• Sonuç bulunamadı

Öğretim, öğrenmenin başlatılması ve sürdürülmesi etkinliklerini içeren ve bir öğrenciyi geliştirmek, ona bir şeyler kazandırmak amacında olan planlı bir süreçtir. Eğitimin gerçekleştirilebilmesi için “öğretimin, belli hedeflere dönük öğrenmeleri oluşturmak üzere planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi gerekmektedir”(Senemoğlu, 2002: 399). Öğretimin planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesinin en sistemli yolu da eğitim programlarından geçmektedir. Demirel’e (2004) göre eğitim programı “öğrenene okul içinde ve dışında planlanmış etkinlikler yoluyla sağlanan öğrenme yaşantıları düzeneğidir” (s. 6). Eğitim programlarının okul ayağını ise öğretim programları oluşturmaktadır. Bireyde istendik davranış değişikliği olarak tanımlanan eğitimin meydana gelebilmesi için öğretim programları hedefler, içerik, öğrenme-öğretme süreci ve ölçme-değerlendirme süreci olmak üzere dört ana unsur üzerine inşa edilmelidir.

Araştırmamızın konusu yeni ilköğretim programına göre hazırlanan Türkçe ders kitaplarında kelime hazinesini geliştirmeye yönelik planlamanın incelenmesidir. Çalışmamızda planlamanın incelenmesi, ilköğretim ders kitaplarındaki kelime hazinesine yönelik hedeflerin durumunu incelemek ve neler olduğunu belirlemek ayrıca bu hedefler doğrultusunda belirlenmiş kelime hazinesini kazandırmaya yönelik oluşturulmuş metinlerin incelenmesi şeklinde olacağı için öğretim programını oluşturan dört ana unsurdan ikisi olan hedeflere ve içeriğe(metinlere) yoğunlaşmanın daha doğru olacağı kanaatindeyiz. Bu yüzden bu bölümde öğretim programları içerisinde dilin yerine yer verilmiştir.

İlk ve orta öğretimde ciddi bir ana dili öğretimi gereklidir. Orta öğrenim görmüş bir genç ana dilini hatasız kullanma, gördüklerini, düşündüklerini rahatça ifade edebilme yetisini kazanabilmelidir.

Dil eğitiminin sistemli bir şekilde ilk yapıldığı yer olan ilköğretim okullarında çocukların ilk kazanımları dili interaktif ilişkiler sürecinde kullanabilme, yani dilin uygulamasını yapabilme imkânına sahip olmalıdır. Öğrenciler dilin bu aktif kullanımı sırasında yeni sözcükler kazanarak söz dağarcıklarını geliştirmekte, kendilerinde önceden mevcut olan pasif kelimeleri aktif hale getirerek onların sönmesini engellemekte ve dil bilgisi kurallarını doğru bir şekilde kullanmayı öğrenmektedirler. Bu yüzden ilk sistemli ana dil eğitiminin verildiği ilköğretim okullarında bu eğitime özen göstermeli ve bu eğitim çağdaş yaklaşımlar ışığında hazırlanan programlarla da desteklenmelidir (Yalçın, 2005).

Öğretim programı çoğu kez eğitim programı ile karıştırılmaktadır. Demirel (2005), eğitim programı ile öğretim programını şu şekilde ifade etmektedir. “Eğitim programı, öğrenene okulda ve okul dışında planlanmış etkinlikler yoluyla sağlanan öğrenme yolu yaşantılar düzeneğidir. Öğretim programı ise okulda ya da okul dışında bireye kazandırılması planlanan bir dersin öğretimiyle ilgili tüm etkinlikleri kapsayan yaşantılar düzeneğidir” (Demirel, 2005: 6). Görüldüğü gibi öğretim programları okuldaki dersler ile ilgilidir. Biz çalışmamızda Türkçe dersinin kelime öğretimine yönelik planlama bölümü ile ilgilendiğimizden dolayı Türkçe dersi öğretim programının dil ile ilişkisine burada değinmeyi uygun bulduk ve bundan sonraki kullanımlarımızda öğretim programı ifadesini tercih ettik.

