• Sonuç bulunamadı

Bir yerden bir yere gitmek bugün olduğu gibi dünde zor ve meşakkatli bir işti. Bilhassa ulaşım imkânlarının kısıtlı, yol güvenliğinin tam olarak sağlanamadığı ve tekel olduğu zamanlarda bu iş daha zor bir hal alıyordu. Hele bir de bir kaç ülke geçmek zorunda kalacaksanız vatandaşı olmadığınız ülkede sizi nelerin beklediği meçhuldü. Bu yolculuğa bir de deniz aşırı yolculuklar ve kıtalar eklendiği zaman zorluğunu ve sonuçlarını hayal etmek neredeyse imkânsızdı. Bu sebeplerden dolayı XIX. yüzyılın sonlarına Osmanlı coğrafyasından hareket ederek şehirler, ülkeler, kıtalar, okyanuslar geçmek zorunda kalanlar hep zorluk içeresinde bu yolculuklarını tamamlamışlardır. Yolcu taşıyan kumpanyaların vapurlarına binen göçmenler daha çok yanlarında getirdikleri yiyecekler ile besleniyorlar ve yol boyunca günlük küçük bir şişe su dağıtılıyordu. Marsilya ve Barselona gibi ulaştıkları limanlara çoğu bitkin ve perişan bir şekilde ulaşmaktaydılar. Ulaşanlarda kıta Avrupası’na ayak basar basmaz karantinalarda bekletilmekteydiler.278 Lübnan’dan Marsilya’ya transit olarak altı gün279 sürmesi gerek yolculuk, vapurların birçok liman ve iskeleye uğraması nedeniyle yaklaşık on yedi gün, Lübnan’da başlayan yolculuğun New York’ta bitmesi ise 35-40 sürmekteydi.280 Göçmenler için Osmanlı sınırlarından çıkmanın ulaşım maliyeti mesafeye göre değişmekle birlikte 60 franktan 1914'e geldiğimizde 190 frank'a yükselmişti.281 Güney Amerika’ya ulaşmanın maliyeti 230-250 frank iken, New York’a ulaşmanın maliyeti 190 frank civarındaydı.282

Kıta Avrupası’na ayak basan göçmenlerin birçoğu yolculuk boyunca çektikleri sıkıntıların bir benzeriyle ulaştıkları yerlerde de karşılaştı. Orada da onları ayrıldıkları yerde olduğu gibi simsarlar beklemekteydi. Kumpanyalar arasında rekabet olsa da kaçak yolcuların çoğalması, her zaman göçmenlerin aleyhine şirketlerin, kaçakçıların, simsarların lehine işledi. Her 10

275 BOA, ŞD, 2279/7.

276 BOA, A.}.MTZ.CL, 1/37-246; Akarlı, a.g.e., s. 62.

277 Ekinci, a.g.m., 45; Robert Mirak, Torn Between Two Lands Armenians in America 1890 to World War I (Cambridge: Harvard University Press, 1983), p. 43; Khater, a.g.m., s. 3.

278 Randa Tawil, “A Waking Dream: Syrian Migrants’ Journey to the Americas”, https://lebanesestudies.news.chass.ncsu.edu, Khayrallah Center for Lebanese Diaspora Studies News, Jun 25, 2019. Erişim: 02 Ocak 2019.

279 BOA, A.}.MTZ.CL, 1/37-196.

280 Kassab, a.g.h., s. 52.

281 Karpat, The Ottoman Emigration to America, 1860-1914, s. 187.

282 Saliba, a.g.m., s. 66.

günde bir Beyrut limanına gelen Fransız Ferasın kumpanyası hakkında tutulan 15 Aralık 1896 tarihli bir raporda;

1. Kaptan ve tayfaları yolculara iyi davrandığı,

2. Güvertesinin fırtına ve yağmur durumunda korunaklı olduğu için yolcuların istirahatine uygun olduğu,

3. Her vapurda tabip bulunduğu için hasta olan yolcuların derhal muayenesinin yapıldığı, 4. Nevalelerin diğer şirketlere göre daha iyi olduğu,

