• Sonuç bulunamadı

KOSOVA SORUNUNA ULUSLARARASI TOPLUMUN VE

B) BM Kararları

I) KOSOVA SORUNU VE NATO MÜDAHALESİ

2) KOSOVA SORUNUNA ULUSLARARASI TOPLUMUN VE

Sırp ordusunun ve polisinin sivillere karşı giriştiği sert müdahaleler, Kosova’dan Arnavutluğa ve Makedonya’ya önemli sayıda Arnavut’un göç etmesine neden olmuştur. Sırplar’ın ağır insan hakları ihlalleri ve yaşanan mülteci akınları, çevre ülkelerinin ve bölgenin istikrar ve güvenliğini tehdit etmeye başlayınca Batılı hükümetler, iki tarafa da çatışmaları sona erdirme çağrısında bulunmuştur.

Uluslararası toplum, Sırp yönetiminden insan hakları ihlallerini sona erdirme, birliklerini geri çekme, mültecilerin geri dönmesine izin verme ve Kosova’ya geniş bir özerlik verme talebinde bulunurken, Arnavut tarafından da bağımsızlık talebinden vazgeçerek silahlı mücadeleyi sona erdirmesi talebinde bulunmuştur 467.

465 Gökçen Alpkaya, NATO Müdahalesi Üzerine, Tartışma Metinleri No:15, Ankara, AÜSBF Basımevi, Haziran 1999, s.3.

466 Glenny, a.g.e., s. 518.

467 Anthony Weymouth ve Stanley Henig, The Kosovo Crisis:The Last American War in Europe?, London; Newyork, Financial Times/Prentice Hall, 2001, s. 26.

1997 yılının sonbaharında Almanya ve Fransa Kosova’da durumun normalleşmesi için girişimde bulunmuş fakat Yugoslavya Dışişleri Bakanı Milan Mitutinoviç bu girişimi reddetmiştir. Bakanın temel gerekçesi Kosova sorununun Yugoslavya’nın bir iç sorunu olması ve diğer devletlerin iç işlerine müdahale etmesinin istenmemesidir468. 20 Ekim 1997’de, BM Genel Kurulu Kosova’da insan hakları ihlallerinin bulunması, Arnavut okulların kapanması ve Sırp polisinin barışçıl göstericilere karşı güç kullanması nedeniyle Belgrad hükümetini kınayan bir karar kabul etmiştir469. ABD’nin Makedonya Büyükelçisi Christopher Hill, 1998 yılının yazı boyunca Miloseviç ve KKO’nun üyeleriyle görüşmüş ve Kosova’ya geniş bir özerklik verilerek sorunun barışçı bir şekilde çözülmesi yönünde girişimlerde bulunmuştur. Yine bu tarihlerde ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve Rusya’dan oluşan ve sorunun çözümü için bir zemin oluşturmak amacıyla bir Temas Grubu kurulmuştur470.

Diğer taraftan uluslararası örgütler nezdinde de sorunla ilgili kararlar alınmıştır.

Bu örgütlerin başında BM gelmektedir. GK bu konuda üç karar almıştır. BMGK 31 Mart 1998 tarihinde almış olduğu 1160471 sayılı kararında, öncelikle Kosova’daki durumun uluslararası barış ve güvenliğe bir tehdit oluşturduğu belirtilmiş ve Yugoslavya’ya Kosova’yı da kapsayacak şekilde silah ambargosu uygulaması başlatılmıştır. Kararda, Sırp kuvvetlerinin bölgedeki sivillere ve barış yanlısı gösterilere yönelik uyguladığı yoğun şiddet ve KKO’nun terörist eylemleri ile örgüte dışarıdan sağlanan askeri ve mali destek kınanmış ve tüm bunların durdurulması talep edilmiştir. Sorunun çözümü için Sırp birliklerinin Kosova’dan çekilmesi, Temas Grubu ve uluslararası örgütlerin temsilcilerinin, bölgeye girişine izin verilmesi, bölgede daha çok uluslararası temsilci bulundurulması gerekliliği vurgulanmış ve iki taraf da bölgedeki politik karmaşaya bir son verilmesi için anlamlı bir diyalog kurmaya davet edilmiştir. AGİT’in barışı tesis etme çabalarının desteklenerek anlaşmaya varılması ve Kosova sorunun barışçı şekilde çözülememesi halinde ilave kararlar alınacağı ifade edilmiştir. Bunun dışında bölgedeki uluslararası

468 Weymouth ve Henig, a.g.e., s.85-86.

469 Ramet, a.g.m., s.25.

470 Gülnur Aybet, NATO’s Developing Role in Collective Security, Ankara, SAM, 2000, s. 26.

471 S/RES.1160 (31.03.1998).

temsilcilerin barış çabalarının Konsey tarafından desteklendiği vurgulanırken tüm devletlerin Yugoslavya’nın bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı duyduğu ve çözüm önerilerinin bu çerçevede ele alınacağı belirtilmiştir.

