• Sonuç bulunamadı

Diaspora anavatandan ayrılan bir kesim tarafından meydana getirilen sosyal ilişkiler biçimini ifade eder. Gelenek ile modernite arasında bir ilişki yumağıdır diaspora. Bugün diaspora anavatandan dışlanmışlık gibi de kullanılmaktadır.370 Fakat Lübnan diasporası ise yukarı bölümlerde açıklandığı gibi ekonomik nedenler başta olmak üzere Lübnan coğrafyasında meydan gelen çatışmaların ve sosyal bölünmüşlüğün bir ürünü olarak ortaya çıktı. Ne bir sürgünün, ne de zorla anavatandan koparılmanın bir sonucu ortaya çıkmış değildir. Aksine Osmanlı Devleti kendi asli unsuru olarak gördüğü bu toplumun anavatandan kopmaması için olağan üstü bir gayret gösterdi. Ama çağın zorlukları buna fırsat vermedi.

Lübnan ve Suriye diasporası başlangıçta kültürel ve tarihsel bir birleşme duygusu içermişti. Bu nedenle milliyetçilik duyguları ağır basan diasporanın siyasi emelleri ön plandaydı. Zamanla milliyetçilik duyguları kaybolmakla birlikte kültürel kimlik kaybı ortaya çıktı.371 Aşağıda bu kültürel ve tarihsel kimlik kaybı ile birlikte diasporanın oluşumu ve faaliyetleri detaylı şekilde ortaya konmaya çalışılacaktır.

Kuzey Amerika’daki Diaspora

Lübnanlı ve Suriyeli göçmenler Kuzey Amerika’da Kanada ve Amerika Birleşik Devletlerine göç etmişlerdir. Bilhassa Amerika Birleşik Devletlerine göç eden Suriyeli ve Lübnanlı göçmenlerin bir kısmı hayatları normal düzene girdikten sonra Osmanlı Devleti ve Türklük aleyhine çalışmalarda bulundu. Özellikle Suriyeli ve Lübnan’dan göç eden Hristiyanlar New York’ta çıkardıkları Kawkab Amerika372, Islah, Eyyam, Mehdi, el-Beyan, Miratü’l-Garp ve Suriye’l-Fetat gibi yayın organlarında hem Osmanlı aleyhinde yazılar yazmışlar hem de bunları Lübnan ve Suriye’ye göndererek buradaki insanları isyana ve göçe teşvik etmişlerdir. Fakat Osmanlı yönetimi Suriyeli ve Lübnanlı göçmenlerin Ermeniler gibi siyasi amaçlara yönelmeyeceğine inanıyordu. Buna rağmen göçmenler Amerika’ya yerleştikten sonra Osmanlı aleyhinde siyasi faaliyet yapmaktan çekinmedi. Bilhassa İttihad ve Terakki’nin politikalarından çok büyük rahatsızlık duydular.

Suriyeli göçmenler başlangıçta, savaş öncesi dönemde Arapçanın Suriye'deki eğitim ve yönetimde önceliğini koruma konularına odaklandı. Arab milliyetçiliği gelişmiş olsa da, bir Osmanlı birliği içinde reform fikrine bağlıydılar. Bu tutum basında ve daha da önemlisi 1913'te Paris'te düzenlenen Birinci Arap Kongresi'nde ifade edildi. İttihad Terakki’nin uyguladığı politika, özellikle de Cemal Paşa’nın Suriye’deki şiddete varan uygulamaları Arab toplumunu Osmanlı ideallerinden uzaklaştırdı. Bu durum da Amerika’daki Arab diasporası tarafından çok iyi kullanıldı.373

Siyasi amaca yönelen göçmenler Lübnan’daki işbirlikçileri aracılığıyla anavatandaki her türlü faaliyetten haberdar olmuşlar ve kendi siyasi düşüncelerini buraya aktarmaya çalışmışlardır. Mesela bu göçmenlerden bazıları Trablusşam iskelesinde Mahmud ve Mehmed Ali ile irtibat halinde Suriye ve Lübnan ile bağlarını devam ettirerek göndermiş oldukları yayınların dağıtımını sağladı. Ayrıca bu kimseler göçmenlerden yolcu başına 6, 7 ve 10 lira alarak bunları Amerika’ya göçlerine yardımcı oldu. Kurmuş oldukları gizli cemiyetler ile Ermeniler ve Araplar arasında milliyetçilik fikirlerini yaymak için uğraştılar.374

Amerika Birleşik Devletlerinde Suriyeli ve Lübnanlılar tarafından kurulan dernek ve organizasyonları şu şekilde sıralayabiliriz:

370 Michael Humphrey, “Lebanese Identities: Between Cities, Nations And Trans-Nations”, Arab Studies Quarterly, Vol. 26, No. 1 (Winter 2004), s. 32.

