişim Yayınları, 2014, s. 35.

170 Edith Hamilton, Mitologya, İstanbul: Varlık Yayınları, 2013, s. 14.

64 insan toplumu içerisinde tüm kötülüklerin kaynağı olarak görülen bir konuma düşmüştür.”171

Titanlardan sonra klasik dönem panteonunda, Olimpos dağında yaşayan tanrı ve tanrıçaların kadın hakkındaki hikayelerine gelince durumun zıddına dönüşmüş olduğunu görürüz. Bilindiği üzere Zeus diğer tanrıların kralıdır. Göklere hükmeden ve şimşekleri elinde bulunduran mutlak güce sahip bir tanrıdır.172 Eliade’ye göre Zeus evrenin ve hayatın yaratıcısı yahut başlatıcısı olmamasına rağmen bütün tanrıların tartışmasız önderi olarak görülmeye başlanmıştır.173 Fakat yine de titanların çocukları olan Olimpos dağındaki kardeş tanrıların her birinin hükmettiği ayrı alanlar mevcuttur.174

171 Hüseyin Üngür, Antik Yunan Mit ve Felsefelerinde Kadının Konumu, Antik Yunan'da Felsefe ve Çağımıza Etkileri içinde, Editör: Yavuz Kılıç, Ankara Doğu Batı Yayınları, 2011, s. 155.

172 David A. Leeming, A'dan Z'ye Dünya Mitolojisi, Istanbul: Say Yayınları, 2017, s.

98.

173 Mircea Eliade, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi, cilt 1, İstanbul: Kabalcı Yayınları, 2015, s. 310.

174 “Birinci Kuşak Tanrılar

1.Gaia: Yunan mitolojisinde ilk Ulu Tanrıça ya da Ana Tanrıça, tüm yaşamı besleyen Toprak Ana.

2.Uranos: Gaia’nın oğlu ve kocası; Gökyüzünün hükümdarı.

İkinci Kuşak Tanrılar:

1.Yüz Kollu Devler: Üçüzler, en iyi bilineni Briareus.

2.Kykloplar: Üçüzler; tek gözlü demirciler; Zeus’un hizmetkarları.

3.Titanlar: On üç kardeş; Tanrılar onları yemeden önce, çocukları ile birlikte evreni yöneten ölümsüzler ırkı.

65 4.Kronos (Saturn): En küçük çocuk; Uranos’tan sonra gökyüzü tanrısı ve Titanların efendisi; İlk altı Yunan tanrısının, Zeus, Poseidon, Hades, Hera, Demeter ve Hestia’nın babası.

5.Rhea (Kybele): Kronos’un kızkardeşi ve karısı; Gaia gibi Ulu Tanrıça ya da Ana Tanrıça; Zeus, Poseidon, Hades, 6.Hera, Demeter ve Hestia’nın annesi.

7.Hellios: …Güneş tanrısı.

8.Selene: …Ay tanrıçası.

9.Themis: Apollon kehanet merkezini ele geçirene kadar Delphoi’de kehanet tanrıçası.

10.Atlas: En güçlü Titan; Zeus tarafından sonsuza dek gök kubbeyi taşımaya mahkum edildi.

11.Prometheus: En yaratıcı ve akıllı Titan; çamurdan ölümlü insan yaratmıştır.

12.Epimetheus: Prometheus’un erkek kardeşi; Pandora’nın (ilk ölümlü kadın) kocası.

Üçüncü Kuşak Tanrılar:

1.Zeus (Jupiter, Jove): En küçük, en akıllı, en güçlü çocuk; Kronos’tan sonra gökyüzünün hükümdarı; tanrıların yöneticisi, ölümlülerin dünyasındaki düzeni sağlar, yabancıları, misafirleri korur.

2.Poseidon (Neptün): Zeus’un erkek kardeşi; denizler hükümdarı, depremlerin nedenidir.

3.Hades (Pluton): Zeus’un erkek kardeşi, yeraltı dünyasının hükümdarı, ölülerin efendisi.

4.Hera (Juno): Zeus’un kız kardeşi ve karısı; Olympos kraliçesi; evlilik ve doğum tanrıçası.

5.Demeter (Ceres): Zeus’un kızkardeşi; Rhea ile Gaia gibi Ulu Tanrıça ya da Ana Tanrıça, tohum tanrıçası.

6.Hestia (Vesta): Zeus’un kızkardeşi; tanrıların en yumuşak yüreklisi, en çok sevileni;

yuvaların bekçisi.

