• Sonuç bulunamadı

Yurt dışına giden göçmenlerin bir kısmı kendi istekleri ile bir kısmı da gittikleri ülkeler tarafından kabul edilmedikleri için geri dönmek zorunda kaldı. Bilhassa gümrüklerde kabul edilmedikleri için geri dönmek zorunda kalan göçmenler devlet için ayrı bir mali külfet getirdi.

Bunun dışında gittikleri ülkelerde iaşelerini teminde güçlük çekerek zor durumda kalanlar

295 BOA, HR.İD, 15/16.

296 BOA, HR.İD, 132/16; HR.TH, 277/9.

297 BOA, BEO, 3916/293667.

298 Wadea Kassab, 1872'de Şam’da doğdu. Ailesi Beyrut'taki İngiliz ve Amerikan Protestan misyonerleriyle derin bağlantıları vardı. Wadea, 1889'da iki arkadaşıyla Suriye'den ayrıldı ve aynı yıl ABD'ye geldi. Doğrudan kendisini davet eden Tennessee eyaletinin Chattanooga şehrinde oturan öğretmeni Farhan’ın yanına gitti. [Fahran’ı bulamasa da] Burada önce bir soba fabrikasında, daha sonra demiryolu için fren balataları üreten bir fabrikada kalıpçı olarak çalıştı. Burada da fazla tutunamadı ve Chikago şehrine taşındı. Pennsylvania'da O’Neill ailesi ile tanıştı. Bu ailenin teşvik ile 1895'te Philadelphia'daki diş hekimliği okuluna devam etti ve bu okuldan mezun oldu.

Mezuniyet sonrası Chester'da ilk ofisini açtı. Amerikan ekonomik krizinde büyük kayıplar yaşadı. 1883’te doğan kardeşi Aelyas (Elias) Wadea’nın Lübnan seyahati sırasında (1899) onunla birlikte ABD’ye geldi. Kardeşi de Wadea gibi diş hekimliği okulunu bitirdi ve beraber çalıştılar. Wadea Şubat 1972'de; Aelyas ise Ekim 1987'de öldü. Wadea Pennsylvaniadaki, Old Union United Methodist Church Cemetery’e, Aelyas ise Edgewood Memorial Park Cemetry’e gömüldü. Osmanlı vatandaşı olarak başlayan hayatları binlerce hatta milyonlarca göçmen gibi yine anavatanlarından on binlerce km uzak bir şekilde Amerikan vatandaşı olarak son bulmuş oldu (https://lebanesestudies.omeka.chass.ncsu.edu/collections/show/ 61. Erişim: 15.01.2019).

299 Kassab, a.g.h., s. 50-57.

konsolosluk ve şehbenderliklere idari ve mali yük getirdikleri gibi geri dönmek için yardım istedi. Bu şekilde geri dönmeler artınca Osmanlı Devleti dönmek için müracaat edenlerin başvurularının kabul edilmemesi ile birlikte bunlara geri dönüş izni verilmemesi talimatını şehbenderlik ve temsilciliklere iletti. Göçmenlerin birçoğu kaçak yollardan veya tezkire alarak yurtdışına çıkarken kendi imkânları ile çıkmış bile olsalar dönecekleri zaman devletin kendilerine yardım etmesini istemiştir. Çünkü yol boyunca ve vardıkları yerlerde neleri varsa harcayarak biçare hale düşmüşlerdir. Ayrıca yurtdışından dönenler pasaport ile gitseler dahi geri dönerken pasaport vize veya yenileme masrafından kurtulmak için pasaportsuz olarak dönmeyi tercih etmişlerdir. New York başşehbenderi 13 Haziran 1892 tarihinde hükümete gönderdiği raporunda Suriye mahalli memurlarının pasaportsuz gelenleri Beyrut ve Trablusşam iskelelerinden karaya çıkmalarına müsaade etmelerinden dolayı şikâyetçi olmuştur. Çünkü bu şekilde gelenlere müsaade edildiği için şehbenderliğin yıllık 300 liralık gelir kaybına uğradığını ifade etmektedir.300 Bu yıllarda konsolosluklar pasaportlardan vize başına yaklaşık 11.50 ile 15 frank arasında ücret almaktaydılar.301 New York şehbenderliği 20 Nisan 1895 tarihli şikâyet arzında ise mahalli şehbenderliklerden belge almadan dönenlere Marsilya şehbenderliği tarafından belge düzenlendiği konusunda şikâyetçi olmaktadır. Şehbenderlik ise cevabında göçmenlerin Marsilya’da zor şartlarda kalmaması için bu yola başvurulduğunu ifade etmiştir. Yapılan tahkikat sonrası göçmenlerin bir kısmının Brezilya ve Arjantin’den geldikleri ve iade edildikleri için belge alamadıkları ifade edilmiştir.