371 Humphrey, a.g.m., s. 32.

372 BOA, BEO, 189/14119.

373 Gualtieri, Between Arab and White, s. 87.

374 BOA, DH.MKT, 2223/92; DH.MKT, 2256/37; DH.ŞFR, 238/56; HR.SYS, 74/68.

Syrian Vanguard of Education (El-Jam`iyyat Taliatü’l-Edep): 27 Ağustos 1898’de Şikago’da Lübnanlıların ve üyelerinin hukukunu korumak ve onların eğitim seviyesini yükseltmek için kuruldu. 11 Şubat 1899 tarihli tüzüklerinin altında Kâtim-i Esrar olarak İlyas Cibran ve Reis(başkan) olarak Said Mühenna’nın isimleri vardır.375 Amerikan hükümeti adına James A. Rose tarafından da yasal bir dernek olarak kabul edildi. Bu dernek Suriyelileri örgütleyerek ihtilale teşvik etmekten kaçınmadı.376 New York Herald gazetesine verdikleri demeçleri ile Suriye’de sultana karşı bir savaş olacaksa kendilerinin de bu savaşta yer alacaklarını bildirdiler. Osmanlı hükümetine karşı yapılacak bir mücadelede Makedonya’nın da yanlarında olacağını, hatta Türklerin bir kısmının da sultanı devirmek için kendilerine yardım edeceğini üyelerine duyurdu.377

Jam`iyyat al-Şaban al-Marûnî: Nisan 1899’da New York’ta el-Emir Yusuf Şihabi tarafından bir kulüp olarak kuruldu. Amerika’daki yaşayan Marûnîler arasında dayanışma için kurulan bu kulüp Suriyeli Ortodoks ve Katolik evlenmiş kimseleri üye olarak aldı.378

Suriyya al-Fatat (Genç Suriye): İhtilalci bir kaç junta tarafından 1899’da New York kentinde kuruldu. Bir nevi ihtilal daveti olarak hazırlamış oldukları beyannamelerini Amerika’daki Suriyelilere dağıtarak New York Herald gazetesinde Genç Suriye ismi ile yeni bir devlet kurulduğunu ilan ettiler. Ayrıca bu davetiyeleri Paris ve Londra’da yaşayan Suriyelilere de gönderdiler.379 Kuruluş beyannamelerinde göçmenlerin hukukunu korumak gibi bir amaçları olsa da ihtilalci bir cemiyet halini aldı. Çünkü derneğin kuruluşunda yer alan kimselerin özellikle Malouf’un Suriyelilerin hukukunu korumak gibi bir düşünceleri olmadığı gibi bunlar göçmenler tarafından kabul gören kimseler değildi.380

Syrian Ottoman Union Society (Jam`iyyat al-Ittihad al-Suri al-`Uthmani): Ağustos 1908 yılında New York’ta kuruldu. İttihad Terakki Partisi ve Osmanlı konsolosluğu ile yakın işbirliği yaptı. 1908 sonlarında İttihad ve Terakki ile yol ayrılığı yaşayarak ismini United Syria Society (Jam`iyyat al-Ittihad al-Suri) olarak değiştirdi. Yayın organı al-Kawn’dır. Üyeleri arasında gazeteci kimliği ile ön plana çıkan Najip Diyap, Sa`id Shuqayr, As`ad Melham, Nusri Bey Hatem, İlyas Maqsud, Najip al-Hani, Qaysar Sabbagh ve Najib Sawaya vardır. Derneğin üyeleri Suriye’nin kalkınması ve ilerlemesi için çalışmada bulunacaklarını vaat ederek Suriye’ye yapmış oldukları bağışlar ve kampanyalar ile yardım etmişlerdir.381 Najip Diyap Paris’te toplanan kongreye de katıldı. Konuşmasında göçmenlerin de anavatanın bir parçalı olduğu fikri ile Osmanlı anayasasına bağlı kalınarak bir çözümden yana olduğunu ifade etti.

