• Sonuç bulunamadı

Literatür araştırması başlığı altında parasal birliğin makro ekonomik performans üzerindeki etkisi ile döviz kuru volatilitesinin makro ekonomik etkilerini analiz eden benzer çalışmalar derlenmeye çalışılmıştır.

Rose (1999) ve Rose vd. (2000), çalışmalarında iki taraflı verileri kullanarak panel gravity model tahmini yapmaktadır. Tahmini 1970-1990 döneminde 5 gözlem için (beşer yıllık gözlemler) 186 ülkenin verilerini ele almaktadır. Analiz sonucunda uluslararası ticaret üzerinde para birliğinin nispeten büyük pozitif bir etkisinin ve döviz kuru oynaklığı üzerinde nispeten küçük negatif bir etkisinin olduğunu öne sürmektedir. Bu istatistiksel olarak anlamlı etkilere göre ticarete taraf olan ülkelerin aynı parayı kullanmaları durumunda farklı paralar kullandıkları duruma göre ticaret 3 kat fazla olmaktadır. Avrupa Para Birliği gibi parasal birlikler dış ticarette büyük artışlara yol açabilirler.241

Pakko ve Wall (2001) çalışmalarında Rose (2000)’un çalışmasında kullandığı veri setini kullanmışlardır. Elde ettiklere sonuçlar, Rose (2000)’un çalışmasına oranla daha zayıftır. Diğer taraftan yazarlar Rose (2000)’un sonuçlarının zamana göre değişmeyen belirleyiciler kullanmasından ötürü güvenilir olmadığını öne sürmektedirler. Rose (2000)’un veri setini üç farklı şekilde kullanarak genelleştirilmiştir sabit etkiler modeli tahmin

241 Andrew K. Rose, Ben Lockwood, Danny Quah, “One Money, One Market: The Effect of Common

Currencies on Trade”, Economic Policy, Vol:15, No:30, 2000), ss.7-45; Andrew K. Rose, “One Money, One Market: Estimating The Effect Of Common Currencies On Trade”, Nber Working Paper Series, Working Paper:7432, 1999.

119

etmektedirler. Sonuçta ortak para kullanımının ticaret üzerinde azaltıcı bir etkisinin olduğunu ortaya koymaktadırlar.242

Persson (2001), Rose (2000)’un veri setini tekrar ele almıştır. Parasal birliğe dahil ülkeler birbirinden sistematik olarak farklı ve ticaret ile gözlemlenebilir belirleyicileri arasındaki ilişkiler karmaşık ise ortak para kullanımının ticaret üzerindeki etkisi hatalı ölçülebilir. Persson, böyle olumsuzlukların Rose (2000)’un ampirik sonuçlarını bozabileceğini belirtmektedir. Persson bu bağlamda güvenilir şekilde dizayn edilmiş teknikleri kullanarak parasal birliğin uluslararası ticaret üzerindeki etkisini tahmin etmektedir. Sonuç olarak parasal birliğin etkisinin Rose (2000)’nin çalışmasına oranla daha ılımlı sonuçlar elde etmektedir. Diğer taraftan elde edilen sonuçların belirsiz olduğunu vurgulamaktadır.243

Tenreyro (2001), 200 ülke için 1978-1997 döneminde yıllık verilerin kullanıldığı çalışmada gravity model yardımıyla tahmin yapılmaktadır. Ülkeler arasındaki sıfır değeri verilen ticaret akımları ve ortak para alanı içerisinde endojen seçim yapılmasının bazı ekonometrik sorunlara yol açabileceği vurgulanmaktadır. Dolayısıyla çalışmada istatistiksel olarak anlamsız sonuçların elde edilmesinden ötürü önceki çalışmalardaki gibi büyük ve güvenilir sonuçlara ulaşılamadığı ifade edilmektedir.244

