• Sonuç bulunamadı

Çalışma Yazarı ve Yılı Çalışma Dönemi ve

Yöntem

Elde Edilen Sonuç

(YİĞİDİM & KÖSE, 1997)

1980-1996

Granger Nedensellik Analizi

İhracattan büyümeye doğru bir ilişki söz konusudur.

(TUNCER, 2002) 1980-2000

Granger Nedensellik Analizi

Büyüme ile ithalat arasında çift yönlü, ihracattan büyümeye doğru tek yönlü bir ilişki bulunmuştur. (ŞİMŞEK, 2003) 1960-2002 Johansen Koentegrasyon testi, Granger Nedensellik Analizi, VECM

İhracat ile büyüme arasında ilişki

bulunamamıştır. Uzun dönemde büyümeden ihracata doğru tek yönlü ilişki mevcuttur.

(AY, ERDOĞAN, & MUCUK, 2003)

1959-2002

Granger Nedensellik Testi

İhracat ve büyüme arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. (DEMİRHAN, 2005) 1990-2004 Granger Nedensellik Testi VECM, Johansen Eşbütünleşme testi İhracattan büyümeye olumlu bir ilişki bulunamamış fakat ithalat ile büyüme arasında ilişki vardır.

(ERDOĞAN, 2006) 1923-2004 Granger Nedensellik Analizi, Johansen Eşbütünleşme Testi

Ekonomik büyüme ve ihracat arasında çift yönlü bir ilişki söz konusudur.

(KURT & BERBER, 2008)

1989-2003

Nedensellik Analizi

İhracattan büyümeye doğru tek yönlü, ithalat ve büyüme arasında çift yönlü ilişki mevcuttur.

(BİLGİN & ŞAHBAZ, 2009) 1987-2007 Granger Nedensellik Analizi, Johansen Eşbütünleşme Testi, Wald testi

İhracata dayalı büyüme modeli geçerlidir. (AKTAŞ, 2009) 1996-2006 Johansen Eşbütünleşme Analizi, ECM, Dış ticaret ve büyüme arasında çift yönlü ilişki sonucuna ulaşılmıştır. (TEMİZ, 2010) 1965-2009 Nedensellik Analizi, Johansen Eşbütünleşme Analizi, VECM

Kısa dönemde ihracata dayalı büyüme hipotezini desteklemeyen, uzun dönemde ise desteklemiştir. (TAŞTAN, 2010) 1985-2009 Spektral Granger Nedensellik testleri,

İthalata dayalı büyüme ve büyüme çekişli ihracat teorileri doğrulanmıştır. (KADILAR & ŞİMŞEK,

2010)

1960-2004

Eşbütünleşme analizi, Sınır testi, Nedensellik Analizi, ARDL modeli

İhracata dayalı büyüme hipotezini

desteklemektedir.

(YAVUZ, 2011) 1949-2010

Granger Nedensellik Testi, Eşbütünleşme Testi

İhracattan ekonomik büyümeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi vardır.

(ÖZCAN & ÖZÇELEBİ, 2013)

2005-2011

Eşbütünleşme Testi, Granger Nedensellik

İhracata dayalı büyüme modeli geçerlidir.

(KORKMAZ, 2014)

1998-2013

Nedensellik Analizi

İhracata dayalı büyüme modeli desteklenmiştir.

(SAĞLAM & EGELİ, 2015)

1999-2013

Granger Nedensellik testi, Johansen Eşbütünleşme testi

Kısa dönemde İhracat ve büyüme arasında çift yönlü ilişki söz konusudur uzun dönemde ise

ihracattan büyümeye doğru tek yönlü ilişkidir.

(ŞEREFLİ, 2016) 1975-2014 Granger Nedensellik Analizi Dış ticaret ve büyüme arasında nedensellik ilişkisi yoktur. (AVRAS & TORUSDAĞ,

2016)

1987-2015 EKK yöntemi

İthalata dayalı ekonomik büyüme modelinin varlığı tespit edilmiştir.

(PATA, 2017) 1971-2014

Toda-Yamamoto nedensellik testi,

Hem ihracata dayalı büyüme hem de ithalata dayalı büyüme

hipotezlerinin geçerli olduğunu

göstertmektedir. (ŞAHİN & DURMUŞ,

2018)

2002-2017 Fourier Standart Nedensellik testi

İthalata dayalı büyüme modeli desteklenmiştir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. Ekonomik Büyüme ve Dış Ticaret İlişkisi Ekonometrik Analizi

3.1.Veri ve Yöntem

Bu çalışmamızda ihracat ve ithalat değişkenlerinin ekonomik büyümeyi temsil eden gayri safi yurtiçi hasıla ile ilişkisi incelenmiştir. 1980-2017 yıllarını ele aldığımız analizimizde ihracat ve ithalat verileri Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) veri tabanından elde edilirken gayri safi yurtiçi hasıla verisi Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Elektronik Veri Dağıtım Sistemi (EVDS)’den elde edilmiştir. Verilerimiz önceki yıla göre yüzde değişim oranı olarak elde edilmiştir.

