• Sonuç bulunamadı

Uygulama, karar alma ve emir verme yetkisinin devletin merkezinde yani tek bir yerde toplanmasına merkezden yönetim denilmektedir. Merkezden yönetim sisteminde, taşralarda kararlar alınırken merkezin de haberinin olması gerekmektedir. Merkezden yönetimin tek başına uygulanması merkeze, sara hastalığının çırpınışlarını; merkezden uzak olan uçlarına ise felçlinin hareketsiz duruşunu getireceği şeklinde ifade edilmektedir. Yerel yönetim ve merkezden yönetim kavramlarını daha doğru bir şekilde incelemek için; Adem-i Merkeziyet, yerel yönetim, yetki genişliği ve merkezi yönetim kavramlarının incelenmesi gerekmektedir.41

2.1.1. Yetki Genişliği

Yetki genişliği (Adem-i Temerküz-Tevsii Mezuniyet), bir kurum veya bireyin yönetiminde bulunan yetkiliye merkezin karar alma ve uygulayabilme yetkisinin verilmesi olarak tanımlanmaktadır. Adem-i temerküz olarak da belirtilen kavramın, sözcük olarak Fransızca “déconcentration” kelimesi ile eşleştiği kabul edilmektedir. Belli bir kısım yazarlar ise Fransızca olan bu kelimenin yetki genişliğini tam manası ile ifade etmediği ve bu yetki yoğunluğunun azaltılmasını açıklayan bir terim olarak ifade edildiğini belirtmektedirler. Yetki genişliği bir yönetim şekli olarak karşımıza çıkmakta ve merkezden yönetim biçimlerinden olan merkeziyetçi yönetimde, yetki ve karar almanın merkezi yönetimde toplandığı görülmektedir. Yönetim ile ilgili temel kararlar merkezi yönetim tarafından alınırken ülkede yaygın olan idari temsilcilerin rolünün merkezi yönetim tarafından alınan kararları uygulamak olarak ifade edilmektedir. Yetki genişliğinin uygulanabilmesi kanun veya kanunlara uygun olan yetki devri ile gerçekleştirilmektedir. Yetki genişliğinin yetkinin devredilmesi konusunda gerçekleştirilen bir uygulama olduğu kabul edilmektedir.42 Yetki genişliği; idarenin elinde bulunan karar alma yetkisinin hizmetlerden uzak olmasından dolayı sağlıklı kararlar alamadığını ifade edilmektedir. İşlemler ve kararlar noktasında sıkıntıların oluşmaması için bu yetkinin hizmeti gerçekleştirmeye çalışan en yakın birim ya da yöneticiye devredilmesine adem-i temerküz ya da yetki devri denilmektedir.

41 Ruşen Keleş, (2000), Yerinden Yönetim ve Siyaset, Cem Yayınevi, İstanbul: s. 19.

42 Dilşat Yılmaz, (2007), Yetki Genişliği İlkesi Üzerine Bir İnceleme, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi

2.1.2. Adem-i Merkeziyet

Adem-i merkeziyet, kavramsal olarak devletin merkezi gücünün azaltılıp yerel yönetimlerin yetki konusunda daha da güçlendirilmesini savunan siyasi görüş olarak tanımlanmaktadır. Merkezin olmaması anlamına gelen adem-i merkeziyetçilik; yönetsel ve siyasal olmak üzere iki anlam taşımaktadır. Siyasi yönden adem-i merkeziyet; federal, üniter, bölgesel veya konfederal devlet olarak ifade edilmekte; idari anlamda adem-i merkeziyetçilik ise desantralize edilen yerel yönetim manasını taşımaktadır. İdari adem- i merkeziyetçilikte iki ye ayrılmakta; ilk olarak merkezi kuruluşların kendi dışındaki örgütlenmelere, belirli bir fiili yapabilmesi için birden fazla yetkiyi, kendileri adına kullanılması amacıyla devir edebilmeleri anlamını taşımaktadır. İdari adem-i merkeziyetin ikinci türü ise kanunlar nezdinde oluşturulan yönetim organlarının, yine kanunların belirlediği veyahut merkezi yönetime bırakılanlar dışında işlev görebilmeleri için siyasal, mali ve tüzel yetkilerle donatılan ve kabul gören yerel yönetim biçimleri olarak görülmektedir.43 Adem-i merkeziyetçiliğin ikiye ayrılması neticesinde devlet yapısında siyasi anlamda bir ayrılığın olması, farklı idari birimlerin oluşmasına neden olmaktadır. Bu durumda güçlü bir merkezi idareye de ihtiyaç duyulmaktadır. Yönetsel açıdan adem-i merkeziyet ise merkezi idarenin güdümünde yetkilerin desantralize edilerek demokratik katılımın gerçekleşmesini sağlamaktadır.

