• Sonuç bulunamadı

KOZMİK ODA • SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİwww.kozmikoda.com.tr

2. Türkiye’nin deprem ülkesi olmasının nedeni toprak-larının büyük bir kısmının genç arazilerden oluşma-sıdır. Türkiye’nin oluşumunda etkili olan orojenik ha-reketler Türkiye’de çok sayıda fay hattının oluşma-sına neden olmuştur. Ayrıca yer altında bulunan kars-tik kayaçlar, mağara gibi boşlukların oluşmasına ne-den olmakta. Bu boşlukların tavanları zamanla çö-kerek depremlere neden olmaktadır. I. jeolojik zama-na ait arazilerde deprem riski sert yapıda oldukların-dan (Masif) çok azdır. Bu masif araziler depremin oluşmasında etkili değildir.

(Cevap D)

3. Bafra-Çarşamba ovaları Samsun kıyılarında bulunan delta ovalarıdır. Bu ovalar deniz seviyesindedir. Yük-seltileri fazla değildir. Bu yüzden fiziki haritalarda ye-şil renk ile gösterilirler. Marmara Bölgesi’nde yer alan Ergene Havzası’nın da yükseltisi fazla değildir. Bu yüzden Ergene ile Bafra-Çarşamba ovaları fiziki ha-ritalarda aynı renkte gösterilir.

(Cevap B) 1. Yağışların az olduğu yerlerde bitki örtüsü cılız, yüzey

kuru ve fiziksel parçalanmadan dolayı ufalanmış mal-zeme fazladır. Haritada verilen taralı alanlardan ya-ğışın en az olduğu yer I’dir. Bu nedenle I. taralı alan-da rüzgarlar alan-daha etkilidir.

(Cevap A)

4. Akdeniz, Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde dağların geniş yer kaplamasına bağlı olarak tarım alanları dar, yol yapım maliyetleri yüksektir. Ayrıca dağlar yükseltilerinin fazla olmasına bağlı olarak çok fazla kar yağışı alır. Bu durum ülkemizde yer alan Er-ciyes, Palandöken, Kartalkaya, Uludağ, Bey Dağla-rı gibi bazı dağlarda kayak (kış) turizminin gelişme-sini sağlamıştır. Bu durum, ülkemizde turizm çeşitli-liğinin artmasına neden olmuştur.

(Cevap E)

5. Türkiye’de yer alan dağlar orojenik ((kırılma, kıvrıl-ma) ve volkanik faaliyetler sonucu oluşmuştur. Ağrı, Tendürek, Süphan, Nemrut, Erciyes, Hasan, Kara-dağ, KaracaKara-dağ, Melendiz, UluKara-dağ, Volkanik faali-yetler sonucu, diğer dağlarımız ise orojenik hareket-ler sonucu oluşmuştur.

(Cevap D)

6. Türkiye’de tuz, kireç, alçı taşı, tebeşir gibi eriyebilen arazilerin (kalkerli) en yaygın olduğu bölge Akde-niz’dir. Ülkemizde karstik şekillerin en yaygın olduğu bölge eriyebilen kayaçların yaygın olmasına bağlı olarak Akdeniz Bölgesi’dir.

(Cevap C)

7. Çukurova - Bafra - Çarşamba birer delta ovasıdır.

Dolayısıyla toprak türleri (alüvyon), ortalama yüksel-ti (deniz seviyesinde) ve oluşum şekli bakımından ortaktır. Ancak bu ovaların iklim şartları farklıdır. Do-layısıyla yetiştirilen tarım ürünleri de farklı olacaktır.

(Cevap B)

8. Boyuna kıyı tipinin görüldüğü yerlerde;

• Kıyı ile iç kesim arası ulaşım gelişmemiştir.

• Denize bakan yamaçlar bol yağış alır.

• Kıyı ile iç kesim arasında iklim farklılığına bağlı olarak yetiştirilen tarım ürünlerinde farklılık görü-lür.

• Denizellik dar bir alanda etkili olur.

• Falez oluşumu fazladır.

• Kıta sahası dardır.

• Kıyıda koy, körfez, liman, ada azdır.

