• Sonuç bulunamadı

3. AraĢtırmanın Hipotezleri

1.3. KiĢilerarası ÇatıĢma ve Nedenleri

“KiĢilerarası çatıĢma, zıt değerler ve birbirlerinin gereksinimlerine aksi yönde müdahale etmeleri nedeniyle bireyler arasında yaĢanan uyuĢmazlık, zıtlaĢma, kavga ve sürtüĢmelerdir.” (Yavuzer, 1995:43). Birbirleriyle etkileĢim içinde bulunan iki ya da daha fazla bireyin, kutuplaĢmıĢ bir bakıĢ açısı içerisinde olması, belirsizliğe karĢı bir parça da olsa hoĢgörülü olmamaları, uzlaĢmanın yararlarını göz ardı etmeleri ve sonuca çok çabuk ulaĢmaya eğilimli olmaları durumunda kaçınılmaz bir hale gelmektedir (Balcı, 2010:21).

Duygular, kiĢilerarası çatıĢmaların doğal bir parçasını oluĢturmaları nedeniyle önem arz etmektedir. KiĢilerarası çatıĢmaların baĢlamasında ve yoğunlaĢmasında etkili oldukları kadar çözüm bulmasında da önemli bir rol oynamaktadırlar. Bireyin sağlıklı bir iletiĢim kurabilmesinde, içinde bulunduğu duygu durumu belirleyici bir rol oynamaktadır. Bu nedenle duygularımızın farkında olmak ve duygularımızı yönetebilmek, etkin bir dinleyici olabilme, baĢkalarının duygularını anlayabilme ve gereksinimlerini gözetme, sorunun çözümüne odaklanma, çatıĢmada taraf olanların

da sorunun çözümüne odaklanmasını sağlama ve alternatif çözümler için önemli görülmektedir (Dökmen, 2002:36-38).

KiĢilerarası çatıĢmalar, bireyin psikolojik uyumunu bozmasının yanı sıra, kiĢisel geliĢimine de imkân sağlar. Bu bağlamda kiĢilerarası çatıĢmalar, öncelikle bireyin sorunu doğru olarak değerlendirebilme ve etkili kararlar alabilme becerilerini geliĢtirebilmesini sağlar. Bu süreç, sorunla baĢ etmeye çalıĢılırken kazanılan tecrübelerden, yapılan çıkarımlardan elde edilen karar alma, seçim yapma ve yapıcı sorun çözme becerilerine iliĢkin kazanımları kapsar. KiĢisel geliĢim ikinci aĢamada, yapıcı çatıĢma çözmenin koĢulu olarak bireyin kendi özünün ötesine geçerek çatıĢma yaĢadığı taraf veya tarafların probleme iliĢkin bakıĢ açılarının farkına varması ile gerçekleĢmektedir. Birey, çatıĢma yaĢadığı taraf veya tarafların arzu, istek, öncelik, değer ve gereksinimlerinin farkına varmakla, sorunu onlar açısından algılama becerisini geliĢtirmekte ve güçlendirmektedir (Dökmen, 2002:61-64). KiĢilerarası çatıĢmaların altında yatan nedenler aĢağıdaki Ģekilde sıralanabilir:

1.3.1. Algı Farklılıkları

“Algı, çevredeki uyaran örüntülerinin organizasyonu ve yorumlanması sürecidir.” (Atkinson vd., 1995:185). Bu süreç, bireylerin yaĢam deneyimlerinden etkilenmektedir. Maruz kalınan uyaranlar, birey tarafından önceki yaĢam deneyimleri çerçevesinde zihinde organize edilmekte ve yorumlanmaktadır. Bu nedenle aynı uyaran, bireyden bireye farklılaĢan tepki çeĢitliliklerine yol açabilmektedir. Bu tepki çeĢitliliğinin doğal bir sonucu olarak bireyler arasında çatıĢmalar yaĢanabilmektedir. Çünkü kiĢilerarası çatıĢmalarda taraf olan her birey çatıĢma konusuna, yaĢam deneyimlerine dayalı olarak farklı bir yorum getirmektedir. ĠĢte bu noktada birbirleriyle etkileĢim içinde bulunan bireylerin kiĢisel değerleri devreye girmektedir. KiĢisel değerler, bireyin psiko-sosyal davranıĢlarının önemli bir belirleyicisidir. KiĢisel değerleri birbirine yakın olan bireyler arasında çatıĢmadan çok, uyum ve iĢbirliği gibi davranıĢlar görülmekte, iletiĢim sağlıklı bir Ģekilde gerçekleĢmektedir (Balcı, 2010:22). Buna karĢın geçmiĢ yaĢantıları birbirlerinden farklı bireylerin iletiĢiminde algılanan ileti ile aktarılmak istenen iletinin farklılığı

çok net olarak görülebilmektedir (Karip, 2010:99-100). KiĢisel değerleri birbirlerinden farklı bu bireyler arasında iletiĢim güçlüğü, yanlıĢ anlama/anlaĢılma, görüĢ ve değerlendirme farklılıkları nedeniyle kiĢilerarası çatıĢmalar yoğun olarak görülmektedir (Balcı, 2010:22).

1.3.2. Engellenme

Arzu edilen bir amaca doğru ilerlemenin durdurulmasına ya da geciktirilmesine engellenme denir. Bir bireyin amaca ulaĢma çabaları üzerinde, hem içsel hem dıĢsal geniĢ bir engeller yelpazesinin bozucu etkisi olabilmektedir. Bunlardan sosyal çevre, anne ve babanın çocuğunun isteklerini reddetmesinden tutun da, daha yaygın ırk ve cinsiyet ayırımına kadar, baĢka insanlar tarafından uygulanan kısıtlamalar Ģeklinde engeller çıkarabilmektedir (Atkinson vd., 1995:571).

Engellenme, doğrudan engellenmenin kaynağı olan kiĢiye karĢı saldırganlık veya yön değiĢtirmiĢ saldırganlık Ģeklinde kendini göstermektedir. YetiĢkinler saldırganlıklarını genellikle fiziksel olarak değil, sözel olarak ifade ederler. Birbirlerine vurmaktansa büyük bir olasılıkla hakaret etmeyi tercih ederler. EngellenmiĢ birey, bazı durumlarda engellenme kaynağına doğrudan saldırganlık gösteremez. Bu saldırganlık, yön değiĢtirerek gerçek engellenme kaynağı yerine masum bir kiĢiye yönelebilir. ĠĢyerinde paylanan bir kiĢi, ifade edememiĢ olduğu içerlemesinin acısını ailesinden çıkarabilir (Atkinson vd., 1995:576-577).

1.3.3. Sosyo-Kültürel Farklılıklar

Toplum içerisinde yer alan sosyo-ekonomik tabakalar, etnik, siyasi, dinî ve yöresel farklılıklar, yerine göre çatıĢma kaynağı olabilmektedir (Bayrak, 1992:23). Çünkü bu öğeler, bireylerin hayata bakıĢ açılarını, öncelik, algı ve anlayıĢlarını etkilemekte ve çeĢitlendirmektedir. Özellikle de hoĢgörüden yoksunluk, sosyo- kültürel farklılıkları kiĢilerarası çatıĢmaların tetikleyicisi haline getirmektedir. Çünkü sosyo-kültürel farklılıklar, hoĢgörü ile yoğrulmamıĢ anlayıĢların elinde kaçınılmaz bir Ģekilde kendinden olmayanı ötekileĢtirme stratejilerinin aracı haline

getirilmektedir. Buna karĢın farklılıklara karĢı gösterilen empatik kabul, tarafların birbirlerinin güzel yönlerini görmelerini ve desteklemelerini sağlamakta, böylece tüm tarafları memnun edebilecek Ģartlar kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

