• Sonuç bulunamadı

I. KURSA KATILAN ÖĞRENCİLER HAKKINDA GENEL BİLGİ

5. Ankete Katılanların Kurstan Memnuniyeti ve Beklentileri

5.1. Memnuniyet Durumu

5.1.1. Kur’an Kerim Öğretmeniyle İlgili Sebepler

5.1.1.1. Kur’an Kerim Öğretmeninin Sevilen Yönleri

Öğrencilerin yaz kurslarına gelmelerinin sebepleri arasında Kur’an-ı Kerim okumak, dini bilgiler öğrenmek, ailelerini sevindirmek ve iyi ahlaklı bireyler olabilme gibi sebepler vardır. Yaşanan gelişmeler sonucu artık gençler, Kur’an-ı Kerim’i ve İslami bilgileri doğru kaynaktan ve asli hakikatleriyle bu alanda yüksek dini eğitim görmüş kişilerden öğrenmektedirler. Bu aslında hem gençler hem de Azerbaycan için olumlu bir durumdur. Zira insanlar artık dini bilgileri kulaktan duyma şeklinde değil, bilgin kişilerden öğrenmekteler. Kurs öğreticilerinin kursa katılan öğrencilerin iyi niyetlerini ve amaçlarını boşa çıkartmamak için ellerindeki bilgiyi çok iyi öğretmeleri gerekmektedir. Bunun için kursa katılan öğrencileri etrafına toplanmayı kendisini onlara sevdirmeyi ve onları kendisine bağlamayı başarmalı, sevgi ve saygı çerçevesi içerisinde öğrencileri eğitmelidir. Bu anlamda bir kurs öğreticisinin Hz. Peygamberin, “kolaylaştırınız orlaştırmayınız, müjdeleyiniz nefret ettirmeyin” hadisinin eğitim- öğretimde ne anlama geldiğini çok iyi düşünce süzgecindne geçirip değerlendirmesi gerekmektedir. Nitekim bir eğitim müessesesinin başarısı orada görev yapan eğitimcilerle öğrencilerin ilişkilerine bağlıdır.

Kurslarda ders verimliliğini etkileyen en önemli unsur kurs eğitmenidir. Eğitmenin öğrenci üzerinde olumlu yönde etki bırakması, öğrencinin öğretmenini sevmesi gibi olumlu ilişkiler bir öğrencinin başarısını etkileyen en önemli faktördür. Eğer bir kursta öğrenci kurs eğitmenini sevmişse veya eğitmen kendini sevdirmişse öğrencinin kurstaki birçok sıkıntıyı göz ardı ederek istenen performansı yakalaması mümkündür. Kuzey bölgesinde yaz kursuna gelen öğrencilerin kurstaki ortam hakkında kursa gelmeden önce bazı olumsuz bilgileri kursa gelen arkadaşlarından öğrendiğini düşünürsek, kursta bir şeyler öğrenmek adına öğrencilerin burada karşılaşacakları bazı fiziki olumsuzlukları göze aldıklarını görürüz. Dolayısıyla kurstaki birçok sıkıntıya bilerek katlanan öğrenci kurstaki olumsuz öğretici davranışları karşısında hayal kırıklığı yaşamakta, hatta depresyona girerek kurs ortamından uzaklaşabilmektedir. Özellikle kursa katılım yaş düzeyi düşünüldüğünde öğretici-öğrenci ilişkilerindeki olumsuzluğun kurs öğrencisi üzerinde daha büyük bir etki göstermesi beklenen bir durumdur. Ergen, bir taraftan

98

bedeninde ve ruh yapısında ortaya çıkan hızlı değişimin uyandırdığı duygusal şoku yaşarken, diğer taraftan da toplumdaki statüsünü ve geleceğe yönelik ideallerini

belirleme çabasındadır.270 Bu durumun tersini düşündüğümüzde öğrenci kurstaki birçok

sıkıntıya rağmen öğreticisine duyduğu saygı ve sevgisinden dolayı kursa gelmekten şikâyetçi olmamaktadır. Yani sevginin, seven ile sevilen arasında olumlu yönde geliştirici etki gücüne sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bu yönüyle sevgi kişiyi diğer insanlardan ayıran duvarları yıkan, onu diğerleriyle birleştiren, insanın içindeki etkin

güçtür.271

Bir yaz Kur’an kursu eğitmeni özellikle ergenin din ve ruh âlemindeki gelişim ve değişim değerlerinibir fırsat bilip öğrencinin sevgisini kazanmalı, öğreteceği konuları sevgiyle yoğurarak öğretmelidir. Bu şekilde eğitici, ergenin yaşadığı bu dönemi rahat atlatmasını sağlamakla beraber doğru değerler üzere yetişmesine de yardımcı olacaktır. Ergenlik, bir taraftan dini uyanış ve dine dönüşün ortaya çıktığı en karakteristik dönem iken, diğer taraftan da dini şüphe ve kararsızlıkların en yoğun olarak geliştiği, çelişki ve

çatışmaların gittikçe artış gösterdiği bir dönemdir.272 Böylece dini düşüncesini doğru

temeller üzerine oturan ergen, gerçek dini uyanış ve dini hayata başlamış olur.