Osmanlıdan ayrılmak yerine özerk bir şekilde imparatorluğun kurucu bileşeni olmak istediklerini ifade etti.382

Lebanon League of Progres (Jam`iyyat al-Nahda al-Lubnaniyye): Na`um Mukarzil tarafından 1911 yılında New York’ta kuruldu. Kanada, Meksika, Küba, Şili, Arjantin ve Brezilya’da şubeler açtı. Al- Huda resmi yayın organıdır.383 Bu cemiyetin New York şubesi I.

Dünya savaşı devam ederken gönüllü savaşçılarını Osmanlı’ya karşı savaşmak üzere Lübnan’a gönderebileceği konusunda Fransa’ya destek verdi. Lübnan’ın bağımsızlığı için Fransa’nın kendilerine yardım edeceğine inanıyordu. Paris konferansında Osmanlı birliğine

375 BOA, BEO, 1361/102006-24.

376 BOA, BEO, 1361/102006-15.

377 New York Herald, “Will Keep Watch of Young Syrians”, May 13, 1899; BOA, BEO, 1361/102006-16.

378 BOA, BEO, 1361/102006-13, 25.

379 BOA, BEO, 1361/102006-12, 22.

380 BOA, BEO, 880/65953.

381 Fahrenthold, a.g.e., s. xvii, 37.

382 Gualtieri, Between Arab and White, s. 90.

383 Fahrenthold, a.g.e., s. xvi.

bağlı kalacağını ifade etseler de ayrılıktan yanaydılar. Lübnan’ın otonom yapısının diğer bölgelere de uygulanmasından yana bir tavır sergilediler. 384

Syria-Mount Lebanon League of Liberation (Lajna al-Tahrir Suriya wa-Lubnan): Ayyub Tabet, Amin al-Reyhânî, N. T. Tadross, Khalil Cibran, İlya Abu Madi, Shukri al-Bakhash ve Najip Diyap tarafından 1917’de New York’ta kuruldu.385

Syrian American Clup (al-Muntada al-suri al-Amriki): 1917’de New York ve Boston’da Suriyelilerin Amerikan vatandaşlığı ve Amerikan ordusuna asker alımlarında yardımcı olmak amacıyla kuruldu.386 Üyeleri arasında el-Alem gazetesi sahibi George Jabour da vardır.

New Syria National League (Jam`iyyat Suriya al-Jadida al-Wataniyya): New York ve Boston’da 1918 yılında kuruldu. Derneğin başkanı Jurj İlyas Khayrallah’dır. Üyeleri arasında Najeeb Saleeby, Faris Malouf, Fuad Shatara, Philip K. Hitti ve Abraham Mitrie Rihbany vardır. Büyük Suriye’nin bağımsızlığını savunmakla birlikte Arap milliyetçilerle birlikte Amerikan mandasını da savunuyorlardı. 1920’de dağılsa da Michigan’da Yeni Suriye Partisi olarak yeniden kuruldu.387

Er-Râbıtatü’l-kalemiyye: 1920 yılında Cibrân’ın önderliğinde bazı Lübnanlı ve Suriyeli gençlerin gayreti, Mîhâîl Nuayme, Îliyyâ Ebû Mâdî, Nesîb Arîza, Reşîd Eyyûb gibi kişilerin bir araya gelmesiyle Kuzey Amerika’da kuruldu. Derneğin üyeleri arasında adı geçenlerden başka Mes‘ûd Semâhâ, Emîn Müşrık, Es‘ad Rüstem, William Catzeflis, Vedî‘ Bâhût, Ni‘met el-Hâc ve Emîn er-Reyhânî gibi şahsiyetler de bulunmaktaydı. Arap dili ve edebiyatına canlılık kazandırmak, edebî ürünlerini bir araya getirmek, klasik edebiyatla bağları koparmak ve toplumsal özgürlük için çalışmak derneğin hedefleri arasında yer alıyordu. Derneğin resmî yayın organı Abdülmesîh el-Haddâd’ın çıkardığı es-Sâʾiḥ adlı dergiydi. Bu dergi Amerika kıtasından Arap dünyasına önemli mesajlar taşımış, birçok edip ve şairi etkiledi. Derneğin en önemli şahsiyeti olan Cibrân Halîl Cibrân düşüncelerini “el-Âsife” adlı hikâyesinde açıkladı.388 United Maronite Society (Jam`iyyat al-Ittihad al-Marûnî): Na`um Mukarzil ve yerel ruhban sınıfı tarafından 1921 yılında New York’ta kuruldu. Lübnanlılar ile yakın bir bağ kurdu.389