Bir kısmı ise tabiiyeti Osmaniyelerini terk ettiklerinden dolayı belge alamadıklarını ifade etseler de Ermenilerden Osmanlı vatandaşlığını terk edenlerin tekrar Osmanlı vatandaşlığına alınmadığı fakat Suriyeli ve Lübnanlıları için böyle bir durum olmadığı için Osmanlı vatandaşlığına tekrar geçmek isteyenlerin geçebildiği ifade edilmiştir.302

Geri gelmelerin çoğalması üzerine hükümet 4 Ocak 1897 tarihinde şûrâ-yı devlette almış olduğu bir karar ile göç edenlerin geri dönmek zorunda kaldıkları zaman bu masrafın kefilden karşılanması gerektiğini hükümete sundu. Bunun içinde yurtdışına gitmek üzere müracaat edenlerden yurtdışına çıkmadan kesinlikle muteber bir kefil alınması Beyrut Valiliğinden ve Lübnan Mutasarrıflığından istenmiştir.303 Yurt dışına gidip oradan dönmek zorunda kalanlar veya iade edilenlerin durumları şehbenderliklere ilave bir iş yükü getirdiği gibi ilave masraflarda getirmekteydi. Bunun için kendi memleketinde bile iaşelerini teminde zorluk çekenlerin iaşe temin etmek için yurtdışına çıkışlarına kesinlikle izin verilmemesi ve bunlara yardımcı olanlara en ağır cezaların verilmesi, dönüş için şehbenderlikler tarafından harcanan masrafların da kesinlikle kefillerden tahsil edilmesi istendi.304 Kefili yoksa kefil istemeden pasaport veren memur ve nüfus müdüründen bu masrafların tahsil edilmesi yönünde şehbenderlikler ile Suriye vilayetine talimat gönderildi.305 Fakat kefil almadan pasaport veren nüfus müdürlükleri veya memurlardan zararların tahsil edilmesi ile ilgili bir belgeye rastlayamadık.

Ayrıca bazı kimselerin başka devletlerin pasaportu ile dönmek istedikleri için de bu konu da tedbirli olunması ve dönmek isteyenlere usulünce mahalli şehbenderlik aracılığı ile pasaport çıkartılması istendi.306 Londra, Viyana, Berlin ve Bürüksel sefaretlerine bu konuda bilgi verilmiş ve bu sefaretlerde kendilerine bağlı bulunan şehbenderliklere geri gelmek isteyenler hakkında yapılması gereken hükümet kararını bildirmişlerdir.307 Mesela 4 Ocak 1897 tarihinde şûrâ-yı devletin karar almasından önce 30 Nisan 1894 tarihinde Amerika’dan Marsilya’ya ve oradan İzmir ve Mersin limanına uğrayarak Beyrut’a yanaşan Fransız