Din eğitimi açısından en çok sıkıntı çekilen konu öğreticilerin öğrencilere karşı

tutum ve davranışları olarak zikredilmiştir.273 Bu ve benzeri nedenlerle, Azerbaycan’ın

kuzey bölgesindeki yaz Kur’an kurslarına katılan öğrencilerin yaz kursu öğreticilerini sevme sebeplerini merak ettik. Bu nedenle kurs öğrencilerine “kurs öğreticilerinin hangi yönlerini sevdiklerini” sorduk. Tablo 17’de görüldüğü üzere yüzde 44,1 kurs öğreticisi hakkında “çok Mihriban/merhemetlidir” derken, yüzde 36,1 “bize yeterli ilgi gösteriyor”, yüzde 15,1 “bizimle oyun oynar”, yüzde 4,7’si de “başka” seçeneğini

270 Abdülkerim Bahadır, “Ergenlik Döneminde Dini Şüphe ve Tereddütler”, Gençlik, Din ve Değerler

Psikolojisi, s.255.

271 Ahmet Albayrak, “Ergenlerin Dini Gelişiminde Sevgi ve Korku Motifinin Etkinliği”, Gençlik, Din ve

Değerler Psikolojisi, s.310.

272 Kula, a.g.m., s.39.

273 Bayraktar, Bir Eğitim Kurumu Olarak Kur'an Kursları Üzerine Bir Araştırma, Yıldızlar Matbaası,

99

işaretlemiştir. Verilere göre kurs öğreticilerinin çoğunun öğrencilerin dini inanç ve dini bilgi alanında yetişmeleri için onlara rehberlik yapmaktan hoşnut olduğunu anlamaktayız.

Tablo 16. Kur’an Kerim Öğretmeninin Sevilen Yönleri

Değişken Sayı Yüzde Toplam Yüzde

Kur’an Kerim Öğretmeninin Sevilen Yönleri

Çok Mihriban’dır 396 44,1 44,1

Bizlere Yeterli İlgi

Gösteriyor 324 36,1 80,3

Bizimle Oyun

Oynar 135 15,1 95,3

Başka 42 4,7 100,0

Toplam 897 100,0

Tablo 17’de, kurs öğreticilerinin başka yönlerini sevdiklerini söyleyen öğrencilerin bir kısmı kurs öğreticilerinin bütün yönlerini her yönlerini sevdiklerini ifade ederken, bazıları da şunları yazmışlardır;

a. Bizlere anlamadığımız yerleri kızmadan bir daha anlatıyor ve daha iyi anlamamız için de örnek veriyor.

b. Bize arkadaş gibi davranıyor.

c. Anlattığı itikat konularını daha iyi anlamamız için göstererek anlatıyor. d. Bizi sevdiğini söyleyip hepimize eşit ve adaletli davranıyor.

e. Dersleri, Kur’an ayetleri ve hikayeleri ile süsleyerek anlatıyor.

Kurs öğrencilerinin sevgisini kazanmayı sağlayan başka bir sebebin var olup- olmadığını tespit için kurs öğrencilerine “ kurstaki herhangi bir durumu, sıkıntılarını, sorunlarını ve ya ihtiyaçlarını kurs öğreticisi ile paylaşıp paylaşmadıklarını veya söyleyip söylemediklerini sorduk. Tablo 18’den, ankete katılan öğrencilerin yüzde 48’nin kursta karşılaştıkları sıkıntıları öğreticiye “söyleyebildiğini”, yüzde 17,9’unun “söyleyemediğini”, yüzde 29,7’nin de “bazen söyleyebildiğini” anlarken, yüzde

100

2,6’sının da “başka” bölümünü işaretlediğini görüyüruz. Başka bölümünü işaretleyenlerin çoğu “sorunu öğreticiye söylemeyi gerekli görmüyorum” demiştir.

Yaz kurslarında öğrencilerin ister dersle ilgili ister diğer konularla ilgili öğreticilerle rahat iletişim kurabildiklerini ve bunun sonucu da öğrenci ile öğreticiler arasında “Mihriban/samimi” bir ortamın oluştuğunu görmekteyiz. Ayrıca anket sonuçları da yaz Kur’an kurslarında öğrencilerle öğreticiler arasında sevgi ve saygı merkezli bir eğitim-öğretimin hayatının oluştuğunu knıtlamaktadır.

Tablo 17. Kurstaki Bir Sorunu/Problemi Öğreticiye Söyleyebilme

Değişken Sayı Yüzde Toplam Yüzde

Kurstaki Bir Sorunu Öğreticiye Söyleyebilme Söyleriz 431 48,0 48,0 Söyleyemeyiz 177 19,7 67,8 Bazen Söyleriz 266 29,7 97,4 Başka 23 2,6 100,0 Toplam 897 100,0

Bulunduğu ortamdan rahatsız olmayan ve öğreticisini seven öğrenci bir anlamda öğreticinin söylediklerini anlamaya hazır duruma gelecek ve dersi öğrenme çabası içerisine girecektir. Aksi durumda ise öğreten, bilgisini belli bir sistem içerisinde aktarmaya çalışırken mesaj ne kadar önemli olursa olsun, alıcı ihtiyaç duymuyorsa veya

hazır değilse karşılık vermeyecek ve öğrenmeden bahsetmek imkânsızlaşacaktır.274

Böyle bir durumun yaşanması halinde Kur’an Kursu eğitimindeki verimde düşecek, din eğitimi sürecini olumsuz yönde etkilenecek, verilemk istenen hedeften uzaklaşılacaktır.

101