Zeus’un Ölümsüz Çocukları:

66 Titanlardan Prometheus, Kronos devrinde insanı çamurdan yaratmıştır.175 Bütün insanlar başlangıçta erkektir ve tanrısal düzlemde yaşıyorlardır. Fakat bir gün Prometheus (Kahraman ya da düşman) insanların da ateşe sahip olabilmeleri için Zeus’un ateşinden bir parça çaldığında Zeus öfkelenerek insanları ve Prometheus’u önce yanından kovar ve sonra ikinci bir ceza olarak “kadın”ı yaratır. Heseidos’a göre Zeus, ateşini kendisinden çalan Prometheus için şunları söyler:

“Zeus: Seviniyorsun ateşi çaldığına, aldattığına beni,

Fakat büyük dert açacağım senin de gelecekteki insanların da başına

1.Apollon: Artemis’in ikizi; kehanet, tıp, okçuluk, müzik tanrısı…

2.Artemis (Diana): Apollon’un ikizi; av tanrıçası daha sonraki Yunan ve Roma mitolojisinde Ay tanrıçası.

3.Aphrodite (Venüs): Güzellik ve cinsel arzu tanrıçası.

4.Persephone (Proserpin): Hades’in karısı; yeraltı dünyasının kraliçesi.

5.Kader Tanrıçaları: Klotho, Lakhesis, Atropos: Her ölümlünün hayatının ne kadar süreceğine karar verirler.

6.Ares (Mars): Savaş Tanrısı.

Hephaistos: (Vulkanus): Aphrodite’nin kocası; tanrıların demircisi; yaratıcılığı ve yeteneği ile ünlü.

Hermes (Mercurius-Merküri): Zeus’un habercisi; yolculara yol gösterir, ölülerin gölgelerini yeraltı dünyasına götürür; tüccarlara, hırsızlara yardım eder.” Bkz. Donna Rosenberg, Dünya Mitolojisi Büyük Destan ve Söylenceler Antolojisi, Ankara: İmge Kitabevi, 2000, s. 32-33.

175 Eliade, s. 311.

67 Onlara ben ateş yerine bir afet yollayacağım.”176

İşte bahsedilen bu afet insanlar arasına kadının gönderilmesidir. Yunan mitolojisinde kadının yaratılması bir musibet ve bela olarak anlatılırken177 yaratılan ilk kadın olan güzeller güzeli Pandora’nın açtığı kutu da bütün bir dünyaya uğursuzluklar ve kötülükleri yayar. Yani naif ve güzel olan kadın insanlar için kötülüğün sebebidir. Yunan mitolojisine göre Zeus’un emri ile yaratılan Pandora Aphrodite’den cazibesini, Athena’dan becerikliliği, Hermes’ten yaltakçılık ve sinsilik yeteneklerini almıştır. Kendisine verilip, açmaması için tembih edilen kutuyu merakına yenik düşerek açmış ve böylece insanların başına büyük bir çorap örmüştür. “O zamana kadar insanoğlunun hiç tanımadığı tüm zayıflıklar –yaşlanma, hastalık, açlık, kuşku, kıskançlık gibi– yaşamın bir parçası haline geldi.”178

Antik Yunanda hiyerarşik cinsiyet algısının yerleşmesine mitolojinin önemli bir etkisi olmuştur. “Mitlerde kadınları kontrol altında tutulması gereken varlıklar olarak ele alınması, Tanrıçaların şiddet ve tehdit içeren davranışları ile korkutucu yanlarına vurgu yapılması, Zeus’un insanları cezalandırmak için onlara kötülüklerin yanı sıra bir kadın göndermiş olması üzerinden kadın hep bir cezalandırma aracı olarak tasvir edilmiştir.”179

176 Emine Kef, Cinsel Algının Mitsel Kökeni, Kaygı Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, sayı 31, 2018, s. 33.

177 Hesiodos, Hesiodos Eserleri ve Kaynakları, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1977, s. 201. Pandora “bir fahişenin düşünce tarzı ve bir hırsızın doğal yapısına sahip”

olarak tasvir edilmektedir.

178 Kef, s. 33.

179 Nihal Şahin Utku, s. 140.

68 Yunan mitolojisinde kadın algısı bir evrime uğramıştır. İlk kuşaklarda yaratıcılığın ve bereketin sembolü olan Toprak Ana (Yer Tanrıçası) yerini zamanla göklere hükmeden tanrıya (Zeus) bırakmıştır. Filozofların yaşadığı toplumun da ataerkil bir toplum olduğunu da düşünürsek, mitolojilerde dönüşen kadın imgesinin onların algısını ölümcül derecede etkilediğini söylemek mümkündür.