• Sonuç bulunamadı

2.5. Kelime Hazinesinin Geliştirilmesi ve Önemi

2.5.1. Kelime Hazinesinin Geliştirilmesinin Temel Beceriler ve Gelişimsel

2.5.1.3. Kelime Hazinesinin Anlam Kurma ve İfade Beceriler

Düşünce zenginliği kelime ve kavram zenginliği ile mümkün olur. İletişim sürecinde, düşünce oluşumu ve paylaşımında kelimeler oldukça önemlidir. Kısacası dilde müstakil olarak bulunan bu birlikler dilin en güçlü unsurlarıdır. Kelimeler anlatımın temelidirler. Bir dile hâkim olmak o dildeki kelime kadrosuna hâkim olmakla başlar. İnsanın fikirlerini, duygularını anlatabilmesi için yeteri kadar kelime bilmesi ve bu kelimeleri cümle içinde doğru bir şekilde kullanması gerekir. Bu noktada önemli olan çok fazla kelime bilmekten ziyade bu kelimeleri yerli yerinde kullanabilmektir.

Öğrencilerin kelime dağarcığının geniş olması anlama ve anlatma becerilerini geliştirme ve işlevsel olarak kullanmalarının olmazsa olmazlarıdır (Göçer, 2009). Kelime dağarcığında var olan eksiklik bireyin herhangi bir düşünceyi anlamasını; hissettiği veya anlamlandırmaya çalıştığı durumu anlatmasını engelleyen bir sorun olarak ortaya çıkar (Karatay, 2007). Bu yönüyle söz dağarcığı dil ve ifade becerilerini, dil becerileri de söz dağarcığını geliştirir.

Anlatım beceri ve alışkanlığının kazandırılması, kazandırılmak istenen her türlü beceri ve alışkanlık gibi bir altyapı ve temel ister. Bunun için ise, konuyla ilgili bilgiyle donanmış olmanın yanında yine başta konuyla ilgili olmak üzere yeterli sözcük dağarcığına ihtiyaç vardır. Zira zengin kelime hazinesi serbestliği, ifade doğruluk ve netliği sağlar (Casson, 2000, akt. Çeçen, 2002).

Demir’e (2006) göre yeni bir kelime edinme ve bu kelimeyi aktif hâle getirme konusunda en faydalı çalışma biçimi yazmadır. Yazılı anlatım becerisinin kazandırılması, öncelikle yazma eylemiyle ilgili unsurların tamamlanması ile olur. İlk olarak kişi, okuma alışkanlığı edinmiş olmalı ve gerekli olan kelime dağarcığına sahip olmalıdır. Böylece okumaya bağlı olarak kazandığı kelimeleri duygu ve düşüncelerini aktarmada kullanarak yazma etkinliğini bol bol yazarak tamamlamaktadır (Batur, 2006).

Kelimeler yazılı ifade biçimi yanında bir diğer ifade şeklimiz olan konuşmanın müziğini oluşturur (Evliyaoğlu, 1973, akt: Batur, 2006). Konuşma sırasında kullanılan kelimeler düşünce sisteminin de kıvraklığını gösterir. Konuya göre kelimeler kullanmak, konuşmanın etkisini ve akışını etkiler. Eğitim öğretim süresi boyunca çocukların anlama ve anlatma becerilerinin geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapılmaktadır. Genelde öncelik anlatma becerilerine verilmektedir. Bunun için de konuşma eylemi, yaşamda oldukça fazla yer kaplamaktadır. Konuşmanın temelinde iyi bir konuşmacı olmak yatar, bunun temelinde zengin bir kelime hazinesine sahip olmak yatmaktadır.

Bir iletişim ortamında kişisel kelime hazinemiz ne kadar geniş ise o derecede kazançlı çıkarız; çünkü bir dilin konuşulup yazıldığı kültür ortamı, ticarî piyasa gibidir. Bu piyasada alış verişler sadece kelimeler ile olur. Kelimesi çok olan çok bilgi alıp verir; kelimesi az olan az bilgi alır, az bilgi verir. Bu piyasada edeceğiniz kârın miktarı bildiğiniz kelime sayısına bağlıdır. Bilginin toplum içinde yoğrulup olgunlaştırılması ve toplumdaki sosyal gelişmeler böyle bir hareketlilik içinde gerçekleşmektedir (Demir, 2006:101).

Kurudayıoğlu (2005), bu konu ile ilgili eğitim sistemimizdeki olumsuzluğa dikkat çekmekte ve özellikle de ilköğretim son sınıfta bulunan öğrencilerin yazılı anlatımlarındaki toplam ve farklı kelime sayılarındaki düşüşün, eğitim sistemimizin çarpıklığını göstermesi bakımından düşündürücü olduğunu belirtmektedir. Bu durum, öğrencilerin kendilerini yazılı ve sözlü olarak ifade etmelerine yönelik faaliyetlere daha fazla ağırlık verilmesini zorunlu kılmakta ve bunun da ancak zengin bir kelime hazinesi ile gerçekleştirilebileceğini belirtmektedir.

