Kripto Teması: Ötekiliğin Yeni Hayaleti

İsimsizler dizisinde öne çıkan temalar esasında birbirini tamamlayan, destekleyen, anlamlandıran özelliğe sahiptir. Dış güç temasını kripto temasından ve bu iki temadan bağımsız olarak milli birlik temasını düşünmek mümkün değildir. Bu temalar modern devlet refleksi olarak okunabilmesine paralel olarak ülkemizin yakın dönem siyasi gidişatı ekseninde şekillenen bir gerçeklik olarak değerlendirilebilir. Yukarıda dış güç temasında paralel yapının, PKK’nın, Daeş’in başta ABD olmak üzere dışarıdan müdahale edildikleri iddiası etrafında tema oluşturulmuştur. Kripto teması da dış güç temasının bir uzantısı olarak yorumlandığında, devlet sınırları içinde yine “kökü dışarıda eli içerde” siyasal iddianın bir tezahürü olarak yorumlanabilir. Dış güç teması söz konusu siyasal iddianın köküne gönderme yaparken, kripto da içerdeki eli karşılamaktadır. Kripto kelimesi, sırı ve gizemi çözülemeyen öteki olarak kabaca tarif edilebilir. Siyasal anlamda ise bu sır ve gizemle birlikte derin işleyişe sahip, devletin işleyiş ve kurumlarının işlevsizleştiren, dış destekli ya da iç oluşumlar olarak tanımlanabilir. Devletlerin, geçmişten günümüze, güvenlik ve korumacı reflekslerine binaen oluşturulan istihbarat kurumları kripto ve benzeri yapıları deşifre etme amacıyla kurumsallaşmıştır.

Fatih: Dünyanın gözü bu coğrafyada… Ama bunlar neden Virankaya’dan

başladılar? Yani Virankaya neden bu kadar önemli?

Başkan: Maalesef istihbari manipülasyonlar var. İçimizdeki hainler her

yerde olduğu gibi teşkilata da sızdılar. Bir yandan Virankaya’da ne olduğunu öğrenmeye çalışırken diğer yandan da onlarla uğraşıyoruz.

(İsimsizler, 2017).

Otto: Bu kaymakam Fatih Keskin. Beni illegal şekilde izledi ve dinletti… Savcı: Merak etme Otto. Biz hemen gerekli adli soruşturmayı açarız. Merak

etme…

Kriptolu Polis: Ya Otto beni bu saatte bunun için mi çağırdın buraya? Otto: Peşime kuyruk gibi adam taktı. Seninle ancak burada güvenli

konuşacağım diye düşündüm. Onun için burdasın… O kaymakamın etrafındaki hepsinin peşine düşmemiz gerekiyor. Dağdakilerin suikast ile

yapamadığını, biz itibar suikast ile yapacağız. Açıklarını bulup yok etmeliyiz onları (İsimsizler, 2017).

Kripto yapılanmalar, devletin sahip olduğu kurumların ve işleyişin asıl amacından saptırılıp dış güçlerin ya da iç oluşumların lehine seyir izlemesi olarak İsimsizler dizisinde yer verilmiştir. Kriptolu unsurların savcılık, emniyet, askeri gibi alanlarda planlar tertiplemeleri, bir araya gelmeleri, kurumsal kimliği kendi amaçları doğrultusunda kullanmaları hakim siyasal söylemin ötekilik iddiasının bir tezahürü olarak görülebilir. Siyasal söylem ekseninde senaryonun inşa edilmesi bir yandan söyleme meşruiyet kazandırırken öte yandan da izler kitlenin duygusal bağlılığını perçinlemektedir. Devletin önemli kurumlarından biri olan savcılık makamında paralel yapının kriptolu elemanlarından Savcı Zeki ile dış güç temasının önemli figürü olan Otto’nun yukarıdaki diyalogu gerçekleştirmeleri, ülkenin içinde bulunduğu durumun ciddiyetini, mücadelenin meşruiyetini belirginleştirmektedir. Devletin, vatandaşların huzur ve güvenliği için tesis edilen yargı kurumunun istenildiğinde yine aynı devletin kurumlarını dinamitlemeye dönük işleve de hizmet edebileceği ima edilmektedir.

Olcay Yüzbaşı: Ben yokum fatih.

