• Sonuç bulunamadı

Kullanım Biçimlerine Göre Kentsel Dönü üm

BÖLÜM 1: KENT OLGUSU VE KENTSEL DÖNÜ ÜMÜN ANAL Z

1.2. Kentsel Dönü üm Olgusunun Analizi

1.2.8. Kullanım Biçimlerine Göre Kentsel Dönü üm

Kent birden fazla kullanıma hitap eden bir yerle im yeridir. Kentte konut, sanayi ve hizmet gibi çe itli amaçlarla ayrılmı alanlar bulunmaktadır. Her kullanım alanının

ihtiyaçları, özellikleri ve beklentileri farklıdır, bu yüzden farklı alanların dönü ümü için yapılacak müdahalenin niteli inin de farklı oldu una i aret etmek gerekmektedir. Bu ba lık altında kullanım biçimlerine göre kentsel dönü üm konut alanlarında kentsel dönü üm, hizmet alanlarında kentsel dönü üm ve sanayi alanlarında kentsel dönü üm

eklinde üçe ayrılmı tır.

1.2.8.1. Konut Alanlarında Kentsel Dönü üm

Konut alanlarında yapılacak bir dönü üm çok boyutlu bir içeri e sahiptir. lk olarak kentsel dönü ümün sosyal boyutu di er alanlara kıyasla bu alanlarda çok daha önemli bir yere sahiptir, zira dönü üm do rudan ki ilerin ya am alanını etkilemektedir. Bu yüzden konut alanlarına dönük kentsel dönü üm müdahalelerine o alanda ya ayan ki iler ku kuyla yakla abilmektedir. Bu sorunun a ılabilmesi için kentsel dönü üme konu olan alanla ilgili kararların halk tarafından benimsenmesi sa lanmalıdır. Bu alanlarla ilgili bir di er önemli husus ki ilerin mülkiyet haklarından ve o alandaki mülkiyet yapısından kaynaklanan hukuki boyuttur (Özden, 2008: 235). Bu sorunların a ılması için kentsel dönü üme olanak sa layacak bir hukuki zeminin kurulması ve kentsel dönü üm çalı malarında hukuka uyulması gerekmektedir.

Konut alanlarında ya ayan sakinlerin ekonomik durumu kentsel dönü ümle ilgili önemli bir boyutu olu turmaktadır. Söz konusu alandaki ev sahibi, kiracı oranı da kentsel dönü ümü etkileyecek bir veri durumundadır (Özden, 2008: 235-236). Çünkü kentsel dönü ümle birlikte ev sahiplerine önemli bir mali yük dü mektedir. Bu mali yükün yanı sıra kentsel dönü ümün ciddi bir ekonomik getirisi bulunmaktadır. Her iki durum ev sahiplerini do rudan ilgilendirdi i halde kiracıları bu anlamda etkilememektedir. Çünkü onlar ne mali külfete girmekte ne de ekonomik getiriden pay almaktadırlar. Kiracılar do al olarak konutta de i ime sıcak bakmamaktırlar. Bu yüzden kiracı yo un konut alanlarında kentsel dönü üm daha problemli olmaktadır.

Konut alanlarındaki yapı niteli i kentsel dönü ümün müdahale türüne etki eden bir faktördür. Zira bazı konut alanlarının tarihi ve kültürel özellikleri bulunmaktadır. Bu tür konut alanlarında sa lıkla tırma ya da iyile tirme gibi yöntemlerin kullanılması daha do ru olmaktadır. Niteliksiz yapı stokunun bulundu u yerlerde ise sa lıkla tırma ve iyile tirme fayda getirmeyecektir. Bu nedenle bu tür konut alanlarında yıkıp yeniden

yapma eklindeki temizleme yönteminin kullanılması daha avantajlıdır. (Özden, 2008: 237-238)

1.2.8.2. Sanayi Alanlarında Kentsel Dönü üm

levlerini yitirmi sanayi alanları di er alanlar gibi kentsel dönü üme konu olmaktadırlar. Özellikle üretim biçiminin fordizmden post-fordizme do ru evrilmesi fordist mantıkla yapılanmı birçok sanayi alanının i levsizle mesine neden olmu tur. Ayrıca teknolojik geli meler eski sanayi tesislerinin i levini kaybetmesi sonucunu do urmu tur. Kent merkezine yakın sanayi tesisleri kent dı ına alınmı , böylece merkeze yakın sanayi alanları i levini kaybetmi olabilir. Bütün bunlar sonucunda söz konusu eski sanayi alanları çöküntü bölgesi haline gelmi tir. (Özden, 2008: 251-252) Buralardaki sanayi üretimi de ya ekonomik verimlili ini kaybetmi ya da büsbütün durmu tur.