300 BOA, HR.SYS, 72/8.

301 Karpat, “The Ottoman Emigration to America, 1860-1914”, s. 184.

302 BOA, ŞD, 2655/32.

303 BOA, BEO, 890/66741.

304 BOA, ŞD, 2286/9.

305 BOA, DH.MKT, 1700/35.

306 BOA, A.}MTZ.CL, 1/37-63, 64, 68.

307 BOA, BEO, 735/55099.

gemisinde Marsilya başşehbenderliğinden aldıkları pasaport ile çıkan 75 kişi, Cebel-i Lübnan Mutasarrıflığından aldıkları mürûr tezkireli ile Küba, Kıbrıs, Buenos Aires’e gitmek üzere yurtdışına çıkan 399 kişi geri gelmiştir.308 Suriye, Cebel-i Lübnan, Mamüretülaziz ve Erzurum ahalisinden 12 kişi Amerika’dan geriye Liverpool’a gelmişlerdir. Manchester konsolosluğu 20 Ağustos 1914 tarihinde bunlardan 8 tanesinin Tezkire-i Osmaniyelerinin olmadığını, burada tanıdıkları bir kimse de olmadığı için sefalet içerisinde yaşamalarını bildirmiştir. Manchester konsolosluğu göçmenlerin durumunu ve memleketlerine dönmesi konusunda ne yapılabileceğini merkezi hükümetten sormaktadır.309

Göçmenlerden bazıları Amerika hükümeti tarafından kabul edilmedi. Bilhassa pasaportsuz bir şekilde Amerikan limanlarına gelen Suriye ve Lübnanlıların maddi olarak yetersiz olanları burada muhacirin komisyonu tarafından karaya çıkarılmadan geri gönderildi.310 Pasaportu olanlardan yanlarında en az 50 veya 100 dolarları olmayanlar ile pasaport ve mürûr tezkiresi olanlardan da bir sağlık raporu olmayanlar geri gönderildi.

Alınacak sağlık raporu 13 başlık altında belirlenmişti.311 Bir kısım göçmenler Amerika’daki kişiler ile işbirliği içerisinde gittikleri için onlara karaya çıkmadan bir miktar para verilmiştir.

Bunlara karaya ayak bastıktan sonra bu paraları iade etmişlerdir. Mesela Washington sefiri göndermiş olduğu bir raporunda geri gönderilmek üzere vapurlara bindirilen 20 kişiden hali vakti yerinde olan üç kişinin geri muhacirin komisyonu müdürü tarafından indirildiğini ifade etmiştir. Geri kalanlar ise memleketlerine iade olunmak üzere vapurlar ile gönderilmişlerdir.

Bu ve buna benzer iadeler aynı raporda yer almıştır. Osmanlı yönetimi de bu durum karşısında Suriye ve Cebel-i Lübnan Valiliklerini bilgilendirerek gerekenin yapılmasını istemektedir.312 Kabul edilmeyenler açlık, sefalet ve daha birçok sorun ile karşı karşıya kaldı.

Bir neden gösterilmeden Amerika’ya kabul edilmeyen 45 göçmen çok zor şartlar altında 22 Ocak 1897 tarihinde önce Marsilya geldi. Bu göçmenler Fransa sefaretinin ricası üzerine memleketlerine nakilleri şehbenderlik vasıtasıyla gerçekleştirilmesine karar verildi. Bunların masraflarının da Cebel-i Lübnan bütçesinden karşılanması şartıyla izin verildiği mutasarrıflığa bildirildi.313 Ayrıca mürûr tezkiresi ile gidenlerin masraflarının kefillerinden, firaren gidenlerin masraflarının ise kendilerinden tahsili için geri dönmeme ihtimalleri de göz önüne alınarak isimlerinin ve köylerinin kaydedilmesi kararlaştırıldı.314 Mutasarrıflık Mesajeri Maritim kumpanyası tarafından Lübnan’a nakilleri gerçekleşecek bu kimseler hakkında bir defter tanzim etti. Kumpanya bir kısmını peşin geri kalanın da Beyrut acentesine ödenmesi şartıyla kişi başı 63 franka göçmenleri taşıyabileceğini bildirdi.315

