• Sonuç bulunamadı

3. AraĢtırmanın Hipotezleri

1.7. KiĢilerarası ÇatıĢma Çözme Becerileri

1.7.3. Etkin Dinleme

Dinleme, dinleyicinin zihninde oluĢan iĢlemler dizisidir. Bu iĢlemler dizisi, dinlemenin sırasıyla iĢitme ya da alma, hazır bulunma, anlama ve hatırlama Ģeklindeki alt bileĢenleridir (Schwartz, 1998:3; Tuzcu Eken, 2011:37). Bu alt bileĢenler ise, seslerin ayırt edilmesi, sözcüklerin tanınması ve dilbilgisi yapılarının ayırt edilmesi, anlamı oluĢturan ifadelerin ve söylemlerin ayırt edilmesi, dilsel ipuçlarının dil dıĢı ve dil ötesi ipuçlarıyla bağdaĢtırılması, geçmiĢ deneyimlerin tahminde bulunulurken ve sonrasında anlamı doğrulamak, önemli sözcük ve fikirleri hatırlamak için kullanılması aĢamalarını ihtiva eder (Rost, 1991:4; Tuzcu Eken, 2011:39).

ĠĢitme ve dinleme birbiriyle ilintili fakat birbirinden farklı eylemlerdir. ĠĢitme fizyolojik, dinleme ise psikolojik bir süreçtir. ĠĢitme, ses dalgalarının dıĢ kulaktan kulak zarına iletildiği, orta kulakta mekanik titreĢimlere, iç kulakta da beyne giden sinir akımlarına dönüĢtüğü bir süreçtir. Dinleme adı verilen psikolojik süreç, bireyin seslerin ve konuĢma görüntülerinin farkına varması, onlara dikkatini vermesiyle baĢlar. Belli iĢitsel iĢaretleri tanıması ve hatırlaması ile sürer, anlamlandırması ile de son bulur (Ergin ve Birol, 2005:121). Yani dinleme, konuĢmada ileri sürülen düĢünceleri anlamak, değerlendirmek, organize etmek, bunlar arasındaki iliĢkileri saptamak ve bu düĢüncelerden belleğimizde saklanmaya değer bulduklarımızı seçip ayırmak demektir (Ergin ve Birol, 2005:126).

Bireyin çevresini ve dünyayı sağlıklı bir biçimde algılaması, içinde bulunduğu sosyal çevreye uyum sağlaması açısından dinleme alıĢkanlığının önemli bir yeri bulunmaktadır (Çiftçi, 2007: 231). Dinleme, ilgi, algı ve tepki Ģeklinde üç farklı aĢamadan oluĢmaktadır. Bu aĢamalardan tepki aĢaması, etkin bir dinlemenin gerçekleĢebilmesi için tamamlayıcı bir rol oynamaktadır (Özbay, 2005:55). Etkin dinleme, sadece dinlenilen konu ile ilgili bilgi ve düĢünceleri akılda tutma değil; aynı zamanda düĢünce üretme ve bu düĢünceleri ifade etme demektir (Akyol, 2006:88).

Bireyin kendisini etkili bir Ģekilde ifade edebilmesi için, alıcıya neyi ne zaman söyleyeceği konusunda doğru kararlar vermesi, vermek istediği mesajın yani iletinin dolaysız, anlık, açık, dürüst, destekleyici, somut ve konuyla bağlantılı olması

gerekir. Mesajını alıcıya, var olan fikirleri ile yeni bilgiler arasında bağ kurabilmesini sağlayacak Ģekilde sunmalıdır. Bunun için sözcük seçimine özen göstermeli, beden dilinden yararlanmalı ve vermek istediği mesajın önemli noktalarına dikkat çekmelidir. Durum ya da davranıĢ ile ilgili yargısız ve yorumsuz mesajlar taĢıması nedeniyle ben dilini kullanmalıdır. Ben dili alıcıya, davranıĢının etkisini yansıtır. Alıcının savunmaya girmesini engeller ve alıcıyı empati kurmaya sevk eder (Öztürk, 2011:7).

Etkin dinleme, kiĢiye kendisiyle ilgilenildiği ve güvende olduğu hissi verir. KiĢinin gerçek duygu ve düĢüncelerini daha açık bir Ģekilde ifade etmesini sağlar (Yiğit, 1998:14). Etkin dinleme, gelen iletiye sözlü tepki verme davranıĢını içerir. Bu dinleme Ģeklinde birey, iletiyi alır, anlar, çözümler ve geri iletir. Etkili geribildirim, etkin dinlemede kilit rol oynar. Çünkü bu yolla alıcı, söylenenleri özetlediğini, anladığını, anladığının doğruluğunu sınadığını, sözel ve sözel olmayan ipuçlarını değerlendirdiğini karĢı tarafa yansıtmaktadır. Bu haliyle etkin dinleme, çaba ve yoğunlaĢma gerektirmesinin yanı sıra, dikkatle dinlemeyi ve geribildirimi içermesi nedeniyle, karĢı tarafa kabul edildiğini, doğru anlaĢıldığını yansıtan, empati kurmayı içeren ve kendini açmayı yüreklendiren bir dinleme biçimidir. BaĢarılı bir etkin dinleme için iletinin doğru anlaĢılması ve saklanması, konuĢan kiĢi için öneminin fark edilmesi, sözel ve sözel olmayan ipuçlarının yanıtlanması, anlama çabasının ve yoğunlaĢmanın karĢı tarafa gösterilmesi önemlidir (Kuzu, 2003:49). Alıcının verdiği geribildirimle ilgili etkili tepki verme ve karĢılıklı etkileĢim halinde olan bireylerin dinleme davranıĢları; "anlatanın sözlerini ve duygularını uygun bir biçimde yansıtma, sorular sorma, özetlemeler yapma ve baĢka sözcüklerle tepki verme” gibi iletiĢimin etkili olmasını sağlayan becerilerden oluĢmaktadır (Korkut, 1996:21).