1.3.4. Etkin Bir ĠletiĢimin SağlanamayıĢı

“ĠletiĢim, bilgi üretme, aktarma ve anlamlandırma süreci” olarak tanımlanabilir (Hinde, 1974:87; Dökmen, 2002:19). ĠletiĢim sürecinin bazı etkenler tarafından sağlıklı bir Ģekilde iĢlemesinin engellenmesi, bireyler arasında çatıĢmaların yaĢanmasını kaçınılmaz hale getirmektedir. Örneğin; iletilmek istenen mesajın çözümlenip, algılanabilecek Ģekilde tasarlanmaması, iletiĢim sürecinde yer alan bireyler arasındaki ortak yaĢantı alanının darlığı, bu bireylerin birbirlerinin psiko-sosyal özelliklerine, bilgi ve becerilerine karĢı duyarlı olmayıĢı, iletiĢim için uygun bir yer ve zamanın seçilmeyiĢi, iletilmek istenen mesaj ve beden dili arasındaki tutarsızlık kurulmak istenen sağlıklı bir iletiĢimi sekteye uğratmaktadır. Ġletilen mesaja karĢılık cevap niteliğinde alınan mesaj yani dönüt de, gerekli özellikleri taĢımaması durumunda kurulmak istenen etkin bir iletiĢimin engelleyicisi haline gelebilmektedir. Dönüt, iletilen mesajın dinleyicide yaptığı etkinin anlaĢılmasına ve iletiĢimin yönünün belirlenmesine imkân sağlaması nedeniyle iletiĢim sürecinde üzerinde en çok durulan öğe niteliğindedir. AĢağıdaki özellikleri taĢıması durumunda etkin ve sağlıklı bir iletiĢimin kurulmasını sağlamaktadır (BaltaĢ ve BaltaĢ, 1994:33):

1.KarĢımızdakini tam olarak dinlemek ve onu anlamaya hazır olmak. 2.Kelimelerin içeriğine ve aktarılmak istenen duygulara açık olmak.

3.Kelimelerin, sözlük anlamları dıĢında ne anlama geldiklerini anlamaya çalıĢmak.

4.Ġletilmek istenen mesajın anlam bütünlüğünü kontrol etmek.

5.KarĢımızdakinin duygularını anlama çabası içinde olmak, duygularına farklı insanların bakıĢ açısından bakmayı baĢarabilmek.

6.Ana konuyu kaçırmamak, özetlemeler yapmak. 7.ĠletiĢimi ön yargı ve dirençle kesmemek.

9.Karar anında bile iletiĢimi kapatmadan doğru dinlemek ve sağlıklı dönütleri sürdürme çabasından vazgeçmemek.

10.Üzerinde fikir birliği olmayan noktalardan önce, anlaĢılan noktaları açıklığa kavuĢturmak.

1.3.5. Narsist Eğilimler ve Egoizm

Kendi önemi konusunda ĢiĢirilmiĢ bir kanaate sahip, zihni baĢarı fantezileriyle meĢgul, sürekli olarak hayranlık ve ilgi arayan, baĢkalarının gereksinimlerine karĢı duyarsız ve çoğu kez onları istismar eden narsist kiĢilik (Atkinson vd., 1995:643), kiĢilerarası çatıĢmaların nedeni olabilmektedir. Çünkü rakip olarak görülenleri alt etmeyi ve sadece kendi çıkarlarını gözetmeyi doğal bir davranıĢ olarak kabul eden egoizmi (Bahadır, 2002:108) bünyesinde barındırmaktadır.

Egoizm, kiĢilerarası çatıĢmaların etkili bir Ģekilde çözümüne imkân sağlayan uzlaĢı yaklaĢımının en büyük engellerinden birini oluĢturmaktadır. UzlaĢı yaklaĢımının gerektirdiği “karĢılıklı tavizler verme” ilkesi (Rahim, 2002:220), sadece kendi çıkarlarını gözetmeyi ve rakip olarak görülenleri alt etmeyi doğal bir davranıĢ olarak kabul eden egoizm ile çeliĢmektedir.