Tutulan bu defter bilgilerine göre ise 45 kişinin sadece 17’si Cebel-i Lübnanlı olduğu bunlardan da bir tanesinin Fransa’da iken vefat ettiği ve na’şının oraya defnedildiği, kalan 11 kişiden 2’sininde yol masraflarını kendileri tarafında karşılandığı sadece 9’nun Cebel-i Lübnanlı olduğu kaydedilmiştir. Buradaki kayda göre Mesajeri kumpanyasına fazladan verilen 504 Fransız frangının Cebel sandığından ödendiği için geri Cebel bütçesine aktarılması istenmektedir. Geriye kalan 28 kişiden de 21’nin Suriye vilayeti Bikaa kazasından, diğer 7’sinin Beyrut vilayetine bağlı Sayda ve Akka kazalarından olduklarından bunlara ait 1764 frankın Suriye vilayetine, 1323 frankın Beyrut vilayet bütçesinden karşılanması gerektiği bildirilmiştir. İadesi lazım gelen 441 frankın Cebel bütçesine gönderilmesi rapor edilmiştir. Kumpanaya verilen 504 frankın konsolosluk aracılığıyla iadesi

308 BOA, A.}MTZ.CL, 1/37-72.

309 BOA, HR.ŞFR.3…, 710/63.

310 Birinci Dünya savaşı sonrası, Osmanlı Devleti’nin parçalanıp yerine yeni devletlerin kurulması ve bir kısmının manda yönetimleri altına girmesi, Amerikan yönetimi tarafından iade edilen göçmenlerin durumunu zorlaştırdı.

Ortaya tabiiyet sorunu çıktı. Çünkü bunlar Osmanlı doğumlu ve Osmanlı vatandaşı kimselerdi.

311 BOA, DH.İD, 11/9-13.

312 BOA, HR.TH, 85/43-2; HR.TO, 116/92.

313 BOA, İ.HUS, 60/37; 63/42; HR.İD, 15/21.

314 BOA, A.}MTZ.CL, 1/37-205, 207.

315 BOA, A.}MTZ.CL, 1/37-202, 203.

de istenmiştir.316 Taşıma sonrası Fransa’nın Cezel(Suriye) konsolosluğuna teslim edilen 2850 frankın, adam başı 72 frank tutan taşıma işinden 25 frank tenzilat yapılacağı bildirilmiş, yolculuğun dördüncü sınıftan 45 yolcunun masrafını karşıladığı tutanak altına alınmıştır.

Yolcuların 2’si masraflarını kendisi karşılamış, 6’si Fransa’da kalmıştır. 37 muhacir vatanlarına geri iade edilmiştir. Bunlardan Cebel-i Lübnan tarafına düşen 941 frank ödenmiş ve geri kalan 1909 frank Cebel idaresine iade edilmiştir317. Suriye vatandaşı 21, Sayda ve Akka vatandaşı 7 kişi için Cebel-i Lübnan sandığından ödenen 700 frankın uzun süre Cebel sandığına ödenmediği için bu miktarın ödenmesi için Suriye’ye birkaç kere yazı yazılmıştır.318 Marsilya’dan Mesajeri kumpanyasının Ekvator vapuruyla Suriye’ye getirilen 37 kişinin yaşları 10 ile 50 arasındadır. Bunlardan 10 yaşında 2 kişi, 11319 yaşında 5 kişi, 15, 16, 17, 18, 22, 24, 30, 45, 50 yaşlarında birer kişi, 20 yaşında 9, 25 yaşında 4, 27 yaşında 2, 40 yaşında 5 kişi vardır.320 1897 yılı başlarında başlayan bu süreç ancak 1898 yılı ortalarında tamamlanmıştır. Bu süre zarfında Fransa’da yaşam mücadelesi veren göçmenlerin durumu ve yolculuk sırasında çektiklerini göz önüne aldığımız zaman, kendi imkânları ile dönemeyen göçmenlerin geri dönmelerinin ne kadar meşakkatli ve zor olduğunu anlayabiliriz. Aynı zaman da devlete de çok büyük bir idari ve siyasi yük oluşturmuşlardır. Göçmen taşımacılığı yapan şirketler ise hem göçmenleri götürürken hem de getirirken para kazanmışlardır.

