• Sonuç bulunamadı

Do rudan Kentsel Dönü ümü Konu Alan Düzenlemeler

BÖLÜM 2: II. TÜRK YEDE KENTSEL DÖNÜ ÜM TAR H VE HUKUK

2.2. Türkiye’de Kentsel Dönü ümün Yasal Tabanı

2.2.2. Do rudan Kentsel Dönü ümü Konu Alan Düzenlemeler

16.06.2005 tarihli ve 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Ta ınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Ya atılarak Kullanılması Hakkında Kanun do rudan kentsel dönü ümü hedef alan bir düzenlemedir. Nitekim bu kanun, TBMM’ye Kentsel Dönü üm ve Geli im Kanunu Tasarısı olarak sunulmu tur. Ancak tasarının ismi Bayındırlık, mar, Ula tırma ve Turizm Komisyonu’nda de i ikli e u rayarak "Eskiyen Kent Dokularının Yenilenmesi, Korunması ye Kullanılması Hakkında Kanun Tasarısı" adını almı tır. Tasarının ismi çi leri Bakanlı ı Alt Komisyonunda tekrar de i ikli e u ramı ve mevcut halini almı tır. lgili alt komisyonda tasarıdaki düzenlemelerin kentleri dönü türmeye yeterli olmadı ı belirtilmi , bununla birlikte bazı kentlerde tarihi ve kültürel dokunun tamamen yok olmakta oldu una ve ilgili mevzuat gere ince yerel yönetimlerin yetki sahibi olmadı ına dikkat çekilmi tir. Bu yüzden söz konusu yerler için acil bir biçimde düzenleme yapılması gere i üzerinde durulmu ve tasarının düzenleme alanının da buralar oldu una dikkat çekilmi tir. (Üstün, 2009, 84-85)

5366 sayılı kanunun amacı birinci maddesinde u ekilde belirtilmi tir: “Bu Kanunun amacı, büyük ehir belediyeleri, büyük ehir belediyeleri sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe belediyeleri, il, ilçe belediyeleri ve nüfusu 50.000'in üzerindeki belediyelerce ve bu belediyelerin yetki alanı dı ında il özel idarelerince, yıpranan ve özelli ini kaybetmeye yüz tutmu ; kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurullarınca sit alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere ait koruma alanlarının, bölgenin geli imine uygun olarak yeniden in a ve restore edilerek, bu bölgelerde konut, ticaret, kültür,

turizm ve sosyal donatı alanları olu turulması, tabiî afet risklerine kar ı tedbirler alınması, tarihi ve kültürel ta ınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve ya atılarak kullanılmasıdır.” Yukarıdaki açıklamalar ve kanunun amacı göz önüne alındı ında görülmektedir ki bu kanun kentin bütününü dönü türmeyi amaç edinmemi tir. Bunun yerine kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurullarınca sit alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere ait koruma alanlarını konu edinmektedir. Bu bölgeler genellikle kentin tarihi ve kültürel özellikleri yo un olan merkezi bölgeleri olmaktadır. Burada amaç Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanununun yetersiz kaldı ı konularda hızlı ve acil koruma için yerel yönetimleri yetkilendirmektir. Nitekim kanunun amaç kısmında görüldü ü üzere yenilenerek koruma ve ya atılarak kullanma yönündeki yetki, belediyelerin yetki alanında belediyelere, belediyelerin yetki alanı dı ında ise il özel idarelerine, di er bir deyi le yerel yönetimlere bırakılmı tır.

Kanunda dönü üm yöntemi olarak yeniden in a ve restorasyon yöntemleri belirlenmi tir. Ayrıca yenilenerek koruma denilerek, yenileme ve koruma yöntemlerine ve ya atılarak kullanma denilerek yeniden canlandırma yöntemine atıfta bulunulmu tur. Dolayısıyla dönü üm yöntemi olarak yeniden in adan, korumaya kadar geni bir yelpazeye göndermede bulundu u, dahası en radikal dönü üm yöntemi ile en tutucu dönü üm yöntemini yan yana kullandı ı söylenebilir. Kanunda söz konusu alanlardaki yıpranmayı engellemek, di er bir deyi le buradaki çöküntüye çözüm bulmak için buralarda konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanları olu turulması öngörülmü tür.