Dili iyi bilme ve düzgün kullanma, hem okul başarısı için, hem de hayatta başarı kazanmak için çok önemlidir. Herhangi bir konuda bilgi eksikliği bir dereceye kadar hoş görülebilir. Ama kişi kendi dilinde doğru, düzgün bir anlatım becerisinden yoksun kalırsa ayıplanır, ayıplanmalıdır. Özellikle yazılı anlatım yetersizliği, her düzeydeki okullarımızda önemli bir sorundur (Kavcar, 1983, akt. Özbay, 2003: 6).

Öğretim programları neyi, ne düzeyde, kime, nasıl ve neyle kazandırılacağının planıdır. Bir rehber gibi hangi yöne ve nasıl gidileceğinden haberdar eder. Bu Günümüzde dilin yanlış ve yetersiz kullanımları, dil öğretim programlarının özellikle de rehber olma özelliği konusunda gözden geçirilmesi gerekliliğini doğurmaktadır.

2.1.3.1. Günümüze Kadar Uygulanan Öğretim Programları ve Dil

Bu bölüme günümüze kadar uygulanan öğretim programlarının dilimizin temel becerilerini ve özellikle de araştırmamızla ilgili olduğundan söz varlığı unsurunun programlardaki yerini görmek açısından yer verilmiştir. Günümüzdeki uygulamaları objektif ve sağlıklı bir şekilde değerlendirebilmek için kuşkusuz daha önce uygulanmış olan programları da amacımız doğrultusunda incelemekte fayda görmekteyiz.

“Bilinmelidir ki her program gerek bilimsel yenilikler gerekse toplumsal değişikliklerle yenilenmeye muhtaçtır” (Balcı, 2010: 112) gerçeğinden yola çıkarak özellikle Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte dil öğretim programlarında günümüze kadar pek çok kez yenilendiğini görmekteyiz. Bu programlara bakıldığında dilin kullanımına yönelik benzer ve farklı uygulamaların olduğunu ve günümüze gelindikçe bu uygulamaların yenilendiğini görmekteyiz.

1924 yılında yürürlükte olan İlk Mektep Müfredat Programında dinleme ve konuşma temel becerilerine yer verilmemiştir (Çelenk, 2008, akt. İtmeç, 2008). Daha sonra 1926 yılında ilk kez yeni Türk harflerini kullanan İlk Mektep Müfredat Programı oluşturulmuştur. Bu programda dil bilgisine birinci ve ikinci sınıfta yer verilmemiştir. “Öğrencilerin kullandıkları kelimelerin anlamlarını bilmeleri ve bu kelimeleri cümle içinde kullandırma” amacı güdülmüştür (Batur, 2006).

1929-1930 Müfredat Programında konuşma ve yazma ana etkinlik alanlarıdır. Dinleme eğitimi ile ilgili herhangi bir hedefe yer verilmemiştir (Tazebay ve Çelenk, 2008, akt. İtmeç, 2008). Kelime hazinesi ile ilgili olarak “ Türk dilindeki kelimelerin anlamlarını bilip bunların doğru yazma ve okunmasını gerçekleştirmek, öğrencilerin bildiği kelimelerden başlayarak, kelime hazinelerini

zenginleştirme” ifadeleri yer almıştır (Batur, 2006). Ayrıca 1929 programında yazma derslerinin amaçları içerisinde “manasını kavrayarak kullandığı kelimelerin adedini artırmak” hedefi kelime hazinesinin gelişimi açısından önemlidir (Demir, 2006).

Kelime hazinesi ve dilin farklı kullanımlarına yönelik daha açık hedeflerin bulunduğu 1936 İlkokul Türkçe Öğretim Programında “Türk dilindeki kelimelerin manalarını, doğrun yazılış ve okunuşunu talebenin en çok kullandığı kelimelerden başlayarak öğretmek suretiyle onların kelime hazinelerini zenginleştirmek” (MEB, 1936: 38, akt. İtmeç, 2008) ifadesine amaçlar içerisinde yer verilmiştir. 1948’de yenilenen İlkokul Türkçe Öğretim Programı kazanımları içerisinde “kelime hazinesi” kavramı geçmektedir. Programdaki ifade şu şekildedir: “Türk dilindeki kelimelerin manalarını, doğru yazılış ve okunuşlarını, en çok kullandıkları kelimelerden başlamak suretiyle, öğrencilerin kelime hazinelerini zenginleştirmek” (MEB, 1948: 90, akt. İtmeç, 2008).