Khater’in tespitlerine göre 1887 ile 1913 arasında, yaklaşık 131.000 göçmen Arjantin’e ulaşmak üzere Lübnan'dan ayrılmıştır. Bunların 83.000’i geri Lübnan’a dönmüştür.321 19 Kasım 1902 tarihinde Lübnan Mutasarrıfı Muzaffer Paşa tarafından sadarete sunulan bir belgede göç edenlerin ancak 5/1’nin geri döndüğü ifade edilmektedir. Fakat Muzaffer Paşa’nın sadarete sunduğu rakamlar özellikler Amerika Birleşik Devletlerine göçenler için ifade edilmiştir.322 Bu rakamlar bile göçmenlerin göç sonrası karşılaştıkları sorunu ve Osmanlı yönetimine getirdiği mali külfeti ortaya koyması için yeterlidir. Göçmenlerden bir kısmı Osmanlı Devleti’nin yıkılmasından sonra da mürûr tezkirelerini ellerinde tutmaya devam etmişlerdir. Aslında yasal yollardan göçenlerin birçoğunun geri gelme düşüncesi ile gittiklerinin de bir kanıtıdır. Fakat Osmanlı Devleti’nin yıkılması, yeni bir dünya düzeni altında Orta Doğu’da yeni bir siyasi ortamın ve belirsizliğin doğması göçmenlerin ellerindeki mürûr tezkirelerini anlamsız kılmıştır. Aynı yıllarda Osmanlı Devleti Kafkaslardan, Balkanlar’dan ve imparatorluğun çekilmek zorunda kaldığı diğer yerlerden gelen göçmenleri düzenli bir şekilde iskân etmeye çalışmıştır, gerektiğinde toprak ve hayvan dağıtımı yapmış, bazı vergilerden muaf tutmuştur.323324

Osmanlı Devleti Amerikan vatandaşlığına geçtikten sonra Suriye ve Beyrut’a gelen Osmanlı kökenli Amerikan vatandaşlarının geri dönmelerine izin vermemiştir.325 Bunlardan bir kısmı bilhassa Suriye kökenli Ermeniler Hınçak komitesi adına Suriye’ye gelerek halkı hem isyana teşvik etmişler hem de Müslüman halka saldırmak için Ermenileri silahlandırmışlardır. Bu amaçla 15 Ocak 1896 tarihinde Suriye’ye gelen 85 Ermeni köylüleri silahlandırmak için faaliyette bulunmuştur.326

316 BOA, HR.İD, 15/23; A.}MTZ.CL, 1/37-206.

317 BOA, A.}MTZ.CL, 1/37-210; HR.İD, 2055/24.

318 BOA, A.}MTZ.CL, 1/37-221.

319 İki kişi 11,5 yaşında yazılmıştır.

320 BOA, A.}MTZ.CL, 1/37-211.

321 Akram Khater, "Why did they leave? Reasons for early Lebanese migration”, https://lebanesestudies.news.chass.ncsu.edu, Accessed: September, 12, 2018.

322 BOA, A.}.MTZ.CL, 1/37-232.

323 Daha geniş bilgi için Bkz. İsmet Sarıbal, Osmanlı Devleti’nde Muhaceret İskân ve Entegrasyon: Bursa Sancağı Örneği (1845-1908), İdeal Kültür Yayıncılık, İstanbul, 2018.

324 Fahrenthold, a.g.e, s. 29.

325 BOA, HR.İD, 121/52.

326 BOA, A.}MKT.MHM, 649/6.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

GÖÇMENLERİN AMERİKADAKİ YAŞAMLARI ve DİASPORA 1. Göçmenlerin Yerleştikleri Bölgeler

Amerika Birleşik Devletlerine göç eden göçmenlerin büyük bir bölümü ilk olarak New York şehrine geldi. Buraya gelen diğer göçmenler gibi Osmanlı vatandaşı göçmenlerde karaya ayak basmadan önce Hudson Nehri ağzında bulunan Ellis Adasında kayıt altına alındı.