Bu cemiyetler etrafında toplanan Suriyeli ve Lübnanlı göçmenler Amerika’da birçok gazete ve mecmua türü yayın organı da çıkardı. Göçmenler tarafından çıkarılan gazetelerden bazıları ve dikkat çekenleri şunlardır:

Kawkab America: New York’ta 1892’de yayın hayatına başlayan bu gazete Osmanlı aleyhinde birçok defa yazı kaleme aldı. Bunun için de Osmanlı sınırlarına girmesi yasaklandı. İmtiyaz sahibi aynı zamanda başyazarı olan el-Erbili’dir.

384 Gualtieri, Between Arab and White, s. 84, 92.

385 Fahrenthold, a.g.e., s. xvii.

386 Fahrenthold, a.g.e., s. xvi.

387 Fahrenthold, Between the Ottomans and the Entente, s. xvi.

388 Yazıcı, a.g.m., s. 364-367.

389 Fahrenthold, Between the Ottomans and the Entente, s. xvii.

Resim 4: Kawkap Amerika Vol. 1, No. 3.390

El-Eyyâm (1897): Kurucusu Josef Malouf’tur. Haftada iki defa Arapça olarak çıkmaktaydı.

Osmanlı aleyhine çalışmalarda bulunarak halkı isyana teşvik etti.

Lübnan’a gönderdiği nüshaları babası ve kardeşi tarafından dağıtıldı. Bunun için Rahle’de oturan babası Numan ve biraderi İbrahim gözetim altında tutuldu.391 Suriye asıllı Osmanlı vatandaşı ve Amerikan pasaportu taşıyan Nasip Şibli’nin el-Eyyâm gazetesinin teşviki ile New York şehri

Washington sokağında

düzenlemiş olduğu mitinge 200-300 kişi katılmış ve burada Suriyelileri tabiiyet değiştirmeye teşvik etmiştir.392

El-Alem (………): Sahibi George Jabour’dur. Osmanlı aleyhi faaliyetlerde bulundu.

Gazetenin sahibi olan Jabour aynı zamanda ihtilal fikirli bir kimseydi.393 Daha sonra yapmış olduğu bir açıklama ile böyle bir düşüncesinin olmadığını ifade etmiştir. Açıklamasında:

“Amerikan gazetelerinde Genç Suriye adında bir topluluk hakkında çıkan makaleler hiçbir gerçek içermeyen, hemşehrilerinin çıkarlarını heba etmek pahasına olsa bile kendilerini yüceltmek maksadıyla saf Suriyelilere fikirlerini empoze etmeye çalışan bazı haris adamlar tarafından ortaya atılmış olan tümüyle düzmece olan yazılardı. Bu sebeple bütün Suriyelilere bu söylentilere kulak asmamalarını tavsiye ediyor, söylentilerin tümüyle asılsız olduğunu ve kısa zamanda düzmece olduklarının anlaşılacağını söylüyorum” ifadelerini kullanmıştır.394

El-Islâh (……….): Sahibi Şibli ve Münis’dir. Bu gazetede Osmanlı aleyhine yayın yapmıştır. Lübnan halkını isyana teşvik ettiği ve babasından yardım aldığı için Rahle’de oturan babası gözetim altında tutulmuştur.395

Bunların dışında El-ʿAṣr (1894), El-Hüdâ (1898), Mirʾâtü’l-ġarb (1899), Es-Sâʾiḥ (1912), Es-Semîr (1929), El-Mehdi, Suriye’l-Fetat gibi yayın organları da Amerika’da diaspora tarafından çıkarıldı. Hükümet zararlı yayınların ülke içerisine sokulmasını yasakladı.396

