• Sonuç bulunamadı

Kendine Güvenen Ergenlerin Aile Yapısı

1. ERGENLİK DÖNEMİ VE ERGENLİKTE KENDİNE GÜVEN

2.2. Ergenlikte Kendine Güvenin Aile ile Ankara Örneğinde Kavramsallaştırılması

2.2.3. Kendine Güvenen Ergenlerin Aile Yapısı

Anne-babaların, çocuklarında kendine güvenin temelini atmaya çalışırken iç ve dış kendine güven arasındaki dengeyi iyi kurabilmeleri gerekir. Fakat belli özellikler geliştirilirken, diğer kişilik özelliklerine de zarar vermemeleri gerekir.

Dışarıya karşı sakin ve kontrollü oldukları izlenimini veren, ama başkaları tarafından sevilip sevilmedikleri konusunda endişe duyan, bir şeyi söylemek ya da yapmak; ya da verdikleri kararın doğru olup olmadığı konusunda tartışan nice insanlar vardır. İşte bu insanlar iç ve dış kendine güveni dengeleyememiş olanlardır.Bu durumun tersine iç kendine güvenleri tam olan, ancak bu güçlerini dışarıya yansıtmayan insanlar da vardır. başkaları bu insanların inançlarının ve fikirlerinin ne denli net ve güçlü olduğunun hiçbir zaman farkına varamazlar. Çünkü onlara fikirleri sorulmaz.Onlar güçlü olduklarının hiçbir zaman farkına varamazlar.

İç kendine güvenlerini nasıl kullanacaklarını bilememeleri de, başarı çizgilerinin düşmesine ve heveslerinin kırılmasına neden olur. İşte, bir bireyin gelişiminde iç ve dış kendine güveni yaratıp, nasıl kullanacağını bilmesine yardımcı olan ailedir. Asıl zemini aile oluşturduğuna göre, kendine güvenen ergenlerin aile yapısı nasıl olmalıdır?

Aile yapısında sevgi sürekli ve koşulsuz tek gereksinimdir. Çocukların benlik saygılarının etkin ve sürekli olabilmesi için; başkalarının gözünde kim oldukları değil, kendileri oldukları için kendilerine değer verildiğini hissetmeleri gerekir. O halde kendine güvenen ergenlerin aile ortamında sevgi süreklidir ve koşulsuzdur.

Kendine güvenin en büyük düşmanı, korku ve endişedir. Temel gereksinimlerinin karşılanmayacağından endişe duyan veya duygusal ya da fiziksel dünyalarının her an yıkılabileceğinden korkan çocukların; kendileri,başkaları ve tüm dünya hakkında olumlu bir görüş geliştirmesi zordur.Çocukları, ancak kendilerini güvende hissettikleri zaman riskleri göze alabilecek ve sorunlar karşısında güçlü olabilmek gibi bir potansiyel geliştirecektir. O halde kendine güvenen ergenin aile yapısında temel gereksinimler karşılanır. Fiziksel ihtiyaçlar karşılanır, bunun yanı sıra ait olma duygusuna ve korunma duygusuna da hitap edilir.Fiziksel ortam bu şekilde güvenli olunca, ergen de kendine güvenli hale gelir.

Bir diğer olması gereken özellik, ailenin model olabilmesidir. Kendine güvenlerinin gelişebilmeleri için;gereken davranış ve sosyal beceri kazanımlarında çocuklara örnek olmak, en etkin yollardan bir tanesidir. Anne-babanın kendine güveni zayıfsa çocuğun kendine güveni de zayıf olacak, aynı şekilde anne-babanın korku ve endişeleri varsa, bu özelliklerini muhtemelen çocuklarına bulaştıracaklardır. Bu nedenle, kendine güvenen ergenlerin ebeveynlerinin de kendine güvenleri yüksek olmalı, korku ve endişelerden uzak olmalıdırlar.

Bir ergende iç ya da dış kendine güvenin gelişebilmesi için, çocukların kendi evlerindeki ilişkilerin yakın ve samimi olması gerekir. O halde, bir aile ortamında sosyal ilişkilerin samimi ve içten olması şarttır.Bütün bunlar sayesinde, iç kendine güvenleri için şart olan farkındalık ve kendilerini tanıma özelliklerinin gelişmesi de mümkün olacaktır.

Kişinin gücünden ve yeteneklerinden azami şekilde yararlanabilmeleri için, enerjiye gereksinimi vardır. Örneğin, sağlıklı beslenmeyen çocukların öğrenmelerinde düşüş vardır. Bu durum potansiyellerini tam olarak kullanmalarını engeller. Bunun tam tersi olarak, sağlıklı oldukları zaman da büyüme hızlarının arttığını bilmekteyiz. Üstelik, bizim toplumumuzda, dış görünüşü iyi olan çocukların da övgü aldığı ve dikkat çektiği de bilinen bir gerçektir. Bu da bizi yine aile yapılanmasındaki ilk noktaya götürmektedir. Yani, kendine güvenen bir ergenin ailesi, çocuğunun fiziksel ihtiyaçlarını gereği ile karşılayacak, gücünü ve yeteneklerini maksimum şekilde kullanabilmeleri için onlara ortam sağlayacaktır. O halde, sağlık kendine güvenen ergenlerin aile yapısında dikkat edilen önemli hususlardan bir tanesidir.

Kendine güvenen ergenlerin aile yapısında sosyo-ekonomik durum da önem arz etmektedir. Bunun nedeni gündemi takip ve alım gücü noktasında ortaya çıkmaktadır. Kitap, oyuncak, müzik aleti, spor tesisleri, özel ders, seyahat, evde hayvan besleme gibi olanakları olan çocuklar, bu olanakları daha kısıtlı olan çocuklara kıyasla, daha avantajlı bir durumdadır. Elbette bu tür kaynaklar, ne iç, ne de dış kendine güvenin gelişmesinde zorunlu değildir, ancak yerinde kullanılırsa bu tür olanaklar, çocukların güçlü yönlerini kullanmasını ve zayıf yönlerini de geliştirmesini sağlayacak ve potansiyel gelişmelerini olumlu yönde etkileyecektir. O halde, kendine güvenen çocuk yetiştirebilmek için, aile yapılanmasında sosyal ve güncel tüm kaynaklar kullanabilmek de gereklidir.

Kullanılacak kaynaklar elbette tek başına yeterli değildir ve çocukların bundan en iyi şekliyle yararlanabilmesi için yönlendirilmeye ve cesaretlendirilmeye gereksinimi vardır. Kendine güvenlerinin ve becerilerinin gelişebilmesi için, başarılı ya da başarısız olduklarına dair, onlara dürüst ve yapıcı biçimde bilgi verilmelidir. Böylelikle ergenler hedeflerini belirlerken gerçekçi olacaklardır.Çocuklara destek olmak aynı zamanda travma, üzüntü ve düş kırıklıklarının neden olacağı;kendine güveni sarsıcı durumlarda, çocuklara yardımcı olacak en önemli unsurdur. Mesela, bir arkadaş tarafından reddedilmek y ada bir sınavda başarısız olmak, kendine güveni zedeleyebilir. Bunun aşılabilmesi ise, çocuğa verilecek desteğin niceliğine ve niteliğine bağlıdır.Burada, olaylardan ziyade travma ya da kayıpla nasıl başa

çıkılacağı önemlidir.O halde kendine güvenen ergenlerin aile yapısında, destekleyici tutum önem arz etmektedir.

2.3. Alan Araştırması