• Sonuç bulunamadı

1. Ekonomik Büyüme ve Dış Ticaret Hakkında Bilgi ve Büyüme Teorileri

1.3. Büyüme Modelleri

1.3.2. KLASİK BÜYÜME MODELLERİ (A.SMİTH)

1.3.2.1. David Ricardo Modeli

İktisat bilimine ve ekonomik büyümeye önemli katkıları olan Ricardo, yaşadığı dönemi incelemiş ve dönemin sorunlarına çözüm aramıştır. Tarımsal anlamda kendi kendine yetebilen hatta diğer ülkelere buğday ihracı yapan İngiltere, o dönemde hızla artan nüfusla, sanayileşmeye rağmen başa çıkamıyor ve buğday ve ekmek fiyatlarının artmasını engelleyemiyordu. Makineleşmeyle birlikte yeni sorunlar çıkıyor tarım sektöründe işsizlik oluşuyordu. Mülkiyet hakları, işçi hakları ile ilgili yeni yasalar geliyor bireyselleşme ve uluslararası ortamda rekabet kızışıyordu. İngiliz para sistemindeki değişiklikler ve İngiliz lirasının altınla bağının ortadan kalkması üzerine İngiliz parasının değeri düşüyordu. Asıl amacı Smith’in kitabını ikame etmek kitapta geri planda kalmış konulara açıklık getirmek olan Ricardo, İngiltere’nin bu sorunlarını incelemiş para sistemi, gelir dağılımı, kıymet teorisi, ücretler, rant, uluslararası ticaret gibi pek çok konuyu ele almıştır.

Ricardo, değer teorisi hakkında şunları söylemiştir, Bir malın kıymeti veya değiştirileceği diğer herhangi bir malın kıymeti, üretimi için gerekli nispi emek miktarına dayanır ve bu emeğe çok veya az bir ücret ödenmesi ile ilgisi yoktur. (RICARDO, 1951, s. 11) Ricardo için önemli teorilerden biri, değer teorisidir. Çünkü, teorilerde yer alan hatalar, sadece değer kavramının farklı yorumlarından kaynaklanmaktadır. Ricardo’ya göre, değeri belirleyen üç faktör vardır. Bunlardan ilki, faydadır. Eğer bir mal fayda sağlıyorsa, değişim değerine sahiptir. Kullanım değerine sahip olmayan bir mal, mübadele değerine de sahip olamaz. Diğer değer ölçütü ise, malın kıtlık derecesidir. Eğer mevzubahis olan mallar, çoğaltılabilen mallardansa bolluk derecesine sahiptir. Ancak faydalı olması ve kıtlık derecesi malın değerini belirlemeye yeterli değildir. Bu yüzden bu iki ölçütü de değerlendirirken malın üretiminde harcanan emek faktörüne bağlı kalmıştır. Ricardo, A. Smith’in aksine bir malın değerini ücret, kâr ve rantın etkileyemeyeceğini öne sürmüştür. Smith ve Ricardo’nun değer analizlerinde açık bir biçimde sermayenin üretimdeki rolünü saptamak ve onun gelirden alacağı payı bir yerlere yerleştirme çabası olmaktadır. (KÜÇÜKKALAY, 2011, s. 226)