Bun ve Klaassen (2002), euronun etkisini direkt olarak APB gözlemlerinden oluşan verilerden elde etmeye çalışmaktadırlar. Çift taraflı ticaret rakamları 15 Avrupa Birliği ülkesi ile Avrupa dışındaki G7 ülkeleri (Kanada, Japonya ve ABD) için yıllık olarak 1965-2001 dönemini kapsamaktadır. Dinamik panel tekniğinin kullanıldığı çalışmada euronun ticareti önemli ölçüde artırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Artış büyüklüğü ilk yıl için %4 seviyesinde uzun dönemde ise %40 seviyesindedir. Yazarlar bu hesaplamanın İngiltere gibi Avrupa birliği içerisinde ancak parasal birlik dışındaki ülkeler için yararlı olduğunu öne sürmektedirler.245

242 Michael R. Pakko ve Howard J.Wall, “Reconsidering the Trade-Creating Effects of a Currency Union”, FRB

St. Louis Review 83-5, 2001, ss.37-45.

243 Torsten Persson, “Currency Unions and Trade: How Large Is the Treatment Effect?” Economic Policy,

Vol:16, No:33, 2001, ss.433-448.

244 Silvana Tenreyro, “On The Causes and Consequences of Currency Unions”, Department of Economics,

Harvard University, 2001.

245 Bun, Maurice J.G. and Franc J.G.M. Klaassen “Has the Euro Increased Trade?”, Tinbergen Institute

120

De Souza (2002), yıllık verilerle 15 AB ülkesi için 1980-2001 dönemini tahmin etmektedir. Çalışmanın amacı iktisadi olarak büyük ve gelişmiş ülkelerin bir parasal birlik oluşturmalarından ortaya çıkan kazançların hesaplanmasıdır. Çalışmanın sonucunda APB’nin tutarlı ve önemli bir etkisinin olmadığı ortaya konulmaktadır.246

Edwards ve Magendzo (2002), 1970-1998 dönemi için kişi başı hasıla büyüme oranı, büyümenin oynaklığı ve enflasyonu panel veri analizi ile analiz etmektedirler. Yazarlar işlem etkisi modelini (treatment effects model) kullanarak ortak paraya katılmanın olası etkilerini analiz etmektedirler. Yazarlar, parasal birliğin enflasyon oranını düşürdüğünü ancak makroekonomik oynaklığı artırdığını ifade etmektedirler.247

Frankel ve Rose (2002), 1970-1995 yılları arasında 5 yıllık gözlemler ile 200’ün üzerinde ülkenin verilerini panel veri analizi kullanarak incelemişlerdir. Yazarlar çalışmalarında iki aşamalı bir analiz yapmaktadırlar. İlk aşamada parasal birliğin ya da para kurulunun ticaret hacmi üzerindeki etkisi ticaret çekim modeli ile incelenmiştir. Sonuçta parasal birliğin dış ticareti pozitif yönde etkilediği görülmüştür. İkinci aşamada parasal birliğin ya da para kurulunun kişi başı hasıla üzerindeki etkisi araştırılmış ve hasıla üzerinde pozitif bir katkının mevcut olmadığı görülmüştür.248

Kenen (2002), Rose (2000)’in veri setini kullanarak 121 ülke için gravity model yardımı ile tahmin etmektedir. Parasal birliğin etkisinin Rose’un çalışmasında ortaya koyduğu sonuçlara nispeten daha küçük olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.249 Nitsch (2002) ise Rose (2000)’un veri setini kullanarak parasal birliğin ticaret üzerindeki etkisinin sıfır olduğu sonucuna ulaşmaktadır.250

Barr vd. (2003), Rose (2000)’un gravity modelini 1978Q1-2002Q1 arasındaki dönemde Avrupa ülkeleri için tahmin etmektedirler. Modelde Avrupa ülkeleri yanı sıra EFTA

246 Lúcio Vinhas De Souza, “Trade Effects of Monetary Integration in Large, Mature Economies” A Primer on

the European Monetary Union”, Kiel Working Paper, No. 1137, 2002.

247 Sebastian Edwards and I. Igal Magendzo, “Independent Currency Unions, Growth, and Inf lation”, Monetary

And Economic Studies (Special Edition), Vol:20, Issue:S1, 2002, ss.215-232.

