• Sonuç bulunamadı

Kredi Veren Kadınlar ve Kredilerini Tahsil Etmeleri

Osmanlıda kadınlar hem kredi alıp hem de verebilmekteydi. Ekonomik iliĢkilerde kredi alıĢ veriĢi önemli bir yere sahipti. Kadınlar kredi konusunda yeri geldiğinde verdiği borcu tahsil etmeye de çalıĢmıĢtır. Alacak ve verecek davalarında kadınlar mahkemelere mutlak surette baĢvururdu. Taraflar arasındaki anlaĢmazlıklar mahkeme yolu ile giderilip sonuca bağlanıyordu. Konuya iliĢkin birçok örneği mahkeme kayıtlarında görebiliyoruz.

219

E.ġ.S, nr. 140/v. 63, b/1, H. 19 Cemaziyelevvel 1131/M. 9 Nisan 1719.

220

2.3.1. Kredi Veren Kadınlar

Eldeki verilere göre Eyüplü kadınlar genellikle kredi veren taraf durumundaydı. Miras ya da mehir yoluyla gelire sahip olan kadınlar sermayelerini genellikle kredi vermek suretiyle iĢletmiĢlerdir. Bu sayede kadınlar mali üretkenliklerine katkıda bulunmuĢlardır.

Kadınların alacaklarını mahkeme huzurunda talep etmeleri kayıtlarda yer alır. Ġki kadın çiftliğini gayrimüslime kiraya vermiĢlerdir. Alacakları borcu tahsil edemeyince mahkemelik olmuĢlardır. Eyüp Büyük Halkalıda ikamet eden Ali Efendinin zevcesi AyĢe ve kızı Hatice Hanım çiftliklerini Hristoya kiraya vermiĢlerdir. Kiracı olan Hristoyu dava edip çiftliği, içindeki hayvanları ve 261 adet koyunu kiraya verip birinci sene kirası 230 kuruĢa ikinci sene 250 kuruĢa verdiklerini ancak Hristodan alacak 87 guruĢları kaldıklarını söylemiĢlerdir. Alacaklarının tahsil edilmesini kadı‟nın huzurunda istemiĢlerdir. Bunun üzerine mahkemede kalan meblağın senet ile ödenmesi kararı alınmıĢtır. Borcun ödenmesi, AyĢe ve Hatice Hanım‟ın da Hristonun zimmetini ibra etmeleri ile bu alacak davası sonuca bağlanmıĢtır.221

Kadın krediyi sadece erkeğe değil hemcinsine de verebiliyordu. Bununla alakalı örnek olan kadının iki eĢten alacaklı olduğuna dair davanın kayırlarda yer almasıdır. Eyüp Bayram Bey Mahallesi‟nde oturan SiyavuĢ kızı Fatma Hanım vekili Ahmet Efendi vasıtasıyla Koca KasımpaĢa Mahallesi‟nden SiyavuĢ ve karısı Rukiye‟den davacı olmuĢtur. Fatma Hanım‟ın kölesi olan Tersane-i Âmire‟ye konan ve sonrada küreğe konulan Yusuf‟un SiyavuĢ ve karısına teslim ettiği 750 kuruĢ olduğunu, bu miktarı vekâleten istediğini söylemiĢtir. Onlar ise bu parayı inkâr etmiĢlerdir. Fatma Hanımda iddialarına delil bulamayınca ve bu hususta karĢı tarafın yemin etmesinden sonra davayı kaybetmiĢtir.222

Kadının yakın akrabalarına veya kocasına borç verdiğini kayıtlarda yer almaktadır. Eyüplü kadının kocasına vermiĢ olduğu borcunu tahsil ediĢine dair dava kaydında ise Hacı Ġsmail kızı Hatice Hanım‟ın kocasından 150 kuruĢ alacağı vardır. Alacağının olmasından dolayı tahsili için bir Ģatta bulunmuĢtur. Kocasının kadınlar hamamına

221

E.ġ.S, nr. 128/v. 27, b/3, H. 15 Receb 1123/M. 29 Ağustos 1711.

222

gelen kadınlardan ücret almamasını talep etmiĢtir. Eğer kadınlardan ücret almaz ise davasından vazgeçeceğini söylemiĢtir. Kocasının bu Ģartı kabul etmesi üzerine anlaĢmaya varılmıĢtır.223

BaĢka bir belgede ise vasi kadının alacak davası ile karĢılaĢmaktayız. Eyüp Bıçakçı Ferhad Mahallesi‟nden Zülfikar oğlu Seyyid Süleyman‟ın küçük oğlu Mustafa‟nın hem vasîsi hem de annesi Fatma Hanım küçük Mustafa‟nın malından kardeĢi Ahmed Çelebi‟ye ödünç verdiği payı geri istemiĢtir. Fatma Hanım 106 kuruĢa beĢ sene müddetle ödünç verdiğini ayrıca 75 adet koyun derisi yapağının hesabını da vermediğinden bahisle dava açmıĢtır. Buna rağmen Ahmet Çelebi Ģahitlerle kendi iddiasını ispat ettiğinden vâsiye Fatma Hanım haksız bulunarak davayı kaybetmiĢtir.224

