• Sonuç bulunamadı

İsimsizler Dizisinde İşlenen Güncel Konuların Analizi

3. İSİMSİZLER VE SAVAŞÇI DİZİLERİ BAĞLAMINDA SÖYLEM ANALİZİ

3.3. İsimsizler ve Savaşçı Dizilerindeki Güncel Gelişmeler

3.3.1. İsimsizler Dizisinde İşlenen Güncel Konuların Analizi

İsimsizler dizisi paralel yapının bürokratik alandaki işleyiş mantığına ve PKK’nın terör eylemlerine odaklandığı için güncel dili daha fazla işlemiştir. Örnek olarak, Türkiye gündemini uzun süre meşgul eden “Mit Tırları” operasyonu dizide işlenmiştir. Olayın arka planına kahramanların gözünden yaklaşan, basitleştirilmiş ve açık bir kurguyla konunun kamuoyuna anlatılması sağlanmıştır. Dizinin 9. bölümünde işlenen konu, paralel yapının kriptolu elemanları tarafından mit mensuplarının yakalanması, Mit elemanlarının tırlardan indirilirken ters kelepçe ile tutuklanması sahnelenmiştir. Olayın akışında kahramanın olayın sonuna ilişkin söylediği ifadeler dikkat çekicidir. Nitekim dizi bu söylem üzerine inşa edilmiştir.

Mit mensubu kahraman: (…) Hepiniz bunun hesabını vereceksiniz. Hain

herifler. Hepiniz vereceksiniz. Bu vatanı ele geçiremezsiniz. Bu vatan sevdalıları buna izin vermeyecek (İsimsizler, 2017).

Dizide işlenen konular gerçek hayattan izler taşıdığı gözlenmektedir. Ekranda “bir dolar ve bylock” görüntülerine de yer verilerek ekran ve gerçek hayat arasındaki bağ güçlendirilmiştir. Hatta bir doların üzerindeki banknot numarası ile bylock uygulamasına girilme sahnesi görüntülenmiştir. Aşağıda replikleri verilen sahnede Fuat Tüfekçi adındaki kripto elemanın emniyet birimi üyeleri Yıldız, Olcay, Fatih ve Ahmet komiser tarafından sorgulanması ve gizli şifrenin açığa çıkarılması işlenmektedir. Burada dikkati çeken şifreleme, kendini gizleme tekniklerinin işlenmesidir. Zira gerçek kamuoyunda bu konu oldukça dikkat çeken bir husus olarak uzun bir süre gündemde yer almıştı.

Yıldız: Elimizde hiç kullanıcı şifresi var mı? Fuat Tüfekçi: Benim şifremi kullanabilirsiniz. Olcay: Ne bu?

Fuat Tüfekçi: Hepimize bu dolarlardan dağıttılar. Herkese belirli bir

banknot düştü. Üzerindeki seri numarası da sisteme giriş şifremiz.

Fatih: Ahmet abi görüyor musun adamların kurduğu sistemi?

Ahmet Komiser: Şeytanın aklına gelmez diyeceğim ama o da bunların dostu

zaten. Yabancı sayılmazlar.

Fatih: Kaç kuruşluk şerefleri varsa ona göre şifre belirlemişler. (İsimsizler, 2017).

İsimsizler dizisinde öne çıkan bir diğer güncel ayrıntı da bir dönem Cumhuriyet savcısı olan Zekeriya Öz’ün ekrana taşınmasıdır. Savcı Zeki olarak adlandırılan bu aktörün oynadığı rol, gerçek hayattaki muadiline atıfla işlenmiştir. Bu ismin paralel yapı adına başta Ergenekon soruşturması olmak üzere pek çok davayı yürüttüğü, açığa çıkıp yurtdışına firar edene kadar bir kahraman edasıyla gündeme taşındığı bilinmektedir. Dizi içinde de vatanseverlerle paralel yapı mensupları arasındaki gerilimin arkasındaki odak Savcı Zeki ile temsil edilmektedir. Kaymakam Fatih’in tutuklanma emri, mit tırları operasyonu gibi dizinin gündemle alakalı olayları Savcı Zeki tarafından yürütülmüştür.

Savcı Zeki: Bu ne terbiyesizliktir Kaymakam Bey! Burası bir Cumhuriyet

Savcısının makamı!

Fatih (Telefon ile müsteşarla görüşme halinde): Evet Başkanım karşımda.

Gerçi Savcı beyin işinin gücünün ne olduğu malum da… Veriyorum efendim, al.(Savcı ve müsteşar arasında telefon görüşmesi başlıyor)

Savcı Zeki: Buyurun. Ben Savcı Zeki Öztan.

Başkan: Sen ne yaptığını sanıyorsun lan? Devlet sizin tepenize çökmeyince

o işler o kadar kolay mı sanıyorsun?

Savcı Zeki: Efendim yalnız bu üslupla konuşacaksak…

Başkan: Bana bak Zeki!!! O adamlarım ve malzemelerim hemen yola

çıkmazsa gelir seni makamından alırım, birlikte uzun bir yolculuğa çıkarız.

Savcı Zeki: Resmi prosedür uygulanacak efendim.