Fatih: Ne demek ben yokum? Sakın bana ben yoruldum falan demeyin ama. Olcay Yüzbaşı: Yorumladım ama kırıldım. O kripto hainlerin iftiraları kırdı,

geçirdi beni… Beni Silivri’ye gönderen o mahkeme kararının en üst satırında ne yazıyordu biliyor musun? “yüce Türk Milleti adına…” Yüce Türk Milleti adına yazıyordu Fatih!!! Milletin kanını sülük gibi emen o şerefsizler, Türk Milletinin adını kullanarak beni, bizi kumpasa getirdiler. Anam öldü, ben içerdeydim. Silah arkadaşlarım kanserden öldü, ben içerdeydim. Nişanlım… O da beni terk ederken ben içerdeydim.

Fatih: Hani sen bana kendi ağınla demiştin ya: o kriptolar, devlet değil;

devletin sırtına yapışmış kenelerdir diye… Şimdi onlardan kurtarmamız gereken bir vatan var vatan, vatan anladın mı?

Olcay Yüzbaşı: Ben yaralıyım Fatih. Kendimi iyileştirmeden ne sana

faydam olur ne de vatanıma. Gel sen beni azat et (İsimsizler, 2017).

Türkiye’de yakın dönem siyasi gelişmelerden biri olan Ergenekon süreci, İsimsizler dizisinde, paralel yapının kriptolu eylemlerinin bir örneği olarak yer verilmiştir. Dizide devletin kurumlarına sızmış unsurların gerçek vatanseverlerden olan Ergenekoncuları yine

devletin kurumları vasıtasıyla cezaevlerine göndermelerine gönderme yapılmaktadır. Dizide öne çıkan bu temanın izler kitlenin rızasını almanın bir aracı olarak Ergenekon sürecine bahis geçilmiştir. Daha önce vurgulanan seküler mazlumluk söyleminin bir tezahürü olarak, İsimsizler dizisinde bu mazlumluğun müsebbibi, paralel yapının kurumlardaki kriptolu yapılanması ve yapının kamuoyuna açık görüntüleri olarak ifade edilmiştir.

Semih: Benim şu sıra İstanbul’daki birimde devam ettiğim denizaltı sinyal

çalışmaları var, biliyorsun. Artık tamamen milli bir altyapıya geçmeye hazırlanıyoruz.

Handan: Aselsan’ın zaten yıllardır böyle çalışmalar içinde olduğunu

duymuştum. Bunun Kudret’le ne ilgisi var?

Semih: Asıl mesele de o zaten. Bu projenin lojistik altyapısını sağlayan

şirketin gizli ortağının Kudret olduğu söylentisi dönüyor. Hatta ne kadar doğrudur bilemem ama… Kudret’in Hava ve Deniz Kuvvetleri’nden bazı subaylarla ortak çalıştığını ve bu projelerden sır niteliğindeki bilgi ve belgelere ulaştığını duydum.

Handan: Bu subaylar ordu içinde nasıl barınabiliyor ki?

Semih: Bilmiyorum. Ama kolay kolay tespit edilebileceklerini sanmıyorum.

Sanki bir klik bütün bunları organize ediyor. Ve en önemlisi olağanüstü bir gizlilikle yürütüyorlar bunu.

Handan: Acaba babam… … bunları tespit etmiş olabilir mi? O yüzden mi

bu kumpası kurdular?

Handan: Diyelim tespit etmişti zamanında ve yollarından çekilmesi için

böyle bi’ oyun kurdular babama... Ya kazada ölen diğerleri? Polis ve o kaymakam? Onlarla dertleri neydi acaba? (İsimsizler, 2017).

İsimsizler dizisi, baştan itibaren, değişik zeminlerde “kripto” unsurların üstlendikleri vazifelere gönderme yapmaktadır. Dizinin ikinci bölümünün son dakikalarında Nevruz kutlamaları esnasında bombalı şahıs, Virankaya kaymakamının odasındaki patlamada kullanılan madde, PKK’ya alan açılması ve bürokratik işleyiş dahil olmak üzere pek çok olayda paralel yapıya vurgu yapılmıştır. Dizi içinde savcı makamındaki kişinin de kripto eleman olması, devlet kurumlarının nasıl ele geçirildiğini ve bürokratik engelleri nasıl oluştuğunu resmetmektedir.