Suriyeli ve Lübnanlı göçmeler New York’a geldikten sonra burada hemşerilerinin yanına yerleşerek bir süre sonra Amerika’nın çeşitli şehirlerine dağıldı.327 New York dışında göçler Detroit, Boston gibi şehirlere yapılıyordu. Göçmenlerin tam olarak nerelere yerleştikleri konusunda tam ve net bilgiler yoktur. Buna rağmen Osmanlı yönetimi Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerdeki Osmanlı vatandaşı kimseleri kayıt altına almak için şehbender ve temsilciliklere talimatlar gönderdi.

ABD göç kayıtlarına göre, Doğu Lübnan'daki Salima köyünden ABD’ye göç eden Antonio Bishallany’de uzun bir yolculuktan sonra New York’a geldi. Buradan Boston'a trenle geçti.328 Suriye’den Amerika’ya ilk göç edenlerden Joseph Arbeely ve dokuz kişilik ailesi 24 Eylül 1878’de Tennessee eyaletinin Maryville şehrine yerleşti. Daha sonra Joseph ve oğlu Abraham 1 Aralık1878’de Texas eyaletinin Galveston kentine taşındı. Fakat tekrar Maryville’ye döndü. Amerika’ya Lübnan’dan ilk göç edenlerden birisi olan Wadea Kassab’da Tennessee Eyaleti’nin Chattanooga şehrine geldi. Bu şehirlerin tercih edilmesinin nedenleri arasında kendilerine referans olan kimselerin burada yaşaması ile birlikte göçmenlerin giyim kuşamları ve kültürel yaşamları için başlangıçta en iyi yerleşim yerleri olmasıdır. Amerika’ya gelen ilk Suriyeli ve Lübnanlılar Maryville, Washington, Los Angeles, Monrovia, Atlanta, Hot Springs gibi şehirlere yerleşseler de sonra gelenler daha farklı şehirleri tercih etti.329 Lübnanlı ve Suriyeli Arab göçmenlerin yerleştikleri yerler arasında Mississippi Deltası’da vardır.

Bilhassa Lübnanlı seyyar satıcılar ve aileleri Hermanville, Brookhaven, Greenville ve Vicksburg gibi yerlerde küçük yerleşimler kurdu.330

Suriye ve Lübnanlı göçmenler çoğunlukla New York’ta Washington Caddesinde Manhattan ve çevresinde “Little Syria” olarak adlandırılan alana yerleşti. 1890’ların sonlarından itibaren ise buradan Brooklyn’e taşınmaya başladılar ve bu hareket zamanla arttı. Brooklyn'de South Ferry, Park Slope, Bay Ridge, and Sunset Park’a yerleştiler. 1910'a gelindiğinde New York'taki Suriye’li yerleşimcilerin merkezi Brooklyn’in South Ferry Mahallesi ve çevresi oldu.331 Washington’da bulunan Osmanlı sefareti 1900 yılında Massachusetts, Michigan ve Saint Louis’te 200’den fazla Müslüman yaşadığını rapor etmiştir. 332 Bu rakam tahminimizce Osmanlı sefaretinin bilgisi dâhilinde olan veya resmi yollardan gelen kimselerdir. Çünkü Tablo 7’de de görüleceği üzere bu eyalet ve şehirlerde kayıt altına alına sadece Lübnanlıların sayısı bile 1900 yılında 2000 kişinin üzerindedir.

327 BOA, HR.TH, 85/43; HR.TO, 116/63.

328 Georges T. Labaki, “The Maronite Church in the United States, 1854-2010”, U.S. Catholic Historian, Vol. 32, No. 1 (Winter 2014), s. 74.