(Telefon kapatılıyor).

Savcı Zeki: Ne oldu Kaymakam Bey… Polis özel harekat kesmedi şimdi miti

mi üstüme saldırtıyorsun?

Dayı: Gereken işlem ne ise onu yapın Savcı Bey.

Savcı Zeki: Ben zaten gerekenleri yapıyorum. Ya bu tırlar başka ellere

geçseydi hah. Ben devletin selameti için müdahale ediyorum.

Fatih: Ulan sen hala devletin selametinden mi bahsediyorsun? O tırlar var

ya köylerini korumak isteyen Türkmenlere gidecekti. Biliyor musun sen bunu?

Dayı: O Türkmenler… Bildin mi? Şimdi biz onları ölüme terk ettik. Neden?

Senin yüzünden. Orada ölen her Türkmen çocuğun kanı senin elinde. O kan seni er geç boğar (İsimsizler, 2017).

Savcı Zeki ve dizinin diğer kahramanları arasında yaşanan bu sahnede gerçek hayatta vuku bulan bir hadisenin arka planına ilişkin ekranda bir canlandırma söz konusudur. Gerçek hayatta yaşanan bu olayın kamuoyunda daha geniş ölçüde bilinmesi ve dikkatin bu noktaya toplanması adına sahne çarpıcı bir şekilde işlenmiştir. Dikkat çeken hususlar arasında dizideki aktörler arasında yaşanan diyaloğun dili üzerine odaklanabilir. Zira bu dil, kendince gücü, ait oldukları üst mercilerden alan ve onların izniyle söz konusu rolü yerine getiren aktörlerin güç gösterisinde bulunmasıdır. Derin bir güçle kendinde her türlü müdahaleyi meşrulaştırma hakkı gören savcı ile resmi makamların gücüne dayanan kaymakam arasındaki diyalogda ayrıca kaba bir hitap dili dikkat çekiyor. “Yediği halt; al; lan; tepenize çökerim; bana bak Zeki; gelir seni makamından alırım” gibi eril ve şiddet içerikli ifade örnekleri görülüyor. Bu ifadelerin gerçek hayatta olay esnasında kullanıldığına ilişkin bir bilgi olmamasına karşın ekranda bir

kahramanın haini alt etmede kullanması duygu kontrolüne ve hıncın ekrana yansımasına örnek teşkil edebilir. Ayrıca sahnede anılan olayın gerekçeleri de dillendiriliyor. Dayı lakabıyla dizide yer verilen aktörün ifade ettiği gerekçeler kamuoyuna konuya dair arka plan bilgisi vermeye devam ettiğini gösteriyor.

Fuat Tüfekçi: Bak Dayı. Dün geceki saldırganlardan ikisi. Bu, 17-25

Aralık’tan sonra meslekten men edilen polislerden, bu da hala başka bir ilin çevik kuvvetinde polis. Biz kimlerle savaşıyoruz Dayı?

Dayı: Bunlar şimdi bu devletin polisini alıp işleye işleye yine bu devletin

polisine silah sıkacak duruma getiriyorlar öyle mi?

Fuat Tüfekçi: Maalesef Dayı maalesef.

Dayı: Düne kadar dergi abonesi arıyoruz diye ortalıkta dolanan şerefsizler,

meğer milletine kurşun atacak katiller arıyormuş (İsimsizler, 2017).

Dizide paralel yapının kriptolu elemanlarından biri olan Fuat Tüfekçi, deşifre olduktan sonra devlet lehine bir tavır takınarak pişmanlığını ifade etmiştir. Paralel yapının devlet kurumlarındaki mensuplarının oluşturduğu ağı ortaya çıkaran Tüfekçi, Dayı’nın söylemleri karşısında pişmanlığını dile getirmiştir. Kendisi, paralel yapının 17-25 Aralık operasyonu üzerinden söylem geliştirerek deşifre olmamaya çalışmıştır. Diyalog içinde resmi kurumlardan tasfiye edilen paralel yapı mensuplarının devlet kurumlarına yönelik silahlı eylem sahnesi, izler kitlenin algısını yönlendirme amacını taşımaktadır. Devlet kurumlarına yönelik silahlı girişim, sonradan Fetö’ye dönüşecek yapının, teröre örgütüne dönüşmenin alt zemini oluşturulmaya çalışılmaktadır. Din söylemini kullanarak insanları kendi devletlerine silah sıkacak duruma getiren güce de gönderme yapmaktadır. Yukarıdaki diyalogda dergi aboneliği ifadesi, yapının kamusallaşmasını sağlayan televizyon, gazete, dergi, yardım kurumları vb. araçları da kastetmektedir. Örgüt, bu araçları din dilini kullanarak ideolojik yayılmayı perdelediğini ve toplumun geniş kesiminin bunu göremediğini ima eder bir ifade olarak düşünülebilir. Bütün bu imalar dizide işlenmek üzere gerçek hayattan esinlendiği düşünülmektedir. Zira benzer başlıklar etrafında müstakil çalışmalarda ve raporlarda da Fetö’nün terör yapılanması analiz edilmiştir.3