Bundan sonraki uygulanan Türkçe Programlarında da bu ifade aynen veya benzer bir ifade ile yerini almıştır. Yaklaşık yirmi yıl uygulanan 1948 programı 1968 yılında yenilenmiştir. 1968 programında Türkçe Dersi’nin amaçları arasında “öğrencilere kelime kazandırma ve doğru kullanmaları sağlanmalıdır” ifadesi yer almaktadır (Batur, 2006). Ayrıca bu programda dinleme ve okuma becerilerine bol bol vurgu yapılmıştır. Dinleme becerisine ilk kez yer verilmiştir. Bununla birlikte dil sevgisi ve bilinçli dil kullanımına yönelik hedefler de bulunmaktadır.

1981 yılında tekrar değiştirilen programın adı Türkçe Eğitim Programıdır. Burada “eğitim” sözcüğü dikkatimizi çekmektedir. Bu programda genel amaçlar yanında temel becerilere ait özel amaçlara yer verilmiştir. “Öğrencilerin kelime hazineleri ile cümle ve kelime bilgisinin geliştirilmesine önem verilmiştir” (Demirel, 1999: 22). Bununla ilgili olarak programın genel amaçları içerisinde “Türlü etkinliklerle öğrencinin kelime hazinesi geliştirmek” ifadesi yer almıştır (Batur, 2006). Sever’e (1997) göre ise Temel Eğitim Programı’nda kelime hazinesinin geliştirilmesi sadece bir amaç olarak belirtilmiş ve “Türlü etkinliklerle öğrencinin kelime dağarcığını zenginleştirmek” şeklinde basit bir ifadeyle geçiştirilmiştir. Bu alanda yapılacak türlü etkinlikler ve bir temel kelime hazinesi

listesi verilmemiştir. Genel amaçlar bölümünün hemen altında kelime hazinesinin önemi üzerinde durularak okulda verilen anadil eğitiminin kelime servetine olumlu etkisi vurgulanmıştır (s. 120). Ancak bu kelime hazinesinin hangi yöntemlerle verilebileceği ve başlangıç olarak alınacak bir kelime listesinden söz edilmemiştir. Programın açıklamalar bölümünde sözcük öğretimi ile ilgili 5. Maddeye “Kelime Hazinesinin Geliştirilmesinde Okulun Önemi” adlı bölümde yer verilmiştir.

1981 programı 2005-2006 eğitim-öğretim yılına kadar ilköğretim birinci ve ikinci kademede kullanılmıştır. 2005- 2006 yılında yenilenen Türkçe Dersi Öğretim Programı pilot uygulamadan sonra, önce ilköğretim birinci kademede daha sonra ikinci kademede uygulanmaya başlamış ve 2008-2009 eğitim-öğretim yılında ise ilköğretimin bütün sınıflarında uygulanmaya başlanmıştır.

Türkçe Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu’ nda (2005b) dil ile ilgili “İnsan, kavramların bir dil bütünlüğü içinde kazandıkları değerlerle birlikte sosyalleşir ve dil yardımı ile öğrenme, öğrendiklerini uygulama, yorumlama gibi birtakım düşünme ve ifade etme faaliyetlerinde bulunur” ifadesi yer almaktadır (s. 10). Ayrıca Türkçe Dersi Öğretim Programında temel dil becerileri belirlenmiştir ve bu becerilere göre kazanımlar da belirtilmiştir.

Bu ifadelerden yola çıkarak geçmişten günümüze kadar uygulanan dil öğretim programlarımızda dil ile ilgili hedeflerin düşünüldüğü, kelime servetinin geliştirilmesi bakımından birtakım uygulamaların yapıldığı, hedefler yelpazesinin giderek genişlediği, ancak bu durumun daha çok gelişen çağa ayak uyduracak insan profilinin sahip olması gereken vasıflar çerçevesinde olduğu yani kazanımların genelde kullanılan dilin güzelliğinden ziyade karakter özellikleri çerçevesinde nicelik olarak arttığı sonucuna ulaşılmıştır.