248 Jeffrey Frankel ve Andrew Rose, “An Estimate Of The Effect Of Common Currencies On Trade And

Income”, Quarterly Journal Of Economics, Volume:117, Issue:2, 2002, ss.437-466.

249 Peter B. Kenen, “Currency Unions and Trade: Variations on Themes by Rose and Persson” Reserve Bank of

New Zealand, Discussion Paper Series, DP/2002/08, 2002.

250 Volker Nitsch, “Honey, I Shrunk the Currency Union Effect on Trade”, World Economy, 25-4, 2002, ss.457-

121

(Lüksemburg ve Lihtenştayn dahil) ülkeleri de dahildir. Böylece 11 ABP ülkesi yanı sıra 6 birlik dışı ülke analize dahil edilmektedir. 17 ülke ve 136 farklı zaman serisi için 13,192 gözlemden oluşan bir panel veri seti tahmin edilmektedir.251

Yazarlar çalışmalarında ABP ülkeleri birlik dışı ülkelerle karşılaştırıldığında parasal birliğin etkilerini araştırmaktadırlar. Sonuçta ülkelerin performansları açısından (enflasyon, işsizlik ve çıktı) APB üyesi olmanın net bir etkisinin mevcut olduğu söylenememektedir.252

De Nardis ve Vicarelli (2003), 11 ihracatçı ve 32 ithalatçı ülke için (Belçika ve Lüksemburg serileri toplanmıştır) tahmin yapmaktadırlar. Tahmin dönemi 1980-2000 dönemidir. Çalışmada ticaretin etkilerini yakalamak için gravity denklemi dinamik bir çerçevede ele alınmıştır. Çalışmanın ana bulgusu, euronun kabulünün Avrupa ülkelerinin çift taraflı ticareti üzerinde aşırı olmayan pozitif bir etkisinin olduğunun ortaya konmasıdır. Buradaki etki, daha büyük ve heterojen ülke seti ile tahmin yapıldığında ortaya çıkan etkiye nispeten daha küçüktür.253

Fidrmuc ve Fidrmuc (2003),ele aldıkları veri seti OECD ülkeleri (İzlanda, Meksika ve Kore dahil) yanı sıra Orta ve Batı Avrupa ülkelerinin 1990-1998 dönemine ilişkin çift taraflı ticaret akımlarını içermektedir. Çalışmalarında ticaret ilişkilerinde dezentegerasyonun, Orta ve Doğu Avrupada dağılan üç farklı federasyona (Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Çekoslovakya) önceden üye olan ülkeler üzerindeki etkisini incelemektedirler. Sonuç olarak dezentegrasyon sonrasında ülkelerin ticaret yoğunlunda ciddi bir düşme olduğunu ortaya koymaktadırlar. 1998 başlarında ticaret seviyesi normal seviyenin çok üzerindeydi. Slovenya ve Hırvatistan’da 2 kat, Çekoslovakya’da 7 kat, Baltık’da 13 kat ve Belarus, Rusya ve Ukrayna’da 30 kat daha fazlaydı. Bu tarz birlikler, Avrupa Birliği (Parasal birlik dışında) tercihli ticaret alanlarından ya da Doğu ve Batı Almanya arasındaki ticaret birleşiminin etkilerini aşmaktadırlar.254

Micco vd. (2003), çalışmalarında Avrupa Parasal Birliğinin ticarette neden olduğu başlangıç etkisinin araştırmaktadır. 22 gelişmiş ülkenin çift taraflı ticaretini 1992 2002

251 David Barr, Francis Breedon ve David Miles, “Life on the Outside” Economic Policy, 2003, ss.573-613. 252 Barr, a.g.m..

253 Sergio De Nardis and Claudio Vicarelli (2003) “Currency Unions and Trade: The Special Case of EMU”,

Review of World Economics, Vol. 139 (4), 2003, ss.625-649.