Ricardo’ya göre, gelir dağılımını açıklamak ekonomik gelişme için önemlidir. Toplam gelirin üretim faktörlerine dağıtılması konusunda söz konusu üç gelir grubu vardır. Bunlar, üretim için emek arzı sağlayan emek sahipleri, topraklarında üretim yapılan toprak sahipleri ve girişimcilerdir. Emeğin karşılığı olan ücretleri, kısa dönemde emek arzı ve emek talebi belirlemektedir. Uzun dönemde, Malthus’un nüfus kanununa göre ücretler, asgari geçim seviyesine düşecektir. Kâr, toplam çıktıdan emeğe ödenen ücretleri ve rantı yani kira ücretini çıkardığımızda geriye kalan kısımdır. Ricardo’ya göre topak sahipleri ve girişimci arasında çıkar çatışması olduğu için uzun dönemde kârlar normal seviyeye inecek ve normal üstü kâr sıfır olacaktır. Ricardo’ya göre, gıda fiyatlarının ucuzlamasını istiyorsak, buğday ithalatını serbest bırakmalıyız aksi durumda tarımdaki gittikçe artan azalan verim yüzünden gıda fiyatları daha da pahalı olacak. Gıda fiyatlarının pahalı olması demek, kârların azalması ve birikimin erimesi demektir. Ayrıca Ricardo’ya göre toprağın verimi yüksek alanlarının az olması ve bundan dolayı da tarımda verimi düşük yerlerin kullanılması tarımda azalan verimin nedenlerindendir. Toprağın veriminin düşük olması rantları da arttıracak ve tarım sektöründe kârlar düşecektir. Ricardo’ya göre tarım sektöründe bir gelişme, teknik ilerleme gerçekleşse bile sanayi sektöründeki teknik ilerleme ve artan çıktı verimine yetişemeyecektir.

Ricardo’nun İngiltere’nin ülke dışından buğday ithaline kısıtlamalar getirip buğday fiyatlarının yüksek tutulmasını sağlayan “Buğday Yasaları” İngiliz toplumu için çok tartışılan bir konu olmuştur. Ayrıca bu yasalar toprak sahiplerinin lehine kapitalistlerin aleyhine bir durum oluşturmaktadır. (Ricardo, 1817)

Şekil 3.Ricardo’ya Göre Büyüme Sürecinin İşleyişi

Kaynak: (HİÇ, 1994, s. 19)

Grafiği incelediğimizde dikey ekende toplam hasıla ve toplam ücreti gösteren çıktı seviyesi, yatay eksende ise üretime katılan nüfusu gösteren emek miktarı yer almaktadır. Üretim fonksiyonu, zamanla teknik ilerlemelerin yaşanması ve sabit sermayenin artmasıyla sürekli olarak yukarıya doğru hareket edecektir. Ancak Ricardo’ya göre tarım kesiminde azalan verimin geçerli olması sanayi kesimindeki artan verim ile karşılanamayacağından toplam çıktı yatay eksene doğru eğilecektir. Diğer bir ifade ile toplam çıktı eğrileri önce yukarıya doğru hareket ederken daha sonra toplam ücret eğrisi işe kesişecek şekilde yatay eksene eğilmektedir. Ayrıca üretime katılan emek miktarı arttıkça, emeğin üretime katkısı azalacaktır. Sermayede ve toplam hasılada azalan verimlerin olması ve teknolojik gelişme hızının yetersiz olması ekonomiyi mutlak bir durgunluk seviyesine ulaştıracaktır.

Büyüme, grafikte de görüldüğü gibi MNOPQR… yolunu izleyecektir. Sonunda E noktasına ulaştığında üretime dahil edilen nüfus sabit kalacak ve sermaye birikimi de duracaktır. Emek miktarı arttıkça emek için ödenen ücretler asgari seviyenin de altına inecektir. (HİÇ, 1994, s. 20)

Ricardo’ya göre kârı artan bir girişimci bu kârı sermaye birikimine katarak emek istihdam etmeye devam edecek ve kârını daha fazla arttırmaya çalışacaktır. Kârın

artmasıyla ücretlerde artacak ve bu nüfusun artarak grafikteki L2 seviyesine kadar gelmesine neden olacaktır. Ücretlerdeki artış devam etmeyecek ve nüfustaki artışla birlikte tekrar asgari seviyeye düşecektir. Kârlar da sıfırlanacaktır. Girişimcilerin emek ekleyerek sermayeyi arttırmaya çalışacakları durum ortadan kalkacaktır. Dolayısıyla ekonomik büyüme duracaktır.