BM’nin dışında NATO’da konuyla ilgilenmeye başlamış ve 28 Mayıs 1998 tarihinde NATO Konseyi’nin Dışişleri bakanları düzeyinde yapmış olduğu toplantıyla Kosova NATO’nun da gündemine girmiştir. Toplantıda Kosova kriziyle ilgili NATO’nun iki amacı vurgulanmıştır: (i) uluslararası toplumun krizin barışçıl yollardan çözümünün başarılmasına yardımcı olmak, (ii) komşu ülkelerin özellikle de Arnavutluk ve Makedonya’nın istikrarı ve güvenliğini desteklemek472.

Kosovalı Arnavutlar, 1998 Mart’ının sonlarında kendi meclisini ve başbakanını seçmiş ve Temmuz ayında da törenle Meclis’in açılışını yapmışlardır. Ancak Sırp yetkililer bu girişimi reddederek meclisi dağıtmak için zor kullanmıştır. KKO’da misilleme olarak Kosova’daki hükümet binalarına bir dizi saldırılarda bulunmuştur.

Sırplar bu saldırılara karşılık bölgeye tank birliklerini sevk edince Batının Sırpların eylemleri konusundaki endişesi artmış473 ve BMGK’da, 23 Eylül 1998 tarihinde 1199474 sayılı karar kabul edilmiştir. Kararda, Kosova’da bozulan durumun bölgede barış ve güvenliğe tehdit oluşturduğu tasdik edilmiştir. 1160 sayılı karara benzer şekilde öncelikle Sırp Kuvvetleri’nin Kosova’daki eylemleri sonucunda sivil kaybı ve göçlerin gerçekleştiği, mültecilerin durumundan ve bölgede yaşayan halkın güvenliğinden endişe edildiği belirtilmiş, Yugoslavya’dan mültecilerin ve evsizlerin geri dönmesine izin verilmesi ve Yugoslavya’dan siviller üzerindeki baskının derhal kesilmesi istenmiştir. Kosova’da her iki tarafın çatışmaları derhal kesmesi, Sırp güvenlik güçlerinin bölgeden çekilmesi ve Arnavut liderliğinden her çeşit terörü kınamaları ve KKO’yu eğiterek, askeri ve mali yardım veren ülkelerden bunu durdurmaları istenmiştir. Sırplar ile Arnavutlar arasında çatışmaları sonlandırmak için görüşmelerin başlaması istenmiştir. Karar, 1160 sayılı kararda yer alan tüm hükümleri tekrar etmiş ve bununla birlikte tüm üye ülkelerin Yugoslavya’nın

472 R. J. Crampton, Balkans Since The Second World War, London ; New York, Longman, 2002, s.

272.

473 Weymouth ve Henig, a.g.e., s. 26-27.

474 S/RES.1199 (23.09.1998).

bağımsızlığına ve bütünlüğüne saygı duyduğunu da yeniden vurgulamıştır. Kararda, eğer bu ve önceki kararda alınan tedbirler hayata geçirilmezse tekrar toplanılarak yeni ve ek yöntemlere gidileceği de belirtilmiş ve ancak bu tedbirlerin niteliğine ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

Miloseviç, BMGK kararı da dahil Temas Grubu’nun girişimlerini de dikkate almamış ve Kosova sorununun Sırbistan’ın bir iç meselesi olduğunu belirterek uluslararası toplumu görmezden gelmiştir. 24 Eylül’de NATO Savunma Bakanları Portekiz – Villamoura’da toplanmıştır. Gündemde Yugoslavya’ya karşı sınırlı ve eş zamanlı bir hava harekatına hazırlanılması konusu yer almıştır. NATO Genel Sekreteri Javier Solona 9 Ekim 1998 tarihinde NATO Konseyi’ne gönderdiği mektubunda Yugoslavya’nın 1160 ve 1199 sayılı kararlara rağmen uluslararası toplumun acil taleplerini yerine getirmediği, Kosova’daki insani felaketin ciddi boyutlara ulaştığı, öngörülebilir bir gelecekte BMGK’nın Kosova ile ilgili açık bir zorlayıcı eylem kararı almasının beklenmediği, Kosova’da gittikçe kötüleşen durumun 1199 sayılı kararda da belirtildiği gibi bölgedeki barış ve güvenliğe tehdit oluşturduğunu ifade ettikten sonra İttifakın 1199 sayılı karar kapsamında gerekirse kuvvet kullanma tehdidi veya kullanmasının meşru temelleri olduğunu belirtmiştir475. Bir sonraki aşamada NATO, 13 Ekim 1998 tarihinde ciddiyetini göstermek için