254 Fidrmuc, Jan ve Jarko Fidrmuc, “Disintegration and Trade” Review of International Economics,

122

dönemine ait verileri kullanarak panel veri analizi ile tahmin etmektedir. İlgili dönemde parasal birlik içerisindeki 12 avrupa ülkesi ile homojen olacak şekilde sanayileşmiş ülkeler seçilerek analiz edilmektedir. Birçok diğer değişkenin etkisi kontrol altına alındıktan sonra euronun çift taraflı ticaret üzerindeki etkisi üye ülkeler tüm ülkeler ile karşılaştırıldığında %5- %10 arasında gerçekleşmektedir. Birlik ülkelerinin ticareti üzerindeki etkisi birlik dışı ülkeler üzerindeki etki ile karşılaştırıldığında %9-%20 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Diğer taraftan ticaret saptırıcı etkiye rastlanmamıştır. Sonuç olarak euronun hem bölge içi ülkeler için hem de tüm dünya ülkeleri için ticareti artırıcı bir etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.255

Faruqee (2004), 22 sanayileşmiş ülke için 1992-2002 dönemine ait verileri panel gravity model ile tahmin etmektedir. Gravity model için bağımlı değişken olarak hem ihracatı hem de ithalatı ayrı ayrı ele almaktadır. Sonuç olarak euro, bölge içinde ticaret artırıcı bir etkiye neden olurken bölge dışı ticareti etkilememektedir.256

Haber ve Neck (2005), APB, ABD ve Orta ve Doğu Avrupa ülkelerini yıllık verilerle incelemişlerdir. Analizde dinamik zamanlar arası genel denge modeli kullanılmıştır (MSGR44A). Analiz sonucunda APB’nin Orta ve Doğu Avrupa ülkelerini de kapsamasının (2004 genişlemesi) refah etkisi göz önüne alındığında sıkı şekilde ekonomilerin karşılaştığı şoklara bağlı olduğu görülmüştür. APS genişlemesi mevcut birlik ülkeleri için bir refah etkisine neden olmamıştır. Diğer taraftan Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri için bir fayda söz konusu değildir. Sonuç olarak tüm ülkeler için iktisadi faydanın çok küçük olduğu ve Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri için zararlı olduğu görülmüştür.257

Aristovnik ve Matevz (2006) çalışmalarında 1996-2006 dönemi için EKK metodolojisini kullanarak bir birlik dışı ülke olan Slovenya’nın APB ile yapmış olduğu ihracat ve ithalat hacmini incelemektedir. Sonuç olarak APB’nin hayata geçirilmesinden sonra

255 Alejandro Micco, Ernesto Stein ve Guillermo Ordoñez, “The currency union effect on trade : early evidence

from EMU”, Inter-American Development Bank, Research Department, Working Paper:490, 2003.

256 Hamid Faruqee, “Measuring the Trade Effects of EMU”, IMF, European Department, IMF Working Paper,

WP/04/154, 2004.

257 Gottfried Haber ve Reinhard Neck, “Shall the New EU Members Introduce the Euro? Some Macroeconomic

123

Slovenya’nın birliğe doğru ihracatının artarken birlikten yapmış olduğu ithalatının azaldığı ortaya konmaktadır.258

Flam ve Nordström (2006), gravity model yardımıyla Avrupa para birliğinin ticaret hacmi üzerindeki etkisini araştırmaktadırlar. Euro, 1989-1997 dönemi ile 1998-2002 dönemi karşılaştırıldığında euro bölgesindeki ülkeler için ticaret %15 oranında ve bölge dışı ülkeler için %8 oranında artmaktadır. Bu etkinin zamanla artacağı tahmin edilmektedir.259

Mancini-Griffoli ve Pauwels (2006) AB 15 ülkeleri için 1980Q1-2004Q4 dönemi gravity model ile tahmin etmektedirler. Yazarlar yapısal kırılma testi ile euro bölgesinin ticaret hacminde bir kırılmanın mevcut olup olmadığını araştırmaktadırlar. Sonuç olarak 1999Q1 döneminde bir kırılmanın varlığı tespit edilmiştir. Ancak kırılmanın geçici olduğunu ifade etmektedirler. Kırılmanın nedeninin, reel faiz oranlarındaki azalma ve euro bölgesindeki kurumların daha derin şekilde entegre olmasını göstermektedirler.260