(Cevap D)

FİZİKİ COĞRAFYA

KOZMİK ODA

KOZMİK ODA • SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİwww.kozmikoda.com.tr

10. Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrilidir, okyanusla-ra kıyısı bulunmaz. Buna bağlı olaokyanusla-rak da gel-git ola-yı etkili değildir. Haliç oluşabilmesi içinde mutlaka kı-yılarda gel-git olayı etkili olmalıdır. Buna göre, Türki-ye’nin kıyılarında haliç oluşumuna rastlanmaz.

(Cevap D)

11. Akdeniz Bölgesi’nde dağlar denize paralel olarak uzanır. Bu durum kıyı ile iç kesimler arasındaki ula-şımda geçitlerin kullanımını zorunlu hale getirmiştir.

Bu geçitlerden biri olan Gülek Boğazı; Çukurova ile İç Anadolu’yu birbirine bağlar.

(Cevap E)

12. Taşların kimyasal yolla çözülebilmesi için, sorudaki açıklamaya göre sıcaklık ve yağış koşullarının uygun olduğu, ılıman iklim şartları gereklidir. Seçeneklerde-ki Ankara, Konya, Sivas ve Kütahya kentlerinde ik-lim karasal iken, Trabzon’da ılımandır.

(Cevap A)

13. Tabanlı vadi akarsu yatak eğiminin azaldığı yerde akarsuyun yanlara doğru aşındırma yapması sonu-cu oluşan geniş tabanlı vadilerdir. Eğim ve engebe-nin fazla olduğu yerlerde akarsu yatak eğimi fazla olacağından oluşan vadi dar ve derin profili olur.

(Cevap E)

14. Ege Bölgesi kıyılarında dağlar denize dik uzandığın-dan;

• Delta ovaları geniş yer kaplar.

• Falez oluşumu yaygın değildir.

• Kumsal alanlar geniş yer kaplar.

• Koy, körfez, ada, yarımada fazladır.

• Kıyı ile iç kesimler arası ulaşım gelişmiştir.

• Kıta sahanlığı geniştir.

• Denizellik etkisi iç kesimlerde geniş bir alanda görülür.

(Cevap B) 9. Eğim, kar yağışının, beşerî faaliyetlerin fazla ve

top-rağın killi olduğu yörelerde heyelan olayları sık sık yaşanır. Haritada verilen taralı alanlardan V’te eğim, kar erimesi, yağış fazla, toprak killi yapıdadır. Bu du-ruma bağlı olarak, bu alanda heyelan olayları çok fazladır.

(Cevap E)

FİZİKİ COĞRAFYA

KOZMİK ODA

KOZMİK ODA • SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİwww.kozmikoda.com.tr

1. Havayı oluşturan gazların iç içe küreler halinde ve ağırdan hafife doğru atmosfer içerisinde sıralanma-sında yerçekimi etkilidir.

(Cevap D)

6. Karalar sadece yüzey kısımlarında ısınma olduğun-dan erken ısınır erken soğur. Denizler ise 200m de-rinliğe kadar ısındığından geç ısınır geç soğur.

Kuzey Yarımkürede karalar geniş yer kapladığından ortalama sıcaklık güneyden daha yüksektir. Bu ne-denle kuzeyde ılıman kuşak güneyden daha geniş-tir.

(Cevap E)

7. Yerden, bulutlardan ve atmosferden kısa dalgalı ışın-lar halinde uzaya yansıyan ışınışın-lara “albedo” denir.

(Cevap B) 2. Güneşten gelen ışınların:

• % 25’i bulutlar ve atmosfer etkisiyle uzaya yan-sır.

• % 25’i difüzyona uğrar.

• % 15’i absorbe edilir.

• % 8’i yere çarpınca uzaya yansır.

• % 27’si yeri ısıtır.

Atmosferde dağılan (difüzyona uğrayan) ışınlar at-mosferi aydınlatarak mavi renkte görünmesini ve göl-ge yerlerin aydınlık olmasını sağlar.

(Cevap A)

3. Ekvator ve çevresi güneş ışınlarını yıl boyunca dik ve dike yakın açılarla alır. Bu nedenle ekvator ve çev-resinde sıcaklık ortalamaları çok yüksektir. Yükselti arttıkça sıcaklık ortalamaları her 200 m’de 1 °C dü-şer. Bu nedenle ekvator ve çevresinde insanlar yük-seltisi fazla olan yerlere yerleşir.

