• Sonuç bulunamadı

2.6. İlgili Araştırmalar

2.6.2. Ülkemiz ve yurt dışında yapılan, ders kitapları ve öğretim

çalışmalar:

Yurt dışında bu konularda çalışmaları olan Pierce (1960), o dönemde hedef kitleye bilmedikleri kelimeler ile öğretim yapılmasının okuma yazma programının yavaş ilerlemesinin sebeplerinden biri olarak göstermiştir. Bu soruna

çözüm bulmak için bir heyet toplanmış, okuma yazma bilmeyenlerin kelime hazineleri tespit edilmiş ve oluşturulan liste hazırlanan okuma yazma kitaplarına yansıtılmıştır.

Yıldırım (2006), İlköğretim ikinci sınıf Türkçe ders ve öğrenci çalışma kitaplarındaki kelime öğretim teknikleri üzerine inceleme yaptığı yüksek lisans tezinde, kullanılmakta olan tüm ikinci sınıf kitaplarında yer alan kelime öğretim teknikleri, bu tekniklerin uygulanma sayıları, öğretilmesi hedeflenen kelimeler ve bu kelimelerin sayılarını tespit etmiştir. Kitapların kelime öğretim teknikleri bakımından yeterli zenginlikte olmadığını belirterek kitaplarda yer alacak çeşitli kelime öğretim etkinliklerinin öğrencinin sıkılmasını önleyeceğini ve öğrenmeyi zevkli hale getireceğini ifade etmiştir.

Karatay (2007), yapmış olduğu çalışmada ana dili ders kitaplarında günümüze kadar kullanılan ve olması gereken kelime öğretme etkinliklerini incelemiştir. Araştırmacı, kelime öğrenmenin önemi üzerinde durduktan sonra ders kitaplarına geçmiştir. Mevcut ders kitaplarının hepsinde olmasa da bir kısmında sözcük öğretimi üzerinde özenle durulduğu, farklı öğretim stratejilerine yer verildiği ancak büyük bir kısmında farklı olarak neredeyse hiçbir etkinliğe yer verilmediği, kitapların özellikle kelime tekrar çalışmalarından yoksun olduğunu belirtmiştir. Araştırma, Türkçe ders kitaplarının öğrencilere kelime edindirmeye yönelik ortak bir ölçüt olmayışını ortaya çıkarmıştır. Bunlardan yola çıkarak “Ders kitapları hazırlanmadan önce yapılan araştırmalar dikkate alınarak öğrencilere sunulan Türkçe ders kitaplarının kelime çeşidi ve sayısı ne kadar olmalıdır?” sorusunun mutlaka cevaplanması gerektiği araştırmada öneri olarak sunulmuştur. Bunlara ek olarak Türkçe ders kitaplarındaki metinlerde geçen kelimelerin öğretimi ile öğrencilerin zengin bir kelime hazinesine sahip olamayacağı ve kitapların bu duruma yeterli katkıyı sağlayamayacak düzeyde olduğu belirtilmiştir.

Gül (2009), ilköğretim altıncı sınıf Türkçe ders kitaplarındaki kelime öğretiminde kullanılan etkinliklerin etkililiğini ve kelime hazinesine ne derecede katkı sağladığını tespit etmek amacıyla ilköğretim altıncı sınıflarda ön test –son

test kontrol gruplu bir çalışma yapmıştır. Uygulama sırasında deney grubuna ilköğretim 6. sınıf ders kitabında yer alan kelime etkinlikleri yaptırılırken, kontrol grubuna ise kelimelerin anlamları sadece öğretmen tarafından söylenmiştir. Son testlerden elde edilen verilerin yola çıkılarak iki grup arasında çok anlamlı farklılıklar olmadığına ulaşılmıştır. Kelime öğretimi ile ilgili etkinliklerin her ne kadar kelime öğretiminde etkili olsa da henüz tam anlamıyla istenilen düzeye ulaşılamadığını, öğrencilerin bir süre sonra öğrendikleri kelimeleri unuttukları, kitaplardaki bazı etkinliklerin bu unutturmayı geciktirdiği belirtilmiştir. Ayrıca Türkçede yaş gruplarına veya dönemlere göre bilinmesi/öğretilmesi gereken tek bir sözcük hazinesinin belirlenip öğretimi hedeflenmediğinden sözcük öğretiminin rastlantıya bırakıldığı, MEB tarafından belirlenen kitaplardaki metinlerde dahi çocukların seviyesinin üzerinde sözcüklere rastlanıldığını ve bu durumun öğrenciyi oldukça sıktığı vurgulanmıştır. Araştırmada, yine ortak bir sözcük hazinesi olmamasına bağlı olarak ders kitaplarında yer alan metinlerdeki bazı kelimelerin sözlüklerde bulunmadığı dolayısıyla ilköğretim sözlüklerinin yetersiz olduğunun ortaya çıktığı sonucuna ulaşılmıştır. Metin yazarlarının öğretilmesi hedeflenen sözcükleri, metin içerisinde sık tekrar etmemesi ve bu kelimelerin geçtikleri cümleler içerisinde açıklayıcı ve fark edilebilir olmayışının kelime hazinesi gelişimini olumsuz yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.