Tondl ve Traistaru-Siedschlag (2006), çalışmalarında AB ve APB’nin büyüme dalgalanmalarının belirleyicileri ve trend patikası arasında bir ilişkisinin mevcut olup olmadığını incelemiştir. 1989-2002 periyodu için panel veri yöntemi ile ticaret bütünleşmesinin, sanayideki uzmanlaşmanın ve döviz kuru volatilitesinin analizini yapmışlardır. Euro bölgesinin diğer bölgelere oranla daha yüksek bir ticari bütünleşmeye sahip olduğu görülmüştür. Genel olarak AB’de kur volatilitesi düşmüş ancak euro dışı alanla karşılaştırıldığında yüksek kalmıştır. Para politikasının yakınlaşması ve euronun kabulünden sonra ortak para politikası uygulaması, euro bölgesi ve bölgenin kalanı için ayrı şekilde büyüme dalgalanmalarının euro ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Euro alanı ülkelerinde bölgenin tamamından farklı olarak döviz kuru volatilitesinin, büyüme dalgalanmaları üzerine önemli, pozitif ve doğrudan bir etkisi mevcuttur.261

258 Aleksander Aristovnik ve Meze Matevz, “The Economic and Monetary Union's effect on (international)

trade: the case of Slovenia before euro adoption”, Munich Personal RePEc Archive, MPRA Paper No: 17445, 2009.

259 Harry Flam ve Hakan Nordström, “Trade Volume Effects of the Euro:Aggregate and Sector Estimates”,

Seminar Paper, No. 746, Institute For International Economic Studies, Stockholm University, 2003.

260 Tommaso Mancini-Griffoli ve L.L. Pauwels, “Is There a Euro Effect on Trade? An Application of End-of-

Sample Structural Break Tests for Panel Data”, HEI Working Papers, No:04-2006, 2006.

261 Tondl, Gabriele ve Iulia Traistaru-Siedschlag, “Regional Growth Cycle Synchronisation with the Euro Area”,

124

Traistaru-Siedschlag (2006) çalışmasında 1990-2005 dönemine ait yıllık verilerle APB (Avrupa Para Birliği)’nin makroekonomik performansını incelemiştir. Çalışmasında ilgili döneme ilişkin grafik analizinin yanı sıra 1992-1998 ile 1999-2005 dönemini ortalama ve standart sapma rakamları için karşılaştırmıştır. Analiz sonucunda enflasyon farklarının azaldığı, reel büyümenin yakınsadığı, bölge içi ticaretin iş çevrimlerine katkı sağladığını ortaya koyarak APB’nin başarılı olduğu sonucuna ulaşmıştır. Diğer taraftan finansal entegrasyonun, sınır ötesi portfolyo farklılaşması ile bireysel şoklara karşı bir uyarlama mekanizması oluşturduğunu vurgulamaktadır.262

Weyerstrass ve Neck (2007), Slovenya için çeyrek dönemlik verilerle 1995Q1- 2005Q4 dönemini EKK yöntemi ile analiz etmişlerdir. Analizde euronun kabulu ile reel GSYİH büyümesinin ve seviyesinin arttığı, enflasyonun düştüğü, kamu finansmanının geliştiği ve cari işlemler dengesinin bozulduğu sonucuna ulaşmışlardır.263

Ziegler ve Patel (2007), çalışmalarında euronun Bulgaristan’ın iktisadi büyüme üzerindeki etkisine ilişkin ABD ve Bulgaristan’ın algılayışını araştırmaktadırlar. İstatistiksel sonuçlara göre ABD ve Bulgaristan’daki profesyonel iş çevreleri, hasıla, cari işlemler ve doğrudan yabancı yatırımları gibi makroekonomik göstergeler üzerinde euronun pozitif bir etkiye sahip olduğu algısına sahiptirler. Bu algılayış Bulgar Hükümetinin ve IMF’nin ampirik gözlemleri ile uyuşmaktadır. Elde edilen ampirik bulgular, dolara nispeten euronun Bulgaristan’ın ihraç mallarına ilişkin fiyat rakebeti üzerinde güçlü bir etkisinin mevcut olduğunu göstermektedir.264