Çöküntüye u ramı sanayi alanları için “brownfield (kahverengi arazi)” kavramı kullanılmaktadır. Bu kavram çevresel kirlili in yo un oldu u, terk edilmi , atıl ya da kullanım dı ı bulunan sanayi ve ticari donatı alanlarını ifade etmektedir. Bu tür alanlar özellikle ABD kentlerinde büyük bir mesele haline gelmi tir. Browfield denilen topraklar hem kent merkezine yakınlıkları hem de hazır alt yapı olanakları nedeniyle oldukça de erli alanlar olmakla birlikte çevresel kirlilik düzeyleri fazla oldu u için kent için büyük bir problem te kil etmektedirler. (Özden, 2008: 252-253)

Barındırdı ı sorunlar nedeniyle kent için önemli bir sıkıntı kayna ı olan eskimi ve i levsiz sanayi alanları kentsel dönü üm uygulamaları ile yeniden canlandırılmakta ve kente kazandırılmaktadır. Sanayi alanları yeniden i levlendirilerek, bu alanlarda i ve üretim olanakları arttırılarak ya da çe itlendirilerek, i gücü profili yeniden tanımlanıp biçimlendirilerek, endüstriyel miras korunup güçlendirilerek, bu alanlar turizm ve rekreasyon düzenlemeleriyle zenginle tirilerek, ula ım olanakları arttırılarak, yeni bir kentsel tasarımla i lenerek, konut yapılarıyla desteklenerek tekrar kente kazandırılabilmektedir. Bu yöntemlerin dı ında sanayi ve bilim müzeleri ya da sanayi parkları gibi gerek bölge nüfusunu gerekse yurt dı ından gelecekler için bir cazibe merkezi niteli indeki yapılar meydana getirmek sanayi alanlarının dönü ümünde kullanılan önemli bir alternatiftir. (Özden, 2008: 253-255)

1.2.8.3. Hizmet Alanlarında Kentsel Dönü üm

Hizmet alanlarında kentsel dönü üm kendi içinde üç ba lık içinde ele alınabilir. Hizmet alanı denilince akla ilk gelen yer kentlerin merkezi i alanlarıdır (M A). kinci olarak kentlerin tarihi önemi haiz turistik semtleri hizmet alanı ba lamında de erlendirilebilir, zira turizm hizmet sektörü içinde kabul edilmektedir. Son olarak liman, kanal gibi kıyı alanları ile terminal ya da gibi ula ım ve ta ımacılık noktaları ve buralarla ili kili depolama tesisleri ve gümrükler hizmet alanı olarak de erlendirilmektedir.

Kent merkezi bir kentin en önemli noktasıdır. Bununla birlikte banliyöle me süreçleri ile kent merkezi nüfus kaybetmi , buradaki nüfus, istihdam olanakları ve i gücü banliyölere ya da kent dı ına kaymı , bu yüzden bu alanlar çöküntü alanı haline gelmi tir. Bir zamanlar kentin kalbi olan kent merkezinin çöküntüye u raması, buradaki arsa ve binaların kalitesinin dü mesi, bu binaların terk edilmesi ve yoksul ki iler tarafından tercih edilir hale gelmesi kent merkezine dönük dönü üm taleplerini gündeme getirmektedir. Dünyanın çe itli yerlerinde kent merkezinin i kapasitesini arttırmak ve buraları canlandırmak için çe itli önlemler alınmaktadır. Bu noktada alınan en önemli tedbir nüfusun bo alması sürecini geri çevirerek, özellikle gece nüfusu çok dü ük olan bu semtlere kent merkezini canlandıracak yeni nüfusu çekmektir. Di er bir önlem merkezdeki ticari kullanımı arttırmak ve te vik etmektir. Buralarda yeni ya am ve çalı ma olanaklarının geli tirilmesi, kent merkezinin canlanmasına önemli bir katkı sa layacaktır. Yeni bir fiziksel çevre tasarımı kent merkezini güçlendirecek di er bir adım olarak kabul edilebilir. Kent meydanının geli tirilmesi, açık ve ye il alanların arttırılması, rekreasyon alanlarının güçlendirilmesi, ula ım olanaklarının çe itlendirilmesi, kültürel aktivitelerin desteklenmesi gibi çalı malar kent merkezinin dönü ümü için önemli adımlar olarak kaydedilebilir. (Özden, 2008: 240-243)

Kent için akarsu ve deniz kenarları her zaman stratejik öneme sahiptir. Suyla ilgili olmak üzere liman, gümrük ve depolar kent sathında önemli bir yer tutmaktadır. Ancak kent merkezindeki eski limanlar büyük oranda i levini yitirmi , bu yüzden terk edilmi tir. Hem merkeze yakın olmaları hem de su kenarı olmak gibi stratejik bir konuma sahip olmaları nedeniyle eski liman bölgeleri kentsel dönü ümün özel ve önemli bir konusudurlar. Bu yüzden kıyı alanlarının dönü ümü endüstri sonrası kentlerde ekonomik geli menin temel faktörü olarak görülmektedir. Kıyı alanları çe itli

ülkelerde endüstri, rekreasyon ve konut amaçlı olmak üzere yeni i levler kazandırılarak yeniden canlandırılmaktadır. (Özden, 2008: 244-245)

Kıyı alanlarında dönü ümün çe itli sorunları bulunmaktadır. lk olarak bu alanlarda dönü ümü gerçekle tirmek oldukça pahalıdır. kinci olarak yerel yönetim, merkezi yönetim, liman i letmesi gibi çok sayıda idarenin konuya dahil olması ve bu kurumların uzla amaması dönü ümün çabalarını tıkayabilmektedir. Bununla birlikte kısa vadede sermayeyi kente çekme konusunda sıkıntı çıksa bile yüksek bir getiri sa layacak kentsel dönü üm faaliyeti kentin ekonomisini önemli ölçüde geli tirecektir. Zira kıyı alanları bu potansiyele ço unlukla sahiptir. (Özden, 2008: 246-247)