(Cevap C)

4. Güneşten gelen enerji miktarı güneş lekelerinin bü-yüyüp küçülmesine bağlı olarak değişir. Lekeler art-tıkça gelen enerji azalır. Dünya güneş çevresindeki hareketini elips biçimli bir yörünge üzerinde yapar.

Bu nedenle dünya hareketi sırasında güneşe yakla-şır ve uzaklayakla-şır. Yaklaştıkça aldığı enerji artar, uzak-laştıkça azalır. Güneş ışınlarının dik açılarla geldiği yerler daha çok ısınır.

(Cevap E)

5. 3 Ocak (Günberi) dünyanın güneşe en yakın olduğu tarihtir. Bu nedenle güneşten gelen enerji bu tarihte daha fazladır.

(Cevap D)

FİZİKİ COĞRAFYA

KOZMİK ODA

KOZMİK ODA • SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİwww.kozmikoda.com.tr

11. Denizler 200 m derinliğe kadar ısındığından geç ısı-nır, geç soğur. Karalar ise 1 metre derinliğe kadar ısındığından erken ısınır, erken soğur. Bu duruma bağlı olarak;

• Denize kıyısı olan yerlerde sıcaklık farkı azdır.

• Güneydoğu Anadolu yaz aylarında Akdeniz’den daha sıcaktır.

• Kuzey Yarımkürede karaların geniş yer kaplama-sı nedeniyle kaplama-sıcaklık ortalamakaplama-sı güneyden fazla-dır.

Okyanuslarda gel-git genliğinin denizlerden fazla ol-masında okyanusların denizlerden daha geniş olma-sı etkilidir.

(Cevap D)

9. Dünyanın günlük hareketine bağlı olarak üzerinde serbest hareket eden her cisim Kuzey Yarımkürede sağa, Güney Yarımkürede sola sapar. Cisimlerin ve rüzgarın hareket yönü üzerinde etkili olan bu güce

“koriyolis etkisi” denir.

(Cevap E)

12. Dünyanın yıllık hareketine bağlı olarak güneşin gün içerisinde aynı saatte ufuk düzleminde bulunduğu noktanın yıl boyunca değişmesine “analemma açısı değişimi” denir. Bu değişimin rüzgarlar ve iklim üze-rinde etkisi bulunmaz.

(Cevap D)

13. Ekvatordan kutuplara doğru gidildikçe güneş ışınla-rının yansıması artar. I. merkezde yansıma en az, IV’te en fazladır.

(Cevap C)

14. Yağmur, kar, sis, bulut ve rüzgar gibi atmosfer olay-ları troposfer katmanında gerçekleşir, Troposfer at-mosferin ilk katmanıdır. Gazların en yoğun olduğu katmandır.

(Cevap C) 8. Atmosfer yerden yansıyan ışınlarla ısınır. Bu

neden-le yükselti arttıkça her 200 m’de sıcaklık 1 °C azalır.

Örnek: Aynı enlemlerde olmasına rağmen Doğu Ana-dolu Bölgesi’nde ortalama sıcaklık yükseltinin etki-siyle Ege Bölgesi’nden çok daha düşüktür.

(Cevap D)

10. Yükselti arttıkça sıcaklık ortalamaları düşer. Bu ne-denle dağların iklimi çevrelerinden farklıdır. Dağların uzanış doğrultusu, rüzgarların esme yönü, denizel-lik- karasallık gibi birçok iklim elemanı üzerinde be-lirleyicidir. Atmosferden yansıyan güneş ışınları iklim üzerinde etkili olmadan uzaya gider.

(Cevap C)

FİZİKİ COĞRAFYA

KOZMİK ODA

KOZMİK ODA • SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİwww.kozmikoda.com.tr

3. Bağıl nemin fazla olduğu yerlerde buharlaşma hava suya doygun hale geldiğinden azdır. Bağıl nemin az olduğu yerlerde ise, buharlaşma fazladır.

(Cevap C) 1. AB ve YB merkezlerinde izobar eğrileri iç içedir. Her

iki basınç merkezinde yatay (adveksiyon) hava ha-reketleri görülür. AB’de konveksiyon (yükselim) YB(-de süpsidan (alçalım) hava hareketleri görülür.

