• Sonuç bulunamadı

1.5. EKONOMİK BÜTÜNLEŞMENİN STATİK VE DİNAMİK ETKİLERİ

1.5.1. Ekonomik Bütünleşmenin Statik Etkileri

Ekonomik entegrasyon üye ülkeler ve üye olmayan ülkeler üzerinde farklı etkilerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Üye ülkeler üzerinde ekonomik bütünleşmenin net etkisi muğlaktır. Bu durum birliğin, üye ülkeler ve üye olmayan ülkeler arasındaki ticaretin yönünü değiştirmesi durumunda geçerlidir. Böyle bir durumda ticaretin yönü ya düşük maliyetli üreticiden yüksek maliyetli üreticiye kayabilir ya da yüksek maliyetli üreticiden düşük maliyetli üreticiye kayabilir. Entegrasyon üye ülkeler arasında ticaretin serbestleştirilmesi yönünde bir adım olmakla birlikte, ticareti, düşük maliyetle üretim yapan birlik dışı ülkeden birlik üyesi bir ülkeye kaydırabilir.64

Entegrasyon sonucunda ortaya çıkan bu statik etkiler, ticaret doğurucu ve ticaret saptırıcı olarak isimlendirilmektedir. Bu terimler ilk olarak Viner (1950) tarafından ortaya konmuştur. Viner, ticaret doğurucu etkiyi şöyle tanımlamaktadır. İktisadi birleşme, üretimi nispeten daha yüksek maliyetli yurtiçi üreticiden nispeten düşük maliyetli üreticiye kaydırdığında ticaret doğurucu etki ortaya çıkmış olur. Bu kayma, kaynakların serbest ticaret durumundaki tahsisine doğru bir hareketliliği göstermektedir. Diğer taraftan bu kaymanın refah seviyesini artırıcı bir etkisinin olduğu açıktır. Üretimin üye olmayan ülkedeki düşük

64 Dennis R. Appleyard ve Alfred J. Field, International Economics: Trade Theory and Policy, 3. baskı,

22

maliyetli üreticiden, üye ülkedeki yüksek maliyetli üreticiye kayması durumunda ticaret saptırıcı etki ortaya çıkmaktadır. Bu kayma ise serbest ticaret durumundaki kaynak tahsisinden uzaklaşıldığını göstermektedir. Sonuçta bu kayma refah seviyesini azaltıcı bir etki yaratacaktır.65

1.5.1.1. Ticaret Doğurucu Etki

Ticaret doğurucu etkiler Şekil 1’de gösterilmektedir.66 Şekil’de DX ve SX, B ülkesinin

X malına yönelik yurtiçi talep ve arz eğrileridir. X malı ticaretinin serbest olması durumunda fiyatının A ülkesinde 1 TL ve C ülkesinde (C ülkesi, dünyanın geri kalanı olarak da varsayılabilir) 1,5 TL olduğunu ve B ülkesinin bu fiyatları etkileyemeyecek kadar küçük olduğunu varsayalım. Başlangıçta B ülkesi, her X malı ithaline eşit şekilde % 100 oranında ad valorem tarife uygularsa bu durumda B ülkesinin X malını daha ucuza satan A ülkesinden alması ve malın yurtiçi fiyatının 2 TL (PX=2) olması beklenir. Malın fiyatı 2 TL iken B ülkesi

50 birim X malı (50X) tüketmektedir. 50 birim (GH) X malının, 20 birimini (GJ) kendisi imal etmekte ve 30 birimini de (JH) A ülkesinden ithal etmektedir. B ülkesi bu ithalat işleminden 30 TL gelir elde etmektedir. Şekil’de S1, serbest ticaret durumunda A ülkesinin X

malı için sonsuz esnek arz eğrisi ve S1 + T ise tarifeyi içeren arz eğrisini temsil etmektedir. B

ülkesi, C ülkesinden X malı ithal etmemektedir. Bunun nedeni tarife eklendiği zaman C ülkesinden ithal edilecek mal fiyatının 3TL olmasıdır.67

65 Viner, a.g.k., s.43; Appleyard ve Field, a.g.e., s.356. 66 Salvatore, a.g.k., s.324.

23

Şekil 1.1 Ticaret Doğurucu Etki

B ülkesinin A ülkesi ile bir gümrük birliği oluşturduğunu varsayalım. Diğer bir deyişle artık B ülkesi, A ülkesinden ithal ettiği X malına herhangi bir tarife uygulamamaktadır. Böylece X malının fiyatı artık 1 TL’dir (PX = 1). X malının fiyatı 1 TL iken B ülkesi 70 birim