Baldan (2009), “Yeni Program Altıncı Sınıf Türkçe Kitabındaki Metinlerin Kelime Serveti ve Güçlük Seviyesi” adlı yüksek lisans tezinde, 2006 yılında MEB’in yayınladığı ilköğretim altıncı sınıf Türkçe ders kitaplarında yer alan metinlerin kelime serveti açısından taşıdığı özellikleri betimsel olarak tespit etmiştir. Çalışmada yöntem olarak Kurudayıoğlu’ nun (2005) Kelime Hazinesi Çalışmaları Açısından Kelime Kavramı Üzerine Bir Değerlendirme adlı çalışmasından yola çıkılmıştır. Araştırma bulgularına göre metinlerdeki çeşit kelime sayısının metinlerdeki toplam kelime sayısına oranının çok düşük olduğu, batılı ülkelerde bu oranın çok daha yüksek olduğu, buna göre çeşit kelime sayısı bakımından değerlendirildiğinde ders kitaplarındaki metinlerin kelime serveti bakımından zayıf olduğu belirtilmiştir. Ayrıca ilköğretim Türkçe ders kitaplarına

alınacak metinlerdeki kelimelerin bir programa bağlı olarak seçilmediği, hangi sınıf ve yaş gurubuna hangi kelimelerin verileceğinin belirlenmediği, Talim ve Terbiye Kurulu’nun önerdiği ders kitaplarındaki kelimelerin taranarak sıklık çizelgelerinin oluşturulup bu çizelgeye uygun bir kelime öğretiminin planlanmasının gerekliliği vurgulanmıştır.

Savaş (2010), “6 Yaş Öğrencilerin Sahip Oldukları Kelime Servetinin Çeşitli Değişkenler Açısından Değerlendirilmesi” adlı yüksek lisans tezinde, ilköğretime başlayacak olan çocukların sahip oldukları kelime servetini belirlemek amacı ile otuz okul öncesi öğrenci ile çalışmış, onların doğal ortamdaki konuşmalarını kaydederek betimsel analize tabi tutmuştur. Araştırma sonucunda çocukların en sık kullandıkları elli kelime ve bu kelimelerde geçen sesler ile ilk okuma-yazma programının uygunluğu incelenmiştir. Öğrencilerin sık seslendirdikleri ve duydukları kelimelerin öğretim materyallerinde yer almasının onların öğrenmelerinin daha kalıcı ve anlamlı olmasında etkili olacağı belirtilmiştir. Araştırmada öğrencilerin sahip oldukları kelime servetinin dikkate alınarak başta ders kitapları olmak üzere ilk okuma-yazma öğretim materyallerinin yeniden gözden geçirilmesinin faydalı olacağının üzerinde önemle durulmuştur.

Özalp’in 2011 yılında yapmış olduğu “1. ve 2. sınıf Türkçe Ders Kitaplarındaki Metinlerin Kelime Sayısının Kişisel Kelime Servetine Katkısını Değerlendirilmesi” adlı yayınlanmamış yüksek lisans tezinde, Türkçe Ders programı kelime serveti yönünden incelenmiştir. 2008-2009, 2009-2010 eğitim öğretim yılında Türkiye genelinde okutulan Milli Eğitim Bakanlığı baskılı ilköğretim 1. ve 2. sınıflardaki Türkçe ders kitaplarındaki şiir dışındaki metinlerin türlerine göre kelime sayımı yapılmış, ders kitaplarındaki metinlerin ve bunların kelime sayılarının yeterlilik düzeyleri araştırılmıştır. Araştırmanın sonucunda Türkçe dersi programında, kelime servetini geliştirecek ve yön verecek hedeflerin belirtilmediği sonucuna ulaşılmıştır.