2.1.3. Yerel Yönetim Kavramı

Yerel yönetimler, kamu hizmetlerinin vatandaşlara sunulması, demokratik yaşamda üstlendikleri yükümlülükler ve bunların halka sunumunda yüklendikleri fonksiyonlar nedeni ile halkın yönetimde rol almasının ilk noktası olarak kabul edilmektedir. Yerel yönetim birimlerinin kuruluş yasaları ile belirtilen bütün görev ve sorumluluklarının uygulanması kendilerine bırakıldığı yasada yer almaktadır. Yerel yönetimler halka en yakın yönetim birimi rolünü üstlenmekle beraber insanların gereksinimlerine yakınlık derecesi sayesinde ihtiyaç çeşitliliklerine de kısa zamanda cevap vermeye çalışmaktadırlar. Yerel yönetimlerin icra ettiği faaliyetlerde bu nedenlerden dolayı karmaşık bir hal almaktadır. Ülke çapında gerçekleşen sosyal ve ekonomik sorunlarda yerel yönetim birimlerinin işleyişini etkilemektedir.44 Yerel

43 Keleş, a.g.e., s. 19.

44 İlhan Tekeli, (2010), Yerel Yönetimlerde Demokrasi ve Türkiye’de Belediyelerin Gelişimi, Amme

yönetimler hizmet sunumunda kolaylık sağlamakla beraber kamusal literatürde yetki dağılımı ve demokratikleşmenin ilk basamağı konumunda yer almaktadırlar.

2.1.4. Merkezi Yönetim Kavramı

Merkezi yönetim; karar alma, emir verme ve bu emirlerin uygulanma yetkisinin devletin merkezinde toplanması olarak tanımlanmaktadır. Merkezi yönetimde taşra teşkilatında görevli olan elemanların merkezden habersiz karar almalarına izin verilmemektedir. Merkezi yönetimin tek başına uygulanması “merkezden yönetimin merkeze, sara hastalığının çırpınışlarını; merkezden uzak uçlarına ise felçlinin hareketsizliğini” meydana getirebilmektedir. Merkezi yönetimin en kötü yönü, verimliliğin ve etkinliğinin azaltılması ve ayrıca merkezi yönetimin çalışamaz duruma gelmesine neden olması dikkatlerden kaçmaması gerekmektedir. Gerçekleşen bu durumun ortaya çıkardığı tahribatları azaltabilmek için iki yol sunulmaktadır. Belirtilen bu iki ilkeden biri yetki genişliği diğeri ise yerinden yönetim ilkesi olarak ifade edilmektedir.45 Merkezi yönetim yapısında taşra teşkilatlarının eylemde bulunabilmeleri için her konuda merkezi idareden izin alma zorunlulukları bulunmaktadır. Ancak belirtildiği üzere yerinden yönetim hizmetlere yakın olan birimin bu görevi üstlenmesi ve yetki genişliği ile de bazı teşkilatlara karar verebilme yetkisinin devredilerek ortaya çıkabilecek olumsuzlukların ortadan kaldırılmasını sağlamaktadır.

2.2. NEO-LİBERAL ANLAYIŞIN ORTAYA ÇIKIŞI İLE MERKEZDEN VE