Bu gazete ve mecmualar etrafında edebiyat gelişmekle birlikte Osmanlı ve Türklük aleyhine yazılar da çıktı. Bu haberlerin yapılmasında Osmanlı coğrafyasında görev yaptıktan sonra dönen misyonerlerin hatıraları ve aktif görev yapan misyonerlerin gönderdikleri haberlerin etkisi kadar Suriye ve Lübnan diasporasının faaliyetleri de etkili oldu. Mesela Amerika’da yayın yapan Kawkab gazetesi yazarı ve imtiyaz sahibi Erbili bölgeyi gezen bir seyyahtan aldığı bilgilere dayanarak “seyyahın ismini hatırlayamadığı Suriye’deki bir şehirden 1893 yılında yaklaşık 10 bin kişi Amerika’ya göç ettiği” haberini yaptı. Yine başka bir haberinde Amerika kıtasında Arapça konuşan Osmanlı vatandaşlarının sayısın 200 bine397 ulaştığını iddia etti. Bu haberler üzerine Osmanlı yönetimi bir araştırma yaptırdı.

390 https://lebanesestudies.omeka.chass.ncsu.edu/items/show/11496#?c=0& m=0&s=0&cv=0

391 BOA, BEO, 1361/102006-1, 3.

392 BOA, HR.İD, 2055/19.

393 BOA, BEO, 1361/102006-1, 7.

394 New York Journal, “Syrians Not Warlike; The Sultan is Safe”, May 13, 1899.

395 BOA, BEO, 1361/102006-1, 3.

396 BOA, DH.ŞFR, 238/85.

397 BOA, HR.TH, 135/62.

Yapılan araştırmalar sonrası bu tarihte hem tek bir köyden 10 bin kişilik göçün olamayacağı hem de 200 bin Osmanlı vatandaşının Amerika kıtasına göç etmesinin mümkün olmadığı Hariciye Nezareti tarafından ifade edildi. Aynı gazete Suriye ve Lübnan’daki vatandaşların siyasi baskıya maruz kaldıkları haberini yapmaktan çekinmedi. Daha sonraki dönemlerde Suriye, Lübnan, Kudüs ve Beyrut’tan birçok kimse göç etmiş bile olsa Amerika Birleşik Devletleri’ne yapılan göç bu rakamlara hiç ulaşmadı. Ayrıca bu tarihlerde sadece bir şehirden ve Suriye’den haberde ifade edildiği gibi bir göç olması mümkün değildir. Haberi yapanlar ve seyyah tüm Cebel-i Lübnan, Beyrut ve Suriye’nin Suriye şeklinde adlandırılmasından kaynaklı çarpıtma haber yapmayı tercih etmişlerdir.398 Hatta o yıllarda Orta Doğu kökenli göçmenler bölgesel olarak Suriyeli, Asyalı ırk ve milliyet olarak Türk şeklinde adlandırılmışlardır.399

New York Herald gazetesi 12 Mayıs 1899 nüshasında Genç Suriye ismi ile yeni bir cumhuriyet ilan edildiği haberini yaptı. Aynı haberde Suriyelilerin çok büyük bir isyana kalkıştığını ve sultanı devireceklerini yazdı.400 9 Mayıs 1899 tarihinde New York kentinde toplanan komite hazırlamış oldukları bağımsızlık bildirgesini New York Herald gazetesinin 12 Mayıs 1899 sayısında yayınladı. Aynı zamanda komitenin reisi bir röportaj verdi. Bildirge Arapça olarak kaleme alınmakla birlikte röportaj ve bildirge İngilizce olarak yayınlandı.401

Suriyeliler Sultan’a Baş Kaldırıyor

Bu Şehirdeki Cunta Özgürlük Dostları Türkiye’nin Hükümetine Karşı Silahlanmaya Çağıran Dikkat Çekici Bir Belge Çıkardılar.

Bağımsızlık Bildirisi Resmen Yayınlandı

Üç yıldır gizlilikle çalışan örgüt başkanı savaş gemileri, ordular ve bol kaynakları olacağını duyurdu.

Casusların Özgürlük Hareketini Gözlediği Söyleniyor

Suriye, dün üç yıldır tüm dünyada gizlilikle çalışmalarını yürüten bir devrimci parti tarafından özgür ve bağımsız bir devlet ilan edildi.