Termik doğuşlu AB ısınmaya, YB ise soğumaya bağ-lı olarak oluşur.

(Cevap C)

2. Alt ve üst hava katmanları arasında sıcaklık farkı faz-la ofaz-lan hava kütlesi kararsızdır. Kararsız hava kütle-leri sahip olduğu koşulları ve durumu dış etkilere kar-şı koruyamaz. Bu tür hava kütlelerinde en ufak bir dış nedenle alttaki fazla sıcak hava yükselerek dikey hava akımları, şimşek ve sağanak yağışlar çıkar.

(Cevap A)

4. Yüksek basınç merkezinde hava hareketleri yüksek-ten alçağa olduğundan yağış oluşmaz. Örn; çöller-de ve kutuplarda yüksek basınç merkezleri etkilidir.

(Cevap E)

5. Ekvatordan kutuplara gidildikçe dünyanın geoit şek-line bağlı olarak yerçekimi artar. Bu duruma bağlı ola-rak ekvatordan kutuplara gidildikçe troposferin kalın-lığı azalır.

(Cevap C)

6. Yükselti arttıkça sıcaklık azalır. Ekvator ve çevresin-de alçak yerlerçevresin-de sıcaklık ortalamaları çok yüksek olduğundan insanlar yerleşme yeri olarak daha çok yüksek yerleri tercih eder. Ekvatordan uzaklaştıkça sıcaklık ortalamaları düşer. Bu nedenle insanlar sı-caklık ortalamaları daha yüksek olan alçak yerleri yerleşme yeri olarak tercih eder.

(Cevap A)

7. Nem miktarı, hava hareketleri ve okyanus akıntıları sıcaklığın yatay yöndeki dağılışını, yükselti ise dikey yöndeki dağılışını etkiler.

(Cevap E)

FİZİKİ COĞRAFYA

KOZMİK ODA

KOZMİK ODA • SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİwww.kozmikoda.com.tr

8. Karstik arazi, Türkiye’de Akdeniz Bölgesi’nde en ge-niş alan kaplar. Dolayısıyla bu bölgede yer alan Ta-şeli Platosu eriyebilen kayaçlardan oluşan karstik arazi üzerinde oluşmuştur.

Bunun dışında Cihanbeyli ve Bozok platoları; İç dolu’da, Ardahan ve Erzurum – Kars ise Doğu Ana-dolu’da yer alır.

(Cevap E)

13. Türkiye’de graben ovalarına en fazla Ege’de rastla-nır. Ege’deki Büyük Menderes Nehri bir graben ova-sı içinde akar. Bu nehrin ağız kısmında ise Balat Ova-sı oluşmuştur. Balat OvaOva-sı, her geçen yıl genişleme-ye devam etmiş ve Büyük Menderes graben ovası ile birleşmiştir.

(Cevap A) 9. Linyit ve taş kömürü farklı jeolojik zamanlarda

olu-şan fosil yakıtlardır. Linyit III. zamanda, taş kömürü ise I. zamanda oluşmuştur. Türkiye’nin bu yer altı kaynaklarına sahip olması, farklı jeolojik zamanlara ait arazilerin bulunduğu anlamına gelir.

(Cevap E)

10. İç Anadolu’da; Karadağ, Karacadağ, Hasandağı, Me-lendiz ve Erciyes, Doğu Anadolu’da; Nemrut, Süp-han, Tendürek, Ağrı volkanları bulunur. Bozdağlar ise Ege’de bulunan kırıklı yapıya sahip olan dağ sırala-rıdır.

(Cevap A)

11. Şekilde gösterilen kayacın aşınmasıyla oluşan yer şekline “mantar kaya” denir.

Mantar kayalar ise rüzgâr aşındırma şekilleridir.

(Cevap A)

12. Kıta sahanlığı daha geniş demek sığ kıyılar demek-tir. Dağların denize dik olarak uzandığı Ege kıyıları daha sığ olup kıta sahanlığı da daha geniştir.