Yerel yönetimleri yetkilendirme hedefine uygun olarak yenileme alanlarını belirleme yetkisi yerel yönetimlere bırakılmı tır. Bu yetki il özel idarelerinde il genel meclisi, belediyelerde ise belediye meclisi tarafından kullanılır. Yenileme alanının belirlenmesinde ilgili meclisin üye tam sayısının salt ço unlu u ile karar alınaca ı belirtilmi tir. 5393 sayılı Belediye Kanunun 22. maddesinde belediye meclisinin üye tam sayısının salt ço unlu u ile toplanaca ı, katılanların salt ço unlu u ile karar verece i belirtilmi tir. Dolayısıyla 5366 sayılı kanun konunun önemi bakımından karar almayı zorla tırıcı bir düzenlemeye sahiptir.

5393 sayılı kanuna göre belediye meclisinde alınan kararlar belediye ba kanına sunulmakta, bu noktada belediye ba kanının be gün içinde kararı yeniden görü ülmek

üzere iade etme yetkisi bulunmaktadır. Ancak belediye meclisinin üye tam sayısının salt ço unlu u ile kararda ısrar etmesi durumunda karar kesinle mektedir. Kararın kesinle mesi için mülki idare nezdinde bir idari vesayet bulunmamakla birlikte, kesinle en kararın mahallin en büyük mülki amirine en geç yedi gün içinde gönderilece i belirtilmi tir. Di er taraftan 5366 sayılı kanunda meclis kararının kesinle mesi ba lamında bir idari vesayet tesis edilmi tir. Nitekim söz konusu kanunda il özel idaresinde il genel meclisince, büyük ehirler dı ındaki belediyelerde belediye meclisince alınan kararların Bakanlar Kuruluna sunulaca ı, Bakanlar Kurulu’nun projenin uygulanıp uygulanmamasına üç ay içinde karar verece i belirtilmi tir. Ayrıca Büyük ehir belediyesi olan yerlerdi ilçe ve ilk kademe belediye meclislerince alınan yenileme kararının, büyük ehir belediye meclisince onaylandıktan sonra Bakanlar Kurulu’na sunulaca ı ifade edilmi tir. Dolayısıyla yenileme kararlarında Bakanlar Kurulu’nun belediye üzerinde, ayrıca Büyük ehir belediyesi olan yerlerde Büyük ehir belediyelerinin alt kademe belediyeleri üzerinde idari vesayete sahip oldu u görülmektedir.

5366 sayılı kanuna göre yenileme alanlarında uygulamaların bir program dahilinde etap etap projelendirilebilece i, etap proje ve programlarının, meclis üye tam sayısının salt ço unlu unun kararı ve belediyelerde belediye ba kanının, il özel idarelerinde valinin onayı ile uygulamaya konulaca ı belirtilmi tir. Etap etap projelendirmek, hem mali hem de organizasyonel olarak uygulama programının gerçekle mesini kolayla tırmaktadır. Ayrıca kanunda, yenileme alanlarında belediyece ve il özel idaresince hazırlanacak yenileme projelerinin kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunca karara ba lanması gerekti i belirtilmi tir. 5366 sayılı kanunda, yenileme projelerini onaylamak üzere 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 51 inci maddesine göre gerekti i kadar Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu olu turulaca ı hükme ba lanmı tır. Kurulca onaylanan projelerin, il özel idare veya belediye tarafından uygulanaca ı da bu hükmü takiben belirtilmi tir. Kısaca yenileme projesinin hazırlanması yerel yönetimlere, onaylanması Koruma Kurullarına, uygulanması yine yerel yönetimlere bırakılmı tır.

Kanunda yenileme alanlarındaki halk sahiplerinin ya da bölge halkının katılımına da göndermede bulunulmu tur. Ancak bu konudaki esas ve usullere ili kin kanun

içerisinde bir hüküm konulmayıp, bunun yerine kanun kapsamında çıkarılacak yönetmeli e atıfta bulunulmu tur. Benzer ekilde yenileme alanlarının teknik altyapı ve yapısal standartların olu turulması ve bu alanların yönetimi ile örgütlenmesinin de yönetmelikle belirlenece i hükme ba lanmı tır.