5. Yolcuların vapura zorluk çekmeden bindirilmesi için bir acente memurunun görev yaptığı,

6. Yolcuların istirahati için de diğer vapurlar da olmayan rahat yerlerin oluşturulduğu bilgisi mevcuttur.

Ayrıca şirketin acentesi Marsilya’dan Amerika, Brezilya ve diğer yerlere gidecek yolcuların Marsilya’ya vardıkları zaman simsarların eline düşmemesi için “Enrova” isimli Amerikan acentesi ile anlaştığı için bu acente yolculara %25 iskonta yapmıştır. Beyrut’tan Marsilya’ya gelen yolcular burada aktarma yaparken zor durumda kalmamaları ve simsarların eline düşmemeleri için Arap lisanı bilen kişileri görevlendirmiştir. Yolculardan isteyenlerin 20 Frank ücreti peşin ödedikten sonra kalan miktarı isterse Marsilya’da ödemesi, isterse şirketin Marsilya acentasına göndermesi için kolaylık sağlanmıştır.283 Bu şirket hakkında bu şekilde bir bilgi olsa da birçok şirketin tek amacı olabildiğince bol göçmen taşımak ve az masraf etmekti.

Avrupa’ya ulaşan göçmenlerden Marsilya’dan ayrılmadan önce sağlıklı olduklarına dair bir rapora sahip olmaları istendi. Daha çok otel sahibi, göçe aracılık eden acente, vapur işletmecisi ve sağlık şirketleri ile işbirliği içerisinde çalışan bu kimseler, göçmenleri çeşitli tedavi merkezlerine yönlendirdi. Ön tedavide göçmenlerin sağlıksız olduğu konusunda raporlar düzenlendi. Bunun üzerine birçok göçmen tedavi olmak için Liverpool veya Antwerp'e gibi şehirlere yönlendirildi. Bu şekilde yolculuklarına devam edebilmek için daha fazla para ödemeleri sağlandı. Elbette bu parayı bulmak kolay değildi. Bu uygulama üzerine birçok göçmen akrabalarından gelecek bir para için aylarca buralarda beklemek zorunda kalmıştır. Bu bekleyiş göçmenler için ilave masraf ve sıkıntı demekti.284 Göçmenlerin bu durumu Osmanlı yöneticililerinin de gözünden kaçmamış olmalı ki bu konuda mahalli şehbenderliklerden tedbir alınması istendi. Fiyume (Rijeka)285 şehbenderi Hariciye Nezaretine gönderdiği bir bilgide Buenos Aires’e gitmek üzere Selanik’e gelen ve buradan Cenova’ya gitmek için kişi başı 240 franka simsarlar ile anlaşan sekiz Osmanlı vatandaşına, Cenova yerine Fiyume kentine kadar bilet kesilmiştir. Zor durumda kalan bu sekiz kişi daha sonraki gün bir İtalyan vapuru ile kalan yolun ücretini ödeyerek gidebilmişlerdir. Bazen ise şirketler yolculardan fazla para tahsil ederek kişi başı 150 ile 1500 frank arasında değişen miktarda para tahsil etmişlerdir. İstanbul’a gelen bu şekilde 10 yolcudan acente fazladan para tahsil etmiştir. Yolcular yollarda rezil olmamak için bu ücretleri ödemişlerdir.286 Beyrut’ta simsarlık yapan Henti olarak bilinen bir kimse acentesi olmadığı halde Kunaro Lime isimli şirket adına Suriyeli göçmenlerden 360 ve 400 frank kadar tahsil ederek bunlara bu kumpanyanın biletlerini vermiştir. Kumpanya ise vapura almadan 120 lira fark istemiştir. Bu şekilde her bir yolcudan istenen fark 185 liraya çıkmıştır. Bunun üzerine yolculara ya farkı ödeyerek Amerika’ya gidebilecekleri veya geri Beyrut’a iade edilecekleri ifade edilmiştir.

Şehbenderliğe yansıyan bu durum karşısında şehbenderlikte bir çözüm üretememiştir.

Bunun üzerine yolculardan bir kısmı Beyrut’a dönmeye karar vermiş bir kısmı ise kalan farkı ödemek şartı ile duruma razı olmuşlardır. Sahte bilet düzenleyen simsar Henti hakkında ise Beyrut savcılığı tarafından soruşturma açılarak bir daha benzer durumla karşılaşılmaması