(Cevap D)

14. Türkiye’deki dağların oluşumunda orojenizma ve vol-kanizma olmak üzere iki kuvvet etkili olmuştur. Buna göre Erciyes ve Nemrut dağları volkaniktir. Küre, Ca-nik ve Bolkar dağları ise orojenizma kuvveti etkisiy-le tortul tabakaların kıvrılarak yükselmesi sonucun-da meysonucun-dana gelmiştir.

(Cevap E)

15. Deprem, yer kabuğundaki kırık hatlar boyunca mey-dana gelir. Bu kırık hatlara “fay hattı” denir. Bitki ör-tüsünün, karstik alanların ve göl tabanlarının dep-remle ilgisi yoktur.

(Cevap C)

FİZİKİ COĞRAFYA

KOZMİK ODA

KOZMİK ODA • SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİwww.kozmikoda.com.tr

3. Türkiye’de batıdan doğuya doğru gidildikçe; sıcaklık düşer, kar yağışı artar. Ancak güneşlenme süresinin batıdan doğuya doğru artması beklenemez.

(Cevap A)

4. Soruda oluşumu ifade edilen göl, heyelan set gölü-dür. Seçeneklerde verilen göllerin oluşumlarına bak-tığımızda,

• Tortum - heyelan set

• Van Gölü - tektonik - volkanik set

• Bafa (Çamiçi) - alüvyal set

• Büyük Çekmece - kıyı set

• Sapanca – tektonik gölüdür.

(Cevap A)

5. Buzulların açtığı çukurlarda oluşan buzul göllerine, buzullaşmanın etkili olduğu yüksek dağların zirvele-rinde rastlanır. Marmara Bölgesi’nde yer alan Yıldız Dağları’nın yükseltisi az olduğu için buzul göllerine rastlanamaz.

(Cevap D)

6. Akarsular suyun bol olduğu dönemlerde iri malzeme-ler, suyun azaldığı dönemlerde ise daha çok ince malzemeler taşıyıp biriktirir. Buna göre akarsu ilkba-har ve sonbailkba-harda iri malzeme, taşıdığı suyun az ol-duğu kış ve yaz mevsiminde ise ufak malzeme taşır.

(Cevap A)

7. Akdeniz Bölgesi’nde kalker türü kayaçlardan oluşan karstik arazi yaygındır. Kalker, kireç taşı demektir.

Dolayısıyla karstik kaynak suları bol miktarda kireç içerir.

(Cevap A) 1. Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük

Mende-res ırmakları Kıyı Ege’de bulunur. Bu ırmaklar, kırıl-ma sonucunda çöken ve graben denilen ovalar için-de akar. Bu bölüm Batı Anadolu Deprem Kuşağı’n-da yer alır.

(Cevap B)

2. Akarsular eğimin fazla olduğu kuzey kesimlerde çen-tik vadiler içinde ve hızlı akmaktadır. Güney kesim-lerde ise aynı akarsular menderesler çizmekte ve bi-rikintiler oluşturmaktadır. Bu durum söz konusu yö-renin güneyinde yükseltinin azaldığı anlamına gelir.

Ancak akarsular her iki bölümde de düzensiz rejime sahip olabilir. Çünkü rejimin düzenli olabilmesi için yer şekilleri değil, iklim şartları değişmeli. Örneğin, yağış rejiminin de düzenli olması gerekir. Zaten Tür-kiye akarsuları genelde düzensiz rejime sahiptir.

(Cevap D)

FİZİKİ COĞRAFYA

KOZMİK ODA

KOZMİK ODA • SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİwww.kozmikoda.com.tr

9. Türkiye deprem olasılığı yüksek olan bir ülkedir. Özel-likle Marmara’da (Kocaeli), Ege’de (Aydın), Doğu Anadolu’da (Van ve Erzincan) deprem olasılığı yük-sektir. Ancak Tuz Gölü’nün güneyinde (Konya – Ka-raman) deprem olasılığı daha düşüktür.

(Cevap B) 8. Türkiye’deki akarsulardan ulaşım ve taşımacılıkta ya-rarlanılamaz. Çünkü bir akarsudan ulaşım ve taşı-macılıkta yararlanabilmek için rejiminin düzenli olma-sı gerekir. Grafikte gösterilen akarsu düzensiz reji-me sahiptir.