“Aktivasyon Emirleri” (ACTORD)’u yayımlamıştır. ACTORD yayımlandığında Yugoslavya, 1199 sayılı GK kararına henüz uymamıştı476. Ancak NATO’nun müdahalede bulunma tehdidinde bulunması üzerine Miloseviç ile ABD temsilcisi Richard Holbrook arasında, 13 Ekim 1998’de bir antlaşma imzalanmıştır. Bu antlaşma ile Miloseviç, Kosova’daki askeri operasyonlarına son vermeyi, Kosova için bir çeşit otonomi düzenlemesi yapmayı, Kosova’daki Sırp askeri varlığını azaltmayı, uluslararası görevlilere Kosova’da hareket özgürlüğü sağlama konusunda söz vermişse de, bu antlaşmadan sonra Yugoslav askerlerinin buradaki varlığı artmıştır477.

475 Bruno Simma, “NATO, the UN and Use of Force: Legal Aspects”, European Journal of International Law, Vol.10, No. 1, 1999, s.7.

476 Aybet, a.g.e., s. 29-30.

477 Ramet, a.g.m., s. 26.

15 Ekim 1998’de NATO ile Yugoslavya arasında NATO’nun Kosova hava izleme rejimini kuran antlaşma imzalanmıştır. 16 Ekim 1998’de de AGİT ile Yugoslavya arasında AGİT gözlemcilerinin Kosova’da görev yapmasını ve Kosova’da Sırp güçlerinin makul bir orana çekilmesini öngören antlaşma yapılmıştır478.

Bu antlaşmaların yapılmasında ABD’nin özel temsilcisi Richard Holbrooke’un Miloseviç’le yaptığı görüşmelerde NATO operasyonunun yakınlığı bakımından uyarıda bulunmasının da etkisi olmuştur. Yapılan görüşmeler sonunda Miloseviç, Kosova’daki birliklerinin sayısını azaltmaya başlamış ve 4000 kadar bir gücü bölgeden çekmiştir. Antlaşmaya uygun olarak NATO, Kosova üzerinde denetim ve keşif uçuşları yapmaya başlamış ve AGİT’te 2000 kişiden oluşan ve başkanlığını Amerikalı diplomat William Walker’ın yaptığı gözlemci grubunu ateşkesi denetlemek için bölgeye göndermeye başlamıştır479.

GK’nın NATO müdahalesinden önce Kosova’ya ilişkin aldığı son karar ise 24 Ekim 1998 tarihinde aldığı 1203480 sayılı karardır. Yugoslavya’nın NATO ve AGİT ile yaptığı antlaşmaların BMGK tarafından desteklendiği belirtilmiştir.

Kararda, Kosova Arnavutlar’ından her türlü şiddeti sona erdirmesi istenirken Yugoslavya ve Sırp hükümetlerinden de AGİT ve NATO ile yaptığı antlaşmaların yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği vurgulanmıştır ki, bu antlaşmalarla AGİT çerçevesinde bir barış ve denetleme gücü oluşturulması öngörülmektedir. GK AGİT gücü üyelerinin güvenliğinin güvence altına alınmasına duyulan gereksinimi vurgulamıştır. Daha sonra, açıkça VII. bölüm uyarınca “acil bir durumda misyon üyelerinin güvenliğinin ve dolaşım özgürlüğünün güvence altına alınması için eylemde bulunulmasının gerekilebileceği” belirtilmiştir. 1203 sayılı kararda da önceki kararlardaki hususlar tekrar teyit edilirken Kosova’daki sorunun çözümsüzlüğünün bölgede barış ve istikrarı tehdit etmeyi sürdürdüğü belirtilmiş ve tüm üye devletlerin Yugoslavya’nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı

478 http://www.nato.int/kosovo/history.htm (16.02.2010).

479 Weymouth ve Henig, a.g.e., s. 86.

480 S/RES.1203 (24.10.1998).

göstermesi gerektiği tekrar yinelenmiştir. Bu kararda da daha önceki kararlarda olduğu gibi taraflar diyalog kurmaya çağrılmış ve bu konunun bir an önce siyasi yollarla çözülmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca GK’nın durumun takipçisi olacağı belirtilmiştir. Bu kararda AGİT çalışanlarının kurtarılması için müdahaleye gerek duyulabileceği ima edilmiş olsa da, askeri harekat yapılmasına yetki verildiği şeklinde yorumlanacak başka bir şey söylenmemiştir.