Kadınlar verdikleri borcun tahsil ediliĢ Ģeklini kendileri belirleyebilmekteydiler. Bunu belirlerken de alacaklı oldukları kiĢinin mali ve iktisadi açıdan durumunu da göz önünde bulundururlardı. Mahkeme kayıtları bize bunun ipucunu sunmaktadır. Eyüp‟te kadının alacaklı olduğu kiĢinin kendisine ödeme yapma noktasında güçlük yaĢayan borçluya karĢı taksitlendirme yoluna gitmiĢtir. Eyüp ġah Sultan Mahallesi‟nde oturan Ahmet kızı Hatice Hanım kaynatası olan Ahmet‟e 6 adet tuğralı altınını ödünç vermiĢtir. Kaynatası Ahmet‟den bu nedenle alacağı olduğunu ve hakkının verilmesini istemiĢtir. Hatice Hanım borcunu istediğinde kaynatası borcunu ödeme kudretinin olmadığını söylemiĢtir. Hatice Hanım kaynatasının durumu karĢısında mahkeme huzurunda taksitlendirme yapma yoluna gitmiĢtir. Hatice Hanım‟ın bir ayda 3 ikinci ayda 2 altın borcunu alacağı Ģekilde taksitlendirme yapılmıĢtır. Ahmet‟in bunu taahhüt ve kabul etmesiyle taraflar anlaĢmaya varmıĢlardır.225

Konuyla ilintili olarak baĢka hükümlerde karĢımıza çıkmaktadır. Ġstanbul Haydar Han Mahallesi‟nde oturan Hacı Ali Ağa kızı Rabia Hanım Fahrul- kuzat Ġbrahim Efendi‟nin kendisinden hüccet harcı adı altında aldığı 44 kuruĢu Ġbrahim Efendi vekili Mehmet Efendi‟den talep ederek davacı olmuĢtur. Davalının inkâr etmesiyle tartıĢmalar yaĢanmıĢtır. Nihayet mahkemede 15 kuruĢ karĢılığında anlaĢmıĢlardır.226

223

E.ġ.S, nr. 116/v. 6, a/2, H. 9 Safer 1111/M. 6 Ağustos 1699.

224

E.ġ.S, nr. 128/v. 21, a/1, H. 29 ġevval 1123/M. 10 Aralık 1711.

225

E.ġ.S, nr. 128/v. 90, a/2, H. 7 Cemaziyelâhir 1124/M. 11 Temmuz 1712.

226

2.3.2. Kredi Çeken Kadınlar

Kadınlar borç veren taraf olarak çoğunlukta bulunmalarına rağmen yeri geldiğinde borçta alabilmekteydi. Borçlarını ödeyemedikleri takdirde davalık olabilirlerdi. Eyüp belgelerinde vakfa borçlu olan kadın davası bunun göstergesidir. Ahmed Ağa Vakfına ait bir bostanın icarından dolayı halik olan babasının varisi olarak Sünbüliye ismindeki Ermeni kadın 5295 akçe borcu olduğunu itiraf etmiĢtir. Sünbüliye Hanım‟ın bu borcunu vakfa ödemesine karar verilmiĢtir.227

Eyüp‟te kadınlar borcunu tahsil ederken çeĢitli çözüm yolları ürete bilmiĢlerdir. Buna istinaden borçlu olduklarında da çözüm bulma yoluna gitmiĢlerdir. Defterde yer alan hükümde borcuna karĢılık evini rehin eden kadın karĢımıza çıkmaktadır. Eyüp TakyecibaĢı Mahallesi‟nden Emetüllah Hanım‟ın eski Kameniçe Defterdârı olan Ali oğlu Mehmed Efendi‟ye nakit 1300 kuruĢ ve bazı eĢyadan dolayı 400 kuruĢ toplamda 1700 kuruĢ borcu vardır. Bu borca mukabil olarak evini rehin olarak kaydettirmiĢtir. Eğer altmıĢ günde borcunu ödeyemezse evin satılıp borcunun verilmesinden sonra kalan parasını kendisine ulaĢtırmak ve diğer gereken bütün hususlarda Ali Çelebi‟yi vekil tayin ettiğini belirten beyanda bulunmuĢtur. Ali Çelebi‟nin de vekâleti kabul etmesiyle rehin iĢlemi gerçekleĢtirilmiĢtir.228