Analizde kullanacağımız verilerimize nedensellik testi uygulamadan önce durağanlık ölçümü yapmak için ADF ve Phillips-Perron birim kök testi uygulamıştır. Durağanlıklarını ölçtüğümüz serilerimizin Vektör Otoregresif model (VAR) analizini yapabilmemiz için gerekli olan gecikme uzunluğu belirlenmesi aşamasında bilgi kriterinden faydalanılmıştır. Belirlediğimiz gecikme uzunluğu ile VAR analizi yapılmıştır. Analizimizin temel amacı olan nedensellik ilişkisini ölçmeye geçmeden önce modelimizde otokorelasyon olup olmadığı incelenmiştir. Daha sonra ithalat, ihracat ve ekonomik büyüme teker teker bağımlı değişken alınarak Granger Nedensellik testi ile bu değişkenler arasındaki ilişki olup olmadığı ve ilişkinin yönü tespit edilmiştir. VAR modeli üzerinden varyans ayrıştırması analizi yapılmış ve değişkenlerimizin etki tepki fonksiyon grafikleri incelenmiştir.

3.2.Durağanlık tespiti (Augmented Dickey-Fuller)

Analizde kullanılan zaman serilerinin varyansı ve ortalaması zamanla birlikte sabit kalıyorsa ve iki dönem arasındaki kovarsayansı bu kovarsansın hesaplanan dönemi ile değil de sadece iki dönem arasındaki uzaklığı ile ilgili ise zaman serilerinin durağan olduğu söylenebilir. (YILDIRTAN, 2011)

Ayrıca serilerin durağanlığının yani birim kök içermemesinin koşulları vardır. Bunlar; zaman serilerinin ortalaması, varyansı ve kovaryansının sabit kalmasıdır. Bu koşulları şu şekilde ifade edebiliriz;

E(y

t

)= µ

E [(y

t

- µ)

2

] = Var (y

t

) = σ

2

E [(y

t

- µ) (y

t-p

- µ)] = Cov(y

t

- y

t-p

) = Ω

p

Birinci denklem ortalamanın, ikinci denklem varyansın üçüncü denklem ise kovaryansın sabit olduğunu ifade etmektedir. Zaman serisi

y

t, birinci denklemde sabit

ortalama

µ,

ikinci denklemde sabit varyans

σ

2 ve üçüncü denklemde zaman serilerinden iki değer arasındaki kovaryans bu iki değerin gerçekleştiği zaman aralığına değil sadece p zaman aralığına bağlıdır. Eğer zaman serisi bu koşulları sağlamıyorsa birim kök içermektedir. (SONG & WİTT, 2000)

Ekonomik zaman serileri ile uygulanan modellerde, ele aldığımız veri setlerinin durağan olması, seriler arasındaki ilişkinin düzgün bir şekilde analiz edilmesi ve modelin doğru olarak sonuçlanması için önemlidir. Durağan olmayan seriler, ekonometrik analize sokulup bu serilerle model oluşturulması halinde sahte regresyon sorunu ortaya çıkacaktır. Sahte regresyon, R2 değerlerinin normalin üstünde çıkmasına

neden olur. Doğal olarak, elde edilen analiz sonuçları, değişkenlerimiz arasındaki gerçek bağıntıyı vermeyecektir.

Uygulanan birim kök testinde, serilerimizin durağan olmadığı yani serilerimizin birim kök içerdikleri sonucuna vardığımızda, veri setimize bir fark uygularız. Bu işlem, serilerimizdeki durağanlığı yakalayana kadar devam eder. Aslında serilerimizdeki birim kök sayısını da bu fark alma işlemi ile belirlemiş oluruz. Yani, serimizi durağan yapmak için uyguladığımız fark alma işlemi sayısı bize serimizin içerdiği birim kök sayısını vermektedir. Örneğin

Y

tserimizin birinci farkı;

∆ Y

t

= Y

t

-Y

t-1 denklemi yardımıyla alınır. Serimiz durağan hale geliyor ise

I (1)

ile gösterilir.

Eğer

Y

t serimizin

d

kere farkı alındığında serimiz durağan hale geliyorsa serimiz

d

tane birim köke sahiptir ve

d

’inci dereceden durağan seridir.