X malı tüketmektedir (70X). Artık B ülkesi 70 birim (AB) X malının, 10 birimini (AC) kendi üretmekte ve 60 birim (CB) X malını A ülkesinden ithal etmektedir. Bu durumda B ülkesinin tarifeden elde ettiği bir gelir bulunmamaktadır. Diğer taraftan gümrük birliğinden B ülkesindeki tüketicilerin elde ettiği kazanç AGHB alanına eşit olmaktadır. Ancak net kazanç buna eşit değildir. AGJC alanı üretici rantındaki azalmayı göstermektedir. MJHN alanı ise tarifenin kaldırılmasından ötürü gelir kaybını göstermektedir. Böylece net refah etkisi CJM ve

BHN alanları olmaktadır (gölgelendirilmiş üçgenler).68

Ticaret doğurucu etkiden elde edilen kazancın ve üretimin daha verimli kaynaklara sahip ülkeye kaymasından ötürü ortaya çıkan refah kazancının üretim bileşenini CJM üçgeni temsil etmektedir. Burada B ülkesindeki maliyet VUJC ve A ülkesindeki maliyet VUMC alanları ile gösterilmektedir. BHN üçgeni ise ticaret doğurucu etkiden ve tüketim artışından elde edilen kazancın tüketim bileşenini göstermektedir. Burada ise ZWBH tüketim kazancını,

ZWBN ise harcamayı temsil etmektedir.69

68 Salvatore, a.g.k., s.323. 69 Salvatore, a.g.k., s.323. S1 0 10 20 30 40 50 60 70 80 E J H C M N B G A SX V U Z W DX S1 + T 5 4 3 2 1 PX

24

1.5.1.2. Ticaret Saptırıcı Etki

Ticaret saptırıcı etki Şekil 2’de görülmektedir.70 Şekil’de D

X ve SX, B ülkesinin X

malına yönelik yurtiçi talep ve arz eğrileridir. S1 ve S3 arz eğrileri ise sırasıyla A ve C

ülkelerinin serbest ticaret durumundaki sonsuz esnek arz eğrileridir. Benzer şekilde X malı ticaretinin serbest olması durumunda fiyatının, A ülkesinde 1 TL ve C ülkesinde 1,5 TL olduğunu ve B ülkesinin bu fiyatları etkileyemeyecek kadar küçük olduğunu varsayalım. X malı ithalatına eşit şekilde %100 tarife uygulanması durumunda B ülkesi X malı ithalinin tamamını A ülkesinden 2 TL fiyat seviyesinden gerçekleştirmektedir (PX=2). Böylece B

ülkesi 50 birim (GH) X malı tüketmektedir. B ülkesi 20 birim (GJ) X malını kendi üretmekte ve 30 birim (JH) X malını ise ithal etmektedir. Bu ithalat işleminden B ülkesi 30 TL gelir elde etmektedir.71

B ülkesinin C ülkesi ile gümrük birliği oluşturduğunu varsayalım. Diğer bir deyişle B ülkesi X malı üzerindeki tarifeyi sadece C ülkesine uygulamamaktadır. B ülkesi böylece 2 TL yerine B ülkesi X malını 1,5 TL’den ithal etmektedir. X malı 1,5 TL olduğunda B ülkesinin X malı tüketimi 60 birime (60X) çıkmaktadır. B ülkesi 60 birim (GB) olan tüketiminin 15 (GC) birimini kendi üretmekte ve 45 birimini ise (CB) C ülkesinden ithal etmektedir. Bu

durumda B ülkesi tarife geliri elde etmemektedir. A ülkesinin birlik dışında kalması ve tarife avantajından ötürü X malının C ülkesinden ithal edilmesi, ticareti en verimli üretici olan A ülkesinden C ülkesine kaydırmaktadır. Ancak ilk durumda B ülkesinin ithalatının 30 ve ikinci durumda 45 olduğu göz önüne alınırsa, ithalatın daha verimsiz ülkeden yapılması durumunda bile gümrük birliğinin ticaret doğurucu bir etkisi olduğu söylenebilir.72

Gümrük birliğinin B ülkesindeki statik refah etkisi Şekil 2’de görülmektedir. CJJ ve BHHüçgenleri net ticaret doğurucu etkiden kaynaklanan kazancı göstermektedir. MNHJ

dörtgeni ise başlangıçtaki 30X miktarındaki ithalatın daha düşük maliyetli üretici olan A ülkesinden daha yüksek maliyetli C ülkesine kaymasından ötürü ortaya çıkan refah kaybını temsil etmektedir. G’GJC’ alanı B ülkesindeki tüketici rantından üretici rantına yapılan aktarımı göstermektedir. JMNH gümrük birliğinden önceki durumda B ülkesinin ithalata uyguladığı vergi gelirini göstermektedir. Gümrük birliği ile birlikte vergi geliri ortadan