Yenileme alanlarında gerçekle tirilerek uygulamaların organizasyon yapısı, ça da yakla ımlarla uyumlu bir biçimde kamu-kamu ya da kamu-özel sektör i birli ine imkan verecek ekilde düzenlenmi tir. Nitekim yerinden yönetim ilkesine uygun bir biçimde yerel yönetimler tarafından hazırlanan ya da hazırlatılan yenileme projelerinin belediyeler eliyle yapılabilece i veya kamu kurum ve kurulu ları veya gerçek ve özel hukuk tüzel ki ilerine yaptırılarak uygulanabilece i hükme ba lanmı tır. Ayrıca “Bu alanlarda Toplu Konut daresi ile ortak uygulama yapılabilece i gibi, Toplu Konut daresine de uygulama yaptırılabilir.” Yerel yönetim – merkezi yönetim i birli i ve ortaklı ına imkan tanınmı tır. Büyük ehirlerde, büyük ehir belediyeleri tarafından ba latılmayan uygulamaların ilçe ve ilk kademe belediyelerince tek ba ına veya mü terek olarak yapılaca ı ya da yaptırılaca ına ili kin hüküm ise yerel yönetimler arasında kurulacak i birli ine imkan tanımaktadır.

Kanun, proje uygulamalarına halk eliyle yapılacak katkılara da imkan tanımı tır, zira parsel sahibi bizzat projede rol alabilmektedir. Ancak parsel sahibi tarafından yapılacak i in gerçekle mesi, projenin bütünlü ünü bozmaması, belediyece kabul edilen projeye ba lı kalması ve il özel idaresi ve belediyenin belirleyece i amaçta kullanılması artlarına uygun olmasına ba lıdır. Ayrıca bu uygulamanın projeyle e zamanlı ba lanması ve tamamlanması istenmi tir. Aksi taktirde yine il özel idaresi ve belediye, yani ilgili yerel yönetimin yetki sahibi oldu u belirtilmi tir. Bu düzenleme halkın kendi eliyle uygulamaya katılmasına imkan tanıyarak oldukça ilerici bir yakla ım sergilemekle birlikte, bunun pratikte ne kadar mümkün olaca ı ayrı bir inceleme konusudur.

5366 sayılı kanunda ta ınmaz tasarruflarının kısıtlanmasına ve kamula tırmaya ili kin özel hükümler yer almı tır. Nitekim ilgili yerel idarenin yenileme alanı ilan edilen yerlerdeki ta ınmazlar üzerinde, her türlü yapıla ma, kullanım ve i letme konularında proje tamamlanıncaya kadar geçici kısıtlamalar uygulayabilece ine dair hüküm projenin gerçekle tirilebilmesi ba lamında olumlu bir yöne sahiptir. Ancak projenin

tamamlanma süresinin uzaması nedeniyle ki ilerin mülkiyet haklarının ihlali söz konusu olabilmekte bu da uygulamada ya anacak problemlere ili kin yargı yoluna ba vurulmasına neden olabilecektir. Kanunda “Yenileme alanlarında bulunan yapıların bo altılması, yıkımı ve kamula tırılmasında anla ma yolu esastır.” denilerek hak sahipleri ile idare arasındaki i birli ine dikkat çekilmi tir. Anla ma olmadı ı taktirde ise ilgili idare tarafından kamula tırma yoluna gidilebilecektir. Böylece önce hak sahipleri ile kamunun uzla arak anla masına zemin hazırlanmı , bu gerçekle medi i taktirde kamu yararı gözetilerek projenin gerçekle tirilmesi için kamu gücünün kullanılmasına olanak sa lanmı tır.

Kanununa göre arza ve arazi temini için kamula tırmadan ba ka yollara da ba vurulabilir, nitekim idarenin uygun gördü ü takdirde satın alma, kat kar ılı ı ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ilgili maddelerinde düzenlenen intifa hakkı veya üst hakkı kurulması yolu ile sınırlı aynî hak tesisi yöntemlerini kullanabilece ini belirtmi tir. Kanunda yenileme alanı içerisinde kalan Hazineye ait ta ınmazların ba ka bir i leme gerek kalmaksızın projeyi yürüten il özel idaresine ve belediyeye bedelsiz devredilece i öngörülmü ken, Millî Savunma Bakanlı ına tahsisli arsa, arazi, yapı ve tesisler, 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu kapsamında bulunan yerler, sivil ve askeri hava alanları ve mania plânları kapsamında kalan yerler, mülkiyeti Milli E itim Bakanlı ına ait bulunan okullar, mülkiyeti veya idaresi Vakıflar Genel Müdürlü üne ait bulunan ta ınmazlar ile tapu kayıtlarında vakıf erhi bulunan ta ınmazlarda 5366 sayılı Kanun hükümlerinin nasıl uygulanaca ı Milli Savunma Bakanlı ı, ilgili bakanlık veya Vakıflar Genel Müdürlü ü ve il özel idaresi veya belediyece mü tereken belirlenece i ifade edilmi tir. Bu ekilde yenileme alanı içindeki hazine arazileri sorunsuz bir ekilde yenileme çalı malarını yürüten idareye (belediye veya il özel idaresi) bırakılırken, askeri bölgeler, okul arazileri, Vakıflar Genel Müdürlü üne ait yerler için ise kurumlar arası i birli ine ve ortakla a karar almaya göndermede bulunulmu tur.