Karadağ ve Kurudayıoğlu (2010), 2005-2006 eğitim-öğretim yılında ilköğretim I. kademe okullarında okutulmuş MEB yayınlarından çıkan ders kitaplarının kelime hazinesi incelemek amacıyla yaptıkları çalışmada ilk olarak

her bir sınıf seviyesindeki ders kitaplarında bulunan metinlerdeki kelimeler sayılmıştır. Sayım işleminden sonra farklı kelimeler, sık kullanılan kelimeler belirlenmiş ve her bir sınıf düzeyinde bunların birbirilerine olan oranları tespit edilmiştir. Aynı zamanda incelenen kitapların eski programa göre hazırlanmış ders kitapları ile de karşılaştırması yapılmıştır. Araştırmada öğrencilerin yaygın olarak kullandıkları kelimeler ile ders kitaplarında bulunan farklı kelimeler birbirine oranlandığında genellikle her sınıf seviyesi için % 50 oranında öğrencilerin söz varlığı ile kitaplardaki metinlerin kelime hazinesinin örtüşmediği ortaya çıkmıştır. Araştırmada sınıf düzeyleri arasındaki kelime artış oranlarına bakılmış ve bunun sonucunda 1. sınıf düzeyinden 4. sınıf düzeyine orantısız bir artış mevcutken 4. sınıf düzeyinden 5. sınıf düzeyine orantısız bir azalışın varlığı ders kitaplarının hazırlanmasında toplam kelime sayıları bakımından, herhangi bir kriter gözetilmediğini ortaya çıkarmıştır. Çalışmada elde edilen bulgular ilköğretim Türkçe ders kitapları hazırlanırken metinlerdeki kelime hazinesi açısından herhangi bir değerlendirme yapılmadığını göz önüne sermektedir.

Çetinkaya (2011), “İlköğretim 4. ve 5. Sınıf Öğrencilerinin Kelime Hazineleri Üzerine Bir Araştırma” adlı doktora tezinde, öğrencilerin kendilerinin ifade ederken sık kullandıkları kelimeleri belirlemiştir. Araştırmacı, katılımcıların görsel sunu, konuşma ve yazma öğrenme alanlarına yönelik kendilerini ifade ederken kullandıkları kelimeleri betimsel analiz kullanarak çözümlemiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre öğrenciler kendilerini ifade ederken az sayıda farklı kullandıkları, en sık kullandıkları 100 kelimede tür bakımından sırayla isim, sıfat, fiil, zamir, edat, zarf ve bağlaç bulunduğu ve toplam anlam sayısının sadece yarısını kullandıkları görülmüş, fonksiyonel kelimeleri etkili bir şekilde kullanmadıkları anlaşılmıştır. Araştırmanın verilerinden elde edilen ifade edici kelime hazinesindeki ilk 100 kelime, ilköğretim okullarında okutulmakta olan 4. ve 5. sınıf Türkçe kitaplarındaki anahtar kelimeler, anlamı bilinmeyen kelimeler, söz varlığını geliştirme ve söz varlığını kullanma bölümlerinde öğretimi yapılan kelimelerle karşılaştırılmış, bu karşılaştırmaya göre İlköğretim Türkçe Programında öğretimi yapılan kelimelerde araştırmadan elde edilen

kelimelin 48’ine rastlanmış, 58 kelimenin ise kitaplarda herhangi bir şekilde öğretimi tespit edilmemiştir.

Yapılan araştırmalara bakıldığında Türkçe dersi programında, kelime servetini geliştirecek ve yön verecek hedeflerin belirtilmediği, ülkemizde sınıf düzeylerine göre kelime listelerinin olmayışının hangi sınıf düzeyinde hangi kelimelerin öğretileceğinin belirlenmesinde sıkıntı yaşanmasına ve ders kitaplarına bu olumsuzlukların yansıyarak kelime öğretimi sürecini aksattığı ve bu konudaki hedeflerin gerçekleştirilememesine yol açtığı önemle vurgulanmaktadır.

2.6.3. Ülkemiz ve yurt dışında yapılan, ders kitapları ve bu kitapların