Etkin dinlemenin ilk koĢulu söylenenleri, karĢımızdaki insanı önemseyerek, umursayarak ve onun varlığını kabullenerek dikkat ve ilgiyle dinlemektir. Bu nedenle sabırlı olunmalı yani kendini ifade etmeye çalıĢan kiĢi, bir taraftan davranıĢları da izlenmek suretiyle sonuna kadar dinlenmelidir. Bu koĢul, dinleyen kiĢinin duygularını kontrol altına almasını gerektirmektedir (Ataç, 2009:94-95).

Etkin dinlemede ikinci önemli husus, göz temasıdır. Dinleyen kiĢi, göz teması ve baĢ hareketleri ile karĢı tarafa kendisini dinlediğini hissettirmeli, onun kendisini

ifade etme çabasına müdahale etmemeli yani sözünü kesmemeli ve cümlelerini onun yerine tamamlamamalıdır (Ataç, 2009:94-95).

Etkin dinlemede üçüncü önemli husus, göz teması ve baĢ hareketleri ile karĢı tarafa dinlenildiği hissi verilirken anlaĢılmayan konularda “Ģöyle mi demek istiyorsun?” Ģeklinde sorular sorulmak suretiyle söylemeye çalıĢtıklarının önemsendiği ve anlaĢılmaya çalıĢıldığı hissinin verilmesidir (Ataç, 2009:94-95).

Dördüncü önemli husus empatik dinlemedir. Empatik dinleme, verilmek istenen mesajın, mesajı vermeye çalıĢan bireyin ses tonu, konuĢma hızı, yüz ifadesi, duruĢu, el-kol hareketleri vb. özellikleri dikkate alınarak anlam ve duygu bakımından tanımlanması, duygu ve içeriğinin mesaj veren bireye yansıtılmasıdır (Ataç, 2009:94- 95).

Etkin dinlemenin önündeki engeller ise aĢağıdaki Ģekilde sıralanabilir (Öztürk, 2011:12-13):

Ağız Kavgası Yapma: Bu engel, atıĢma ve tartıĢma yolunun tercih edilmesi, söylenenlere çabucak karĢı çıkılması ve dikkatin büyük bir kısmının karĢı koyacak Ģeyler bulmaya odaklanması ile ortaya çıkar.

Akıl Okuma: Akıl okuyan kiĢiler, insanların ne dediklerine dikkat etmekten ziyade, gerçekten ne hissettiklerini ve düĢündüklerini görmeye çalıĢırlar. Genellikle söylenenlere güvenmezler. Sözcüklerden çok, ses tonuna ve gizli iĢaretlere dikkat ederler.

DüĢüncelere Dalma: Dinleme anında, karĢıdakinin söylediği bir Ģeyin aniden özel çağrıĢımlar zincirine yol açmasıdır. Bu durum karĢıdaki kiĢinin duyulmasını engeller. Bireylerin kaygılı zamanlarında bu eğilim artar.

Kendisini Haklı Göstermeye ÇalıĢma: Bireyin, kendisini haklı çıkartabilmek için elinden gelen her türlü çabayı göstermesidir.

KarĢılaĢtırma: KonuĢma esnasında daha gösteriĢli, yetenekli, duygusal olarak daha sağlıklı olunduğu Ģeklinde birtakım kiĢisel değerlendirmelere girilerek dikkatin konunun özünden kopmasına neden olunur.

ÖzdeĢleĢtirme: Bireyin karĢıdaki kiĢinin ifade etmeye çalıĢtığı her Ģeyi kendi bakıĢ açısı ve deneyimleri açısından yorumlamasıdır.

Rahatlatma: Reddedilmemek, kabul görmek ve sevilmek için “haklısın”, “doğru”, “kesinlikle”, “inanılmaz” gibi ifadeler kullanılarak karĢıdaki kiĢiye karĢı aĢırı destekleyici, nazik ve cana yakın olunmasıdır.

Süzgeçten Geçirme: Bazı Ģeyleri dinlemek bazı Ģeyleri ise dinlememektir. Tekrarlama: Bireyin dinlerken ne diyeceğinin provasını yapmasıdır. Bu durum karĢısındaki kiĢiye dikkatini vermesini ve dinlemeye vakit ayırmasını engeller.

Yargılama: Verilmek istenen mesaj dinlenmeden yargılayıcı bir tavır içerisine girilmesidir.