Barrell vd. (2008), Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, İsveç, İngiltere ve ABD ülkeleri için euronun makro ekonomik performans üzerindeki etkisini koentegrasyon analizi, regresyon analizi ve tablo ve grafik analizi ile incelemişlerdir. Çalışmada euronun hasıla volatilitesi üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu ve hasıla volatilitesini düşürerek hasıla seviyesini artırdığı ifade edilmiştir. Diğer taraftan

262 Iulia Traistaru-Siedschlag, “Macroeconomic Differentials And Adjustment In The Euro Area”, The Economic

And Social Research Institute, Working Paper No. 175, Economic and Social Research Institute, Dublin, 2006.

263 Klaus Weyerstrass ve Reinhard Neck, “Macroeconomic Consequences of the Adoption of the Euro: The Case

of Slovenia”, International Atlantic Economic Society, 14:1–10, 2008.

264 William Ziegler ve Rajna Patel, “The Impact Of The Euro On The Perceived Economic Growth Of The

Bulgarian Economy: U.S. and Bulgarian Perspectives”, International Business: Research Teaching and

125

çalışmada euronun döviz kuru oynaklığı üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu da görülmüştür.265

De Nardis vd. (2008), dinamik panel data metodolojisi yardımıyla 23 OECD ülkesinin 1988-2003 dönemi için çift taraflı ihracat rakamlarını incelemektedirler. Gravity model tahmini sonucunda euronun ticaret etkisinin %4 olduğu sonucuna ulaşmaktadırlar.266

Elu ve Price (2008), euronun Sub-Saharan Afrika’nın iktisadi büyümesi üzerindeki etkisini araştırmaktadırlar. Araştırma sonucunda Sub-Saharan Afrika’nın parasal birliğe gitmesinin büyüme üzerinde pozitif bir etkiye sahip olacağını ortaya koymaktadırlar. Diğer taraftan Orta Afrika İktisadi ve Parasal Birliği gibi ikinci bir euro bölgesinin oluşturulmasının yaşam standardını geliştireceğini ifade etmektedirler.267

Gerlach ve Hoffmann (2008), 1990-1998 ile 1999-2006 dönemlerini hasıla, tüketim, enflasyon, kısa ve uzun dönemli faiz oranlarını regresyon denklemi kurarak yıllık verilerle incelemektedir. Çalışmada euroya geçişle birlikte sanayileşmiş ülkelerin nominal ve reel ana makro ekonomik değişkenler (GSYİH, hisse seneteri, enflasyon, faiz oranları ve tüketim) üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu görülmüştür. Diğer taraftan parasal birliğin hem üye ülkelerin hem de üye olmayan ülkelerin istikrarına katkı yaptığı sonucuna ulaşmışlardır.268

McGowan (2008), 12 Euro bölgesi ve 3 bölge dışı ülkenin 187 ülke ile çift taraflı ticaret rakamlarını EKK, Panel EKK ve Dinamik Panel Veri Yöntemlerini kullanarak analiz etmektedir. Çalışmada 1999-2004 döneminde euroya katılma, euro bölgesi ülkelerinin ticaretini %11 artırtıdığı ifade edilmektedir.269

Aghion, Bacchetta, Rancie` ve Rogoff (2009) çalışmalarında 1970-2000 yıllarını 47 ülke ve her bir ülke için en az 10 sektörü ele alarak dengesiz panel veri seti ile regresyon

265 Ray Barrell vd., “The impact of EMU on growth and employmen”, European Commission, European

Economy, Economic Papers 318, April 2008.

266 Sergio de Nardis, R. De Santis ve C. Vicarelli, “The Euro's Effect on Trade on a Dynamic Setting”, The

European Journal of Comparative Economics, Vol:5, No:1, 2008, ss.73-85.

267 Juliet U. Elu ve Gregory N. Price, “Regional Euro-Currency Integration And Economic Growth in Sub-

Saharan Africa”, African Economic Conference (AEC), November 12-14, Tunis, Tunisia, 2008.