5366 sayılı kanun, isminden de anla ılaca ı üzere tarihi niteli i haiz eserlerin ya atılarak kullanılmasını amaçlamaktadır. Bu amacı sa lamak üzere kamu kurum ve kurulu larının ellerinde bulunan tarihi eser niteli ini haiz bina ve mü temilatın, tarihi özelliklerine uygun olarak restore ettirilmek ve/veya tarihi özellikleri korunmak ve

mülkiyeti ilgili kamu kurum ve kurulu unda kalmak suretiyle; e itim, sa lık, kültür ve sosyal amaçlı olmak üzere kamu yararına çalı an dernekler, vakıflar, kamu kurumu niteli indeki meslek kurulu ları ve di er kamu kurum ve kurulu ları ile üniversiteler ile ticarî faaliyetlerde kullanılmak üzere gerçek ve özel hukuk tüzel ki ilerine sınırlı ayni hak olarak tesis edilece i hükme ba lanmı tır.

2.2.2.2. 5104 Sayılı Kanun

4.3.2004 tarihli ve 5104 Sayılı Kuzey Ankara Kentsel Dönü üm Projesi Kanunu ba lı ında kentsel dönü üm kavramına yer vermesi ile bu konu kapsamında özgün bir yere sahiptir. Kanunun dikkat çeken di er özelli i ise sadece tek bir projeyi kendisine konu edinmi olmasıdır. Zira kanun Protokol Yolu olarak bilinen havaalanı ile Ankara ehri arasındaki yolun çevresine, di er bir deyi le Kuzey Ankara Giri i için yapılacak projeye hasredilmi durumdadır. Kanunun amacı birinci maddesinde belirtildi i üzere, kuzey Ankara giri i ve çevresini kapsayan alanlarda kentsel dönü üm projesi çerçevesinde fiziksel durumun ve çevre görüntüsünün geli tirilmesi, güzelle tirilmesi ve daha sa lıklı bir yerle im düzeni sa lanması ile kentsel ya am düzeyinin yükseltilmesidir.

Kanun bir projeye ili kin düzenleme oldu u için, dönü üm alanı da kanunun içinde belirlenmi tir. Nitekim kanuna ekli olan “Protokol Yolu Sınır Krokisi”nde Kuzey Ankara Giri i Kentsel Dönü üm Projesi alan sınırları gösterilmi tir. Söz konusu alan içerisindeki ilgili projeye ili kin planlama ve ruhsata ili kin yetkilerin ise Ankara Büyük ehir Belediyesi’ne bırakıldı ı görülmektedir. Zira kanunun 4. maddesine göre her ölçek ve nitelikteki imar planları, parselasyon planları ve benzeri imar uygulamalarına dair izin ve yetkiler ile proje onayı, yapı izni, yapım sürecindeki yapı denetimi, yapı kullanma izni ve benzeri in aata dair izin ve yetkiler Ankara Büyük ehir Belediyesine aittir. Kanunun ilk halinde Büyük ehir Belediyesi tarafından hazırlanacak 1/5000'lik nazım imar planlarının Bayındırlık ve skan Bakanlı ı tarafından onanarak yürürlü e girece i belirtilmi se de bu hüküm 5481 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile de i tirilmi ve onama yetkisi Ankara Büyük ehir Belediyesine verilmi tir. 5481 sayılı Kanun’un 1. maddesinin gerekçesine göre bu de i ikli in amacı Büyük ehir Belediyesi Kanunu'na paralellik sa lamaktır. Kanunun ilk halinde Bayındırlık ve skan Bakanlı ı’na verilen onama yetkisi ile belediye üzerinde bir idari vesayet tesis

edilmi tir. Ancak 1985 tarihli 3194 sayılı mar Kanunu’nda bile nazım imar planları belediyece onaylanarak yürürlü e girerken, 2004 tarihli bir yasada planın onanması hususunda belediye üzerinde bir idari vesayet tesis edilmesinin ça da bir yakla ım olmadı ı açıktır. Dolayısıyla 5481 sayılı Kanunla yapılan de i iklik bu yönde olumlu bir katkı sa lamı tır.