283 BOA, A.}.MTZ.CL, 1/37-196.

284 Tawil, a.g.m., s. 1.

285 Hırvatistan’da bir sahil şehri.

286 BOA, DH.İD, 11/9-3, 15.

için Hariciye Nezareti tarafından Dâhiliye Nezaretine bilgi verilmiştir. Fiyume başşehbenderi Macar vatandaşlarının Amerika’ya gitmeden Sağlık kontrolünden geçtiğini ve Amerikan muhacirin komisyonu kararlarına göre 13 başlık altında rapor aldıklarını, yanlarında 50 ile 100 dolar arasında bir miktar para bulundurduklarını, Osmanlı vatandaşlarının da Amerika’ya vardıkları zaman zor şartlar da kalmaması için bu kurallara riayet etmeleri gerektiği tavsiyesinde bulunmaktadır. Çünkü Fiyume’ye gelen Osmanlı vatandaşlarının simsarlar ve çeşitli ajanslar tarafından kandırıldığını, daha sonra ise geri tekrar zor şartlar altında Fiyume’ye geldiklerini ifade etmiştir. En azından kaçak yollardan değil de meşru yollardan mesela ticaret amacıyla gitmek isteyenlere bu kuralların işletilmesini istemiştir.287

Amerika’dan memleketlerine dönen göçmenlerin bir kısmı dönüş yollarında da benzer muamelelere muhatap olmuşlardır. Bazı göçmenler gerek ayrıldıkları şehirlerde konsolosluk bulunmaması gerekse başka nedenlerden dolayı dönüş için almaları gereken evrakları almadan ayrılmışlardır. Bu göçmenler Marsilya’da Fransız zabıtası tarafından tutuklanmışlar ve ellerindeki tüm birikimlerini harcayıncaya kadar bekletilmişlerdir. Bu göçmenlerin yurtdışına çıkışları yasak olmakla birlikte ancak Marsilya şehbenderinin bunlara evrak düzenlenmesi ile ayrılabildiklerine şahit oluyoruz. Bu göçmenlerin çoğu Brezilya ve Arjantin’den buraya gelmişlerdir288

Cebel-i Lübnan ahalisinden Lübnan ve Suriye limanlarını kullanarak Avrupa memleketlerine giden bazı Osmanlı vatandaşı kimselerin buralarda dilencilik yaparak Osmanlı imajını sarstıkları için dilencilik yapanların pasaportları incelenerek bunlara kefil olanlar hakkında gerekli işlemlerin yapılması talimatı verilmiştir. Ayrıca dilenmek için Avrupa, Amerika ve diğer yerlere gidecek olanların tespiti durumunda pasaport verilmemesi ve bunlara mani olunması istenmiştir.289 Çünkü dilenmek için gidenlerin bir kısmı Hristiyan oldukları halde, kendilerini Hristiyanlığı kabul etmek isteyen Müslümanlar olarak tanıtarak daha fazla para toplamaya çalışmaktaydılar.290 Bu gibi durumların önüne geçmek için Cebel-i Lübnan ahalisinden olup Avrupa’ya dilenmek üzere gitmek isteyenleri kabul eden vapurlara karantinahenelerden pratika291 verilmemesi yönünde karar bile alınmıştır.292 Durum bu iken 1894 yılı yazında Fransız bandıralı altı isimli bir gemi sahilden 20 mil açıkta Trablusşamdan pratika almaksızın tezkiresiz 120 kişiyi vapura almış ve bu durum vapurun sahibi Mösyö de Jo tarafından da itiraf edilmiştir.293

Pasaportlu, pasaportsuz veya ülke içinde bir yere gitmek üzere mürûr tezkiresi aldıktan sonra çeşitli yollardan kaçak şekilde Amerika’ya ulaşan göçmenlerin bir kısmının da zor durumda kaldıklarını görüyoruz. Bu durum karşısında bunları dönüşüne de müsaade edilmediği için nasıl bir muamele olunacağı konusunda da tereddütte düşülmüştür. Bunların sefil bir şekilde yaşamaları Osmanlı imajında da zarar vermiştir. Kaçak yollardan da gittikleri için geri dönmelerine izin verilmesi bu yolu deneyecekler için iyi örnek teşkil etmeyeceği düşünülmüş olmalı ki bunların geri dönüşüne hükümet sıcak bakmamıştır. Mesela Ciran ve Meyans isimli şahıslar Mısır’a gitmek için mürûr tezkiresi istemişlerdir. Daha önce tezkire alanların İskenderiye ve İspanya üzerinden Amerika’ya firar etikleri göz önüne alınarak bunların Avrupa üzerinden Amerika’ya kaçacakları düşüncesi ile bunlara tezkire verilmemesi yönünde görüş bildirilmiştir. Eğer tezkire verilecekse de muhakkak kefalet gösterme karşılığında tezkire verilmesi Suriye Vilayeti tarafından Cebel-i Lübnan Mutasarrıflığına bildirilmiştir.294 Tezkiresiz ve pasaportsuz şekilde Avrupa’ya ulaşanlar burada şehbenderlik