(Cevap D)

10. Erozyon; yüzeydeki toprağın çeşitli dış güçlerle (akar-su, rüzgâr, sel, buzul vb.) bir yerden başka bir yere taşınması olayına denir. Erozyonun engellenmesi için, mevcut bitki örtüsü korumalı arazilerin fiziksel koşulları düzeltilmeli, insanlar erozyonla mücadele etmeli, ekolojik özellikler düzeltilmeli ve yanlış arazi kullanımı engellenmelidir.

(Cevap E)

11. Meriç ve Asi nehirleri Türkiye dışından doğar. Fırat ve Çoruh nehirleri ise Türkiye dışında denize dökü-lür. Buna göre, kaynağını yurdumuz sınırları içinde alan ve yine sınırlarımız içinde denize dökülen Kızı-lırmak Nehri’dir.

(Cevap A)

12. Akdeniz Bölgesi’nde kalkerli kayaçlardan oluşan ara-ziler oldukça geniş alan kaplar. Bunlar kolay eriyebi-len kayaçlardır. Üzerlerinde değişik karstik şekiller oluşur.

(Cevap D)

FİZİKİ COĞRAFYA

KOZMİK ODA

KOZMİK ODA • SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİwww.kozmikoda.com.tr

1. Türkiye’de güneyden kuzeye doğru gidildikçe, Baş-langıç Meridyeni’ne olan uzaklık, tan ve gurup süre-si, çizgisel hız azalır. Türkiye’de yerel saat batıdan doğuya doğru gidildikçe dünyanın dönüş yönüne bağ-lı olarak daha ileri olur. Çizgisel hız Ekvator’dan ku-tuplara doğru gidildikçe azalır. Verilen merkezlerden Sinop Ekvator’a en uzak, Hatay ise Ekvator’a en ya-kın ildir. Bu duruma bağlı olarak da çizgisel hız Si-nop’ta en az, Hatay’da ise en fazladır.

(Cevap D)

6. İki meridyen yayı arası kuş uçuşu mesafe Ekvator’da 111 km’dir. Bu mesafe Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe kısalır. Türkiye’de bu mesafe 85-86 km ara-sı değişir. Dünya üzerindeki herhangi bir noktada, iki meridyen arası mesafe ne kadar kısa olursa Başlan-gıç Meridyeni’ne o kadar yakın olur. Türkiye’de her-hangi bir meridyen yayı üzerinde güneyden kuzeye doğru gidildikçe Başlangıç Meridyeni’ne olan uzak-lık azalır.

(Cevap A) 2. Ekvator üzerinde ve çevresinde yer alan

kesimlerin-de yıl boyunca sakesimlerin-dece yaz mevsimi, kutuplara yakın yerlerde sadece kış mevsimi, Orta Kuşak’ta ise dört mevsim belirgin olarak yaşanır. Güneş ışınları sade-ce 23° 27 enlemleri arasına dik açılarla düşer. Tür-kiye Orta Kuşak’ta yer aldığından güneş ışınlarını yıl boyunca dik açılarla almaz.

(Cevap E)

3. Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada özel-liğine sahiptir. Denizellik etkisinin belirgin olduğu yer-lerde nem miktarı fazla olduğundan ısınma ve soğu-ma az olsoğu-maktadır. Denizellik etkisinden uzak yerler-de ise nem miktarı az olduğundan ısınma ve soğu-ma fazla olsoğu-maktadır. Bu durum Karadeniz kıyıların-da yer alan bazı kesimlerin kış aylarınkıyıların-da kıyıların-daha gü-neyde yer alan bazı kesimlerden daha sıcak olma-sına neden olmaktadır. Örneğin Rize’de kış sıcaklık ortalamaları daha güneyinde yer alan Gümüşhane, Bayburt, Erzurum gibi illerden daha yüksektir.

(Cevap C)

4. Sıcaklığın dağılışı üzerinde sadece enlem etkisi be-lirleyici olmadığından Türkiye’de ve Dünya’da aynı enlem üzerinde yer alan noktalarda sıcaklık ortala-maları farklılık gösterir. Türkiye’de batıdan doğuya gidildikçe yükseltinin etkisi ile sıcaklık düşer. Bu du-rum aynı enlem üzerinde yer alan noktalarda sıcak-lığın farklı olmasına neden olmuştur.