5104 sayılı kanun, dönü üm alanı olarak bölgede ba tan a a ı bir yeniden düzenlemeyi getirmektedir. Bu nedenle proje alanındaki gayrimenkullerin, bu Kanunun yürürlü e girdi i tarihten önce mevzuata uygun olarak yapılmı ve onaylanmı herhangi bir ölçek ve türdeki imar planı kapsamında kalsalar dahi, bu Kanuna göre yapılacak plan hükümlerine tabi olaca ı, ayrıca bu Kanunun yürürlü e girdi i tarihten önce yapılmı olan planların uygulanmasının Kanunun yürürlü e girdi i tarihten itibaren duraca ı hükme ba lanmı tır.

5104 sayılı kanuna göre Büyük ehir Belediyesi, proje alanında yeni yapılacak imar planına göre arsa ve arazi düzenlemesi yapmaya yetkili kılınmı tır. Ayrıca Proje için ihtiyaç duyulan arazi ve arsalardan, kamu tüzel ki ilerinin mülkiyetinde bulunanların bedelsiz olarak Belediyeye devredilece i, ancak Fiilen bir kamu hizmetinde kullanılan ve üzerinde kullanım amacına yönelik yapı bulunan ta ınmazların bu hususta istisna olaca ı kanunda belirtilmi tir. Gerçek ve tüzel ki ilerin mülkiyetinde bulunan gayrimenkuller için ise Büyük ehir belediyesi ile hak sahipleri arasında anla ma yapılması öngörülmü tür. Ancak anla ma yapılamadı ı durumda ilgili gayrimenkullerin Büyük ehir belediyesi tarafından kamula tırılaca ı ifade edilmi tir. Kamula tırma i lemi ise Kamula tırma Kanunu’nun üçüncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen iskan projeleri çerçevesinde yapılacaktır, bu ekilde kamula tırma bedelinin taksitlendirilmesi mümkün olmaktadır. Bu düzenlemelerle Büyük ehir belediyesinin proje kapsamındaki gayrimenkuller üzerinde tasarrufta bulunması kolayla mı tır. Ancak, 5104 sayılı kanunun bazı maddelerini de i tiren 5481 sayılı kanun ile Büyük ehir Belediyesine devredilen gayrimenkullerden, TOK ve Büyük ehir Belediyesinin Proje kapsamında kullandıkları kaynak dikkate alınarak Bakanlık tarafından belirlenenlerin mülkiyetinin, TOK adına tescil edilece i hükme ba lanmı tır. Böylece TOK ’nin projeye finansman katkısı göz önünde bulundurularak, TOK ’ye gayrimenkul devredilmesi söz konusu olmu tur.

Kuzey Ankara Giri i’nin bir özelli i de burasının yo un bir gecekondu alanı olmasıdır. Bu bölgedeki gecekonduların bir kısmı 2981 sayılı mar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı lemler ve 6785 Sayılı mar Kanununun Bir Maddesinin De i tirilmesi Hakkında Kanun ile 2981 sayılı Kanunun bazı maddelerini de i tiren 3290 ve 3366 sayılı kanunlar ile imar affına konu olmu tur. Söz konusu imar aflarından yararlananlar da hak sahibi olarak kabul edilmi tir. Kanunun ilk halinde bahsi geçen imar aflarından yararlanamayıp binasını 1 Ocak 2000 tarihinden önce yapıldı ını belgeleyen ruhsatsız yapı ve gecekondu sahiplerinin, hak sahipleri için yapılacak konutlardan, bedelini on yıl içinde ödemeyi taahhüt etmek kaydıyla hak sahibi olaca ı ifade edilmi tir. Ancak bu düzenleme yeni bir imar affı do uraca ı ve imar affını kapsamını bugüne kadar geni letece i ele tirilerine maruz kalmı tır (Üstün, 2009: 73). Bu yüzden söz konusu hüküm 5481 sayılı kanun ile kaldırılmı tır.