Yapılan araştırmalara göre, gelişmiş uygar bir toplum ölçüsü esas alındığında, ilkokulu bitiren kız ya da erkek çocuğun iki bin sözcüğü kullanabilir duruma gelmesi gerekir. Oysa ülkemizde ulaşılabilen en iyi ortalama rakam beş yüz sözcükle sınırlıdır. Sosyo- ekonomik bakımdan geri kalmış bölgelerimizdeki ilkokul çağındaki çocukların kullanabildikleri sözcük sayısı ise iki yüze kadar düşmektedir. Dünya ölçülerine göre, ortaokul düzeyinde öğrenim görmüş çocukların sözcük dağarcığında dört bin sözcük bulunuyorken ülkemizde ortaokul öğrencilerinin ulaşabildiği ortalama sözcük dağarcığı iki bine kadar düşmektedir (Sever, 2003: 30).

Nejat İnce, Avrupa’da bir ailenin ortalama 5000 kelime ile konuştuğunu, bizde ise bu rakamın 200 civarında kaldığını belirtmektedir. Araştırmacı, bu durumun çocuğun eğitimine olumsuz biçimde yansıdığını ifade etmektedir. Kelime hazinesi darlığının, doğrudan eğitimden etkilendiği ve eğitimi etkilediği, örneğin mesleki eğitim başarı yaşını 25-30’ların yerine 30-35’lere kadar yükselttiği belirtilmektedir (Çiftçi, 1991: 20, akt. Çeçen, 2002).

Ülkemizde kelime hazinesini geliştirme amacı güden bir politikanın belirlenmemiş olması ve eğitime yeterince yatırımın yapılmaması, konu açısından bu ülkeler ile ülkemiz arasındaki farkın oluşmasına sebep olmaktadır.

Yine yapılan araştırmalara göre çocuğun okuma yazma alışkanlığı kazanabilmesi, anlayarak okumayı başarabilmesi ve bu alanda ilerleyebilmesinde,

dili anlama ve iyi kullanabilmede belli bir kelime hazinesine sahip olmanın etkisinin büyük olduğu tespit edilmiştir (Razon, 1986, akt. Yurtsever, 2002).

Sonuç olarak söz dağarcığı zenginliği bildiği kavram ve sözcük kadar düşünebilme yeteneğine sahip olan insanoğlunun hayatındaki bütün başarıların da teminatı olmaktadır (Yalçın, 2005). Uzun yıllardır kelime hazinesi üzerine yapılan araştırmalar şunları ortaya koymuştur:

 Kelime hazinesi bilgisi, kendini ifade edebilme yeterliliğinin en önemli yordayıcılarından biridir.

 Metinde yer alan kelimelerin güçlüğü, doğrudan metnin okunabilirlik düzeyini etkilemektedir.

 Kelime hazinesi öğretimi doğrudan okuduğunu anlamayı geliştirmektedir.

 Alt sosyo-ekonomik çevrelerde büyüyen çocukların bu durumu, okula başlamadan geniş bir kelime hazinesi bilgisine sahip olmalarını engelleyebilir ve okula başladıklarında kelime hazinesini kazanma konusunda büyük sıkıntılar yaşayabilirler.

 Ailenin ekonomik durumu, eğitimi ve benzeri durumlar konusunda problemli olan çocuklar, bu problemlere sahip olmayan arkadaşlarına göre daha az kelime hazinesi bilgisine sahiptirler.

 Problemli çocukların okul başarısızlığı altında yatan önemli faktörlerden biri kelime hazinesinin yetersizliği olabilir (akt: Graves ve Watts –Taffe, 2002, akt: Çetinkaya, 2010: 8).

Çocukların ulusal duygu ve coşkusunun geliştirilmesi, ana dillerini benimsemeleri ve koruyup geliştirmeye yönelik farkındalık sahibi olmaları konusunda en temel unsurlardan biri kelime hazinelerini geliştirmek ve dildeki kelimeleri sevdirmektir. Bu yüzden de kelime hazinesinin gelişimi son derece önemlidir. Kelime hazinesini geliştirmek konuşurken, dinlerken, okurken ve yazarken profesyonel bir dil kullanabilmenin anahtarıdır. Bu konuda özellikle son yirmi yıldır ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Ancak bu çalışmalar da kelime

öğretimi konusundaki eksiklikleri kapatamamıştır. Bir öğrenci sınıf ortamında okuması gereken bir metinde 15 veya 20 kelimenin anlamını bilmiyorsa sorun henüz çözülememiş demektir (Çetinkaya, 2010).

Thorndike’ın 15 ülkede 100.000 çocuk üzerinde yapmış olduğu araştırmada kelime bilgisi ile anlama arasında yüksek bir korelasyon olduğu ortaya çıkmıştır. Kelime bilgisinden yüksek puan alana anlamadan da yüksek puan almış, anlamadan yüksek puan alan kelime bilgisinden yüksek puan almıştır (İnce, 2006: 109).

Kelimeler açısından sahip olunan zenginlik dilin temel becerilerini kullanabilme yeteneğini daima bir adım öne taşır ve hem ülkesel anlamda hem de bireysel olarak başarıyı da beraberinde getirir. Bu araştırma, yukarıdaki çalışmalar ve bunun gibi pek çok araştırmada da belirtilen kelime hazinesi gelişimi konusundaki sıkıntıların çözümü anlamında kelime hazinesinin önemine bir kez daha vurgu yapmayı ve var olan eksiklerden kaynaklanabilecek sorunlara değinmeyi hedeflemektedir.

2.5.2. Kelime Hazinesinin Geliştirilmesine Eğitim Öğretim Açısından Etki