(Cevap E)

5. Haritada verilen noktalardan birinde öğle, birinde öğ-le öncesi, birinde ise öğöğ-le sonrası yaşanmaktadır.

Seçeneklerde verilen I’de en batıda olduğundan öğ-le öncesi, II’de öğöğ-le, III’te ise en doğuda olduğundan öğle sonrası yaşanır. Bu durumda X ortada (II), Y en doğuda (III), Z ise en batıda (I) yer alır.

(Cevap B)

FİZİKİ COĞRAFYA

KOZMİK ODA

KOZMİK ODA • SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİwww.kozmikoda.com.tr

10. Türkiye’nin en uzun sınırı Suriye, en kısa sınırı Azer-baycan iledir. Yunanistan ve Bulgaristan’ın AB’ne üyeliği vardır. İran’ın nüfusu 84, Türkiye’nin 83 mil-yondur. Bulgaristan, Yunanistan, Gürcistan ve Erme-nistan’ın KEİ’ne üyeliği vardır. Türkiye’nin bütün kom-şu ülkeler ile kara yolu bağlantısı vardır.

(Cevap E)

11. Karadeniz Bölgesi’nde bölge içi yerel saat farkı faz-ladır. Bu durum üzerinde bölgenin doğu-batı doğrul-tuda geniş alan kaplaması, yani üzerinden geçen meridyen sayısının fazla olması rol oynar.

(Cevap D) 8. Kuzey Yarım Küre’de gündüz süresi Ekvator’dan ku-tuplara doğru gidildikçe 21 Mart ile 23 Eylül tarihleri arasında uzar, 23 Eylül ile 21 Mart tarihleri arasında ise kısalır. 21 Haziran 21 Mart ile 23 Eylül tarihleri arasında yer alır. Bu tarihte Türkiye’nin güneyin-den-kuzeyine doğru gidildikçe gündüz süresi uzar.

Seçeneklerde verilen Sinop’ta 21 Haziran tarihinde gündüz süresi en uzun, Antalya’da ise en kısadır.

(Cevap B)

9. Dünya’nın geoit şeklinden dolayı Ekvator’dan kutup-lara doğru gidildikçe paralel çemberlerinin boyları kı-salır. Kutuplarda paralel nokta şeklindedir. Farklı pa-raleller üzerinden aynı anda ve aynı hızda hareket eden uçaklardan kutuplara daha yakın olanı Dünya etrafındaki turunu en kısa sürede tamamlayacaktır.

V. noktadan hareket eden uçak Ekvator’a en yakın-dır. Bu nedenle Dünya etrafındaki turunu en son ta-mamlar.

(Cevap E) 7. Türkiye’nin 36° - 42° kuzey paralellerinin arasında

olması Kuzey Yarım Küre’de; 26°- 45° doğu merid-yenlerinin arasında olması Doğu Yarım Küre’de yer aldığını kanıtlar. Ardışık iki meridyen yayı arasında-ki zaman farkı 4ı dır.

Buna göre Türkiye’nin en doğusu – batısı arasında-ki zaman farkı (45° - 26° = 19 meridyen, 19° x 4ı = 76ı) 76ı dır. Buna göre doğuda güneş en batıya gö-re 76ı önce doğacaktır. Ardışık iki paralel daigö-resi kuş uçuşu uzaklık ise 111 km dir.

Buna göre Türkiye’nin en kuzeyi – güneyi arasında-ki kuş uçuşu uzaklık (42° - 36° = 6°, 6° x 111 km =

Yukarıdaki şekilde saat dilimleri gösterilmiştir. Bu şek-le göre Türkiye 2. ve 3. saat dilimşek-lerinde yer alır.

Greenwich

Yukarıdaki şekilde gösterildiği gibi meridyenler ara-sı mesafe kutuplara doğru gidildikçe daralır.

Bu yüzden ardışık meridyen yayları arası uzaklık her yerde değişir. Buna göre meridyenlerden yararlana-rak uzaklık hesaplaması yapılamaz.

(Cevap D)

FİZİKİ COĞRAFYA

KOZMİK ODA

KOZMİK ODA • SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİwww.kozmikoda.com.tr

KOZMİK ODA • SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİwww.kozmikoda.com.tr