5104 sayılı kanunla Kuzey Ankara Giri i Projesi’nin yönetimi TOK ve Büyük ehir Belediyesine bırakılmı tır. Nitekim 6. maddenin ilk fıkrasına göre, proje alan sınırlarındaki kentsel tasarım projeleri ile konut, sosyal donatı, çevre düzenlemesi ve teknik alt yapı projeleri ile yapım dahil di er i ler Büyük ehir Belediyesi ve TOK tarafından, Bakanlıkça tespit edilecek görev da ılımına göre yapılaca ı veya yaptırılaca ı hükme ba lanmı tır. 5481 sayılı kanunla yapılan de i iklikle bu fıkradaki görevler kısmına mü avirlik ve kontrollük hizmetleri de eklenmi tir. 5104 sayılı kanunun 6. maddesinin 2. fıkrasında mü avirlik ve kontrollük hizmetlerinin TOK ve Büyük ehir Belediyesi tarafından özel hukuk hükümlerine göre kurulacak veya i tirak edilecek irket tarafından bedeli kar ılı ında yürütülece i hükme ba lanmı ken, bu hüküm 5481 sayılı kanunla mü avirlik ve kontrollük hizmetlerinin TOK ve Büyük ehir Belediyesi tarafından özel hukuk hükümlerine göre kurulacak veya i tirak edilecek

irkete bedeli kar ılı ında yaptırılabilece i eklinde de i tirilmi tir.

Projenin finansmanı için kanunun yedinci maddesinde, ilgili yıl bütçe kanunlarında gösterilen miktarda TOK ve Büyük ehir Belediye bütçesinin özel tertiplerine intikal ettirilecek ödenekler ile Büyük ehir Belediyesi ve TOK ’nin kendi kaynaklarından ayıraca ı ödenekler ve satı gelirleri dahil her türlü Proje geliri olmak üzere toplam üç çe it gelir kalemi sayılmı tır. Söz konusu ödenekler ile proje gelirinin TOK ve Büyük ehir Belediyesi tarafından açılacak mü terek banka hesabına aktarılaca ı ve

projeye ili kin her türlü harcamanın bu hesap üzerinden yapılaca ı bildirilmi tir. Ayrıca bu hesaplara ili kin i lemlerin özel hukuk hükümlerine göre yürütülece i kaydedilmi tir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise TOK ’nin bütçesine aktarılan ödeneklerden veya kendi kaynaklarından, Projedeki konut, sosyal donatı, çevre düzenlemesi ve teknik alt yapı i lerinde kullanılmak üzere, Belediyeye konut kredisi sa layabilece i ve bu krediye ili kin usul ve esasların yönetmelikle belirlenece i hükmü konulmu tur.

Yedinci maddenin üçüncü fıkrasında proje gelirlerinin proje finansmanında kullanılaca ı öngörülmü tür. Böylece projenin önceki a amalarında elde edilen gelirlerin, sonraki a amalardaki harcamaları kar ılamak üzere kullanılması ve bu ekilde projenin kendi kendini finanse etmesinin önü açılmı tır. 5481 sayılı kanunla yapılan de i iklikle Projenin devamı süresince TOK ve Büyük ehir Belediyesi tarafından mü terek banka hesabına aktarılan ödeneklerin, mü terek banka hesabında biriken gelirlerden geri tahsil edilebilece i hükmedilmi tir. Bu hüküm olmadan önceki haliyle kanun proje hesabıyla ilgili idarelerin (TOK ve Büyük ehir Belediyesi) bütçeleri arasında proje bitimine kadar tek taraflı bir kaynak akı ına olanak tanımı ken, söz konusu de i iklik sayesinde iki taraflı bir sürekli finansman akı ına olanak tanımı tır. Projenin tamamlanmasından sonra ise artan proje geliri varsa bu gelirin Bakanlık tarafından belirlenecek kısmının TOK , Büyük ehir Belediyesi ile Proje sınırları içerisindeki ilçe ve ilk kademe belediyelerinin bütçelerine, kalan kısmının ise genel bütçeye gelir kaydedilece ine hükmedilmi tir.

2.2.2.3. 6306 Sayılı Kanun

6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönü türülmesi Hakkında Kanun, do rudan dönü ümü konu olan kanunlardan bir di eridir. Yukarıdaki kanunlar daha ziyade kent merkezlerindeki tarihi alanları ya da gecekondu alanlarını konu almakla birlikte bu