Farklı bir dava da ise varis olan hanımların murislerinin rehin ettiği evin borcunu ödemeleri yer almaktadır. Eyüp Ali PaĢa Mahallesi‟nden Solak zâde Ahmed Çelebi vefat etmiĢtir. Varisleri akrabalık bakımından AyĢe Hanım ile ġerife Emetüllah Hanımdır. Balta zâde demekle bilinen Mehmet Çelebi iki hanımdan da davacı olmuĢtur. Ahmet Çelebi‟nin evini daha önce rehin edip kredi çektiğini ve seneliği 45 kuruĢa kiraya verdiğini beyan etmiĢtir. Ahmet Çelebi ancak hem malın aslı olan 300 kuruĢu hem de bir senelik kira bedeli olan 45 kuruĢu ödeyemeden vefat ettiğini söylemiĢtir. AyĢe ve Emetüllah‟tan da bu paraları talep etmiĢ, 340 kuruĢ ellerinden almıĢ, 5 kuruĢ ile diğer senelerin ecri misil davalarından vazgeçerek birbirlerinin zimmetlerine ibra etmiĢlerdir.229

227

E.ġ.S, nr. 116/v. 63, b/2, H. 5 Zilkade 1111/M. 24 Nisan 1700.

228

E.ġ.S, nr. 126/v. 25, b/2, H. 30 Safer 1121/M. 11 Mayıs 1709.

229

Mahkeme kayıtlarında saptanan bir diğer nokta borcu kapama yönteminin mal ve eĢya ile takas etmek suretiyle yapılmasıdır. Eyüp Camii Kebir Mahallesi‟nde oturan Halil kızı Alime Hanım vekili Mehmet Çelebi aracılığı ile listelenen ev eĢyalarını Mehmet kızı AyĢe Hanım‟a 80 kuruĢ karĢılığında satmıĢtır. Parasını da AyĢe Hanım‟a olan 80 kuruĢ borcu ile takas etmiĢtir. KarĢılıklı olarak takası kabul etmeleri üzerine mal ve eĢya AyĢe Hanım‟ın olmuĢtur.230

Borç-alacak iliĢkilerine bakıldığında dikkat edilmesi gereken kısım din unsurunun bu konuda engel oluĢturmadığıdır. Nitekim, Ermeni kadının borcunu ödeyemediği için taksit yaptırdığına dair bilgi vesikada bulunmaktadır. Eyüp Baba Haydar Mahallesi‟nde ikamet eden Hayduk kızı Sare adlı Ermeni mahkemede Mahmut oğlu Mehmet huzurunda söz alıp; “Bu Hacı Mehmed‟e 33 kuruĢ borcum vardı. 6 kuruĢunu daha önce ödedim. 27 kuruĢ kaldı. Tek seferde ödeme gücüm olmadığından taksit arzu ettim. Hacı Mehmet de otuz günde 1 kuruĢ olmak üzere toplam sekiz yüz on günde ödememi kabul etti. Bu 27 kuruĢ mutlaka ödemem gereken taksitli borcumdur” diyerek beyanatta bulunmuĢtur.231

Eyüp Ġslam Bey Mahallesi‟nden olan Ali oğlu Fatma Hanım‟ın sakine olduğu evde toplanan heyette Fatma Hanım aldırdığı çeyizden ötürü borcu olduğunu itiraf etmiĢtir. Fatma Hanım; “Kendi çeyizim için aramızda adet ve vasıfları belli eĢyanın alımı için daha önce Abdullah Ağa‟yı vekil etmiĢ idim. ġu anda adı geçen eĢyanın hesaplanmasıyla 42.698 akçe ödenmesi lazım gelen Abdullah Ağa‟ya borcumdur” diyerek borcunu itiraf etmiĢtir. Fatma Hanım mecliste bulunanları da Ģahit göstermiĢtir.232

Konuyla alakalı baĢka hükümde ise çeyizinden dolayı annesine borçlu kadın figürüyle karĢılaĢmaktayız. Eyüp mahallelerinden NiĢancı PaĢa Mahallesi‟nde oturan Mustafa kızı ġerife Afife Hanım anası ġerife AyĢe Hanım‟ın kendi malıyla çeyiz malzemeleri aldığını ve bundan dolayı da 54 kuruĢ ödenmesi gereken borcunun olduğunu söylemiĢtir. Kendisinin de senede 18 kuruĢtan üç senelik alacağının toplandığını ve borcu olan 54 kuruĢa takas ettiğini anasının da bu takası kabul ettiğini söylemiĢtir. 233

230

E.ġ.S, nr. 133/v. 74, a/2, H. 18 ġevval 1126/M. 27 Ekim 1714.

231

E.ġ.S, nr. 140/v. 49, a/1, H. 11 Rebiulâhir 1131/M. 3 Mart 1719.

232

E.ġ.S, nr. 145/v. 17, b/1, H. 2 Receb 1131/M. 21 Mayıs 1719.

233