Gizli konsey yahut cuntanın bu şehirde, Washington Sokağı’ndaki Suriyeli yerleşimcilerden çokta uzakta olmayan genel merkezlerinden binlerce teksir makinesi ile çoğaltılmış silahlanma çağrısı çıkarıldı. Başkanlarının bana söylediğine göre bu devrimci partinin, Suriye’nin Türkiye Sultanının hükmünden kurtulması için sadece bu ülkede 25.000 kişilik savaşmaya istekli adamı mevcut.

Küba’nın başarısından mülhem

“Genç Suriye” ismindeki bu topluluk, kademeli bir büyümenin neticesidir. Bana verilen bilgiye göre Kübalıların başarısı, topluluğun cüretkâr bir duruş sergilemesinde ilham kaynağı olmuş.

Üyeler çok geçmeden Avrupa’nın çok daha “hasta bir adamı” olacağını söylüyorlar, zira ordu donatacak ve savaş gemisi alacak kaynakları olacağını bildiriyorlar. Suriye’nin sahil şeridi, koyları, körfezleri ve komşu adalarıyla stratejik bir açıdan dikkatlice değerlendirildi. Devrimciler askeri ve bahriyeli eğitimine sahip liderleri olduğunu söylüyor.

“Genç Türkiye”den yardım

398 BOA, DH.MKT, 171/82; HR.TH, 138/44.

399 Anne Monsour, “Tell Me My Story: The Contribution of Historical Research to an Understanding of the Australian Lebanese Experience”, Mashriq & Mahjar, 4, no. 2 (2017), s. 13.

400 BOA, BEO, 1361/102006-5, 21.

401 New York Herald, May 12, 1899; BOA, BEO, 1361/102006-20, 22.

Cuntanın 30 üyesinin tamamının dün yayınlanan silahlanma çağırısında imzası var. Bildiri basitçe “Genç Suriye” imzasıyla yayınlandı. Belgenin sonuna doğru “Genç Türkiye” olarak bilinen devrimci cemiyetin ko-operasyon yapabileceği savına vurgu yapılıyor. Ermenistan’da da benzer bir cemiyetin olup olmadığına ilişkin soruma karşılık başkan yalnızca gülümsedi ve bu konu üzerine konuşamayacağını belirtip affını istedi. Fakat yine de kısaca Suriye başkaldırısı durumunda Sultan’ın “Genç Türkiye” ile fazlasıyla meşgul olacağını ve bu yüzden “Genç Suriye”ye dikkat etmeye vakti olmayacağını söyledi.

Dikkat çekici silahlanma çağrısının yazıldığı dil Arapça. Cuntanın her bir üyesi bildirinin bir satırını yazmışlar ki hepsi bildirinin hazırlanmasında parmağı olduğunu söyleyebilsin.

Türk Gizli Ajanları

Bu bildiri dün Suriye kolonisinin gündemindeydi. Bu aralar ne zaman iki Suriyeli buluşsa omuzlarından arkalarına bakıyorlar ki bir Türk gizli servis ajanının duymadığından emin olabilsinler. Sultan’ın gizli polisinin gözlerinin bu bölgedeki fillerde olduğuna inanıyorlar ve oldukça sakınganlar. Bir restoranda bir Suriyeli ile karşılaşacak olursanız bu yeni hareket ile ilgili dikkatlice etrafını kolaçan etmeden konuşmayacaktır.

Washington’daki kimse cunta üyelerinin isimlerini bilmiyor. Devrimci harekete sempatisi olanlar yalnızca gizli olarak “Genç Suriye”ye yardım ediyorlar zira eğer görüşleri bilinirse Türk hükumetinin Suriye’deki akrabalarına sıkıntı vereceğinden korkuyorlar.

Bu cuntanın etrafı gizemle çevrili, adresinde yazan sokak ya da numara mevcut değil. Tıpkı Küba Cuntasında olduğu gibi. Postaları postahane aracılığı ile “Genç Suriye”ye yönlendirilmiş olarak geliyor. Örgüt başkanının bana söylediğine göre örgütün beş şehir bankasında hesapları var ve “Genç Suriye” ismine kayıtlılar.