Ekim antlaşmalarına ve GK’nın kararlarına rağmen Belgrad ‘At Nalı Operasyonu’ adı verilen ve Arnavutlar’ın bölgenin dışına sürülmesini amaçlayan bir operasyonu başlatmıştır. Ekim ayını takip eden aylarda 20.000 Arnavut evlerinden sürülmüş ve Ocak ayı sonuna gelindiğinde 200.000 Arnavut evsiz kalmıştır481.

15 Ocak 1999 tarihinde Rachak köyünde 45 Kosovalı Arnavut’un cesedinin bulunmasıyla artan gerilimi azaltmak için Temas Grubu, tarafları barış görüşmelerinde bulunmak için Fransa’da Paris’in Rambouillet şatosuna davet etmiştir. Bu katliamdan sonra özellikle Batı kamuoyundan ve hükümetlerinden Sırplar’ın Kosovalı Arnavutlar’a karşı sürdürdüğü yoğun ve sistematik insan hakları ihlallerine tepkiler artmıştır.

Yapılan çağrı sonucunda Kosovalı Arnavut temsilcilerle Sırp temsilciler 6 Şubat 1999 tarihinde Rambouillet’ta bir araya gelmiştir. Rambouillet görüşmelerinde Arnavut ve Sırp taraflarının dışında Temas Grubu’nun üyeleri ve AB’nin Yugoslavya’nın özel temsilcisi de yer almıştır. Görüşmelerin başkanlığını İngiltere ve Fransa birlikte yürütmüştür. Ancak 23 Şubat’a kadar devam eden görüşmelerden bir sonuç alınamamış ve 15 Mart tarihinde yeniden başlaması kararlaştırılmıştır.

İkinci tur görüşmeler, 18 Mart tarihinde anlaşma metninin baskılarla Arnavut temsilciler tarafından imzalanması, buna karşın Sırp tarafının antlaşmayı reddetmesiyle sona ermiştir. Sırplar’ın anlaşmayı reddetmesinin temel nedenleri;

Kosova’nın geleceğinin belirlenmesi için üç yıl sonra bir referandum yapılmasına karar verilmesi, NATO kuvvetlerinin Kosova’ya girmesine izin verilmesi ve

481 Weymouth ve Henig, a.g.e., s. 87.

Sırbistan içinde NATO kuvvetlerinin serbest hareket etme imkanı ve yargı bağışıklığının olması gibi konulardır482. Antlaşma’da, üç yıllık geçici bir dönem öngörülmekle birlikte bu süre sonunda Kosova’ya geniş bir özerklik verilmesine karşın Sırbistan ve Yugoslavya Federal Cumhuriyeti içinde kalması kararlaştırılmıştır. Bu geçici süre sonunda Kosova’nın nihai çözümü için süreci belirlemek amacıyla bir uluslararası konferans toplanacaktır. Güvenlik yönünden Kosova’daki Sırp askeri güçleri çekilecek ve sadece sınırları korumak için sınırlı bir güç bulundurulacaktır. Sırpların egemenliğini kısıtladığı gerekçesiyle karşı çıktığı Anlaşmanın yedinci bölümüne göre de Kosova için Uygulama Gücü (KFOR) olarak bilinen 30.000 kişilik bir NATO askeri gücü Rus birliklerinin de içinde yer alacağı şekilde Kosova’ya konuşlandırılacaktı. Sırp tarafı anlaşmayı imzalamadığı gibi Kosova’daki asker ve polis güçlerini de takviye etmeye başlamış ve Ekim antlaşmasını açıkça ihlal ederek etnik temizlik faaliyetlerini şiddetlendirmiştir. Barış görüşmelerinin başarısız olması ve Sırpların operasyonlarını yoğunlaştırması sonucunda AGİT’in Gözlemci Grubu 20 Mart tarihinde bölgeden çekilmeye başlamıştır483.

22 Mart 1999 tarihinde ABD’nin özel temsilcisi Holbrooke, son kez Belgrad’a giderek Miloseviç’le görüşmüş ve NATO’nun Yugoslavya’ya karşı hava harekatına hazırlandığını ve Miloseviç’in önünde iki seçeneğinin bulunduğunu belirtmiştir: Ya Kosova Arnavutlar’ına karşı saldırıları sona erdirecek ve NATO’nun uygulanmasını sağlayacağı anlaşmayı kabul edecek ya da NATO’nun askeri eyleminin sonuçlarından kendisi sorumlu olacaktır. 22- 23 Mart tarihlerindeki görüşmeler sonucunda Miloseviç, önüne konan talepleri kabul etmeyi reddettiğini bildirmiştir484.

482 Crampton, a.g.e., s. 273.

483 Aybet, a.g.e., s. 33.

484 Crampton, a.g.e., s. 274.