Değişkenlerin durağanlık analizleri için üç yöntem kullanılmaktadır. Bunların ilk ikisi durağanlığı görsel yollarla tespit etmemizi sağlayan veri setlerimizin grafiğine ve serinin korelogramına bakılmaktır. Serimizin korelogramı, veri setimizin otokorelasyonunun fonksiyonudur. Bir diğer durağanlık analiz yöntemi ise birim kök testidir (unit root test). Değişkenlerimizin korelogramında serimiz belli sınırlar çevresinde dengeli ve düzgün bir biçimde dalgalanıyor ise serilerimiz durağandır, aksi durumda serilerimiz yukarıdan bir noktadan aşağıya doğru bir seyir izliyor ya da belli bir çerçeve de ilerlemiyor bir tarafta yoğun bir seyir izliyorsa bu serimizin durağan olmadığı kanısına varmamız gerekmektedir.

Diğer durağanlık analiz yöntemi olan birim kök testi açıklamasından önce, modelimizde kullandığımız ve durağanlıklarını analiz ettiğimiz üç değişkenimiz olan büyüme, ihracat ve ithalat değişkenlerimizin grafiğini inceleyelim.

Şekil 6. Büyüme Durağanlık Grafiği

-1.5 -1.0 -0.5 0.0 0.5 1.0 1.5 2.0 2.5 5 10 15 20 25 30 35 BUYUME

Şekil 7. İhracat Durağanlık Grafiği

Şekil 8. İthalat Durağanlık Grafiği

Serilerimizin durağanlık grafiklerini incelediğimizde serilerimizin belli bir çerçeve de düzgün ve dengeli bir şekilde ilerlediğinden ve belli bir tarafa yoğun olmadığından değişkenlerimizin durağan olduğu sonucuna varılmaktadır. Yani serilerimizde zaman içinde sürekli bir artma ya da sürekli bir azalma söz konusu değildir.

Diğer yöntem olan birim kök testleri için, yaygın bilinen iki test vardır, Genişletilmiş Dickey-Fuller Testi (ADF) ve Phillips-Peron testi (PP)dir.

-2 -1 0 1 2 3 4 5 5 10 15 20 25 30 35 IHRACAT 0 1 2 3 4 5 5 10 15 20 25 30 35 ITHALAT

3.2.1.Augmented Dickey-Fuller Test Sınaması

David A. Dickey ve Wayne Fuller tarafından geliştirilen Dickey-Fuller birim kök testi regresyon denklemi üç şekildedir.

∆Y

t

= δY

t-1

+ u

t

∆Y

t

= β

1

+ δY

t-1

+ u

t

∆Y

t

= β

1

+ β

2

t + δY

t-1

+ u

t

Birinci denklem, sabit ve trend değişkeni içermemektedir. İkinci denklem, sabit terim içerirken üçüncü denklem ise sabit ve trend değişkeni içermektedir.

t

ifadesi, zaman ya da değişken trendi sembolize ederken;

u

t ,hata terimini

da fark işlemini

temsil etmektedir.

Dickey ve Fuller zaman serilerinde, birim kök analizini boş hipotez altında

τ

(tau) istatistiklerinin kullanarak hesaplamıştır. Dickey Fuller bu tau istatistiklerinin kritik değerlerini Monte Carlo simülasyonları çerçevesinde kullanmıştır. (GUJARATI, 2004, s. 814,815)

Eğer Dickey-Fuller denklemimizde otokorelasyon problemi varsa ADF (Genişletilmiş Dickey-Fuller) birim kök testi uygulanmaktadır. ADF birim kök testi denklemi aşağıdaki gibidir;

∆Y

t

= β

1

+ β

2

t + δY

t-1

+ α

i

𝑚𝑖=1

∆ Y

t-1

t

Denklemde m ile sembolize edilen gecikme uzunluğumuzun belirlenmesi oldukça

önemlidir. ADF analizi sonucunu gecikme uzunluğunun belirlenmesi önemli ölçüde etkilemektedir. Hangi gecikme sayısı hipotezimizi durağan hale getiriyorsa o optimum gecikme uzunluğu sayısı olarak kabul edilmektedir.

ADF birim kök testi hipotezleri;

H1: Seri birim kök içermemektedir. (Durağandır)

Eğer elde ettiğimiz tau istatistik değerimiz ile Dickey-Fuller test değerine baktığımızda ve durağanlık sınamasını yaptığımızda H0 hipotezimiz reddedilirse

serimiz durağan, H1 hipotezimiz reddedilirse serimiz durağan değildir sonucuna

ulaşılmaktadır.

Elde ettiğimiz bu bilgiler dahilinde bizim modelimizin değişkenleri olan ihracat, ithalat ve büyümenin ADF birim kök sonuç tablolarımızı inceleyelim;