Günlük Toplantılar Yapılıyor

Günlük toplantılar yapıldığı farzedilmesine rağmen kimse cuntanın nerede toplandığını bilmiyor. Sefer hazırlıkları fiilen yapılmış ve savaş mühimmatının nereye teslim edileceği dikkatlice tartışılıyor.

İsminin açıklanmaması ve görünümünün bir tasvir veya betimlemesinin basılmaması kaydıyla örgütün başkanı dün bana bir röportaj verdi. Askeri bir duruşu var. Basit bir doğrudanlıkla konuşuyor. İyi eğitimli biri ve altı dil biliyor. Yıllarca siyaset bilimlerinde ihtisas yapmış.

Bana cuntanın kendisine basınla konuşma izni verdiğini çünkü örgütün kendini ilan edecek kadar güçlü olduğuna inanıldığını söyledi.

Cumhuriyetlerin doğum yeri

“Birleşik Devletler’in cumhuriyetlerin doğum yeri olduğuna inanıyorum” dedi. “Ülkeniz Küba’ya ve Filipinler’e402 özgürlük getirdiği için, inanıyorum ki Amerikan toprağı üzerinde Suriye’nin kurtuluşu için planlar oluşturabiliriz. Suriye’deki şartlar korkunç. İnsanlar mantığı aşan bir şekilde vergiye tabi tutuluyor. Mülk müsaderenin kölesi ve ev kutsal değil.”

“Suriyelilerin hangi sınıfı bu hareket ile ilişkili?” diye sordum.

“Bütün sınıflar” diye cevapladı. “Sultan hem Hıristiyanları hem Müslümanları baskı altında tutuyor. Hareketin omurgasını eğitimli sınıflar oluşturuyor. Birçoğu Birleşik Devletlerden alınmış özgürlük fikirleri ile dolmuş durumdalar. Aslında bayrağımız da Old Glory’den yola çıkarak tasarlandı. [Old Glory Amerikan bayrağına verilen isim]. Kanımızı vereceğimizin bir ifadesi olan kırmızı çerçeve içinde saflığın timsali olan beyaz çerçeve, mavi iç alanın ortasında bir yıldız… Beş köşesi Kudüs, Şam, Beyrut, Lübnan ve Halep’i temsil ediyor.”

402 Filipinler İspanyollara karşı verdikleri bağımsızlık savaşı sonrası 1898 yılında Amerika Birleşik Devletleri tarafından işgal edilmiştir.

“Bizim için Amerikalılara söyleyebilirsin,” diye devam ediyor vatansever, “dünyanın her yerinde harice gitmiş olan Suriye doğumlu insanlara olan yıllar süren, büyük bir amaca doğru giden bir bütünleşmenin ve emeğin sonucudur. Artık korkular ve kısıtlamalar altında sürünen bir avuç insan değiliz. Amerika ve diğer yerlerden en diplomatik, enerjik ve varlıklı Suriyelilerin arasında bulunduğu kuvvetli bir örgütüz. Genel merkezimiz özgürlüğün topraklarında çünkü burada düşünce özgürlüğümüz ve bütün haklarımız kanunla sabit.”

Arapça baskı bulunamıyor

Vatanseverlere bir ilk çağrı olarak yolladığımız belge, iki sebepten ötürü teksir makinesi ile çoğaltıldı. Görünümde bir kişi tarafından yazılmış bu belgede ve aslı olan el yazısında, hakikatte 30 vatanseverin eli var. Dahası bildiğiniz üzere Arapça baskı bu ülkede bulunamıyor. Basılan az sayıdaki Arapça gazete, Sultan’ın diyarından kaçak olarak çıkartılan baskılar ile çıkıyor. Çünkü

Vatanseverlere bir ilk çağrı olarak yolladığımız belge, iki sebepten ötürü teksir makinesi ile çoğaltıldı. Görünümde bir kişi tarafından yazılmış bu belgede ve aslı olan el yazısında, hakikatte 30 vatanseverin eli var. Dahası bildiğiniz üzere Arapça baskı bu ülkede bulunamıyor. Basılan az sayıdaki Arapça gazete, Sultan’ın diyarından kaçak olarak çıkartılan baskılar ile çıkıyor. Çünkü