287 BOA, DH.İD, 11/9-20, 23, 27, 28.

288 BOA, ŞD, 2655/32-3-4.

289 BOA, DH.MKT, 1379/94; 1526/118; 1684/142; 1700/27.

290 Genç ve Bozkurt, a.g.m., s. 77.

291 Limanlara giriş yapacak gemilere kıyı sağlık yönetimi tarafından verilen, limanın ve gemi çalışanlarının sağlık durumunu gösteren giriş ve çıkış izin belgesi.

292 BOA, DH.MKT, 1413/2.

293 BOA, A.}.MTZ.CL, 1/37-58, 59.

294 BOA, DH.MKT, 1584/85; 1597/67.

ve sefaretlere müracaat ederek tabiiyet tezkiresi istemişlerdir. Bunun ürerine bu kimselerin Amerika’ya firar edecekleri düşüncesi ile bu talepleri uygun bulunmamıştır.295

Amerika’ya yerleştikten sonra izin alarak Amerikan vatandaşlığına geçenlere hükümet izin vermiştir. Mesela Suriye ahalisinden Nasıf Rahal uzun süredir ailesi ile birlikte Amerika Birleşik Devletlerinde yaşadığı için Amerikan vatandaşlığına geçmek istediğini bildirmiştir.

Bunun bu isteği uygun bulunarak kişisel vergilerden muaf olduğu bildirilmiş bir daha Osmanlı sınırlarına gelmemek kaydıyla Amerikan vatandaşlığına geçmesi onaylanmıştır.296

Bu ve buna benzer olayların devam etmesi üzerine Osmanlı hükümeti 9 Temmuz 1911 tarihinde Şûra-yı Devlet’e sunmuş olduğu bir teklifinde Amerika’ya kaçak yollardan veya meşru yollardan gidenlerin kabul edilmedikleri zaman karşılaştıkları sorun üzerine Amerika hükümet ile bir itilaf akdi yapılmasını teklif etmiştir. Ayrıca göçe teşvik edenlere karşı da tedbirlerin alınmasını istemiştir. Bu durum Hariciye Nezaretine bildirilmiştir.297

Lübnanlı bir göçmen olarak Amerika’ya ulaşan Osmanlı vatandaşı Wadea Kassab daha sonra hatıralarında yolculuk ve Amerika’daki yaşamı hakkında bilgiler vermiştir.298 Amerika’da kaleme aldığı hatırasında Beyrut üzerinden açlık ve susuzluk içerisinde Marsilya’ya geldiğini ifade eder. Yolculuğun daha çok sahile yakın bir şekilde devam ettiğini ve on yedi günlük bir yolculuktan sonra geldikleri Marsilya’dan Paris’e tren ile geçmiştir. Treni ilk defa burada gördüğünü, Paris’in şık sokakları ve caddelere bakan vitrinlerinden övgü ile bahseder. Paris’ten bir liman kentine geçtiklerini buradan New York’a 35 günlük bir yolculuk sonrası vardıklarını ve New York’a iner inmez tüm hastalıklarının ve rahatsızlıklarının yok olduğunu ifade eder. New York’tan sonra Virginia Eyaleti’nin Norfolk şehrine geldiğini ve burada ilk zenciyi gördüğünü yazar. Daha önce Şam’da zencileri görse de Amerika’da görmüş olduğu ilk zenci Norflok şehrindedir. Oradan Tennessee eyaletinin Chattanooga şehrine bir Pazar sabahı geldiğini ayrıntılı şekilde anlatır. Petersburg treni ise ertesi sabah saat 05.00’de kalkacaktır. Yorgun, bitkin, aç, susuz ve uykusuz bir şekilde o treni bekler.

Petersburg şehri Amerika’da gidecekleri son nokta olmayacaktır. Çünkü buradan yeni ümitler ile önce Chattanooga şehrine, oradan daha sonra Illinois eyaletini en önemli kentlerinden olan Chicago kentine oradan Iowa eyaletinin Clinton şehrine geçmiştir.299 Burada bir göçmenin yolculuğun nasıl geçtiğini örnek olması açısından özetle vermeye çalıştık. Bu göçmenin hatıraları üzerinden yeri geldikçe konu içerisinde aktarmalar yapmaya çalışacağız.