329 Jacobs, a.g.m., s. 10.

330 James G. Thomas Jr., “Mississippi Mahjar: Lebanese Immigration to the Mississippi Delta1”, Southern Culture, Vol. 19, No. 4 (Winter 2013), s. 39, 43.

331 Marjorie Stevens, “Debut of Syrians in New York: Mapping Movement, 1900-1930”, Khayrallah Center for Lebanese Diaspora Studies News, 6 Eylül, 2017, s. 1.

332 Karpat, Câliye, s. 35.

Tablo 7: Eyaletlerde Kayıt Altına Alınan Lübnanlı Göçmenler333

Massachusetts 1.705 948 14.779 17.432

Michigan 141 568 12.828 13.537

Amerika Birleşik Devletleri dışında Kuzey Amerika’da Kanada’ya da çok sayıda Suriye ve Lübnan çıkışlı göçmen gitti. Kanada’ya göç edenlerin çoğunluğu gayr-i Müslim Osmanlı vatandaşlarıdır. Kanada göçmen idaresine göre 1926 yılında Kanada’da 23.370 Suriyeli ve

333 Counting Lebanese-Americans, https://lebanesestudies.ncsu.edu/ publications/USCensus.php. Erişim: 14 Mayıs 2020.

Lübnanlı göçmen kayıtlıdır. 1881’de 13 Müslüman varken 1931’de bu rakam 645 olarak kaydedilmiştir. Bunların nereli oldukları kayıtlı olmasa da Müslüman olarak kayda geçenler büyük oranda Arab Müslümanlardır.334

Güney Amerika’da Brezilya’da São Paulo, Arjantin’de Rio de Janeiro ve Buenos Aires’e yapılıyordu. Ayrıca Havana(Küba), Port Au Prince, Venezuela, Meksika ve Şili’ye de göçmenler gitti.335

Tablo 8: Suriye ve Lübnanlı Göçmenler (1926)336

Yerleştikleri Yerler Göçmen Sayısı (1926)

Amerika Birleşik Devletleri 165.654

Brezilya 162.178

Arjantin 148.270

Mısır 30.000

Kanada 23.370

Meksika 16.489

Küba 16.000

Şili 6.030

Uruguay 4.000

Colombia 3.767

Venezuela 3.288

Paraguay 2.200

Dominik Cumhuriyeti 1.582

Guatemala 1.070

Ekvator 1.066

Haiti 749

Bolivia 640

Trinidad and Tobago 361

Costa Rica 159

Nicaragua 40

TOPLAM 586.913

Cebel-i Lübnan ve çevresinden Amerika dışında birçok yere göçler oldu. Lübnanlıların en çok göç ettikleri yerlerin başında da o dönemde Amerika işgalinde olan Filipin Adaları yer almaktadır. Hatta Amerikan-İspanyol savaşı sırasında Amerikan ordusunda İspanya’ya karşı savaşan askerler arasında Suriyeli ve Lübnanlı göçmen askerle de vardır.337

Filipin Adaları başşehbenderi Necip Halil, Filipin Adalarında yaşayan Osmanlı tebaası kimselerin bir listesini de çıkardı. Necip Halil’in Hariciye Nezaretine yazmış olduğu raporda, adada yaşayan Osmanlı vatandaşının yaklaşık 200–220 arasındadır. Bunlardan 140 ile 150’si Cebel-i Lübnan bölgesindendi. Cebel-i Lübnan ahalisi Osmanlı vatandaşlarından ancak 53 kişiyi kayıt edebilmiştir. Kaydedilemeyen 70–80 kişinin, Amerika’da yayın yapan gazetelerin Osmanlı vatandaşı kimselerin askere alınacağı yaygarasını çıkarmalarından dolayı, kayıt olmayı reddetmişlerdir. Bunun için Cebel-i Lübnan ve çevresinden gelenlerden bir kısmı ya tabiiyet değiştirmişler ya da kayıt olmayı kabul etmemiştir. Filipinler’de yaşayan Osmanlı vatandaşlarının yaptıkları işler, geldikleri vilayetler ve ait oldukları mezhepler ve dinler Tablo 9’da gösterilmiştir. Tabloyu incelediğimiz zaman Filipinler’e gelenlerin daha çok Suriye, Beyrut, Lübnan gibi yerlerden oldukları görülür. İçlerinde sadece iki tanesi İslâm inancına sahiptir. Diğerleri ise Hıristiyanlık ve diğer din ve mezheplere mensup kimselerdir.