268 Stefan Gerlach ve Mathias Hoffmann, “The Impact of the Euro on International Stability and Volatility”,

European Commission, European Economy, Economic Papers 309, March 2008.

269 Danny McGowan, “Has the Euro Increased Trade?”, The Michigan Journal Of Business, Volume:1,

126

analizi yapmışlardır. Sonuç olarak döviz kurunun esnek olmasının ya da döviz kuru oynaklığındaki bir azalmanın üretim verimliliğine pozitif katkı yaptığını göstermişlerdir.270

Davis ve Pomerantz (2009), çalışmalarında çeyrek dönemlik verilerle 1980Q2- 2007Q2 dönemini AB12 ile İngiltere ve Danimarka ülkeleri için parasal birliğin reel efektif döviz kuru üzerinde etkisinin mevcut olup olmadığını araştırmışlardır. Sonuç olarak, parasal birliğin AB ve APB ülkelerinin reel döviz kuru volatilitesine pozitif bir katkı sağladığını ortaya koymuşlardır. Yazarlar, enflasyon, faiz oranı ve cari işlemler dengesi gibi döviz kurunu etkileyebilen faktörlerin göz önüne alındığında sonucun tartışmalı olduğunu da vurgulamaktadırlar. Nihayet AB ve özellikle APB ülkelerinde nispeten düşük reel döviz kurunun iktisadi büyüme ve sabit yatırımlar üzerinde pozitif bir katkısının mevcut olduğunu ifade etmektedirler.271

Gradzewicz ve Makarski (2009) çalışmalarında Polonya ülkesi için para politikası özerkliğini kaybetmenin temel makro ekonomik büyüklükler üzerinde neden olduğu konjonktür hareketlerini incelemişlerdir. Analizlerinde fiyatların yapışkan olduğu varsayımı altında iki ülkeli dinamik stokastik genel denge modeli yardımı ile para politikası özerkliğini kaybetmenin maliyetini ölçmeye çalışmışlardır. Analiz sonuçları Polonya’nın euro alanına katılması ile GSYİH volatilitesinin artacağı, enflasyonun volatilitesinin azalacağı ve tüketimin azalacağı (ömür boyu tüketimin azalacağı) yönündedir. Ancak yazarla nihayetinde tüketim, işgücü ve faiz oranlarındaki değişimin etkisinin daha büyük olabileceğini ve bu değişkenlerin refah kaybının ölçülmesi için yeterli olmayabileceğini belirtmektedirler.272

Berger ve Nitsch (2010) çalışmalarında 18 Avrupa ülkesinin 1948-2008 dönemine ait çift yönlü dış ticaret dengesi verilerini regresyon yöntemi ile analiz etmişlerdir. Euroya geçiş ile birlikte üye ülkelerin dış ticaret dengeleri daha fazla bozulmuş ve bozulmalar kalıcı hale gelmiştir. Sonuç olarak döviz kurlarının geri dönülemez biçimde sabitlenmesi, ticaret dengesindeki bozulmaları daha kalıcı ve daha maliyetli hale getirmiştir. Ancak sabit döviz kuru ile işgücü ve mal piyasasının esnekliği oranında ticaret dengesindeki sapmalar daha küçük ve daha hızlı giderilebilir olmaktadır. Benzer şekilde yapısal reformlar iş çevrimlerini

270 Philippe Aghion, Philippe Bacchetta, Romain Rancie`re ve Kenneth Rogoff, “Exchange rate volatility and

productivity growth:The role of financial development”, Journal of Monetary Economics, 56, 494–513, 2009.

271 E Philip Davis ve Olga Pomerantz, “The Impact Of EMU On Real Exchange Rate Volatility Of EU

Countries”, National institute economic review, No. 208, 2009.

272 Michal Gradzewicz ve Krzysztof Makarski, “The Macroeconomic Effects of Losing Autonomous Monetary

127

yumuşatmaktadır. Mali dengesizlikleri iyileştirmek için alınan tedbirler muhtemelen uluslararası ticaretteki büyük açıkların engellenmesine yardım edecektir.273