70 Salvatore, a.g.k., s.325. 71 Salvatore, a.g.k., s.325. 72 Salvatore, a.g.k., ss.325-326.

25

kalkmakta, JJ’HH’ alanı ise X malı fiyatındaki düşmeden ötürü tüketicilere yeniden dağıtılmaktadır. Sonuç olarak C’JJ’ ve B’HH’ alanları (gölgelendirilmiş üçgenler) ise gümrük birliğinden sonra B ülkesinin elde ettiği net kazancı göstermektedir. MNH’J’ alanı (gölgelendirilmiş dikdörtgen) ise tarife gelirlerindeki açıklanmamış kaybı göstermektedir. Ticaret saptırıcı etkiden dolayı ortaya çıkan refah kaybını temsil eden alanın (MNH’J’), ticaret doğurucu etkiden dolayı ortaya çıkan refah artışını gösteren alandan (gölgelendirilmiş üçgenler) daha büyük olması durumunda B ülkesi net refah kaybına uğrayacaktır. Diğer taraftan gölgelendirilmiş dikdörtgen alanın, gölgelendirilmiş üçgenlerden daha küçük olması durumunda ise net refah kazancı ortaya çıkacaktır.73

Şekil 1.2 Ticaret Saptırıcı Etki

Ticaret doğurucu ve ticaret saptırıcı etkiler statik kavramlar olmakla birlikle ticaret saptırıcı etki için bölge dışındaki ticaret hacminde daralma olduğu, ticaret doğurucu etki için ise dünya ticaret hacminin arttığı varsayılmaktadır. Böylece ticaret artırıcı ve saptırıcı etkilerin, dünya ticaret hacmini ve gelir yapısını değiştirmesi beklenmektedir. Ancak bu durum kesin değildir. Bölge dışı ekonomilerin ürettiği mallara yönelik bölge içi talebin gelir elastikiyetinin yüksek olması ticaret saptırıcı etkinin ortaya çıkmasını engelleyebilir. Diğer taraftan diğer ülkelere olan bölge içi talebin gelir elastikiyetinin düşmesi mevcut durumun değişmemesine neden olabilir.74

73 Salvatore, a.g.k., s.326. 74 Lipsey, a.g.m., s.38. 5 4 3 2 1,5 1 SX E J H B’ H’ G M N DX S1 + T S1 X 0 10 15 20 30 40 50 60 70 S3 G’ C’ J’ PX

26

Ticaret saptırıcı etkinin ortaya çıkması durumunda bölge içi ticaret ve dolayısıyla bölge içi gelir artacaktır. Buna karşılık bölge dışı gelir azalacaktır. Bölge dışı mallara yönelik bölge içi talebin gelir elastikiyetinin yüksek olması durumunda bir bölge içi gelir artışının ortaya çıktığını varsayalım. Bu durumda ithalat hacmi artacak ve bölge dışı gelir ya değişmeden kalacak ya da gelir seviyesi artacaktır. Böylece entegrasyon sonucunda bölge içine kayan talep ve dolayısıyla gelir artışı bölge içindeki talebin gelir elastikiyetinin birden büyük olması durumunda bölge dışındaki gelirde daha büyük bir artışa yol açacaktır. Böylece başlangıçta yaşanan bölge dışı gelir kaybı telafi edilebilir. Talebin gelir esnekliğinin yüksekliğine ve bölge dışı gelir kaybına göre bölge dışında ilk durumdakinden daha yüksek bir gelir artışı yaşanabilir.

Ticaret doğurucu etkinin ortaya çıkması durumda ise kaynakların nispeten daha verimli tahsisinden ötürü gelir seviyesinde bir artış ortaya çıkacaktır. Ancak gelir seviyesindeki artış karşısında diğer ülkelere olan talebin gelir elastikiyetinin düşük oluşu, fiyatlardaki düşüş karşısında ithalatı kendisinden daha az artıracağı için toplam ticaret hacmi ya çok az değişecek ya da azalacaktır. Bu durumda da ticaret doğurucu etki ortaya çıkmamış olacaktır.

Ekonomik entegrasyon sonucunda ticaret doğurucu ya da ticaret saptırıcı etkinin bir etkinin ortaya çıkabilmesi mümkündür. Sonuç olarak ekonomik entegrasyonun üye ülkelere net bir fayda sağlayıp sağlamadığı ampirik bir konudur.75