Osmanlı vatandaşı olanların çoğunlukla ticaret ile meşgul olmaktadırlar. Muhammed isimli bir

334 Sharon McIrvin Abu-Laban, “The Coexistence of Cohorts: Identity and Adaptation among Arab-American Muslims”, Arab Studies Quarterly, Vol. 11, No. 2/3(Spring-Summer 1989), s. 49, 50.

335 Fahrenthold, a.g.e., s. 6; Hüseyin Yazıcı, “Mahcar Edebiyatı”, DİA, C. 28, Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul, 2003, s. 364.

336 Fahrenthold, a.g.e., 19.

337 Fahrenthold, a.g.e, s. 88.

kişi de misafir olarak kaydedilmiştir. İkamet ettiği yer olarak Manila, yanında da misafireten notu düşülmüştür. Baba ismi Mustafa, aile ismi Şuruf olan bu kimsenin kardeşi Selim’in yanında kaldığı anlaşılıyor. Şekercilik yapan elli yaşındaki İbrahim oğlu Abdülhamid için de mahalli ikamet kısmına memleketine gitmek üzeredir notu, satıcılık mesleği ile uğraşan Vedi’nin de memleketine gittiği notu düşülmüştür. Abdülhamid Halep Sancağına bağlı Antakya şehrindendir.338

Tablo 9: Manila’da Bulunan Osmanlı Vatandaşları

Meslek Grupları Geldikleri Vilayet Ait Oldukları Mezhepler Mesleği Kişi Vilayet Kişi Mezhebi ve

Milliyeti

Kişi

Satıcı 56 Lübnan 55 Rum 33

Tüccar 37 Beyrut 15 Marûnî 31

Müstahdem 6 Suriye 13 Yahudi 12

Emlak Sahibi 2 Dersaadet 12 Dürzi 12

Tüccar Kâtibi 2 Kudüs 6 Melkit339 11

Sütçü 1 Mısır 3 Latin 5

Göz Hekimi 1 Halep 3 Protestan 5

Gözlükçü 1 Edirne 2 İslam 2

Ziraat Memuru 1 Filipin 1

Rasat 1 İzmir 1

Şekerci 1

Hükümeti Mahalliye Memuru

1

Misafir 1

Toplam 111 Toplam 111 Toplam 111

2. Göçmenlerin Amerika’daki Yaşamları

“Oğlum, sokakta fıstık satmanız gerekse umurumda değil, kendiniz için çalışıyorsunuz. Başka bir adamı zengin yapma”

James G. Thomas Jr.

XIX. yüzyılın ikinci yarısı ile XX. yüzyılın başlarında Osmanlı hâkimiyetindeki topraklardan Güney ve Kuzey Amerika’ya göç eden göçmenlere, hatta bugün sadece Amerika’ya göç eden Müslümanlar için “câliye”340 ve “mahjar” tabiri kullanılmış ve kullanılmaktadır.

Osmanlı coğrafyasından Amerika kıtasına göç eden Suriye ve Lübnanlı göçmenler tamir işleri, otomobil sektörü, deri, tekstil, seyyar satıcılık başta olmak üzere birçok iş alanında

Osmanlı coğrafyasından Amerika kıtasına göç eden Suriye ve Lübnanlı göçmenler tamir işleri, otomobil sektörü, deri, tekstil, seyyar satıcılık başta olmak üzere birçok iş alanında